|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
pasifik adalarında geleneksel olarak ziyaretçilerin boynuna takılan polinezya çelengi |
lei i.
|
|
2 |
Genel |
kuzey amerika yerlilerine özgü geleneksel bir festival |
potlatch i.
|
|
3 |
Genel |
geleneksel bilgi |
traditional knowledge i.
|
|
4 |
Genel |
geleneksel tipteki uçakların gerektirdiğinden daha kısa pistlerde çalışabilen uçaklar |
short takeoff and landing i.
|
|
5 |
Genel |
geleneksel tıp |
folk medicine i.
|
|
6 |
Genel |
geleneksel konut |
conventional house i.
|
|
7 |
Genel |
japon stili beyaz kağıt ile kaplanmış geleneksel kapı |
fusuma i.
|
|
8 |
Genel |
geleneksel değer |
traditional value i.
|
|
9 |
Genel |
geleneksel yol kenarı hanları için kullanılan japonca sözcük |
ryokan i.
|
|
10 |
Genel |
geleneksel pasta |
traditional pastry i.
|
|
11 |
Genel |
geleneksel japon kapısı |
fusuma i.
|
|
12 |
Genel |
hristiyanların noel arifesinde geleneksel olarak yaptıkları toplu ayin |
midnight mass i.
|
|
13 |
Genel |
geleneksel medya |
traditional media i.
|
|
14 |
Genel |
geleneksel pazarlama |
traditional marketing i.
|
|
15 |
Genel |
geleneksel çince |
traditional chinese i.
|
|
16 |
Genel |
geleneksel basın yayın |
traditional media i.
|
|
17 |
Genel |
geleneksel ispanyolca |
traditional spanish i.
|
|
18 |
Genel |
geleneksel ihracat |
conventional export i.
|
|
19 |
Genel |
geleneksel bir brezilya kokteyli |
caipirinha i.
|
|
20 |
Genel |
geleneksel kıyafet |
local dress i.
|
|
21 |
Genel |
geleneksel kıyafet |
traditional wear i.
|
|
22 |
Genel |
daha geleneksel |
more traditional i.
|
|
23 |
Genel |
geleneksel kimlik |
traditional identity i.
|
|
24 |
Genel |
geleneksel kültür |
traditional culture i.
|
|
25 |
Genel |
geleneksel bahar şenlikleri |
traditional spring festivals i.
|
|
26 |
Genel |
geleneksel şenlik |
traditional festival i.
|
|
27 |
Genel |
geleneksel şenlik |
traditional fest i.
|
|
28 |
Genel |
geleneksel kural |
traditional rule i.
|
|
29 |
Genel |
geleneksel yöntem |
conventional technique i.
|
|
30 |
Genel |
geleneksel fikirlere sahip grup |
old school i.
|
|
31 |
Genel |
geleneksel aile |
traditional family i.
|
|
32 |
Genel |
geleneksel biçim |
traditional format i.
|
|
33 |
Genel |
geleneksel format |
traditional format i.
|
|
34 |
Genel |
geleneksel yaklaşım |
traditional approach i.
|
|
35 |
Genel |
hindistan geleneksel tıbbında kullanılan bir ilaç |
shilajeet i.
|
|
|
36 |
Genel |
hindistan geleneksel tıbbında kullanılan bir ilaç |
shilajit i.
|
|
37 |
Genel |
geleneksel hayat/yaşam |
traditional life i.
|
|
38 |
Genel |
geleneksel enstrüman |
traditional instrument i.
|
|
39 |
Genel |
geleneksel posta |
paper mail i.
|
|
40 |
Genel |
geleneksel posta |
snail mail i.
|
|
41 |
Genel |
geleneksel posta |
postal mail i.
|
|
42 |
Genel |
geleneksel posta |
land mail i.
|
|
43 |
Genel |
geleneksel kelt müziğini modernize edip sergileyen beş kadından oluşan müzik grubu |
celtic woman i.
|
|
44 |
Genel |
geleneksel bayram |
traditional holiday i.
|
|
45 |
Genel |
geleneksel fikirler/görüşler |
traditional ideas i.
|
|
46 |
Genel |
alp dağları'nda çiftçiler tarafından kullanılan üç metrelik geleneksel çalgı |
alpenhorn i.
|
|
47 |
Genel |
alp dağları'nda çiftçiler tarafından kullanılan üç metrelik geleneksel çalgı |
alphorn i.
|
|
48 |
Genel |
batı afrikaya özgü geleneksel bir saç stili |
canerows i.
|
|
49 |
Genel |
batı afrikaya özgü geleneksel bir saç stili |
cornrows i.
|
|
50 |
Genel |
batı afrikaya özgü geleneksel bir saç stili |
cornrolls i.
|
|
51 |
Genel |
geleneksel yaklaşımlar |
traditional approaches i.
|
|
52 |
Genel |
geleneksel bir yunan şarabı |
retsina i.
|
|
53 |
Genel |
geleneksel okul |
traditional school i.
|
|
54 |
Genel |
geleneksel japon kıyafetleri |
traditional japanese clothes i.
|
|
55 |
Genel |
geleneksel japon kıyafetleri |
traditional japanese clothing i.
|
|
56 |
Genel |
geleneksel toplumlarda hastalığı iyileştirmek amacıyla hastadan kan alan kimse |
bleeder i.
|
|
57 |
Genel |
geleneksel japon banyosu |
ofuro i.
|
|
58 |
Genel |
geleneksel adalet sistemi |
traditional justice system i.
|
|
59 |
Genel |
geleneksel adalet sistemi |
conventional justice system i.
|
|
60 |
Genel |
geleneksel tema veya öge |
topos i.
|
|
61 |
Genel |
geleneksel yemek |
traditional food i.
|
|
62 |
Genel |
geleneksel yiyecek |
comfort food i.
|
|
63 |
Genel |
geleneksel bina/yapı |
traditional building i.
|
|
64 |
Genel |
patates püresinin içine kabak ve/veya lahana karıştırılarak yapılan geleneksel İrlanda yemeği |
colcannon i.
|
|
65 |
Genel |
geleneksel dans |
traditional dance i.
|
|
66 |
Genel |
geleneksel selamlama |
curtsey i.
|
|
67 |
Genel |
geleneksel selamlama |
curtsy i.
|
|
68 |
Genel |
geleneksel havai partisi |
luau i.
|
|
69 |
Genel |
geleneksel türk kahvaltısı |
traditional turkish breakfast i.
|
|
70 |
Genel |
geleneksel ülke |
traditional country i.
|
|
71 |
Genel |
geleneksel yol |
traditional way i.
|
|
72 |
Genel |
geleneksel kahvaltı |
traditional breakfast i.
|
|
73 |
Genel |
geleneksel yemekler |
traditional dishes i.
|
|
74 |
Genel |
geleneksel konaklama |
traditional accommodation i.
|
|
75 |
Genel |
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar |
maundy money i.
|
|
76 |
Genel |
geleneksel iskoç oyun kütüğü |
caber i.
|
|
77 |
Genel |
geleneksel lezzet |
traditional taste i.
