home in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

home in



"home in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
home in f. hedefe ulaşırken dikkatini toplamak
home in f. hedefe ulaşırken ilerleme kaydetmek
home in f. (bir şeye) indirgemek
home in f. deneme yanılma süreciyle bulmak
home in f. aşamalı arama süreciyle yaklaşmak
home in f. deneme yanılma veya aşamalı arama süreciyle ilerlemek
Military
home in f. hedefe doğru ilerlemek
home in f. amaca doğru ilerlemek
home in f. (bomba) hedefine doğru düşmek

"home in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

İngilizce Türkçe
General
at home in i. kendini rahat hisseden (bir yerde)
children’s home in ottoman empire i. sanayi mektebi
storage in the home i. eve depolama
children’s home in ottoman empire i. çocuk ıslahhanesi
abduct someone in one’s home f. birini evinden kaçırmak
be placed in a foster home f. bir koruyucu aileye verilmek
be found dead in her/his home f. evinde ölü bulunmak
at home in s. -e aşina
at home in s. bilgili (bir konuda)
in-home s. evde hizmet veren
in-home s. evde sağlanan
in-home s. evlere çalışmaya giden
Phrasals
home in on f. -e doğru yönelmek/ilerlemek
home in on f. amaca odaklanmak
home in on f. amaçladığı şeye doğru ilerlemek
home in on (something) f. (bir şeyi) keşfetmeye/anlamaya adım adım yaklaşmak
home in on (something) f. (bir şeyi) giderek keşfetmeye/anlamaya başlamak
Proverb
peace at home, peace in the world yurtta sulh cihanda sulh
peace at home, peace in the world yurtta barış dünyada barış
a woman's place is in the home kadının yeri evidir
Colloquial
in my childhood home expr. çocukken yaşadığım evde
in the comfort of one's own home expr. evde
Idioms
home in on someone f. birine doğru yönelmek
home in on something f. bir şeye doğru yönelmek
home in on something f. dikkatini bir şeye vermek
go home in a box f. eve bir tabut içinde dönmek (ülkesinden uzakta ölenler için kullanılır)
be in the home stretch f. yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
in the home stretch expr. (bir şeyin/sürecin/evrenin) sonunda
in the home stretch expr. (bir şeyin) son döneminde
Speaking
she left home in the face of strong opposition from her parents expr. anne babasının karşı çıkmasına rağmen evi terk etti
come in and make yourself at home expr. içeri gel ve kendini evindeymiş gibi hisset
Trade/Economic
in-home retailing i. evde pazarlama yöntemi
in-home retailing i. evde perakende satış
in-home agency i. iç reklam grubu
Politics
committee on coordination in justice and home affairs i. adalet ve içişlerinde koordinasyon komitesi
Institutes
cooperation in the fields of justice and home affairs i. adalet ve içişleri alanında işbirliği
History
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr. istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır