receive - Türkçe İngilizce Sözlük

receive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"receive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
receive f. teslim almak
This involves receiving them under humane conditions, as the report stresses, in fact.
Raporun da vurguladığı gibi, bu, aslında onların insani koşullar altında teslim alınmasını içermektedir.

More Sentences
receive f. almak
If you would like to receive further information, please send back the attached form.
Daha fazla bilgi almak isterseniz, lütfen ekteki formu geri gönderin.

More Sentences
General
receive f. karşılamak
Unfortunately, our resolution did not receive a similar welcome from the Commission, which has still not reacted.
Ne yazık ki, kararımız Komisyon tarafından benzer bir şekilde karşılanmadı ve Komisyon hala bir tepki vermedi.

More Sentences
receive f. görmek (iyi bir şey)
Hundreds of injured detainees had to receive hospital treatment.
Yaralanan yüzlerce tutuklu hastanede tedavi görmek zorunda kaldı.

More Sentences
receive f. kavramak
The more people and nations receive justice, the less terrorism will be generated; this is something which we all know.
Ne kadar çok insan ve ulus adalete kavuşursa o kadar az terörizm üretilecektir; bu hepimizin bildiği bir şeydir.

More Sentences
receive f. mesaj almak
He received an urgent message to call his wife.
Karısını acilen araması için bir mesaj aldı.

More Sentences
receive f. almak
We have proposed in our budget suggestion for next year that it should receive EUR 5 million.
Önümüzdeki yıl için bütçe önerimizde 5 milyon Avro almasını teklif ettik.

More Sentences
receive f. eline ulaşmak
You will without doubt receive all these details as soon as possible.
Şüphesiz tüm bu detaylar en kısa zamanda elinize ulaşacaktır.

More Sentences
receive f. (bir cezaya) çarptırılmak
Indeed, it was in Croatia itself that three accused persons, including a General, received lengthy jail sentences.
Nitekim Hırvatistan'da aralarında bir generalin de bulunduğu üç sanık uzun hapis cezalarına çarptırılmıştır.

More Sentences
receive f. (bir yere) kabul etmek
A second observation pertains to the aid to those countries that receive large groups of refugees.
İkinci bir gözlem ise büyük mülteci gruplarını kabul eden ülkelere yapılan yardımlarla ilgilidir.

More Sentences
receive f. duymak
She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Performansının eleştirilmesinden endişe duyuyordu.

More Sentences
receive f. dikkate almak
Any remaining problems will receive continued attention and the concerted efforts of all concerned.
Geriye kalan sorunlarla sürekli olarak ilgilenilecek ve ilgili herkesin ortak çabaları dikkate alınacaktır.

More Sentences
receive f. (mesaj) ulaşmak
This late hour receives all the publicity available to Parliament, through all of its mechanisms.
Bu geç saatte, Parlamentonun tüm mekanizmaları vasıtasıyla ulaşabileceği tüm kamuoyu bilgilendirilmektedir.

More Sentences
receive f. verilmek
All the children will receive a small gift from the school.
Tüm çocuklara okul tarafından küçük bir hediye verilecektir.

More Sentences
receive f. (tedavi) görmek
I think his wound should receive medical treatment because it is quite large and open.
Yarası oldukça büyük ve açık durumda olduğu için tıbbi tedavi görmesi gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
receive f. karşılanmak
We think this film will be well received by movie critics.
Bu filmin sinema eleştirmenlerince iyi karşılanacağını düşünüyoruz.

More Sentences
receive f. (ziyaretçi vb.) kabul etmek
She was in a terrible accident but felt well enough to receive visitors.
Korkunç bir kaza geçirmişti ancak ziyaretçi kabul edebilecek kadar iyi hissediyordu.

More Sentences
receive f. (sinyal, mesaj vb.) almak
You should receive the signal within 10 miles using this walkie talkie.
Bu telsizi kullanarak 10 mil içinde sinyal alıyor olmanız lazım.

More Sentences
receive f. çekmek
The war in Congo still receives far too little attention from international opinion.
Kongo'daki savaş hala uluslararası kamuoyunun çok az ilgisini çekmektedir.

More Sentences
Trade/Economic
receive f. almak
They will receive a bursary of EUR 13 000 for the assignment.
Bu görev için 13.000 Avro burs alacaklar.

More Sentences
Sport
receive f. sahip olmak
Can you believe that women in Switzerland didn't receive the right to vote until the 1970's?
İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz?

More Sentences
General
receive f. anlamak
receive f. karşılamak (haber vb)
receive f. parasını almak
receive f. çekmek (yayın)
receive f. taşımak
receive f. ahzetmek
receive f. ev sahipliği yapmak
receive f. ağırlamak
receive f. teslim almak
receive f. almak (mesaj vb)
receive f. kaldırmak
receive f. uğramak
receive f. tesellüm etmek
receive f. uğramak (kötü bir şeye)
receive f. başına gelmek
receive f. -e uğramak
receive f. maruz kalmak
receive f. konuk etmek
receive f. evine almak
receive f. darbe almak
receive f. (bahşedilen bir şeyi) almak
receive f. işitmek
receive f. (ağırlık vb.) çekmek
receive f. (ağırlık vb.) kaldırmak
receive f. (yumruk/darbe) yemek
receive f. kulak vermek
receive f. ağızdan almak (besin, hava vb.)
Trade/Economic
receive f. kabul etmek
receive f. tahsil etmek
receive f. tesellüm etmek
receive f. teslim almak
Politics
receive f. kabul etmek
Computer
receive i. alış
receive expr. al
Zoology
receive f. (dişi memeli hayvan) çiftleşmek
Religious
receive f. komünyon ayinine katılmak
Sport
receive f. yakalamak
receive f. karşılamak (pas, vurulan top vb.)
Tennis
receive f. (servis atışını) karşılamak

"receive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 406 sonuç

İngilizce Türkçe
General
receive an answer f. cevap almak
I promise that I shall do everything within my power to ensure that you receive an answer.
Cevap alabilmeniz için elimden gelen her şeyi yapacağıma söz veriyorum.

More Sentences
receive news f. haber almak
I had been in Tokyo only three days when I received news of my father's death.
Babamın ölüm haberini aldığımda daha üç gündür Tokyo'daydım.

More Sentences
receive instruction f. talimat almak
We received instructions on how to make a bamboo basket.
Bir bambu sepetin nasıl yapılacağına dair talimatlar aldık.

More Sentences
receive answer f. yanıt almak
We received answers from 13 of the Member States, so it is quite a comprehensive, if informal, survey.
Üye Devletlerin 13'ünden yanıt aldık, dolayısıyla gayrı resmi de olsa oldukça kapsamlı bir anket oldu.

More Sentences
receive death threats f. ölüm tehditleri almak
She moved away after having received death threats.
Ölüm tehditleri aldıktan sonra taşınmıştı.

More Sentences
receive support f. yardım almak
These must receive support and assistance.
Bunlar destek ve yardım almalıdır.

More Sentences
receive a letter f. bir mektup almak
You will receive a letter from the Secretary-General giving a detailed explanation.
Genel Sekreter'den ayrıntılı bir açıklama içeren bir mektup alacaksınız.

More Sentences
receive an invitation f. davetiye almak
Has Tom received an invitation yet?
Tom davetiye aldı mı?

More Sentences
receive aid f. yardım almak
Are the States which have so far been receiving aid going to stop doing so in favour of the new States?
Şimdiye kadar yardım alan Devletler, yeni Devletler lehine bu yardımı kesecekler mi?

More Sentences
receive complaint f. şikayet almak
We continue to receive complaints about the treatment of minorities, and not only from Budapest.
Azınlıklara yönelik muamele konusunda sadece Budapeşte'den değil, farklı yerlerden de şikâyetler almaya devam ediyoruz.

More Sentences
receive a present f. hediye almak
They each received a present.
Onların her biri bir hediye aldı.

More Sentences
receive a gift f. hediye almak
We are anticipating receiving a gift from our uncle.
Amcamızdan bir hediye almayı bekliyoruz.

More Sentences
receive help f. yardım almak
The Chad-Cameroon pipeline project is receiving help from the World Bank and the European Investment Bank.
Çad-Kamerun boru hattı projesi Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan yardım alıyor.

More Sentences
receive a call f. bir çağrı almak
Sami received a call from Layla.
Sami, Leyla'dan bir çağrı aldı.

More Sentences
receive message f. mesaj almak
Sami received messages from some friends.
Sami birkaç arkadaştan mesaj aldı.

More Sentences
receive an e-mail f. e-posta almak
I received an email from Tom this morning.
Bu sabah Tom'dan bir e-posta aldım.

More Sentences
receive report f. rapor almak
Will Parliament receive reports on development?
Parlamento kalkınma raporlarını alacak mı?

More Sentences
receive payment f. ödeme almak
The shortfall is made up from plasma from the US, for which the donors have received payment.
Eksiklik, bağışçıların ödeme aldığı ABD'den gelen plazmadan karşılanmaktadır.

More Sentences
receive an allowance f. harçlık almak
They receive an allowance every month which is €247.32.
Her ay 247,32 Avro harçlık alıyorlar.

More Sentences
receive a reply f. cevap almak
Yesterday I received a reply to an application for information from the Council.
Dün Konsey'den bilgi edinme başvuruma bir cevap aldım.

More Sentences
receive a reply f. yanıt almak
Does that mean that I will, at a later date, at some point receive a reply?
Bu, daha sonraki bir tarihte, bir noktada bir yanıt alacağım anlamına mı geliyor?

More Sentences
receive visitors f. ziyaretçi kabul etmek
Tom isn't yet ready to receive visitors.
Tom henüz ziyaretçi kabul etmeye hazır değil.

More Sentences
Common Usage
receive permission f. izin almak
General
receive test i. alış testi
receive sensitivity i. alış duyarlılığı
receive education f. öğrenim görmek
receive somebody f. kabul etmek
receive certificate f. ruhsat almak
receive with open arms f. kucak açmak
receive a marriage proposal f. kısmeti açılmak
receive a recompense for one's work f. emeğinin karşılığını almak
receive visa f. vize almak
receive an award f. ödül almak
receive an order f. sipariş almak
receive appreciation f. beğeni kazanmak
receive kindness f. iyilik görmek
receive a vote of confidence f. güvenoyu almak
receive applause f. alkış toplamak
receive attention f. alaka görmek
receive a marriage proposal f. kısmeti çıkmak
receive negative energy f. negatif enerji almak
receive an upfront payment f. hesabı peşin almak
receive a sentence f. hüküm giymek
receive something favorably f. olumlu karşılamak
receive positive energy f. pozitif enerji almak
receive thumbs up f. tam not almak
receive somebody's blessing f. duasını almak
receive information f. haber almak
receive orders f. emir almak
receive a pension f. emekli maaşı almak
receive a prize f. ödül almak
receive advice on f. tavsiye almak
receive opinion f. görüş almak
receive approval f. onay almak
receive a marriage proposal f. kısmeti açılmak (gelin olma)
receive a salary f. maaş almak
receive a recompense for one's work f. emeklerinin karşılığını almak
receive one's approval f. rıza almak
receive one's approval f. rızasını almak
receive one's approval f. onayını almak
receive rain f. yağış almak
receive consultancy service on f. bir konuda danışmanlık hizmeti almak
receive consultancy f. danışmanlık almak
receive vote f. oy almak
receive a result f. sonuç elde etmek
receive credit f. kredi almak
receive light f. ışık almak (oda vb)
receive into the work f. çalışmaya almak
receive a petition f. dilekçe almak
receive someone's support f. desteğini almak
receive death threat f. ölüm tehditi almak
receive death threat f. ölüm tehdidi almak
receive discount f. indirim almak
receive vote of confidence f. güven oyu almak
receive sexual pleasure f. cinsel zevk almak
receive support f. destek almak
receive further information f. daha fazla bilgiye ulaşmak
receive the nobel prize f. nobel ödülü almak
receive a link f. link almak
receive bachelor's degree f. lisans derecesi almak
receive education f. eğitim almak
receive one's share f. payına düşeni almak
receive a treatment f. tedavi görmek
receive one's salary f. maaşını almak
receive salary f. maaş almak
receive training f. eğitim görmek
receive education f. eğitim görmek
receive training f. eğitim almak
receive a confirmation f. teyit almak
receive a letter of guaranty f. teminat mektubu almak
receive cargo f. kargoyu almak
receive decent education f. iyi eğitim almak
receive advance f. avans almak
receive a chequebook f. çek defteri almak
receive benefit f. fayda elde etmek
receive someone's consent f. olurunu almak
receive oxygen f. oksijen almak
receive reward f. ödül almak
receive wound f. yara almak
receive a treatment f. tedavi geçirmek
receive one's share f. payını almak
receive a share f. pay almak
receive imprisonment f. hapis cezası almak
receive a mail f. posta almak
receive imprisonment f. hapis cezasına çarptırılmak
receive through f. yoluyla almak
receive a proposal f. evlilik teklifi almak
receive a proposal f. evlenme teklifi almak
receive positive criticism f. olumlu eleştiri almak
receive a number f. numara almak
receive disciplinary punishment f. disiplin cezası almak
receive medal f. madalya almak
receive sentence f. mahkum edilmek
receive diploma f. diploma almak
receive feedback f. geri bildirim almak
receive a nasty blow f. acı bir darbe yemek
receive a nasty blow f. ağır bir darbe yemek
receive password f. şifre almak
receive good education f. iyi eğitim almak
receive medication f. ilaç içmek
receive broad acceptance f. geniş kabul görmek
receive wide acceptance f. geniş kabul görmek
receive an email f. email almak
receive fund f. kaynak sağlamak
receive first-class education f. iyi eğitim almak
become entitled to receive f. almaya hak kazanmak
not receive any news f. haber alamamak
receive good news f. iyi haberler almak
receive a certificate f. sertifika almak
receive private tuition f. özel ders almak
receive a generous bequest f. cömert bir bağış almak
receive bequest f. bağış almak
receive a generous bequest f. hatırı sayılır bir bağış almak
receive favorably f. uygun karşılamak
receive in person f. elden almak
receive electric shock f. elektrik akımına kapılmak
receive prompt feedback f. derhal geri bildirim almak
receive electric shock f. akıma kapılmak
receive sunlight f. güneş almak
receive sunlight f. güneş görmek
receive an anonymous tip f. isimsiz bir ihbar almak
receive one's comment f. yorumunu almak
receive one's comments f. yorumlarını almak
receive one's comment f. yorum almak
receive a blow f. darbe almak
receive an e-mail f. e-mail almak
receive an e-mail f. mail almak
receive consultancy service on f. konusunda danışmanlık hizmeti almak
receive zero on the exam f. sıfır almak
receive zero on the exam f. sıfır çekmek
receive feedback f. geribildirim almak
receive zero on the exam f. sınavda sıfır çekmek
receive nothing in return f. karşılığında hiçbir şey almamak
receive nothing in return f. karşılığında birşey almamak
receive nothing in return f. karşılığında bir şey almamak
receive material compensation f. maddi tazminat almak
receive payment in cash f. ödemeyi peşin almak
receive payment by cash f. ödemeyi peşin almak
receive a no answer f. hayır cevabı almak
receive one by one f. tek tek almak
receive something from some place f. bir yerden bir şey almak
receive the consent of f. rızasını almak
receive physiotherapy f. fizik tedavi olmak
receive physiotherapy f. fizik tedavi görmek
receive a dishonorable discharge f. ordudan ihraç edilmek
receive a price quote f. fiyat teklifi almak
receive light f. ışık almak
receive sunlight f. ışık almak
receive professional help f. profesyonel yardım almak
receive a bravery award f. cesaret ödülü almak
receive a great deal of attention f. büyük ilgi görmek
receive for consideration f. değerlendirmeye almak
receive an application error f. uygulama hatası almak
receive a minor punishment f. küçük bir ceza almak
receive someone as an honored guest f. birini onur konuğu olarak kabul etmek
not receive a straight answer f. net bir cevap almamak
not get/receive a clear-cut answer f. net bir yanıt almamak
not receive a straight answer f. net bir yanıt almamak
not get/receive a clear-cut answer f. net bir cevap almamak
not get/receive a firm answer f. net bir cevap almamak
not get/receive a firm answer f. net bir yanıt almamak
receive report f. ihbar almak
have/receive/undergo physiotherapy/physical therapy f. fizyoterapi görmek
receive one's blessings f. helallik almak
receive with astonishment f. hayretle karşılamak
receive a notification f. tebliğ almak
receive an acceptance from (a school) f. (bir okuldan vb) kabul almak
receive a parking ticket f. park cezası almak
receive a parking fine f. park cezası almak
receive a driver's licence f. sürücü belgesi almak
receive a driver's licence f. ehliyet almak
receive a driver's license f. ehliyet almak
receive a driver's license f. sürücü belgesi almak
get/accept/receive application(s) f. başvuru almak
be given an official/written warning (receive one) f. tutanak yemek
receive project f. proje almak
receive a suggestion f. öneri almak
receive a title f. unvan almak
receive a warning f. ikaz almak
receive a warning f. uyarı almak
receive a diagnosis of cancer f. kanser tanısı almak
receive widespread media attention f. medyada geniş yer bulmak
receive a tax penalty f. vergi cezası almak
receive a standing ovation f. ayakta alkış almak
receive a standing ovation f. ayakta alkışlanmak
receive an invitation card f. davetiye almak
receive an invitation card f. davet kartı almak
receive a lower salary f. daha az maaş almak
receive by hand f. elden teslim almak
receive widespread media coverage f. medyada geniş yer almak
receive praise f. övülmek
receive praise f. övgü almak
receive prayer f. dua almak
receive a visitor f. ziyaretçi kabul etmek
Phrasals
receive something from someone f. birinden bir şey almak
receive back f. geri almak
receive someone as something f. ...olarak kabul etmek
receive someone into something f. -e kabul etmek/almak
receive (one) into (something or some place) f. (birini bir şeye/bir yere) kabul etmek
receive (one) into (something or some place) f. (birini bir şeye/bir yere) almak
receive as f. olarak kabul etmek
receive as (something) f. (bir şey) olarak almak
receive as (something) f. (bir şey) olarak kabul etmek
receive as (something) f. (bir şey) olarak karşılamak
receive from f. -den almak
receive from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) almak
receive from (something) f. (bir şeyden/bir yerden) almak
receive from (something) f. (bir şeyden/bir yerden) karşılamak
receive from some place f. bir yerden almak
receive from some place f. bir yerden karşılamak
receive into f. -e almak
Proverb
it is more blessed to give than to receive vermek almaktan daha kutsaldır
it is better to give than to receive vermek almaktan daha kutsaldır
it is better to give than to receive vermek almaktan daha iyidir
it is more blessed to give than to receive vermek almaktan daha iyidir
it is better to give than to receive veren el alan elden üstündür
Colloquial
receive your just deserts f. ettiğini bulmak
receive your just deserts f. belanı bulmak
receive your just deserts f. cezanı bulmak
receive your just deserts f. hak ettiğini almak
receive your just deserts f. hak ettiğin cezayı almak
receive your just deserts f. layığını bulmak
receive good news expr. güzel bir haber almak
Idioms
receive someone with open arms f. birini dostça karşılamak
receive word from f. birinden bir haber/mesaj vb almak
receive someone with open arms f. birisini içtenlikle misafir etmek
get receive one's just deserts f. cezasını bulmak
receive one's just deserts f. cezasını bulmak
receive one's deserts f. cezasını bulmak
receive one's just deserts f. cezasını çekmek
receive one's deserts f. cezasını çekmek
receive one's just deserts f. ettiğini bulmak
receive one's deserts f. layığını bulmak
receive one's just deserts f. layığını bulmak
receive a rap over the knuckles f. uyarı almak
receive the fruits of one's labor f. yaptığı işin meyvesini almak
receive the fruits of one's labor f. yaptıklarının meyvesini almak
receive the fright of (one's) life f. hayatının korkusunu yaşamak
receive the fright of (one's) life f. hayatının şokunu yaşamak
receive the fright of (one's) life f. hayatının şaşkınlığını yaşamak
receive the fright of (one's) life f. aklı çıkmak
receive (someone) with open arms f. (birine) kucak açmak
receive (someone) with open arms f. (birini) kollarını açarak karşılamak
receive (something) with open arms f. (bir şeyi) sıcak karşılamak
receive (something) with open arms f. (bir şeyi) mutlulukla/memnuniyetle karşılamak
receive (something) with open arms f. (bir şeyi) coşkuyla/hevesle karşılamak
receive word f. haber/mesaj almak
receive word (from someone or something) f. (birinden/bir şeyden) haber/mesaj almak
Speaking
I am expecting to receive your reply expr. cevabınızı bekliyorum
did you receive my message? expr. mesajımı aldın mı?
did you receive my message? expr. mesajımı aldınız mı?
Chat Usage
s2r (send to receive) i. karşılıklı resim atma
s2r (send to receive) expr. sen bana resim gönder ben de sana göndereyim
Trade/Economic
right to receive i. tahsil etme hakkı
receive a bank loan f. banka kredisi almak
receive a bank credit f. banka kredisi almak
receive fund f. fon almak
receive a wire transfer f. havaleyi almak
receive a wire transfer f. havale almak
receive money transfer f. havaleyi almak
receive money transfer f. havale almak
receive dole money f. işsizlik tazminatı almak
receive goods f. mal tedarik etmek
receive in exchange f. karşılığında almak
receive the rent f. kirayı almak
receive fund f. kaynak almak
receive goods f. mal almak
receive loan f. kredi çekmek
receive goods f. mal getirmek
receive the postage f. posta ücretini almak
receive money f. para tahsil etmek
receive money f. para almak
receive insurance premium f. sigorta primi almak
receive a certificate f. sertifika almak
receive a notification f. tebellüğ etmek
receive a notice f. tebellüğ etmek
receive a cargo f. yük almak
receive an authorization approval f. yetki onayı almak
receive an accreditation f. yetki onayı almak
Law
receive and collect i. ahzu kabza
collect and receive i. ahzu kabza
receive and collect i. ahzu kapza
receive a tip f. ihbar almak
receive [uk] f. çalıntı mal alıp satmak
demand and receive copies, extracts and records expr. evrak, örnek ve kayıtlar almaya ve vermeye
Politics
collect and receive i. tahsil ve ahz-u kabz
receive a benefit in kind f. ayni yardım almak
receive a residence permit f. oturum müsaadesi almak
receive a residence permit f. oturma izni almak
receive a residence permit f. oturum izni almak
receive tender f. teklif almak
Media
receive unconfirmed information f. duyum almak
receive hearsay information f. duyum almak
receive unverified information f. duyum almak
Technical
receive tuning i. alıcı ayarı
transmit-receive switch i. alış-veriş anahtarı
receive mode i. alıcı modu
receive transmit i. alıcı verici
receive and send terminal (rast) i. gönderme alma terminali
receive only terminal i. salt alıcı uçbirim
receive only s. salt alır
receive only s. salt alıcı
Computer
receive errors i. alma hataları
receive filename i. alınacak dosya adı
receive buffers i. alış arabellekleri
receive frames i. alınan çerçeve
receive window i. alma penceresi
receive buffer i. alış yastıkbelleği
receive buffer i. alış arabelleği
receive file i. alma dosyası
receive power i. alış gücü
enable receive i. almayı etkinleştir
burst receive gap time i. burst alma aralığı süresi
early receive i. erken alma
active receive i. etkin alma
receive only printer i. salt alış yazıcısı
receive only terminal i. salt alıcı uçbirim
receive only terminal i. salt alış uçbirimi
receive only i. salt alıcı uçbirim
receive only i. salt alıcı
receive ten times more downloads f. on kat daha fazla indirilmek
receive ten times more downloads f. on katı indirilmek
receive an error code f. hata kodu almak
receive feedback f. geri dönüş almak
receive an internal server error f. iç sunucu hatası almak
cancel receive expr. almayı iptal et
receive failed expr. alma başarısız
receive file expr. dosya al
receive call expr. çağrı al
send/receive expr. gönder/al
receive fax expr. faks al
receive journal expr. günlük al
send and receive updates expr. güncelleştirmeleri gönder ve al
send receive expr. gönder ve al
early receive expr. erken al
receive message expr. ileti al
receive text expr. metin al
receive all expr. tümünü al
Informatics
receive buffer i. alış arabelleği
receive modem i. alış modemi
receive leg i. alış bacağı
receive time-out i. alışta zaman aşımı
receive overrun i. alıştaki taşma
receive frame i. gelen çerçeve
receive-only printer i. salt alış yazıcısı
receive-only i. salt alış
receive-only terminal i. salt alış uçbirimi
send and receive data i. veri alışverişinde bulunmak
Telecom
receive sensitivity i. alış hassasiyeti
receive leg i. alış ayağı
confirmation to receive i. almayı onaylama
receive loudness rating i. alınan ses yüksekliğinin derecelendirmesi
receive-audio sensitivity i. alıcı-ses hassasiyeti
receive audio frequency response i. alıcı ses frekans tepkisi
receive objective loudness rating i. alma amaçlı gürültü derecelendirme
standby and receive mode i. bekleme ve alma modu
receive frame i. gelen çerçeve
receive-only terminal i. salt alış uçbirimi
receive-only satellite earth station i. sadece alma yapan uydu yer istasyonu
receive-only satellite earth station i. sadece alan uydu yer istasyonu
receive only i. sadece alış
receive only terminal i. salt alış uçbirimi
receive-only codec i. sadece alma yapan kodlayıcı
send and receive data i. veri gönderme ve alma
ready for receive s. almaya hazır
Medical
receive ambulatory treatment f. ayakta tedavi olmak
receive dialysis treatment f. diyaliz tedavisi almak
receive dialysis treatment f. diyalize girmek
receive a treatment f. tedavi görmek
receive a treatment f. tedavi almak
Psychology
receive psychotherapy f. psikoterapi almak
Education
receive a grant f. burs almak
receive a scholarship f. burs almak
receive diploma f. diploma almak
receive a grant f. hibe almak
receive a conditional pass f. şartlı geçmek
receive a conditional pass f. sorumlu geçmek
Military
lobe-on-receive-only i. elektronik mukabil karşı tedbir olarak kullanılan pasif tarama tekniği
receive one's discharge papers f. tezkere almak
Sport
receive a bye f. bir üst tura pas geçmek
Football
receive a bye f. bay geçmek
Slang
get/receive road dome from someone f. arabayla giderken birisiyle oral ilişki yaşamak
receive a stroke of luck f. fırsat yakalamak
receive a stroke of luck f. şans yakalamak
receive a stroke of luck f. şansı dönmek
receive a stroke of luck f. talih kuşu konmak