finanse - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

finanse



"finanse" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
finanse finance i.

"finanse" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
finanse etmek finance f.
General
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas war diamond i.
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas dirty diamond i.
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas blood diamond i.
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas conflict diamond i.
finanse etme factoring i.
finanse eden kimse/şirket bankroller i.
finanse edilebilirlik financeability i.
(özellikle new orleans'ta) mardi gras karnavalı kapsamındaki balo ve geçit töreni gibi etkinlikleri finanse eden özel sosyal kulüp krewe i.
hükümet tarafından siyasi amaçlarla finanse edilen, halk için gerçek değeri olmayan proje boondoggle i.
bir operasyonu finanse eden kimse money i.
finanse etme subsidisation [uk] i.
finanse etme subsidization [us] i.
finanse etmeyi üstlenmek (bir girişimi) underwrite f.
para vermek (bir işi finanse etmek için) put up f.
finanse etmek financier f.
finanse etmek sponsor f.
yeniden finanse etmek refinance f.
finanse edilmek be supported financially f.
finanse edilmek be funded f.
finanse edilmek be financed f.
finanse etmek fund f.
finanse etmek sustain f.
finanse etmek bankroll f.
finanse etmeyi kesmek defund f.
finanse etmek subsidize f.
finanse etmek subsidise f.
az finanse etme underfunding f.
eksik finanse etme underfunding f.
kendi kendini finanse eden self financing s.
kendi kendini finanse eden self-financing s.
iyi oranda finanse edilmiş well-funded s.
yeterli oranda finanse edilmiş well-funded s.
finanse edilmemiş unfunded s.
müşterek olarak finanse edilmiş olan co-funded s.
kendi kendini finanse eden self-funded s.
kamuca finanse edilen publicly funded s.
kamu tarafından finanse edilen publicly funded s.
az finanse edilmiş underfinanced s.
eksik finanse edilmiş underfinanced s.
finanse edilmemiş unsustained s.
Phrasals
finanse etmek cash up f.
Colloquial
borcu yeniden finanse etme refi i.
(yeni şirketi) kuruluşunda aşamalı olarak finanse etmek drip-feed f.
Idioms
özellikle vergi artışı yoluyla devlet harcamalarını finanse etmek feed the beast [us] f.
finanse etmek put up the money f.
finanse etmek put money up f.
Trade/Economic
bayi stoklarını finanse etmek veya tüketiciye kredi kullandırmak için üretici firma tarafından oluşturulan finans şirketi captive finance company i.
yeniden finanse etme refinance i.
yatırım faaliyetlerini menkul kıymet veya sigorta satışlarından finanse eden mali kuruluş nondepository financial institution i.
açığı finanse etme financing the deficit i.
borcu yeniden finanse etme refinancing i.
borçla finanse edilen bütçe açıkları debt-financed budget deficits i.
devletçe finanse edilen proje state project i.
finanse edilmiş araştırma projesi funded research project i.
finanse edici hesaplar financing accounts i.
finanse etme financing i.
finanse edilen reklamlar financed advertising i.
iyi finanse edilmiş araştırma well-funded research i.
ipoteği mülkü satan mal sahibince finanse edilen kredi carryback loan i.
ipotek teminatlı kredinin yeniden finanse edilmesi cash-out refinance mortgage loan i.
ipoteği mülkü satan mal sahibince finanse edilen kredi a seller carryback i.
ipoteği mülkü satan mal sahibince finanse edilen kredi seller's second i.
kamu borcunun yeni borçlanmayla finanse edilmesi refinancing the public debt i.
kişisel gereksinimleri finanse eden şirket personal finance company i.
kendi kendini finanse etme self financing i.
kendi kendini finanse etme self-financing i.
müstehlikleri finanse eden müesseseler consumer financing companies i.
önceden finanse etme pre-financing i.
satışları finanse eden şirketler sales finance company i.
satışları finanse eden şirket sales finance company i.
şirketçe finanse edilen emeklilik planı company financed pension plan i.
ana faaliyet alanını sürdürmek için büyük bir konglomera devralan ve iştiraklerin bazılarını devralma işlemini finanse etmek için satan kişi veya kuruluş unbundler i.
ana faaliyet alanını sürdürmek için büyük bir konglomeranın devralınması ve iştiraklerin bazılarının devralma işlemini finanse etmek için satılması unbundling i.
kamu hizmetlerini finanse etmek için çıkarılan tahvil utility bond i.
şirketin devrini finanse eden krediyi geri ödemek için şirket varlıklarının satıldığı borçlanmalı satın alma bust-up takeover i.
abd'de menkul kıymet satışıyla devlet garantili ev ipoteklerini finanse etmeye yardımcı olan bir federal kurum ginnie mae i.
devlete verilen borcun finanse edildiği farklı hisse senetlerinin toplam değeri omnium i.
finanse etme finance i.
yeniden finanse etmek refund f.
yeniden finanse etmek re-fund f.
az finanse etmek underfund f.
cari açığı finanse etmek finance the deficit f.
eksik finanse etmek underfund f.
finanse etmek finance f.
kendi kendini finanse etmek self-finance f.
(örgütü veya girişimi) blok fonla finanse etmek block-grant f.
tahvil ihracıyla finanse etmek bond f.
vadesi geçmiş bir yükümlülüğü karşılığında aynı türden yeni bir yükümlülük sunarak yeniden finanse etmek roll over f.
az finanse edilmiş underfunded s.
finanse edilmiş subsidised s.
eksik finanse edilmiş underfunded s.
finanse edilen funded s.
finanse edilmiş subsidized s.
finanse edilmiş funded s.
kendi kendini finanse eden self financing s.
tam finanse edilmiş fully funded s.
yetersiz finanse edilmiş ill-funded s.
temettü olarak hissedarlara dağıtılmayıp şirketin işlerini finanse etmek için saklanan (kar) undistributed s.
Politics
yasadışı uyuşturucu satışıyla finanse edilen terör eylemleri narcoterrorism i.
yasadışı uyuşturucu satışıyla finanse edilen terör eylemleri narco-terrorism i.
kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesiyle mücadele anti-money laundering and combating the financing of terrorism (aml/cft) i.
hükümetin bir projesini finanse etmek için başka bir projenin gideriymiş gibi gösterilen para black money i.
Institutes
genellikle ulusal hükümetlerin katkılarıyla finanse edilen küresel bir örgüt io (international organization) i.
Mining
(maden ocağını) hazırlayıp finanse etmek habilitate [us] f.
Medical
avustralya devleti tarafından işletilen ve kamuca finanse edilen bir evrensel sağlık hizmetleri sistemi medicare [australia] i.
Education
devlet tarafından finanse edilen okul maintained school i.
(kanada'da) büyük dini azınlık grupları için açılıp yerel vergilerle finanse edilen, okul yönetim kurulu tarafından yönetilen ve il eğitim müdürlüğüne bağlı okul separate school i.
kamu tarafından finanse edilen state-maintained [uk] s.
Abbreviation
birleşik krallık'ta, savunma bakanlığı tarafından finanse edilen birleşik askeri öğrenci teşkilatı ccf (combined cadet force) i.