|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
(amaca giden) yolculuk |
path i.
|
|
She had her career path clearly mapped out ever since she was in high school.
Lise yıllarından beri kariyer yolculuğunu net bir şekilde planlamıştı.
More Sentences
|
2 |
Genel |
amaca ulaşmak |
achieve a goal f.
|
|
What is more important, the will or the way to achieve a goal?
Hangisi daha önemli, istek mi yoksa bir amaca ulaşma yolu mu?
More Sentences
|
3 |
Genel |
amaca uygun |
expedient s.
|
|
At long last, a constructive, truly expedient measure at Community level.
Nihayet, Topluluk düzeyinde yapıcı ve gerçekten amaca uygun bir tedbir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
tek amaca odaklanmış |
single-minded s.
|
|
With a single-minded determination, she pursued her goal.
Tek bir amaca odaklanmış bir kararlılıkla hedefine doğru ilerledi.
More Sentences
|
Phrasals |
|
5 |
Öbek Fiiller |
(bir yere veya amaca doğru) ilerlemek |
advance toward (something or some place) f.
|
|
The soldiers advanced toward the town.
Askerler kasabaya doğru ilerledi.
More Sentences
|
Common Usage |
|
6 |
Yaygın Kullanım |
amaca uygunluk |
expediency i.
|
|
General |
|
7 |
Genel |
bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken yöntem |
road i.
|
|
8 |
Genel |
amaca uygunluk |
expediency i.
|
|
9 |
Genel |
amaca ulaşabilen |
selfdetermination i.
|
|
10 |
Genel |
kendini tek bir amaca verme |
singleness of purpose i.
|
|
11 |
Genel |
belirgin bir amaca sahip olma |
sense of purpose i.
|
|
12 |
Genel |
amaca yönelik işlemler |
goal-directed processes i.
|
|
13 |
Genel |
amaca ulaştıran adım |
means to an end i.
|
|
14 |
Genel |
belirli bir konuda amaca ulaşmak için yapılması gereken işler bütünü |
course of action i.
|
|
15 |
Genel |
amaca ulaşma skalası |
goal attainment scale i.
|
|
16 |
Genel |
tasarımın amaca uygunluğu |
fitness of the design to the purpose i.
|
|
17 |
Genel |
amaca yönelik davranış |
goal-directed behaviour i.
|
|
18 |
Genel |
amaca yönelik davranış |
goal-directed behavior i.
|
|
19 |
Genel |
amaca yönelik davranış |
goal-oriented behaviour i.
|
|
|
20 |
Genel |
amaca yönelik davranış |
goal-oriented behavior i.
|
|
21 |
Genel |
belirli bir amaca tahsis etme |
ticketing i.
|
|
22 |
Genel |
belirli bir nesneye, hedefe veya amaca yönelik arzu |
appetition i.
|
|
23 |
Genel |
amaca veya aktiviteye kendini kaptırma |
madness i.
|
|
24 |
Genel |
bir amaca veya role uygun olma potansiyeli taşıyan kimse |
material i.
|
|
25 |
Genel |
belirli bir amaca yönelik yazılmış metin |
material i.
|
|
26 |
Genel |
zafer kazanma veya dünyayı kurtarmaya mukadder olan belirli bir amaca olan inanç |
messianism i.
|
|
27 |
Genel |
kötü amaca alet etme |
misimprovement i.
|
|
28 |
Genel |
amaca sıkı sıkıya bağlılık |
obstinacy i.
|
|
29 |
Genel |
amaca ulaşmayı güçleştiren şey |
roadblock i.
|
|
30 |
Genel |
amaca hizmet eden şey |
oyster i.
|
|
31 |
Genel |
amaca sıkı sıkıya bağlı kalma özelliği |
commitedness i.
|
|
32 |
Genel |
kötü veya yasadışı amaca ulaşmak için yapılan gizli plan |
connivence i.
|
|
33 |
Genel |
amaca yönelik karar |
policy i.
|
|
34 |
Genel |
amaca götüren şey |
mean i.
|
|
35 |
Genel |
diğer bir amaca aykırı amaç |
cross-purpose i.
|
|
36 |
Genel |
belirli bir amaca ayrılmış gün |
day i.