|
|
78 |
Genel |
geleneksel olarak kol ile vücut arasına sıkıştırılarak çalınan afrika'ya özgü bir vurmalı çalgı |
talking drum i.
|
|
79 |
Genel |
iskoç ya da irlanda halkının müzik, dans vs. eşliğinde gerçekleştirdiği geleneksel buluşma |
ceilidh i.
|
|
80 |
Genel |
geleneksel dönem |
traditional era i.
|
|
81 |
Genel |
bir tür geleneksel Hint dansı |
nautch dance i.
|
|
82 |
Genel |
geleneksel ev |
traditional house i.
|
|
83 |
Genel |
sosyal kulüp olarak da işlev gören geleneksel restoran |
supper club i.
|
|
84 |
Genel |
geleneksel temalar |
topoi i.
|
|
85 |
Genel |
geleneksel ögeler |
topoi i.
|
|
86 |
Genel |
geleneksel kuralları reddeden stil |
antistyle i.
|
|
87 |
Genel |
bir etnik grup veya topluluğun geleneksel müziği |
ethnic music i.
|
|
88 |
Genel |
8 kişi ile yapılan geleneksel iskoç kır dansı |
eightsome i.
|
|
89 |
Genel |
abd geleneksel ölçü birimleri sistemi |
united states customary system i.
|
|
90 |
Genel |
abd geleneksel ölçü birimleri sisteminde kullanılan sıvı ölçüm birimi |
united states liquid unit i.
|
|
91 |
Genel |
geleneksel bir malezya erkek gömleği |
baju i.
|
|
92 |
Genel |
sih dini ve kültürünün bir sembolü olan geleneksel kısa bir pantolon |
kachera i.
|
|
93 |
Genel |
abd geleneksel ölçü birimleri sistemi |
us customary system i.
|
|
94 |
Genel |
geleneksel olarak sihirbazlık numaralarının sırlarını paylaşmayı yasaklamış olan, ingiltere menşeli bir sihirbazlar derneği |
magic circle i.
|
|
95 |
Genel |
sıkıcı derecede geleneksel bir görünüme sahip kimse |
biedermeier i.
|
|
96 |
Genel |
geleneksel oyuncaklar |
traditional toys i.
|
|
97 |
Genel |
geleneksel fiziki mağaza/dükkan işletmeleri |
traditional brick and mortar businesses i.
|
|
98 |
Genel |
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad |
matryoshka i.
|
|
99 |
Genel |
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad |
matrioshka i.
|
|
100 |
Genel |
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad |
matroyshka i.
|
|
101 |
Genel |
geleneksel iş veya adetleri uygulayan kadın |
wise woman i.
|
|
102 |
Genel |
gelinin beyaz gelinlik giydiği geleneksel düğün |
white wedding i.
|
|
103 |
Genel |
sabır, özveri, besleyici olma ve cinselliği sadece evlilikte yaşama gibi değerlere önem veren ve özellikle birtakım latin amerikalı kültürlerde yaygın olan, geleneksel dişiliğin güçlü veya abartılı bir formu |
marianismo i.
|
|
104 |
Genel |
geleneksel karakter |
habitude i.
|
|
105 |
Genel |
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar |
maundy i.
|
|
106 |
Genel |
ingiliz hükümdarının her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verdiği gümüş sikke veya para |
maundy coins i.
|
|
107 |
Genel |
(malezya'da) modern ilaçların yanında geleneksel otların da satıldığı fakat reçete edilmiş ilaçların tedarik edilemediği çin menşeli eczane |
medicine shop i.
|
|
108 |
Genel |
fransızlara özgü geleneksel bir noel şekerlemesi |
mendiant i.
|
|
109 |
Genel |
genellikle ticari amaçlar için üretilmeyen, geleneksel ırktan olan evcilleştirilmiş hayvan veya ekin |
heritage i.
|
|
110 |
Genel |
geleneksel yorum |
bromidiom i.
|
|
111 |
Genel |
geleneksel ifade |
bromidiom i.
|
|
112 |
Genel |
müslüman kadınların yüz, eller ve ayaklar hariç vücudunun tamamını örttüğü geleneksel bir giyim tarzı |
hijab i.
|
|
113 |
Genel |
(abd geleneksel ölçü biriminde) 745.7 vat/dakika |
horsepower i.
|
|
114 |
Genel |
şarkı ve ritim eşliğinde yapılan geleneksel bir polinezya dansı |
hula-hula i.
|
|
115 |
Genel |
ayni ödeme yerine uzlaşmaya göre geleneksel bir ondalık şekli |
modus i.
|
|
116 |
Genel |
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi |
mood i.
|
|
117 |
Genel |
fazla geleneksel kimse |
mrs. grundy i.
|
|
118 |
Genel |
kürk avcılarının yıllık geleneksel toplantısı |
rendezvous [obsolete] i.
|
|
119 |
Genel |
sihlere ait uzun ve bol gömlekten oluşan geleneksel kıyafet |
chola i.
|
|
120 |
Genel |
geleneksel örnek |
classic i.
|
|
121 |
Genel |
geleneksel etkinlik |
classic i.
|
|
122 |
Genel |
geleneksel faaliyet |
classic i.
|
|
123 |
Genel |
geleneksel olay |
classic i.
|
|
124 |
Genel |
geleneksel spor etkinliği |
classic i.
|
|
125 |
Genel |
geleneksel olandan sapma |
descant [obsolete] i.
|
|
126 |
Genel |
geleneksel yol |
guise i.
|
|
127 |
Genel |
amerika'da geleneksel değerlerin baskın olduğu merkezi coğrafi bölge |
heartland i.
|
|
128 |
Genel |
geleneksel çizim tasarımcısı |
iconographer i.
|
|
129 |
Genel |
geleneksel tasvir |
iconography i.
|
|
130 |
Genel |
geleneksel tarz |
iconography i.
|
|
131 |
Genel |
geleneksel prensipler |
iconography i.
|
|
132 |
Genel |
geleneksel tutum |
idée reçue i.
|
|
133 |
Genel |
münih, almanya'da her ekim ayında düzenlenen geleneksel bir festival |
octoberfest i.
|
|
134 |
Genel |
geleneksel uygulama |
route i.
|
|
135 |
Genel |
geleneksel şovmenlik |
routine i.
|
|
136 |
Genel |
japonya'da geleneksel japon mutfağı ve mobilyalarını sunan bir otel |
ryokan i.
|
|
137 |
Genel |
geleneksel japon oteli veya hanı |
ryokan i.
|
|
138 |
Genel |
hindistan'da erkeklerin ve kadınların taktığı geleneksel bir şal |
chuddar i.
|
|
139 |
Genel |
avrupai tarzda olmayan geleneksel kıyafet |
cloth [west africa] i.
|
|
140 |
Genel |
geleneksel şey |
customary i.
|
|
141 |
Genel |
ispanyolca konuşulan ülkelerde kullanılan geleneksel bir kuru ölçü birimi |
fanega i.
