Geçmiş

faint

"faint" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	faint i.	bayılma
2	Yaygın Kullanım	faint f.	bayılmak
General
3	Genel	faint i.	baygınlık
4	Genel	faint i.	güçsüz şey
5	Genel	faint i.	düşük kuvvetli şey
6	Genel	faint i.	ayarlı kalemle çizilen ince ve soluk yatay çizgi
7	Genel	faint f.	hali kalmamak
8	Genel	faint f.	kendinden geçmek
9	Genel	faint f.	bitkin düşmek
10	Genel	faint f.	içi geçmek
11	Genel	faint f.	bayılmak
12	Genel	faint f.	güçsüzleşmek
13	Genel	faint f.	zayıflamak
14	Genel	faint f.	düşüp bayılmak
15	Genel	faint f.	netliğini kaybetmek
16	Genel	faint s.	uçuk
17	Genel	faint s.	bitkin
18	Genel	faint s.	korkak
19	Genel	faint s.	halsiz
20	Genel	faint s.	mahcup
21	Genel	faint s.	ürkek
22	Genel	faint s.	cesaretsiz
23	Genel	faint s.	sönük
24	Genel	faint s.	gevşek
25	Genel	faint s.	zayıf
26	Genel	faint s.	isteksiz
27	Genel	faint s.	belirsiz
28	Genel	faint s.	çekingen
29	Genel	faint s.	baygın
30	Genel	faint s.	bir parça
31	Genel	faint s.	belli belirsiz
32	Genel	faint s.	hayal meyal
33	Genel	faint s.	soluk
34	Genel	faint s.	çok küçük
35	Genel	faint s.	donuk
36	Genel	faint s.	güçsüz
37	Genel	faint s.	dermansız
38	Genel	faint s.	açıkça algılanmayan
39	Genel	faint s.	net olarak fark edilemeyen
40	Genel	faint s.	bayıltabilecek kadar bunaltıcı
41	Genel	faint s.	berrak olmayan bir zihinle yapılan
42	Genel	faint s.	kafa bulanıkken olan
43	Genel	faint s.	ayarlı kalemle çizilen ince ve soluk yatay çizgilere ait veya ilişkin
44	Genel	faint s.	cüzi
45	Genel	faint s.	çok az
46	Genel	faint zf.	hafifçe
47	Genel	faint zf.	zayıf olarak
Technical
48	Teknik	faint i.	silik renk
49	Teknik	faint i.	soluk renk
50	Teknik	faint i.	sönük
51	Teknik	faint s.	donuk
52	Teknik	faint s.	mat
53	Teknik	faint s.	soluk
Pathology
54	Patoloji	faint i.	senkop
55	Patoloji	faint i.	beyne yeterince kan gitmemesiyle olan ani bilinç kaybı
Food Engineering
56	Gıda	faint i.	kuyruk
57	Gıda	faint i.	likör damıtma işleminin ilk ve son aşamalarında çıkarılan saf olmayan ham alkol
Archaic
58	Eski Kullanım	faint f.	manen zayıflamak
59	Eski Kullanım	faint f.	iradesini yitirmek
60	Eski Kullanım	faint f.	şevki kırılmak
61	Eski Kullanım	faint f.	(umudu) zayıflamak
62	Eski Kullanım	faint f.	cesareti kırılmak
63	Eski Kullanım	faint f.	bayıltmak
64	Eski Kullanım	faint f.	moralini bozmak
65	Eski Kullanım	faint f.	kuvvetten düşürmek

"faint" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	faint light i.	kısık ışık
2	Genel	faint sound i.	hafif ses
3	Genel	faint-heartedness i.	korkaklık
4	Genel	faint-heartedness i.	cesaretsizlik
5	Genel	faint-heartedness i.	çekingenlik
6	Genel	faint-heartedness i.	pısırıklık
7	Genel	faint voice i.	hafif ses
8	Genel	faint voice i.	belli belirsiz ses
9	Genel	feel faint f.	baygınlık gelmek
10	Genel	feel faint f.	fenalık gelmek
11	Genel	feel faint f.	hali kalmamak
12	Genel	fall in a faint f.	yığılmak
13	Genel	feel faint f.	baygınlık geçirmek
14	Genel	feel faint f.	fenalaşmak
15	Genel	faint with laughter f.	gülmekten bayılmak
16	Genel	feel faint f.	fena olmak
17	Genel	cause to faint f.	bayıltmak
18	Genel	drop in a faint f.	serilmek
19	Genel	feel faint f.	fenalık geçirmek
20	Genel	faint at the sight of blood f.	kan görünce bayılmak
21	Genel	fall faint f.	düşüp bayılmak
22	Genel	faint-hearted s.	pısırık
23	Genel	faint-hearted s.	cesaretsiz
24	Genel	faint-hearted s.	korkak
25	Genel	faint-hearted s.	yüreksiz
26	Genel	faint-hearted s.	ödlek
27	Genel	faint-hearted s.	çekingen
28	Genel	faint-heartedly zf.	korka korka
29	Genel	faint-heartedly zf.	cesaretsizce
30	Genel	faint-heartedly zf.	korkakça
31	Genel	faint-heartedly zf.	heyecanlı biçimde
32	Genel	faint-heartedly zf.	gergin biçimde
Phrasals
33	Öbek Fiiller	faint from something f.	bir şey yüzünden bayılmak
34	Öbek Fiiller	faint from something f.	bir nedenden dolayı bayılmak
35	Öbek Fiiller	faint from something f.	bir şey yüzünden kendinden geçmek
36	Öbek Fiiller	faint from something f.	bir şey yüzünden düşüp bayılmak
37	Öbek Fiiller	faint from something f.	bir şey yüzünden baygınlık geçirmek
38	Öbek Fiiller	faint from f.	-den bayılmak
39	Öbek Fiiller	faint from f.	dolayı/yüzünden bayılmak
40	Öbek Fiiller	faint from f.	-den dolayı kendinden geçmek
41	Öbek Fiiller	faint from f.	-den dolayı/yüzünden düşüp bayılmak
42	Öbek Fiiller	faint from f.	-den dolayı/yüzünden baygınlık geçirmek
Proverb
43	Atasözü	faint heart never won fair lady	korkaklar asla hedefine ulaşamaz anlamında atasözü
44	Atasözü	faint heart never won fair lady	korkaklıkla eline bir şey geçmez
45	Atasözü	faint heart never won fair lady	korkaklıkla hiçbir kadını elde edemezsin/etkileyemezsin
Colloquial
46	Konuşma Dili	not for the faint of heart expr.	korkaklara göre değil
47	Konuşma Dili	not for the faint-hearted expr.	korkaklara göre değil
Idioms
48	Deyim	a faint heart i.	hassaslık
49	Deyim	a faint heart i.	çabuk etkilenme
50	Deyim	a faint heart i.	kolay etkilenme
51	Deyim	a faint heart i.	iradesiz olma
52	Deyim	a faint heart i.	iradesi zayıf olma
53	Deyim	a faint heart i.	korkak olma
54	Deyim	a faint heart i.	tavşan yürekli olma
55	Deyim	a faint heart i.	çekingen olma
56	Deyim	a faint heart i.	hırslı olmama
57	Deyim	a faint heart i.	zorlukların üstesinden gelme isteğine sahip olmama
58	Deyim	a faint heart i.	azimli olmama
59	Deyim	faint of heart i.	hassas kimse
60	Deyim	faint of heart i.	çabuk sarsılan kimse
61	Deyim	faint of heart i.	kolay tiksinen/midesi bulanan kimse
62	Deyim	faint of heart i.	zora gelemeyen/midesi sağlam olmayan kimse
63	Deyim	faint of heart i.	dayanıksız kimse
64	Deyim	faint dead away f.	bayılıp bilincini kaybetmek
65	Deyim	faint dead away f.	düşüp bayılmak
66	Deyim	damn with faint praise f.	(birini) isteksizce övmek
67	Deyim	damn with faint praise f.	(birine) isteksizce alkış tutmak
68	Deyim	be not for the faint-hearted f.	korkaklara göre olmamak
69	Deyim	be not for the faint-hearted f.	pısırıklara göre olmamak
70	Deyim	be not for the faint-hearted f.	ödleklere göre olmamak
71	Deyim	damn (someone or something) with faint praise f.	(birini/bir şeyi) isteksizce övmek
72	Deyim	damn (someone or something) with faint praise f.	(birine/bir şeye) isteksizce alkış tutmak
73	Deyim	damn (someone or something) with faint praise f.	(birini/bir şeyi) över gibi yapıp eleştirmek
74	Deyim	damn somebody/something with faint praise f.	birini/bir şeyi isteksizce övmek
75	Deyim	damn somebody/something with faint praise f.	birine/bir şeye isteksizce alkış tutmak
76	Deyim	damn somebody/something with faint praise f.	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek
77	Deyim	damn somebody/something with faint praise f.	birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
78	Deyim	damn someone or something with faint praise f.	birini/bir şeyi isteksizce övmek
79	Deyim	damn someone or something with faint praise f.	birine/bir şeye isteksizce alkış tutmak
80	Deyim	damn someone or something with faint praise f.	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek
81	Deyim	damn someone or something with faint praise f.	birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
82	Deyim	damn someone/something with faint praise f.	birini/bir şeyi isteksizce övmek
83	Deyim	damn someone/something with faint praise f.	birine/bir şeye isteksizce alkış tutmak
84	Deyim	damn someone/something with faint praise f.	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek
85	Deyim	damn someone/something with faint praise f.	birini/bir şeyi övüyor mu yeriyor mu belli olmamak
86	Deyim	(with) a faint heart s.	hassas
87	Deyim	(with) a faint heart s.	çabuk etkilenen
88	Deyim	(with) a faint heart s.	kolay etkilenen
89	Deyim	not for the faint-hearted expr.	çekingenlere göre değil
90	Deyim	not for the faint of heart expr.	herkesin kaldırabileceği bir şey değil
91	Deyim	not for the faint-hearted expr.	korkaklara göre değil
Technical
92	Teknik	faint lettering silika i.	silik gravür
93	Teknik	faint impression i.	zayıf dekor
Astronomy
94	Gökbilim	faint object i.	sönük cisim
95	Gökbilim	faint object i.	sönük nesne
Slang
96	Argo	damn with faint praise f.	över gibi yapıp eleştirmek