ısrarlı

GeçmişCümleler

"ısrarlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage

1	Yaygın Kullanım	ısrarlı	insistent s.
Given the risk inherent in work by definition, constant and insistent action is required. Tanımı gereği işin doğasında var olan risk göz önüne alındığında, sürekli ve ısrarlı eylem gereklidir. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	ısrarlı	persistent s.
However, up till now, Austria has committed no serious or persistent violations. Bununla birlikte, Avusturya bugüne kadar ciddi veya ısrarlı bir ihlalde bulunmamıştır. More Sentences
General

3	Genel	ısrarlı	clamant s.
4	Genel	ısrarlı	urgent s.
5	Genel	ısrarlı	constant s.
6	Genel	ısrarlı	emphatic s.
7	Genel	ısrarlı	steadfast s.
8	Genel	ısrarlı	pressing s.
9	Genel	ısrarlı	unhesitating s.
10	Genel	ısrarlı	unremittent s.
11	Genel	ısrarlı	aggressive s.

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	ısrarlı istek	behest i.
2	Genel	ısrarlı reklamcılık	hard sell i.
3	Genel	ısrarlı takip	hunt i.
4	Genel	ısrarlı arama	hunt i.
5	Genel	ısrarlı biçimde karşı çıkmak	set one's face against f.
6	Genel	ısrarlı taleplerle yıldırmak	harass f.
7	Genel	aşırı ısrarlı	overinsistent s.
8	Genel	çok ısrarlı bir şekilde	importunately zf.
9	Genel	ısrarlı bir biçime	clamorously zf.

10	Genel	ısrarlı bir biçime	clamantly zf.
11	Genel	ısrarlı bir şekilde	hard zf.
Phrasals

12	Öbek Fiiller	'-de ısrarlı/inatçı olmak	persevere with f.
Colloquial

13	Konuşma Dili	zor bir iş üzerinde ısrarlı bir şekilde çalışmak	grind it out f.
14	Konuşma Dili	(ısrarlı şikayet ve eleştiri ile) taciz etmek	ride f.
Idioms

15	Deyim	(bir şeye) ısrarlı biçimde karşı çıkmak	set (one's) face against (something) f.
16	Deyim	ısrarlı biçimde karşı çıkmak	set your face against f.
17	Deyim	bir şeye ısrarlı biçimde karşı çıkmak	set your face against something [uk] f.
Law

18	Hukuk	ısrarlı itirazcı	persistent objector i.
Modern Slang

19	Modern Argo	ısrarlı bir şekilde pasif	aggressively passive s.