Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
gut
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"gut"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
gut
i.
bağırsak
General
2
Genel
gut
i.
kiriş
3
Genel
gut
i.
yağma etme
4
Genel
gut
i.
geçit
5
Genel
gut
i.
şerit
6
Genel
gut
i.
misina
7
Genel
gut
i.
boğaz
8
Genel
gut
i.
mide
9
Genel
gut
i.
dar geçit
10
Genel
gut
i.
hayvan bağırsağından yapılan sert tel
11
Genel
gut
i.
embriyonik sindirim borusu
12
Genel
gut
f.
içini tahrip etmek
13
Genel
gut
f.
temizlemek
14
Genel
gut
f.
içini çıkarmak
15
Genel
gut
f.
bağırsaklarını çıkarmak
16
Genel
gut
f.
içini temizlemek
17
Genel
gut
f.
(daire vs) içini yakmak/tahrip etmek
18
Genel
gut
f.
içini boşaltmak
19
Genel
gut
f.
(kitabın) önemli bölümlerini çıkarmak
20
Genel
gut
f.
temelini yok etmek
21
Genel
gut
f.
(aşındırarak) delikler oluşturmak
22
Genel
gut
f.
(makalenin) özetini çıkarmak
23
Genel
gut
f.
yakıp kül etmek
24
Genel
gut
s.
önemli
25
Genel
gut
s.
ciddi
26
Genel
gut
s.
coşkulu
27
Genel
gut
s.
içgüdüsel
28
Genel
gut
s.
ateşli
29
Genel
gut
s.
içten
30
Genel
gut
s.
içten gelen
31
Genel
gut
s.
güçlü etkisi olan
32
Genel
gut
s.
doğrudan sonucu olan
33
Genel
gut
s.
hayvan bağırsağından yapılmış
Colloquial
34
Konuşma Dili
gut
i.
cesaret
35
Konuşma Dili
gut
i.
kolay ders
36
Konuşma Dili
gut
i.
göbek
37
Konuşma Dili
gut
s.
temel
38
Konuşma Dili
gut
s.
hayati
39
Konuşma Dili
gut
s.
esas
40
Konuşma Dili
gut
s.
ana
41
Konuşma Dili
gut
s.
kolay
Automotive
42
Otomotiv
gut
f.
hafifletmek
43
Otomotiv
gut
f.
otomobilin içini boşaltmak
44
Otomotiv
gut
f.
soymak
45
Otomotiv
gut
f.
susturucuyu boşaltmak
Marine
46
Denizcilik
gut
i.
dar geçit ya da su hareketiyle oluşan kanal
Medical
47
Medikal
gut
i.
bağırsak
Biochemistry
48
Biyokimya
gut
i.
koza yapmaya hazırlanan ipek böceklerinden elde edilen sıvı ipek kesesi
Apiculture
49
Arıcılık
gut
i.
sindirim kanalı
Sport
50
Spor
gut
i.
oyun sahalarının orta ve boylamasına kısmı
51
Spor
gut
i.
oyun sahalarının orta ve boylamasına kısmında oynayanlar
Slang
52
Argo
gut
i.
derinden gelen his
53
Argo
gut
i.
içgüdüsel tepki
"gut"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gut
gout
i.
2
Genel
gut
podagra
i.
3
Genel
gut
goutiness
i.
Medical
4
Medikal
gut
gout
i.
"gut"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 173 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
blind gut
i.
körbağırsak
2
Genel
gut feeling
i.
içgüdüsel duygu
3
Genel
beer gut
i.
bira göbeği
4
Genel
gut instinct
i.
içgüdü
5
Genel
gut instinct
i.
iç sezi
6
Genel
gut instinct
i.
içinden gelen his
7
Genel
gut wall
i.
bağırsak duvarı
8
Genel
gut punch
i.
mideye atılan yumruk
9
Genel
gully gut [obsolete]
i.
obur
10
Genel
gully gut [obsolete]
i.
açgözlü
11
Genel
gut check [us]
i.
cesaret, karakter veya kararlılık testi
12
Genel
gut issue
i.
güçlü duygusal tepkilere neden olan konu
13
Genel
gut reaction
i.
içsel tepki
14
Genel
gut out
f.
içini boşaltma sürecinde çıkarmak
15
Genel
gut out
f.
söndürmek
16
Genel
gut out
f.
oluk açıp dışarı çıkmak
17
Genel
gut-wrenching
s.
içler acısı
18
Genel
gut-wrenching
s.
yürek burkan
19
Genel
gut-wrenching
s.
yürek burkucu
20
Genel
gut-wrenching
s.
yürek sızlatan
21
Genel
gut-churning
s.
korkunç
22
Genel
gut-churning
s.
sinir bozucu
23
Genel
gut-churning
s.
iğrenç
24
Genel
gut-wrenching
s.
mide bulandırıcı
25
Genel
gut-wrenching
s.
iğrenç
26
Genel
gut-wrenching
s.
katlanması zor
27
Genel
gut-wrenchingly
zf.
yürek burkarak
28
Genel
gut-wrenchingly
zf.
yürekleri sızlatarak
Phrasals
29
Öbek Fiiller
gut out
f.
göğüs germek
30
Öbek Fiiller
gut out
f.
dişini sıkmak
31
Öbek Fiiller
gut out
f.
dayanmak
32
Öbek Fiiller
gut out
f.
katlanmak
Phrases
33
İfadeler
my gut tells me
expr.
içimden bir ses diyor ki
34
İfadeler
my gut tells me that
expr.
içimden bir ses diyor ki
Colloquial
35
Konuşma Dili
gut-bucket
i.
doğaçlama/içinden geldiği gibi söylenen caz veya blues
36
Konuşma Dili
gut-bucket
i.
metal leğenden/kaptan yapılan ve folk müzikte kullanılan yaylı bir çalgı
37
Konuşma Dili
gut check
i.
durup düşünme
38
Konuşma Dili
gut check
i.
durup gözden geçirme
39
Konuşma Dili
gut check
i.
şapkayı önüne koyup düşünme
40
Konuşma Dili
gut factor
i.
bir kararı etkileyen öznel ve duygusal unsur
41
Konuşma Dili
gut call
i.
düşünceler yerine hislere dayanan karar
42
Konuşma Dili
gut truck
i.
seyyar mutfak
43
Konuşma Dili
gut truck
i.
arkasında kurulan mutfakta yiyecek yapıp satılan araç
44
Konuşma Dili
bust a gut
f.
göbeğini çatlatmak
45
Konuşma Dili
gut-busting
s.
insanın belini kıran
46
Konuşma Dili
gut-busting
s.
(iş) ağır
47
Konuşma Dili
gut-busting
s.
(iş) zor
48
Konuşma Dili
gut-busting
s.
(iş) zorlu
49
Konuşma Dili
gut-busting
s.
(iş) yorucu
50
Konuşma Dili
gut-busting
s.
karnı yok etmeye yönelik
51
Konuşma Dili
gut-busting
s.
göbek eritmeye yönelik
52
Konuşma Dili
gut-busting
s.
göbek eriten
53
Konuşma Dili
gut-busting
s.
karın bölgesine yönelik
54
Konuşma Dili
gut-busting
s.
insanın bağırsaklarını/midesini bozan
55
Konuşma Dili
gut-foundered [obsolete]
s.
çok aç
56
Konuşma Dili
gut-foundered [obsolete]
s.
kurt gibi aç
57
Konuşma Dili
gut-foundered [obsolete]
s.
midesi kazınan
Idioms
58
Deyim
gut response
i.
içimden bir ses
59
Deyim
gut reaction
i.
içimden bir ses
60
Deyim
a gut feeling
i.
içinden bir ses
61
Deyim
a gut feeling
i.
içgüdüsel bir duygu
62
Deyim
a gut feeling
i.
bir his
63
Deyim
a gut feeling
i.
bir önsezi
64
Deyim
a gut reaction
i.
içgüdüsel reaksiyon/tepki
65
Deyim
a gut reaction
i.
içten gelen tepki
66
Deyim
gut reaction to (something)
i.
(bir şeye) verilen içgüdüsel reaksiyon/tepki
67
Deyim
gut reaction to (something)
i.
(bir şeye) karşı içten gelen tepki
68
Deyim
gut reaction (to something)
i.
(bir şeye karşı) o anda verilen cevap/tepki
69
Deyim
gut reaction (to something)
i.
(bir şeye karşı) anlık verilen cevap/tepki
70
Deyim
gut reaction (to something)
i.
(bir şeye karşı) düşünmeden/anında verilen tepki/cevap
71
Deyim
jumble-gut lane [obsolete]
i.
tümsekli çukurlu yol
72
Deyim
jumble-gut lane [obsolete]
i.
inişli çıkışlı yol
73
Deyim
jumble-gut lane [obsolete]
i.
eğri büğrü yol
74
Deyim
jumble-gut lane [obsolete]
i.
yamru yumru yol
75
Deyim
jumble-gut lane [obsolete]
i.
engebeli/bozuk yol
76
Deyim
bust a gut
f.
bütün gücünü harcamak
77
Deyim
bust a gut
f.
büyük güç harcamak
78
Deyim
gut it out
f.
dişini sıkmak
79
Deyim
bust a gut
f.
çok çalışmak
80
Deyim
bust a gut
f.
çok çaba harcamak
81
Deyim
bust a gut
f.
elinden geleni yapmak
82
Deyim
gut it out
f.
göğüs germek
83
Deyim
go with one's gut
f.
içgüdüleriyle hareket etmek
84
Deyim
go with one's gut
f.
içindeki sese kulak vermek
85
Deyim
go with gut
f.
önsezileriyle hareket etmek
86
Deyim
go with gut
f.
önsezilerine güvenmek
87
Deyim
bust a gut
f.
tüm yolları denemek
88
Deyim
gut feeling
expr.
içimden bir ses
Speaking
89
Konuşma
what does your gut tell you?
expr.
içgüdülerin ne diyor?
90
Konuşma
my gut tells me that
expr.
içimden bir ses
91
Konuşma
my gut tells me
expr.
içimden bir ses
Industry
92
Sanayi
silkworm gut
i.
ipek böceklerinin ipçik üreten bezlerinden elde edilen ve olta ipi yapımında kullanılan madde
Medical
93
Medikal
leaky gut
i.
geçirgen bağırsak sendromu
94
Medikal
gut lumen
i.
bağırsak lümeni
95
Medikal
gut flora
i.
bağırsak florası
96
Medikal
gut associated lymphoid tissue
i.
bağırsakla ilişkili lenfoid doku
97
Medikal
gut-associated lymphoid tissue
i.
bağırsakla ilişkili lenfoid doku
98
Medikal
galt (gut-associated lymphoid tissue)
i.
bağırsak ile ilişkili lenfoid doku
99
Medikal
gut-brain axis
i.
bağırsak-beyin ekseni
100
Medikal
blind gut
i.
körbağırsak
101
Medikal
leaky gut syndrome
i.
sızıntılı bağırsak sendromu
102
Medikal
gut microbiota
i.
bağırsak florası
Pathology
103
Patoloji
gut-rot
i.
mide fesadı
104
Patoloji
gut-rot
i.
mide bozulması
Gastronomy
105
Mutfak
gut-rot
i.
kötü içki
106
Mutfak
gut-rot
i.
kalitesiz yiyecek
Physics
107
Fizik
gut (grand unification theory)
kısalt.
büyük birleşim kuramı
108
Fizik
gut (grand unified theory)
kısalt.
büyük birleşik kuram
Biology
109
Biyoloji
gut bacteria
i.
bağırsak bakterileri
Music
110
Müzik
gut string guitar
i.
klasik gitar
Slang
111
Argo
blubber gut
i.
şişko
112
Argo
blubber gut
i.
duba
113
Argo
blubber gut
i.
fıçı
114
Argo
blubber gut
i.
tombalak
115
Argo
blubber gut
i.
tombik
116
Argo
blubber gut
i.
yağ tulumu
117
Argo
gut-bucket
i.
yağ tulumu
118
Argo
gut-bucket
i.
şişko
119
Argo
gut-bucket
i.
bidon
120
Argo
gut-bucket
i.
bok çuvalı
121
Argo
gut-bucket
i.
dobişko
122
Argo
gut-bucket
i.
fıçı
123
Argo
gut-bucket
i.
götlü göbekli
124
Argo
gut buster
i.
çok komik espiri
125
Argo
a gut-bucket
i.
yağ tulumu
126
Argo
greedy-gut
i.
obur
127
Argo
gut course
i.
kolay ders
128
Argo
gut class
i.
kolay ders
129
Argo
gut class
i.
basit ders
130
Argo
gut class
i.
geçmesi kolay ders
131
Argo
gut class
i.
eften püften ders
132
Argo
gut class
i.
okuldaki kolay bir ders
133
Argo
gut course
i.
kolay ders
134
Argo
gut course
i.
basit ders
135
Argo
gut course
i.
geçmesi kolay ders
136
Argo
gut course
i.
eften püften ders
137
Argo
gut course
i.
okuldaki kolay bir ders
138
Argo
bust a gut
f.
kıçını yırtmak
139
Argo
split a gut
f.
kahkahalara boğulmak
140
Argo
bust a gut laughing
f.
kahkahayı basmak
141
Argo
bust a gut laughing
f.
kahkahalara boğulmak
142
Argo
bust a gut
f.
kahkahayı basmak
143
Argo
split a gut
f.
kıçını yırtmak
144
Argo
bust a gut
f.
kahkahalara boğulmak
145
Argo
split a gut
f.
kahkahayı basmak
146
Argo
bust (one's) gut
f.
kıçını yırtmak
147
Argo
bust (one's) gut
f.
kendini paralamak
148
Argo
bust (one's) gut
f.
göbeği çatlamak
149
Argo
bust (one's) gut
f.
çok uğraşmak
150
Argo
bust (one's) gut
f.
çok çabalamak
151
Argo
bust (one's) gut
f.
eşek gibi çalışmak
152
Argo
bust (one's) gut
f.
gülmekten yerlere yatmak
153
Argo
bust (one's) gut
f.
kahkahalara boğulmak
154
Argo
bust (one's) gut
f.
kahkahayı patlatmak
155
Argo
bust a gut
f.
çileden çıkmak
156
Argo
bust a gut
f.
küplere binmek
157
Argo
bust a gut
f.
sinirden çılgına/deliye dönmek
158
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) kıçını yırtmak
159
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) kendini paralamak
160
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) göbeği çatlamak
161
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) çok uğraşmak
162
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) çok çabalamak
163
Argo
bust a gut (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) eşek gibi çalışmak
164
Argo
gut out [us] [canada]
f.
zorluklara göğüs germek
165
Argo
split a gut
f.
gülmekten yerlere yatmak
166
Argo
split a gut
f.
gülmekten kırılmak
167
Argo
split one's gut
f.
kahkahayı basmak
168
Argo
split one's gut
f.
kahkahalara boğulmak
169
Argo
split one's gut
f.
gülmekten yerlere yatmak
170
Argo
split one's gut
f.
gülmekten kırılmak
British Slang
171
İngiliz Argosu
gut-rot
i.
karın ağrısı
172
İngiliz Argosu
gut-rot
i.
mide ağrısı
Star Wars
173
Star Wars
bleeding gut
i.
kanayan karın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gut
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy