Geçmiş

olarak kabul etmek

"olarak kabul etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	olarak kabul etmek	consider of f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	establish as f.
3	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	accept as f.
4	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	adopt as f.
5	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	adopt as f.
6	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	receive as f.
7	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	recognize as f.
8	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek	take as f.

"olarak kabul etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	misafir olarak kabul etmek	have as a guest f.
2	Genel	kutsayarak kiliseye üye olarak kabul etmek	confirm f.
3	Genel	postulat olarak kabul etmek	postulate f.
4	Genel	kutsal olarak kabul etmek	enshrine f.
5	Genel	delil olarak kabul etmek	consider as an evidence f.
6	Genel	delil olarak kabul etmek	accept as an evidence f.
7	Genel	üye olarak kabul etmek	co-opt f.
8	Genel	prensip olarak kabul etmek	accept in principle f.
9	Genel	hediye olarak kabul etmek	accept as a gift f.
10	Genel	hediye olarak kabul etmek	accept as a present f.
11	Genel	birini onur konuğu olarak kabul etmek	receive someone as an honored guest f.
12	Genel	mutlak olarak kabul etmek	absolutize f.
13	Genel	kardeş olarak kabul etmek	brother f.
14	Genel	misafir olarak kabul etmek	guest f.
15	Genel	üye olarak kabul etmek	incept f.
16	Genel	sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek	civilise [obsolete] f.
17	Genel	sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek	civilize [obsolete] f.
18	Genel	doğal sonuç olarak kabul etmek	contemplate f.
19	Genel	(genellikle çift nesneyle kullanılır) resmi olarak kabul etmek	crown f.
20	Genel	rehber veya lider olarak kabul etmek	follow f.
21	Genel	geçici olarak kabul etmek	strike f.
22	Genel	(olarak) kabul etmek	reckon f.
Phrasals
23	Öbek Fiiller	(bir şeyi) (doğru, gerçek, cevap vb) olarak düşünmek/kabul etmek	take (something) to be (something) f.
24	Öbek Fiiller	olarak seçmek/benimsemek/kabul etmek	adopt (someone or something) as (something) f.
25	Öbek Fiiller	olarak seçmek/benimsemek/kabul etmek	adopt someone as something f.
26	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şey olarak) kabul etmek	accept (something) as (something) f.
27	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şey olarak) doğruluğunu kabul etmek	accept (something) as (something) f.
28	Öbek Fiiller	(birini bir şey olarak) kabul etmek	admit something into something f.
29	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak görmek/düşünmek/kabul etmek	see someone as something f.
30	Öbek Fiiller	...olarak kabul etmek	receive someone as something f.
31	Öbek Fiiller	birinin daha hafif bir suç işlediğini resmi olarak kabul ve beyan etmek	plead down to (something) f.
32	Öbek Fiiller	olarak farz etmek/kabul etmek	set something down as something f.
33	Öbek Fiiller	olarak farz etmek/kabul etmek	set down f.
34	Öbek Fiiller	olarak farz etmek/kabul etmek	set down as f.
35	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi/olarak kabul etmek	treat (someone or something) as (someone or something else) f.
36	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak kabul etmek	recognize (someone or something) as (someone or something) f.
37	Öbek Fiiller	birini biri/bir şey olarak kabul etmek	recognize someone as someone or something f.
38	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şey olarak kabul etmek	recognize something as something f.
39	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek	imprint (something) on (someone or something) f.
40	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek	imprint (something) onto (someone or something) f.
41	Öbek Fiiller	olarak kabul etmek/onaylamak	acknowledge as f.
42	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak kabul etmek	adopt someone as something f.
43	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şey olarak kabul etmek	adopt something as something f.
44	Öbek Fiiller	birini bir şey olarak kabul etmek	adopt someone as something f.
45	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şey olarak kabul etmek	adopt something as something f.
46	Öbek Fiiller	bir şeyi biri için olumsuz olarak kabul etmek	count something against someone f.
47	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi biri/bir şey olarak kabul etmek	establish someone or something as someone or something f.
48	Öbek Fiiller	(kendini/birini/bir şeyi bir şey) olarak kabul etmek	establish (oneself, someone, or something) as (something) f.
49	Öbek Fiiller	ebeveyni/güvenebileceği (biri veya bir şey) olarak kabul etmek	imprint on (someone or something) f.
50	Öbek Fiiller	(bir şey) olarak kabul etmek	receive as (something) f.
51	Öbek Fiiller	olarak almak/kabul etmek	take in as f.
52	Öbek Fiiller	ücretli olarak kabul etmek	pick up f.
53	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/kabul etmek	know (someone or something) as (something)
Idioms
54	Deyim	gerçek olarak kabul etmek	take something as read [brit] f.
55	Deyim	sığınmacı/mülteci olarak almak/kabul etmek	take (someone or something) in as (something) f.
56	Deyim	isa'yı kurtarıcı olarak kabul etmek	come to jesus f.
57	Deyim	doğru olarak kabul etmek	take something for granted f.
58	Deyim	mutlak doğru olarak kabul etmek	accept something as gospel f.
59	Deyim	mutlak doğru olarak kabul etmek	take something as gospel f.
60	Deyim	mutlak doğru olarak kabul etmek	accept something truth f.
61	Deyim	mutlak doğru olarak kabul etmek	take something as truth f.
62	Deyim	mutlak doğru olarak kabul etmek	take as gospel f.
63	Deyim	(bir şeyi) dış görünümüne göre/görüntüsüne bakarak/yüzeysel olarak değerlendirmek/ doğru kabul etmek	take at face value f.
64	Deyim	(bir şeyi) mutlak/tereddütsüz doğru olarak kabul etmek	take (something) for gospel f.
65	Deyim	(bir şeyi) sorgulamadan/itiraz etmeden doğru olarak kabul etmek	take (something) for gospel f.
66	Deyim	bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honour bound to do something [uk] f.
67	Deyim	bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honour bound to do something [uk] f.
68	Deyim	bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honor bound to do something [us] f.
69	Deyim	bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honor bound to do something [us] f.
70	Deyim	hayırı cevap olarak almak/kabul etmek	take no for an answer f.
71	Deyim	bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek	take out in trade f.
72	Deyim	yanlış bir şeyi doğru olarak kabul etmek	take the shadow for the substance [dated] f.
73	Deyim	(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak kabul etmek/saymak	wear (something) as a badge of honor f.
Politics
74	Siyasal	üye olarak kabul etmek	enroll f.
75	Siyasal	üye olarak kabul etmek	enrol f.
Religious
76	Dini	bar mitzva olarak kabul etmek	bar mitzvah f.
77	Dini	dini yükümlülüklere sahip bir yetişkin olarak kabul etmek	bar mizvah f.
78	Dini	(on iki yaşına gelen yahudi kız çocuğunu) tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul etmek	bas mitzvah f.
Military
79	Askeri	mahkum olarak kabul etmek	give quarter f.
Sport
80	Spor	(araba veya bileşenini) motor yarışına uygun hale getirirken prototip yerine üretim modeli olarak kabul etmek	homologate f.
Card
81	İskambil	(seven-up oyununda koz olarak) açılan kartı kabul etmek	stand f.