|
|
142 |
Genel |
geleneksel bilim ile açıklanamayan konuların incelendiği bir alan |
parascience i.
|
|
143 |
Genel |
geleneksel inanç veya standart |
piety i.
|
|
144 |
Genel |
geleneksel tutum |
piety i.
|
|
145 |
Genel |
geleneksel tıp uygulayıcısı |
curandero i.
|
|
146 |
Genel |
(ingilizlere özgü) çocuklar için hazırlanan geleneksel noel eğlencesi |
pantomime i.
|
|
147 |
Genel |
geleneksel kullanım |
convenance i.
|
|
148 |
Genel |
geleneksel kimse |
conventionalist i.
|
|
149 |
Genel |
geleneksel aktivite |
fixture i.
|
|
150 |
Genel |
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye |
folk tale i.
|
|
151 |
Genel |
geleneksel bir kalıba girme |
ossification i.
|
|
152 |
Genel |
hizmetleri veya faaliyetleri mevcut veya geleneksel sınırların ötesine genişletme |
outreach i.
|
|
153 |
Genel |
bir uygulamayı geleneksel olarak takip eden kimse |
practitioner i.
|
|
154 |
Genel |
üç yaşındaki atların yer aldığı geleneksel bir at yarışı |
preakness i.
|
|
155 |
Genel |
geleneksel hazırlık okulu tarzında olan kimse |
preppie i.
|
|
156 |
Genel |
geleneksel hazırlık okulu tarzında olan kimse |
preppy i.
|
|
157 |
Genel |
(kuzey iskoçya ve irlanda'da) geleneksel hikaye anlatıcısı |
seannachie [scotland/ireland] i.
|
|
158 |
Genel |
(kuzey iskoçya ve irlanda'da) geleneksel hikaye anlatıcısı |
sennachie [scotland/ireland] i.
|
|
159 |
Genel |
(kuzey iskoçya ve irlanda'da) geleneksel hikaye anlatıcısı |
seannachy [scotland/ireland] i.
|
|
160 |
Genel |
(kuzey iskoçya ve irlanda'da) geleneksel hikaye anlatıcısı |
shanachie [scotland/ireland] i.
|
|
161 |
Genel |
(genç italyan erkekler için) geleneksel bir saygı hitabı |
signorino i.
|
|
162 |
Genel |
bangladeş'e özgü iple sarkıtılabilen geleneksel bir sepet |
sika i.
|
|
163 |
Genel |
bir ülkenin/grubun yöresine ait geleneksel kıyafetler |
costume i.
|
|
164 |
Genel |
(geleneksel hristiyan dogmalarını reddeden) faustus ve laelius socinus takipçisi |
socinian i.
|
|
165 |
Genel |
araçlarda geleneksel aynaların yerini alan ayna yerine geçen kameralar |
digital mirrors i.
|
|
166 |
Genel |
geleneksel bir noel dekorasyonu |
putz i.
|
|
167 |
Genel |
gürcistan'a özgü geleneksel bir ziyafet |
supra i.
|
|
168 |
Genel |
geleneksel hale getirmek |
traditionalize f.
|
|
169 |
Genel |
geleneksel hale getirmek |
traditionalise f.
|
|
170 |
Genel |
bir erkekten geleneksel olarak beklenen şeyleri yerine getirmek |
man-up f.
|
|
171 |
Genel |
geleneksel yas belirtileri sergilemek |
mourn f.
|
|
172 |
Genel |
geleneksel ilkelere uymak |
conventionalize f.
|
|
173 |
Genel |
geleneksel ilkeleri takip etmek |
conventionalize f.
|
|
174 |
Genel |
geleneksel ilkelere uymak |
conventionalise f.
|
|
175 |
Genel |
geleneksel ilkeleri takip etmek |
conventionalise f.
|
|
176 |
Genel |
(genç kadını) geleneksel bir törenle cemiyete takdim etmek |
present f.
|
|
177 |
Genel |
geleneksel kargo ile göndermek |
snail mail f.
|
|
178 |
Genel |
geleneksel hale getirmek |
starch f.
|
|
179 |
Genel |
geleneksel olmayan |
traditionless s.
|
|
180 |
Genel |
kısmen geleneksel |
semitraditional s.
|
|
181 |
Genel |
geleneksel olmayan |
nontraditional s.
|
|
182 |
Genel |
geleneksel olmayan |
nonconventional s.
|
|
183 |
Genel |
geleneksel kıyafetler giymiş |
habited s.
|
|
184 |
Genel |
geleneksel olmayan |
unconventional s.
|
|
185 |
Genel |
geleneksel olmayan |
non-traditional s.
|
|
186 |
Genel |
geleneksel olmayan |
untraditional s.
|
|
187 |
Genel |
doğal veya geleneksel süslemelerden yoksun |
nude s.
|
|
188 |
Genel |
geleneksel olmayan |
antitraditional s.
|
|
189 |
Genel |
geleneksel yollarla yüksek kaliteli malzemeler kullanılarak üretilmiş |
artisan s.
|
|
190 |
Genel |
geleneksel yollarla yüksek kaliteli malzemeler kullanılarak üretilmiş |
artisanal s.
|
|
191 |
Genel |
geleneksel toplumsal kısıtlamalardan kurtulmuş |
emancipated s.
|
|
192 |
Genel |
genel geleneksel |
general conventional s.
|
|
193 |
Genel |
geleneksel çin kozmolojisindeki yin ve yang arasındaki dengeyi uyarlayan (beslenme) |
macrobiotic s.
|
|
194 |
Genel |
sıkıcı derecede geleneksel bir görünüme sahip |
biedermeier s.
|
|
195 |
Genel |
çin'in geleneksel giyim veya beslenme tarzına ilişkin |
mandarin s.
|
|
196 |
Genel |
tek bir geleneksel unsurdan meydana gelen (isim) |
monothematic s.
|
|
197 |
Genel |
geleneksel limitleri aşan |
licentious s.
|
|
198 |
Genel |
geleneksel ahlak veya ideallere aşırı bağlı |
genteel s.
|
|
199 |
Genel |
geleneksel kriterlere uygun |
genteel s.
|
|
200 |
Genel |
geleneksel politikalara veya uygulamalara bağlı kalan |
old-school s.
|
|
201 |
Genel |
geleneksel politikaları veya uygulamaları destekleyen |
old-school s.
|
|
202 |
Genel |
geleneksel ve anonim özellikte olan |
folk s.
|
|
203 |
Genel |
kabul görmüş veya geleneksel inanca bağlı olan |
orthodox s.
|
|
204 |
Genel |
geleneksel yapılara bağlı olmayan |
free-form s.
|
|
205 |
Genel |
geleneksel olarak |
folksily zf.
|
|
206 |
Genel |
geleneksel olarak |
traditionally zf.
|
|
207 |
Genel |
geleneksel olarak |
institutionally zf.
|
|
208 |
Genel |
geleneksel olarak |
conservatively zf.
|
|
209 |
Genel |
geleneksel olarak |
conventionally zf.
|
|
210 |
Genel |
geleneksel olarak |
tralatitiously zf.
|
|
211 |
Genel |
geleneksel olmayan bir şekilde |
unconventionally zf.
|
|
212 |
Genel |
geleneksel olmadan |
untraditionally zf.
|
|
213 |
Genel |
geleneksel şekilde oynanarak |
solito zf.
|
|
214 |
Genel |
geleneksel tarzda çalınarak |
solito zf.
|
|
215 |
Genel |
geleneksel şekilde çalınarak |
solito zf.
|
|
Phrasals |
|
216 |
Öbek Fiiller |
(iskoç geleneksel dansında) iki partner set çizgisinin arkasında ayrı ayrı dans edip daha orijinal pozisyona geri dönmek |
cast off f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
geleneksel değerlerden kopmak |
drop out f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
toplumu/geleneksel değerleri terk etmek |
drop out f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
geleneksel değerlerden kopmak |
drop out f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
toplumu/geleneksel değerleri terk etmek |
drop out f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
dijital veya manyetik şeritteki görüntüleri geleneksel filme aktarmak |
film out f.
|
|
Phrases |
|
222 |
İfadeler |
geleneksel olarak |
by tradition expr.
|
|
223 |
İfadeler |
geleneksel yöntemle karşılaştırıldığında |
when compared with the traditional method expr.
|
|
Colloquial |
|
224 |
Konuşma Dili |
çevrimiçi haber kaynaklarına göre daha eski moda ve ahmakça kabul edilen geleneksel medya araçları |
lamestream i.
|
|
225 |
Konuşma Dili |
eskimolara ait sabuntaşından geleneksel bir yağ lambası |
kudlik [canada] i.
|
|
226 |
Konuşma Dili |
geleneksel kimse |
square i.
|
|
227 |
Konuşma Dili |
güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse |
good old boy [southern us] i.
|
|
228 |
Konuşma Dili |
irlanda'da geleneksel olarak kutlanan rose of traless festivaline katılmış veya kazanmış yarışmacı |
rose [ireland] i.
|
|
229 |
Konuşma Dili |
geleneksel posta |
s-mail i.
|
|
230 |
Konuşma Dili |
geleneksel ingiliz endüstrisi |
smokestack industry i.
|
|
231 |
Konuşma Dili |
bir şarkıya bluegrass (amerika'nın güneyinde geleneksel bir müzik) unsurları eklemek |
grass up f.
|
|
232 |
Konuşma Dili |
geleneksel seks |
vanilla s.
|
|
233 |
Konuşma Dili |
batıni felsefelere, geleneksel ilaçlara ilgi duyan |
herbal [australia] s.
|
|
234 |
Konuşma Dili |
batıni felsefeleri, geleneksel ilaçları uygulayan |
herbal [australia] s.
|
|
235 |
Konuşma Dili |
aşırı geleneksel |
buttoned-down s.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
geleneksel olarak erkek sporu olup kadınların yarıştığı (branş) |
powderpuff s.
|
|
Idioms |
|
237 |
Deyim |
geleneksel yöntem |
time-honoured practice i.
|
|
238 |
Deyim |
geleneksel yöntem |
time-honored practice i.
|
|
239 |
Deyim |
müstesna veya geleneksel kimse |
white sheep i.
|
|
240 |
Deyim |
yazılarında geleneksel toplumu eleştiren 20. yüzyıl ingiliz yazarlar grubu üyesi kimse |
angry young man i.
|
|
241 |
Deyim |
geleneksel değerlerin ve toplumun karşısında duran genç adam |
angry young man i.
|
|
242 |
Deyim |
geleneksel değerlere ve topluma karşı isyan eden genç adam |
angry young man i.
|
|
243 |
Deyim |
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse |
an old fogey i.
|
|
244 |
Deyim |
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse |
an old fogy i.
|
|
245 |
Deyim |
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse |
an old fogey i.
|
|
246 |
Deyim |
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse |
an old fogy i.
|
|
247 |
Deyim |
sanatsal bir etki yaratmak için geleneksel formlardan/standartlardan/söz diziminden bilerek sapma |
artistic license i.
|
|
248 |
Deyim |
sanatsal bir etki yaratmak için kasten geleneksel formların dışına çıkma |
artistic license i.
|
|
249 |
Deyim |
domates bazlı soslu geleneksel italyan makarnasıyla ünlü bir italyan-amerikan restoranı |
red-sauce parlor i.
|
|
250 |
Deyim |
geleneksel posta |
snail-mail i.
|
|
251 |
Deyim |
geleneksel ev hanımı |
suzy homemaker [us] i.
|
|
252 |
Deyim |
geleneksel/alışılagelmiş bakış açısına sahip olanları şaşırtmak |
épater les bourgeois f.
|
|
253 |
Deyim |
geleneksel avrupa kıyafetleriyle barda bira servisi/garsonluk yapan genç kadın gibi/görüntüsünde |
wenchy s.
|
|
254 |
Deyim |
geleneksel avrupa kıyafetleriyle barda bira servisi/garsonluk yapan genç kadın gibi/görüntüsünde |
whenchy s.
|
|
255 |
Deyim |
geleneksel olmayan bir şekilde |
outside of the box zf.
|
|
256 |
Deyim |
geleneksel kablo bağlantısı dışında bir kaynaktan/sunucudan alınan tv yayını |
ott (over the top) expr.
|
|
257 |
Deyim |
geleneksel haliyle |
with a capital (some letter) expr.
|
|
Speaking |
|
258 |
Konuşma |
çok yaşa!/uzun yaşa! (geleneksel bir japon selamlama ünlemi) |
banzai expr.
|
|
Trade/Economic |
|
259 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel opsiyon |
traditional option i.
|
|
260 |
Ticaret/Ekonomi |
bir hafta vadeli miktar ve bir ay vadeli geleneksel repo ihaleleri |
one-week quantity and one-month traditional repo auctions i.
|
|
261 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel satıcı ülke |
traditional supplier i.
|
|
262 |
Ticaret/Ekonomi |
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim |
brick and mortar business i.
|
|
263 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel eylem tarzına getirilen köklü değişiklik |
paradigm shift i.
|
|
264 |
Ticaret/Ekonomi |
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim |
brick and mortar shop i.
|
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel dağıtım modeli |
conventional distribution model i.
|
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel faktoring |
old-line factoring i.
|
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel ihracatçı |
traditional supplier i.
|
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel bütçe |
traditional budget i.
|
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel perakendeci |
traditional retailer i.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel fonlar |
traditional funds i.
|
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel pazarlama |
conventional marketing i.
|
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
faaliyetlerinde interneti etkin biçimde kullanan geleneksel işletme |
clicks and-mortar i.
|
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
faaliyetlerinde interneti etkin biçimde kullanan geleneksel işletme |
clicks-and-mortar i.
|
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
faaliyetlerinde interneti etkin biçimde kullanan geleneksel işletme |
bricks and clicks i.
|
|
275 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel olmayan çalışma alanı/iş yeri |
non-traditional workplace i.
|
|
276 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel ekonomi |
subsistence economy i.
|
|
277 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel ekonomik sistem |
traditional economy i.
|
|
278 |
Ticaret/Ekonomi |
işlerin çoğunun fiziksel temsilciler vasıtası ile fiziksel ürünler satarak gerçekleştirildiği eski ve geleneksel ticaret yöntemi |
traditional brick and mortar businesses i.
|
|
279 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin |
antiestablishmentarianism i.
|
|
280 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin |
antiestablishmentism i.
|
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel olmayan para politikası |
non-conventional monetary policy i.
|
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel para politikası |
conventional monetary policy i.
|
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
ürün takasında kullanılan geleneksel işlem birimi |
contract i.
|
|
284 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel sosyal, politik ya da ekonomik değer ya da ilkelere muhalefet eden |
antiestablishment s.
|
|
285 |
Ticaret/Ekonomi |
geleneksel satış yöntemlerinin yanı sıra internet satışını da kullanma |
clicks-and-mortar (c&m) s.
|
|
Law |
|
286 |
Hukuk |
geleneksel bir ruanda adalet sistemi |
gacaca i.
|
|
Politics |
|
287 |
Siyasal |
demokrasi ile birlikte geçmişten gelen kurumların ve geleneksel ilkelerin korunmasını savunan politik felsefe |
tory democracy i.
|
|
288 |
Siyasal |
demokrasi ile birlikte geçmişten gelen kurumların ve geleneksel ilkelerin korunmasını savunan kimse |
tory democrat i.
|
|
289 |
Siyasal |
geleneksel araçlar |
traditional instruments i.
|
|
290 |
Siyasal |
geleneksel ürün adı |
traditional speciality guaranteed i.
|
|
291 |
Siyasal |
geleneksel değerlendirme |
traditional assessment i.
|
|
292 |
Siyasal |
geleneksel ihracatçı-geleneksel satıcı ülke |
traditional supplier i.
|
|
293 |
Siyasal |
geleneksel özellik garantisi |
traditional speciality guaranteed i.
|
|
294 |
Siyasal |
polonya devletinin geleneksel ismi |
rzeczpospolita i.
|
|
295 |
Siyasal |
özellikle amerika'nın güneyinde siyahilere karşı yapılan geleneksel ayrımcılık |
jim crow i.
|
|
296 |
Siyasal |
özellikle amerika'nın güneyinde siyahilere karşı yapılan geleneksel ayrımcılık |
jim-crow i.
|
|
297 |
Siyasal |
geleneksel ürün adlarına ilişkin daimi komite |
standing committee on traditional specialities guaranteed i.
|
|
298 |
Siyasal |
geleneksel afgan ulusal meclisi |
loya jirga i.
|
|
Industry |
|
299 |
Sanayi |
(özellikle fransa'nın bordeaux bölgesinde) geleneksel şarap üretimi kurallarına uymayan küçük çaplı şarap üreticisi |
garagiste i.
|
|
Tourism |
|
300 |
Turizm |
geleneksel kamp biçiminden farklı olarak çok çeşitli imkanlar sunan lüks diye tabir edilebilecek bir kamp yapma çeşidi |
glamping i.
|
|
Media |
|
301 |
Medya |
geleneksel yayın organları |
legacy media i.
|
|
Technical |
|
302 |
Teknik |
geleneksel enerji kaynakları |
conventional energy resources i.
|
|
303 |
Teknik |
geleneksel cam |
traditionalglass i.
|
|
304 |
Teknik |
geleneksel bükülme sertliği |
conventional flexural stiffness i.
|
|
305 |
Teknik |
geleneksel işlev ömrü |
conventional working life i.
|
|
306 |
Teknik |
geleneksel seramikler |
traditional ceramics i.
|
|
307 |
Teknik |
geleneksel sıkıştırma süresi |
conventional pressing time i.
|
|
308 |
Teknik |
geleneksel ölçme teknikleri |
conventional surveying techniques i.
|
|
309 |
Teknik |
geleneksel enerji |
conventional energy i.
|
|
310 |
Teknik |
geleneksel elektrik santralı |
conventional power plant i.
|
|
311 |
Teknik |
geleneksel yöntem |
conventional method i.
|
|
312 |
Teknik |
geleneksel birim kök testi |
conventional unit root test i.
|
|
Computer |
|
313 |
Bilgisayar |
geleneksel ağ koruma sistemi |
conventional network protection system i.
|
|
314 |
Bilgisayar |
geleneksel sistem |
conventional system i.
|
|
315 |
Bilgisayar |
geleneksel bellek |
conventional memory i.
|
|
316 |
Bilgisayar |
geleneksel posta ile göndermek |
s-mail [dated] f.
|
|
317 |
Bilgisayar |
geleneksel klavye dizilişi ile ilgili |
qwerty s.
|
|
Telecom |
|
318 |
Telekom |
geleneksel telefon hizmetleri |
pots i.
|
|
319 |
Telekom |
geleneksel düzenlemeler |
traditional arrangements i.
|
|
320 |
Telekom |
geleneksel posta |
snail mail i.
|
|
321 |
Telekom |
geleneksel telefon hizmeti |
plain old telefone service i.
|
|
Textile |
|
322 |
Tekstil |
çinli kadınların geleneksel olarak giydiği dik yakalı, eteği yırtmaçlı, pamuk ya da ipekten elbise |
cheongsam i.
|
|
323 |
Tekstil |
çinli kadınların geleneksel olarak giydiği dik yakalı, eteği yırtmaçlı, pamuk ya da ipekten elbise |
qipao i.
|
|
324 |
Tekstil |
bir yüzünde geleneksel motifler bulunan parlak kumaş |
calamanco i.
|
|
325 |
Tekstil |
vietnamlı kadınların giydiği geleneksel kıyafet |
ao dai i.
|
|
326 |
Tekstil |
malezyalı kadınların giydiği geleneksel bir bluz |
kabaya i.
|
|
327 |
Tekstil |
geleneksel hint, pakistan ve iran giysilerinde kullanılan ince altın veya gümüş iplik |
zari i.
|
|
328 |
Tekstil |
malezyalı kadınların giydiği geleneksel bir bluz |
kerbaya i.
|
|
329 |
Tekstil |
geleneksel hint elbisesi |
lehenga i.
|
|
330 |
Tekstil |
geleneksel hint elbisesi |
lengha i.
|
|
331 |
Tekstil |
çok sayıda rengin kullanıldığı motifler yaratmak için kullanılan geleneksel bir örgü tekniği |
fair isle i.
|
|
332 |
Tekstil |
japonya'da geleneksel olarak giyilip arkadan fiyonk ile tutturulan geniş bir kuşak |
oby i.
|
|
333 |
Tekstil |
yün veya brokardan yapılabilen geleneksel bir giysi |
deel i.
|
|
334 |
Tekstil |
geleneksel biçimde örülmüş |
custom tufted s.
|
|
Architecture |
|
335 |
Mimarlık |
kağıtla kaplı ahşap çerçeveli geleneksel japon sürgü kapı |
shoji i.
|
|
336 |
Mimarlık |
geleneksel fas evi |
riad i.
|
|
337 |
Mimarlık |
doğu pensilvanya'daki geleneksel alman mimarisi |
pennsylvania dutch i.
|
|
338 |
Mimarlık |
tasarımda çeşitli geleneksel mimari ve dekoratif tarzların kullanılması |
ornamentalism i.
|
|
339 |
Mimarlık |
geleneksel japon sürgü kapısına benzer paravan |
shoji i.
|
|
Construction |
|
340 |
İnşaat |
geleneksel yapı pratiği |
traditional construction practice i.
|
|
341 |
İnşaat |
geleneksel asfalt |
conventional asphalt i.
|
|
342 |
İnşaat |
geleneksel tasarım |
conventional design i.
|
|
Railway |
|
343 |
Demiryolu |
demiryolu çalışanlarının ücretlerini hesaplamak için kullanılan geleneksel bir birim |
day i.
|
|
Aeronautic |
|
344 |
Havacılık |
geleneksel tipteki uçaklardan daha fazla sayıda yolcu taşıyabilen ve iki ya da daha çok koridoru olan uçak |
wide-bodied aircraft i.
|
|
345 |
Havacılık |
tek merkezi koridorlu geleneksel tasarımlı |
narrow-bodied s.
|
|
Marine |
|
346 |
Denizcilik |
ortası geniş geleneksel ahşap türk yelkenlisi |
gulet i.
|
|
347 |
Denizcilik |
balıkçılıkta kullanılan geleneksel bir ahşap tekne |
couta [australia] i.
|
|
348 |
Denizcilik |
balıkçılıkta kullanılan geleneksel bir ahşap tekne |
couta boat [australia] i.
|
|
349 |
Denizcilik |
(geleneksel ingiliz teknesinde) öndeki yükleri sıkıştırıp üst tahtayı veya yürüyüş yolunu destekleyen dikey kalaslar |
cratch i.
|
|
350 |
Denizcilik |
iskoçya'ya özgü geleneksel bir balıkçı teknesi |
scaffie i.
|
|
351 |
Denizcilik |
iskoçya'ya özgü geleneksel bir balıkçı teknesi |
scaffy i.
|
|
352 |
Denizcilik |
connemara bölgesine özgü geleneksel bir yelkenli çeşidi |
púcán [ireland] i.
|
|
353 |
Denizcilik |
iskoçya'ya özgü geleneksel balıkçı teknesine ait veya ilgili |
scaffie s.
|
|
354 |
Denizcilik |
iskoçya'ya özgü geleneksel balıkçı teknesine benzer |
scaffie s.
|
|
Medical |
|
355 |
Medikal |
geleneksel çin tıbbı |
tcm (traditional chinese medicine) i.
|
|
356 |
Medikal |
alternatif-geleneksel hekim |
folk healer i.
|
|
357 |
Medikal |
alternatif-geleneksel hekim |
alternative/traditional healer i.
|
|
358 |
Medikal |
doğu-geleneksel tıp |
oriental traditional medicine i.
|
|
359 |
Medikal |
geleneksel tıp |
conventional medicine i.
|
|
360 |
Medikal |
geleneksel ve tamamlayıcı tıp ünitesi |
traditional and complementary medicine unit i.
|
|
361 |
Medikal |
geleneksel miyomektomi |
conventional myomectomy i.
|
|
362 |
Medikal |
geleneksel ilaç |
traditional medicine i.
|
|
363 |
Medikal |
geleneksel hekim |
traditional healer i.
|
|
364 |
Medikal |
geleneksel tıp |
traditional medicine i.
|
|
365 |
Medikal |
geleneksel zehir |
traditional poison i.
|
|
366 |
Medikal |
geleneksel hint şifa sistemi |
ayurvedism i.
|
|
367 |
Medikal |
geleneksel tıpla ilgilenen müslüman doktor |
hakeem i.
|
|
368 |
Medikal |
çin'e özgü eklem ağrıları için kullanılan geleneksel bir ilaç |
snake oil i.
|
|
369 |
Medikal |
tıp alanında çalışmaya başlayanlarca geleneksel olarak verilip hipokrat ve onun eserlerinden esinlenen bir dizi mesleki ve etik taahhütle ilgili |
hippocratic s.
|
|
370 |
Medikal |
tıp alanında çalışmaya başlayanlarca geleneksel olarak verilip hipokrat ve onun eserlerinden esinlenen bir dizi mesleki ve etik taahhüde ait |
hippocratic s.
|
|
371 |
Medikal |
geleneksel tıbbın dışındaki tedavilerle ilgili |
holistic s.
|
|
372 |
Medikal |
geleneksel tıbbın dışındaki tedavileri kullanan |
holistic s.
|
|
Psychology |
|
373 |
Psikoloji |
geleneksel eylem |
traditional action i.
|
|
374 |
Psikoloji |
geleneksel düzey |
conventional level i.
|
|
375 |
Psikoloji |
geleneksel aile |
extended family i.
|
|
376 |
Psikoloji |
geleneksel veya ortodoks psikolojinin ötesindeki psişik fenomenlerin incelenmesi |
metapsychics i.
|
|
377 |
Psikoloji |
geleneksel psikanalist |
freudian i.
|
|
Dentistry |
|
378 |
Diş Hekimliği |
geleneksel cam iyonomer siman |
conventional glass-ionomer cement i.
|
|
Pharmaceutics |
|
379 |
Eczacılık |
geleneksel ortodoks tıbbı |
allopathic medicine i.
|
|
380 |
Eczacılık |
geleneksel tıpta karın ağrısının tedavisinde kullanılan bitki kökü |
aloeroot i.
|
|
381 |
Eczacılık |
geleneksel tıpta karın ağrısının tedavisinde kullanılan bitki kökü |
colicroot i.
|
|
382 |
Eczacılık |
geleneksel biçim ve teorileri reddeden sanat |
anti-art i.
|
|
383 |
Eczacılık |
geleneksel çin tıbbında kullanılan efedrinden üretilmiş bir ilaç |
ephedra i.
|
|
384 |
Eczacılık |
magnolia cinsi bitkinin geleneksel tıpta kullanılan kurutulmuş kabuğu |
magnolia i.
|
|
Printing |
|
385 |
Baskı Teknikleri |
geleneksel kurutma |
conventional drying i.
|
|
Food Engineering |
|
386 |
Gıda |
iğne başı büyüklüğünde keskin bıçaklarla kesilmiş geleneksel pirinç lapası yapımında kullanılan yulaf |
steel-cut oat i.
|
|
387 |
Gıda |
geleneksel gıdalar |
traditional foods i.
|
|
388 |
Gıda |
geleneksel olarak kısrak veya eşek sütünden yapılan mayalanmış bir süt ürünü |
kumish i.
|
|
Gastronomy |
|
389 |
Mutfak |
malta'ya özgü geleneksel bir makarna |
timpana i.
|
|
390 |
Mutfak |
geleneksel olarak badem ile yapılan ve kavisli bir şekle sahip ince ve gevrek kurabiye |
tuile i.
|
|
391 |
Mutfak |
geleneksel olarak badem ile yapılan ve kavisli bir şekle sahip ince ve gevrek kurabiye |
tuille i.
|
|
392 |
Mutfak |
et ve patates ek olarak bir sebzeden yapılan geleneksel ingiliz yemeği |
meat and two veg i.
|
|
393 |
Mutfak |
geleneksel bir kore yemeği |
kimchee i.
|
|
394 |
Mutfak |
geleneksel bir kore yemeği |
kimchi i.
|
|
395 |
Mutfak |
geleneksel bir kore yemeği |
kimchees i.
|
|
396 |
Mutfak |
geleneksel fransız sebzeli türlüsü |
ratatouille i.
|
|
397 |
Mutfak |
japonya'ya özgü geleneksel balık yemeği |
sashimi i.
|
|
398 |
Mutfak |
noel zamanında geleneksel olarak servis edilen kurutulmuş meyve ve baharatlar ile doldurulmuş ingiliz menşeli bir turta |
mince pie i.
|
|
399 |
Mutfak |
bir tür geleneksel çin mantısı |
yau gok i.
|
|
400 |
Mutfak |
bir tür geleneksel çin mantısı |
jau gok i.
|
|
401 |
Mutfak |
bir tür geleneksel çin mantısı |
jiaozi i.
|
|
402 |
Mutfak |
alt kısmı elmalı geleneksel bir ingiliz keki |
eve's pudding [uk] i.
|
|
403 |
Mutfak |
geleneksel norveç yassı ekmeği |
lefse i.
|
|
404 |
Mutfak |
aşkenazi yahudileri'nin geleneksel yiyeceği olan bademli tatlı bir ekmek çeşidi |
mandelbrot i.
|
|
405 |
Mutfak |
keşkeğe benzeyen geleneksel bir ermeni yemeği |
harissa i.
|
|
406 |
Mutfak |
batı abd'ye özgü geleneksel olarak çay yapımında ve tıbbi amaçlarla kullanılan çeşitli efedralara verilen ad |
mormon tea i.
|
|
407 |
Mutfak |
kıyma, sebze, domates ve diğer yerel malzemeler ile hazırlanan geleneksel bir latin-amerikan yemeği |
picadillo i.
|
|
408 |
Mutfak |
kıyma, sebze, domates ve diğer yerel malzemeler ile hazırlanan geleneksel bir latin-amerikan yemeği |
piccadillo i.
|
|
409 |
Mutfak |
kıyma, sebze, domates ve diğer yerel malzemeler ile hazırlanan geleneksel bir latin-amerikan yemeği |
pickadillo i.
|
|
410 |
Mutfak |
geleneksel bir amerikan tatlısı |
cottage pudding i.
|
|
411 |
Mutfak |
geleneksel fast food'a kıyasla daha taze ve sağlıklı ayaküstü yemek |
fast casual i.
|
|
412 |
Mutfak |
amerika birleşik devletleri ve kanada’da popüler olan geleneksel bir tatlı |
s'more i.
|
|
413 |
Mutfak |
geleneksel bir iskoç kurabiyesi |
shortbread cookie i.
|
|
414 |
Mutfak |
geleneksel olarak anneler günü'nde yenen ve noel pudingini andıran meyveli bir pasta |
simnel [uk] i.
|
|
415 |
Mutfak |
domuz yağı, kuru meyve ve baharatlarla hazırlanan geleneksel bir ingiliz ekmeği |
fourses [dialect] [uk] i.
|
|
416 |
Mutfak |
geleneksel bir hawaii yemeği |
poi i.
|
|
417 |
Mutfak |
iç yağı ve kuru meyveler ile hazırlanan geleneksel bir kek |
spotted dog i.
|
|
418 |
Mutfak |
kabartma desenli geleneksel bir alman kurabiyesi |
springerle i.
|
|
419 |
Mutfak |
geleneksel yolla pişirilen |
real s.
|
|
420 |
Mutfak |
yahudi beslenme kurallarına sıkı sıkıya bağlı olmayıp geleneksel yahudi yemeklerinin özelliklerini barındıran |
kosher-style s.
|
|
421 |
Mutfak |
geleneksel şekilde hazırlanan |
home-style s.
|
|
Physics |
|
422 |
Fizik |
geleneksel uzay-zaman ilişkisinin geçerli olmadığı varsayımsal bir boyut |
hyperspace i.
|
|
Chemistry |
|
423 |
Kimya |
geleneksel monomer formülasyonu |
conventional monomer formulation i.
|
|
Biology |
|
424 |
Biyoloji |
geleneksel tarım rejimi |
conventional farming regime i.
|
|
425 |
Biyoloji |
geleneksel sınıflandırmada canlıların ve nesnelerin hayvan, bitki ve maden şeklinde oluşturduğu kategorilerden her biri |
kingdom i.
|
|
426 |
Biyoloji |
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin |
michurinism i.
|
|
427 |
Biyoloji |
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin |
lysenkoism i.
|
|
428 |
Biyoloji |
ait olduğu gruptaki sıradan veya geleneksel tipten çok daha küçük boyuttaki hayvan veya bitki türü |
miniature i.
|
|
Marine Biology |
|
429 |
Deniz Biyolojisi |
geleneksel balıkçılık kuşağı |
traditional fishing zone i.
|
|
Astronomy |
|
430 |
Gökbilim |
geleneksel takımyıldızlardan birinin üyesi olmayan bir grup yıldız |
asterism i.
|
|
431 |
Gökbilim |
geleneksel takımyıldızlardan birinin üyesi olmayan bir grup yıldızla ilgili |
asterismal s.
|
|
Botanic |
|
432 |
Botanik |
sanikel cinsine ait, kökleri geleneksel tıpta kullanılan bir bitki |
black snakeroot i.
|
|
433 |
Botanik |
amerikan yerlilerinin geleneksel ritüellerinde kullandıkları hoş kokulu bir çim |
sweet grass (hierochloe odorata) i.
|
|
434 |
Botanik |
kuzeybatı yunnan'da, butan'da ve kuzeydoğu hindistan'da yetişen, rizomları geleneksel tıpta kullanılan çiçekli bir bitki |
mishmee i.
|
|
435 |
Botanik |
geleneksel çin tıbbında kullanılan bir bitki kökü |
dong quai (angelica sinensis) i.
|
|
Agriculture |
|
436 |
Tarım |
tahılın hasat zamanında geleneksel törenlerle kesilerek saklanan son demeti |
neck [dialect] i.
|
|
437 |
Tarım |
geleneksel sabana kıyasla daha derin oluk açmakta kullanılan pulluk |
trench plow i.
|
|
438 |
Tarım |
geleneksel ziraat uygulamaları |
traditional agricultural practices i.
|
|
439 |
Tarım |
geleneksel çiftçilik |
traditional farming i.
|
|
440 |
Tarım |
geleneksel tarım sistemi |
traditional agriculture system i.
|
|
441 |
Tarım |
geleneksel tarımsal uygulamalar |
conventional agricultural practices i.
|
|
442 |
Tarım |
geleneksel tarım |
traditional agriculture i.
|
|
443 |
Tarım |
geleneksel tarımsal uygulamalar |
traditional agricultural practices i.
|
|
444 |
Tarım |
geleneksel tarım uygulamaları |
conventional agricultural practices i.
|
|
445 |
Tarım |
geleneksel tarım uygulamaları |
traditional agricultural practices i.
|
|
446 |
Tarım |
geleneksel ziraat uygulamaları |
conventional agricultural practices i.
|
|
447 |
Tarım |
geleneksel tarım sistemi |
conventional agriculture system i.
|
|
448 |
Tarım |
geleneksel zirai uygulamalar |
conventional agricultural practices i.
|
|
449 |
Tarım |
geleneksel toprak işleme |
conventional tillage i.
|
|
450 |
Tarım |
geleneksel tarım |
conventional agriculture i.
|
|
451 |
Tarım |
geleneksel zirai uygulamalar |
traditional agricultural practices i.
|
|
452 |
Tarım |
geleneksel saban demiri yerine ağır diskler kullanan döner pulluk |
disk plow i.
|
|
453 |
Tarım |
hayvan yemleri ve sağlığı, kimyasal gübre kullanımı, vahşi yaşamın korunması ve arazi yönetimi ile alakalı belirli şartların sağlanması ve mümkün olduğunda geleneksel yöntemlerle gıda üretilmesi ile ilişkili |
conservation-grade s.
|
|
Social Sciences |
|
454 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel hawaii toplumunda miras yoluyla geçen yönetici sınıfının bir mensubu |
ali'i i.
|
|
455 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel olmayan yapıdaki toplum |
alternative society i.
|
|
456 |
Sosyal Bilimler |
ayaküstü yemek alışkanlığına (fast food) karşı oluşturulmuş geleneksel yeme biçimlerinin korunmasını teşvik eden hareket |
slow food i.
|
|
457 |
Sosyal Bilimler |
seramik pişirmekte kullanılan geleneksel japon fırını |
anagama i.
|
|
458 |
Sosyal Bilimler |
(malay dilinde) yerlilerin yaşadığı geleneksel köy |
kampong i.
|
|
459 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel iskoç oyun kütüğü |
kebar i.
|
|
460 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel hint toplumunda en yüksek ikinci kasta mensup kimse |
kshatriya i.
|
|
461 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel evlilik |
traditional marriage i.
|
|
462 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel düğün |
traditional marriage i.
|
|
463 |
Sosyal Bilimler |
bazı kızılderililerin geleneksel kıyafeti |
blanket i.
|
|
464 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel iskoç yılbaşı gecesi kutlaması |
hogmanay [scotland] i.
|
|
465 |
Sosyal Bilimler |
(botsvana'da) okavango deltası'nda yaşayan bir halkın kullandığı ağaç kütüğünden yapılan geleneksel bir kano |
mokoro i.
|
|
466 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel yahudi evlenme törenlerinde gelin ve damadın altında durduğu tente |
huppa i.
|
|
467 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel yahudi evlenme törenlerinde gelin ve damadın altında durduğu tente |
huppah i.
|
|
468 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel yahudi evlilik törenlerinde çiftin altında durduğu dört ayaklı tente |
chuppah i.
|
|
469 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel yahudi evlilik törenlerinde çiftin altında durduğu dört ayaklı tente |
chupah i.
|
|
470 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel yahudi evlilik törenlerinde çiftin altında durduğu dört ayaklı tente |
chuppa i.
|
|
471 |
Sosyal Bilimler |
irlanda'da giyilen geleneksel bir ayakkabı türü |
pampootie i.
|
|
472 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel eş |
tradwife (traditional wife) i.
|
|
473 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel cinsiyet rollerine inanan ev hanımı eş |
tradwife (traditional wife) i.
|
|
474 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel otorite |
traditional authority i.
|
|
475 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel olarak yankee'lere atfedilen niteliklere sahip |
yankee s.
|
|
476 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel cinsiyet rollerine sadık kalan |
unliberated s.
|
|
477 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel toplumsal rollere bağlı kalan |
unliberated s.
|
|
478 |
Sosyal Bilimler |
(özellikle feminist teoride) geleneksel cinsiyet rolleri ve toplumsal rollerle kısıtlanmamış |
liberated s.
|
|
479 |
Sosyal Bilimler |
(sosyal yaşam) geleneksel |
static s.
|
|
Education |
|
480 |
Eğitim |
müfredatı esnek veya geleneksel olmayan okul |
alternative school i.
|
|
481 |
Eğitim |
geleneksel eğitim |
traditional education i.
|
|
482 |
Eğitim |
türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi hakkında yönetmelik |
regulation on foreign language education in higher education institutions and rudiments to conform within foreign language education i.
|
|
483 |
Eğitim |
geleneksel eğitim |
sage-on-a-stage i.
|
|
484 |
Eğitim |
konuşmada kullanılan geleneksel dilbilgisinin ana kısımlarından biri |
major form class i.
|
|
485 |
Eğitim |
alternatif eğitim yöntemlerini ve biçimlerini benimsemek üzere geleneksel okul biçimlerini kaldırma taraftarı kimse |
deschooler i.
|
|
486 |
Eğitim |
geleneksel devlet veya özel okullara alternatif olarak ortaya çıkmış, esnek bir müfredata ve yenilikçi öğretim metotlarına sahip özel okul |
free school i.
|
|
487 |
Eğitim |
üniversite öğrencilerinin geleneksel olmayan konuları çalışılabilmek için kurulan bağımsız ve lisanssız kurum |
free university i.
|
|
488 |
Eğitim |
(özel ihtiyaçları olan bir çocuğu) geleneksel okul derslerine sokmak |
mainstream f.
|
|
489 |
Eğitim |
alternatif eğitim yöntemlerini ve biçimlerini benimsemek üzere geleneksel okul biçimlerini kaldırmak |
deschool f.
|
|
490 |
Eğitim |
geleneksel sınıf ortamı içerisinde bulunmayan |
nonclassroom s.
|
|
Literature |
|
491 |
Edebiyat |
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım |
nouveau roman i.
|
|
492 |
Edebiyat |
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım |
anti-roman i.
|
|
493 |
Edebiyat |
(geleneksel vezinde) geriye dönüş |
turnagain i.
|
|
494 |
Edebiyat |
geleneksel öykü kurallarına uymayan anlatı |
antinarrative i.
|
|
495 |
Edebiyat |
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım |
antinovel i.
|
|
496 |
Edebiyat |
eserlere tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerini koymayan bir yazar |
antinovelist i.
|
|
497 |
Edebiyat |
geleneksel anlatı kurallarına uymayan hikaye |
antistory i.
|
|
498 |
Edebiyat |
çok uzun geleneksel bir gal şiiri |
awdl i.
|
|
499 |
Edebiyat |
geleneksel bir farsça ayet formu |
rubaiyat i.
|
|
500 |
Edebiyat |
geleneksel şiir kurallarına uymayan |
antipoetic s.
|
|