|
|
37 |
Genel |
amaca yönelik kararlı ve gayretli çaba |
dead set i.
|
|
38 |
Genel |
belirli amaca yönelik karışım |
preparation i.
|
|
39 |
Genel |
amaca giden yolda her şeyi yapan kimse |
sharpshooter i.
|
|
|
40 |
Genel |
(bir amaca vb.) giden yol |
journey i.
|
|
41 |
Genel |
amaca giden yol |
avenue i.
|
|
42 |
Genel |
amaca hizmet etmek |
serve a purpose f.
|
|
43 |
Genel |
amaca sahip olmak |
have an aim f.
|
|
44 |
Genel |
amaca ulaşmak |
achieve one's goal f.
|
|
45 |
Genel |
amaca ulaşmak |
gain one's end f.
|
|
46 |
Genel |
amaca ulaşmak |
crown with success f.
|
|
47 |
Genel |
amaca uymak |
fit the bill f.
|
|
48 |
Genel |
bir amaca hizmet etmek |
serve a purpose f.
|
|
49 |
Genel |
amaca ulaşmak |
gain one's ends f.
|
|
50 |
Genel |
amaca ulaşmak |
be successful f.
|
|
51 |
Genel |
amaca sahip olmak |
have an objective f.
|
|
52 |
Genel |
amaca uymak |
fill the bill f.
|
|
53 |
Genel |
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) |
maneuver f.
|
|
54 |
Genel |
amaca ulaşmak |
get there f.
|
|
55 |
Genel |
bir amaca yönelik sınava girmek |
sit for f.
|
|
56 |
Genel |
belirli bir amaca göre bir şeyi yapmak/değiştirmek |
tailor f.
|
|
57 |
Genel |
amaca ulaşmak |
succeed f.
|
|
58 |
Genel |
aynı amaca hizmet etmemek |
serve at cross purposes f.
|
|
59 |
Genel |
başka bir amaca uygun hale getirmek |
repurpose f.
|
|
60 |
Genel |
hiçbir amaca hizmet etmemek |
serve no purpose f.
|
|
61 |
Genel |
amaca ulaşmak |
reach one's goal f.
|
|
62 |
Genel |
amaca varmak |
attain an aim f.
|
|
63 |
Genel |
belirli bir amaca yönelik yoğun çaba göstermek |
aim for f.
|
|
64 |
Genel |
(bir amaca vb) hizmet etmek |
serve for f.
|
|
65 |
Genel |
faydalı bir amaca hizmet etmek |
serve a useful purpose f.
|
|
66 |
Genel |
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) |
manoeuvre f.
|
|
67 |
Genel |
çok önemli bir amaca hizmet etmek |
serve a very important purpose f.
|
|
68 |
Genel |
amaca hizmet etmek |
answer f.
|
|
69 |
Genel |
(amaca/hedefe) yaklaştırmak |
advantage f.
|
|
70 |
Genel |
kurnazca bir amaca ulaşmak |
wriggle f.
|
|
71 |
Genel |
asıl amacından farklı bir amaca ulaşmak için süreç veya kaynakların kontrolünü ele geçirmek |
highjack f.
|
|
72 |
Genel |
asıl amacından farklı bir amaca ulaşmak için süreç veya kaynakların kontrolünü ele geçirmek |
hijack f.
|
|
73 |
Genel |
amaca hizmet etmek |
inserve [obsolete] f.
|
|
74 |
Genel |
bir diğeriyle birlikte aynı amaca tahsis etmek |
coordain f.
|
|
75 |
Genel |
özel uygulamayla istenen amaca uyarlamak |
doctor f.
|
|
76 |
Genel |
belirli bir noktaya veya amaca yönlendirmek |
focus f.
|
|
77 |
Genel |
iş veya amaca tayin etmek |
slate f.
|
|
78 |
Genel |
dolaylı bir amaca sahip olmak |
squint f.
|
|
79 |
Genel |
her amaca uygun |
general purpose s.
|
|
|
80 |
Genel |
amaca yönelik |
purposive s.
|
|
81 |
Genel |
amaca hizmet eden |
efficacious s.
|
|
82 |
Genel |
amaca uygun |
fit for purpose s.
|
|
83 |
Genel |
amaca uygun düşmeyen |
inexpedient s.
|
|
84 |
Genel |
yarar veya amaca erişmek için çareye başvurarak |
expediential s.
|
|
85 |
Genel |
amaca yönelik |
goal directed s.
|
|
86 |
Genel |
her amaca uygun |
all purpose s.
|
|
87 |
Genel |
amaca zararlı |
counterproductive s.
|
|
88 |
Genel |
amaca dönük |
goal-oriented s.
|
|
89 |
Genel |
amaca yönelik |
goal-oriented s.
|
|
90 |
Genel |
amaca uymayan |
inexpedient s.
|
|
91 |
Genel |
amaca uymayan |
impolitic s.
|
|
92 |
Genel |
bir amaca yönelik |
purposeful s.
|
|
93 |
Genel |
kendine/amaca zarar veren |
counterproductive s.
|
|
94 |
Genel |
gruba veya amaca kendini adamış |
card-carrying s.
|
|
95 |
Genel |
amaca uygun |
ready-made s.
|
|
96 |
Genel |
belirli bir amaca atfedilemeyen |
nonattributable s.
|
|
97 |
Genel |
amaca yönelik olmayan |
nonpurposive s.
|
|
98 |
Genel |
tek bir amaca yönelik |
total s.
|
|
99 |
Genel |
mevcut tüm personel ve kaynakları tek amaca odaklayan |
totalitarian s.
|
|
100 |
Genel |
amaca uygun olmayan |
unexpedient s.
|
|
101 |
Genel |
amaca uygun olmayan |
unwise s.
|
|
102 |
Genel |
kutsal veya özverili bir amaca adanmış |
holy s.
|
|
103 |
Genel |
amaca ait |
objective s.
|
|
104 |
Genel |
imkansız amaca ait |
impossibilist s.
|
|
105 |
Genel |
amaca hizmet eden |
impure s.
|
|
106 |
Genel |
(siyasi bir amaca) bağlı olan |
involved s.
|
|
107 |
Genel |
nihai amaca yönelik |
final s.
|
|
108 |
Genel |
bir amaca hizmet etmeyen |
stray s.
|
|
109 |
Genel |
hiçbir amaca/neticeye |
nowhere zf.
|
|
110 |
Genel |
bir amaca yönelik |
till [scottish] ed.
|
|
Phrasals |
|
111 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaca tahsis etmek |
set aside f.
|
|
112 |
Öbek Fiiller |
(bir yere veya amaca doğru) ilerlemek |
advance on (something or some place) f.
|
|
113 |
Öbek Fiiller |
(bir yere veya amaca doğru) ilerlemek |
advance upon (something or some place) f.
|
|
114 |
Öbek Fiiller |
bir hedefe/amaca göre davranmak |
maneuver for something f.
|
|
115 |
Öbek Fiiller |
bir amaca doğru gitmek |
go for f.
|
|
116 |
Öbek Fiiller |
bir amaca gitmek |
go toward someone or something f.
|
|
117 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir amaca doğru ilerletmek |
push toward f.
|
|
118 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir amaca yaklaştırmak |
push toward f.
|
|
119 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir amaca itmek |
push toward f.
|
|
120 |
Öbek Fiiller |
bir amaca doğru ilerlemek |
work toward something f.
|
|
121 |
Öbek Fiiller |
bir amaca ulaşmak için uğraşmak |
work toward f.
|
|
122 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca göre uyarlanmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
123 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca uydurulmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
124 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca uygun yapılmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
125 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca göre yapılmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
126 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca göre uyarlamak |
gear to (someone or something) f.
|
|
127 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca uydurmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
128 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca uygun yapmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
129 |
Öbek Fiiller |
belli bir kesime/amaca göre yapmak |
gear to (someone or something) f.
|
|
130 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir kesime/amaca göre uyarlamak |
gear something to someone or something f.
|
|
131 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir kesime/amaca uydurmak |
gear something to someone or something f.
|
|
132 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir kesime/amaca uygun yapmak |
gear something to someone or something f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir kesime/amaca göre yapmak |
gear something to someone or something f.
|
|
134 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaca tahsis etmek |
give over f.
|
|
135 |
Öbek Fiiller |
(bir amaca) doğru ilerlemek |
go for (something) f.
|
|
136 |
Öbek Fiiller |
amaca odaklanmak |
home in on f.
|
|
137 |
Öbek Fiiller |
(bir hedefe/amaca) göre davranmak |
maneuver for f.
|
|
Phrases |
|
138 |
İfadeler |
belli bir amaca |
to some purpose expr.
|
|
Proverb |
|
139 |
Atasözü |
bir amaca ulaşmak için çalışmak/çaba sarf etmek gerekir |
he that would eat the fruit must climb the tree
|
|
140 |
Atasözü |
amaca giden her yol mubahtır |
the end justifies the means
|
|
Colloquial |
|
141 |
Konuşma Dili |
amaca yönelik |
to the purpose i.
|
|
142 |
Konuşma Dili |
(bir şeye, işe, amaca) uygun kişi |
go-to girl i.
|
|
143 |
Konuşma Dili |
amaca yaklaştırmak |
vaunce [obsolete] f.
|
|
144 |
Konuşma Dili |
iyi bir amaca hizmet etmek |
be for/in a good cause f.
|
|
145 |
Konuşma Dili |
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek |
be for/in a good cause f.
|
|
146 |
Konuşma Dili |
bir sonuca, amaca doğru ilerlemek |
be getting there f.
|
|
147 |
Konuşma Dili |
(bir şeye, işe, amaca) uygun kişi |
go-to s.
|
|
Idioms |
|
148 |
Deyim |
belirli bir amaca ulaşmak için yapılan plan |
a game plan i.
|
|
149 |
Deyim |
bir amaca giden yol |
a means to an end i.
|
|
150 |
Deyim |
bir amaca hizmet eden şey |
a means to an end i.
|
|
151 |
Deyim |
amaca götüren bir araç (olmak) |
(be) a means to an end i.
|
|
152 |
Deyim |
amaca ulaştıracak bir yol (olmak) |
(be) a means to an end i.
|
|
153 |
Deyim |
bir amaca hizmet eden bir şey (olmak) |
(be) a means to an end i.
|
|
154 |
Deyim |
istediği şeye/amaca ulaşmak için atılan ilk adım |
a toe in the door i.
|
|
155 |
Deyim |
yüksek bir amaca hizmet etmeyen şey |
an end in itself i.
|
|
156 |
Deyim |
yüksek bir amaca hizmet etmeyen şey |
an end in itself i.
|
|
157 |
Deyim |
belirli bir ticari amaca yönelik olmayan araştırma |
blue-sky research i.
|
|
158 |
Deyim |
aynı amaca hizmet etmeyen görevler arasında/görevlere bölünme |
switch tasking i.
|
|
159 |
Deyim |
amaca yaklaşmak |
make a point f.
|
|
160 |
Deyim |
amaca ulaşmak için bütün yolları denemek |
play the angles f.
|
|
161 |
Deyim |
(bir konuma/amaca) ulaşmak/varmak |
have arrived f.
|
|
162 |
Deyim |
bir amaca yönelik maddi katkı sağlamak |
kick the tin [australia] f.
|
|
163 |
Deyim |
(bir amaca ulaşmak için) birçok badire atlatmak |
go through fire and water f.
|
|
164 |
Deyim |
iyi bir amaca hizmet etmek |
be for a good cause f.
|
|
165 |
Deyim |
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek |
be for a good cause f.
|
|
166 |
Deyim |
iyi bir amaca hizmet etmek |
be (all) in a good cause f.
|
|
167 |
Deyim |
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek |
be (all) in a good cause f.
|
|
168 |
Deyim |
iyi bir amaca hizmet etmek |
be (all) for a good cause f.
|
|
169 |
Deyim |
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek |
be (all) for a good cause f.
|
|
170 |
Deyim |
iyi bir amaca hizmet etmek |
be in a good cause f.
|
|
171 |
Deyim |
bir amaca odaklanmak/yoğunlaşmak/yönelmek |
have (one's) sights trained on (someone or something) f.
|
|
172 |
Deyim |
amaca odaklanmak |
keep one's eye on the prize f.
|
|
173 |
Deyim |
amaca odaklanmak |
keep one's eyes on the prize f.
|
|
174 |
Deyim |
amaca ulaşmak için bütün yolları denemek |
play (all) the angles f.
|
|
175 |
Deyim |
amaca hizmet etmek |
fit the bill f.
|
|
176 |
Deyim |
iyi bir amaca hizmet etmeden |
to no good purpose zf.
|
|
177 |
Deyim |
amaca uygun |
up to the mark expr.
|
|
178 |
Deyim |
aynı amaca hizmet etmeyerek |
at cross purposes expr.
|
|
179 |
Deyim |
amaca odaklan |
keep your eye on the prize expr.
|
|
180 |
Deyim |
amaca odaklan |
keep your eyes on the prize expr.
|
|
181 |
Deyim |
hiçbir amaca hizmet etmeyen |
neither use nor ornament expr.
|
|
Trade/Economic |
|
182 |
Ticaret/Ekonomi |
bir miktar paranın belirli bir kısmını özel bir amaca tahsis etme |
top slicing i.
|
|
183 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca yönelik pazarlama |
cause-related marketing i.
|
|
184 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca dayanan mülakat |
objective interview i.
|
|
185 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca göre sınıflandırma |
natural grouping i.
|
|
186 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca uygun kullanım |
proper use i.
|
|
187 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca uygunluk |
fitness for purpose i.
|
|
188 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca uygunluk |
utility i.
|
|
189 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca uygunluk garantisi |
fit for purpose guarantee i.
|
|
190 |
Ticaret/Ekonomi |
amaca yönelik proje yönetimi |
goal directed project management i.
|
|
191 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaca kullanılmak üzere çekilebilen para |
restricted cash i.
|
|
192 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kimseyi belli bir amaca ulaşmadan alıkoyan arzu ve istek yokluğu |
frustration i.
|
|
193 |
Ticaret/Ekonomi |
her amaca yarayacak biçimde hazırlanan bilanço |
all-purpose financial statement i.
|
|
194 |
Ticaret/Ekonomi |
her amaca uygun bilanço |
all purpose financial statement i.
|
|
195 |
Ticaret/Ekonomi |
belli bir amaca tahsis edilmemiş |
non-earmarked s.
|
|
196 |
Ticaret/Ekonomi |
belli bir amaca tahsis edilmiş |
earmarked s.
|
|
Law |
|
197 |
Hukuk |
belli bir amaca tahsis edilmiş fonlar |
earmarked funds i.
|
|
Computer |
|
198 |
Bilgisayar |
amaca göre |
purpose s.
|
|
Electric |
|
199 |
Elektrik |
diyot, transistör gibi devre elemanlarının belirli bir amaca yönelik olarak dizilimi |
matrix i.
|
|
Psychology |
|
200 |
Psikoloji |
amaca yönelik davranış |
goal-directed behavior i.
|
|
Biology |
|
201 |
Biyoloji |
temel bir amaca sahip olma |
teleonomy i.
|
|
202 |
Biyoloji |
vücutta bulunan yapılarının ve vücudun işlevlerinin organizmanın hayatta kalmasını sağlamada olduğu gibi genel bir amaca hizmet ettiği prensibi |
teleonomy i.
|
|
203 |
Biyoloji |
ortak amaca hizmet eden birbiriyle ilişkisiz parçaların tekrarlaması |
irrelative repetition i.
|
|
Botanic |
|
204 |
Botanik |
amaca uygun seçilen bitki numunesi |
subject i.
|
|
Military |
|
205 |
Askeri |
amaca doğru ilerlemek |
home in f.
|
|
Sport |
|
206 |
Spor |
(oyunda veya sporda) nihai bir amaca doğru |
home zf.
|
|
Art |
|
207 |
Sanat |
sanat eserinde unsurların tek bir tasarım veya amaca göre düzenlenmesi |
unity i.
|
|
Latin |
|
208 |
Latince |
amaca özel |
ad hoc s.
|
|
Archaic |
|
209 |
Eski Kullanım |
amaca uygunluk |
commodity i.
|
|
210 |
Eski Kullanım |
amaca ulaşmak için yapılan düzenleme |
order i.
|
|
Slang |
|
211 |
Argo |
(hiçbir amaca hizmet etmeyen) geleneksel medya içeriği |
shovelware i.
|
|