yanlış- - Türkçe İngilizce Sözlük

yanlış-

"yanlış-" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Medical
yanlış- mis- ök.

"yanlış-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yanlış anlama misunderstanding i.
There appear to be a number of misunderstandings or perhaps misinterpretations here.
Burada bir takım yanlış anlamalar ya da belki de yanlış yorumlamalar var gibi görünüyor.

More Sentences
yanlış mistake i.
There is still time to correct that mistake now.
Bu yanlışı düzeltmek için hala zaman var.

More Sentences
yanlış yönlendirmek mislead f.
It appears that purchasers and, by association, consumers are being misled on three counts.
Görünen o ki alıcılar ve buna bağlı olarak tüketiciler üç konuda yanlış yönlendiriliyor.

More Sentences
yanlış anlamak misunderstand f.
If anyone misunderstands that, we will have to show them the red one!
Eğer bunu yanlış anlayan olursa, onlara kırmızı olanı göstermemiz gerekecek!

More Sentences
yanlış incorrect s.
We believe that this is an incorrect use of resources.
Bunun kaynakların yanlış kullanımı olduğuna inanıyoruz.

More Sentences
yanlış false s.
I congratulate the Greek Presidency most sincerely for having shown that this is completely false.
Bunun tamamen yanlış olduğunu gösterdiği için Yunanistan Dönem Başkanlığını en içten dileklerimle kutluyorum.

More Sentences
yanlış wrong s.
The fact that just a few people are to discuss the issue quickly here is therefore very wrong.
Burada sadece birkaç kişinin konuyu hızlı bir şekilde tartışacak olması bu nedenle çok yanlıştır.

More Sentences
General
yanlış fikir misconception i.
Having misconceptions of what mathematics is is even more ordinary than not knowing how to spell my name.
Matematiğin ne olduğu hakkında yanlış fikirlere sahip olmak, ismimi nasıl heceleyeceğimi bilmemekten bile daha sıradan.

More Sentences
yanlış yorumlamalar misinterpretations i.
There appear to be a number of misunderstandings or perhaps misinterpretations here.
Burada bir takım yanlış anlamalar ya da belki de yanlış yorumlamalar var gibi görünüyor.

More Sentences
yanlış numara wrong number i.
You dialed the wrong number.
Yanlış numarayı çevirdin.

More Sentences
yanlış anlaşılma misunderstanding i.
There is also a misunderstanding about the civil liberties implications.
Sivil özgürlükler konusunda da bir yanlış anlaşılma söz konusudur.

More Sentences
yanlış bilgi misinformation i.
This document unabashedly crosses the line between information and misinformation, communication and propaganda.
Bu belge, bilgi ile yanlış bilgi, iletişim ile propaganda arasındaki çizgiyi utanmadan aşmaktadır.

More Sentences
yanlış hesaplama miscalculation i.
What happened to the person who was responsible for that miscalculation?
Bu yanlış hesaplamadan sorumlu olan kişiye ne oldu?

More Sentences
yanlış yorumlama misinterpretation i.
On the second part of Amendment 113, it was put to us that the word advertising was open to misinterpretation.
113 sayılı Değişikliğin ikinci kısmında reklam kelimesinin yanlış yorumlanmaya açık olduğu ifade edilmiştir.

More Sentences
yanlış izlenim wrong impression i.
I don't want Tom to get the wrong impression.
Tom'un yanlış izlenim almasını istemiyorum.

More Sentences
yanlış fallacy i.
I see one inconsistency, one omission and one fallacy in it.
İçinde bir tutarsızlık, bir ihmal ve bir yanlışlık görüyorum.

More Sentences
yanlış yorum misinterpretation i.
The complaints from Finland seem to contain some misinterpretations of the evaluation principles.
Finlandiya'dan gelen şikayetler, değerlendirme ilkelerinin bazı yanlış yorumlarını içeriyor gibi görünüyor.

More Sentences
yanlış anlama misapprehension i.
In my view, this would be a complete misapprehension, but it can be rectified.
Benim görüşüme göre bu tam bir yanlış anlama olacaktır ancak düzeltilebilir.

More Sentences
yanlış anlama misconception i.
There are many misconceptions about this technique.
Bu teknikle ilgili pek çok yanlış anlama var.

More Sentences
yanlış kanı misconception i.
There is a common misconception that this is a protectionist agenda.
Bunun korumacı bir gündem olduğuna dair yaygın bir yanlış kanı vardır.

More Sentences
yanlış adres wrong address i.
She told me the wrong address on purpose.
Bana bilerek yanlış adres söyledi.

More Sentences
yanlış bug i.
Some bugs were fixed.
Bazı yanlışlar düzeltildi.

More Sentences
yanlış mistake i.
However, I believe it is a mistake to look at this issue solely in quantitative terms.
Bununla birlikte, bu konuya yalnızca niceliksel açıdan bakmanın yanlış olduğuna inanıyorum.

More Sentences
yanlış zaman wrong time i.
They were in the wrong place at the wrong time and have now been branded as terrorists.
Yanlış zamanda yanlış yerdeydiler ve şimdi terörist olarak damgalandılar.

More Sentences
yanlış karar wrong decision i.
We would not like Italy to be penalised in future by wrong decisions.
İtalya'nın gelecekte yanlış kararlarla cezalandırılmasını istemeyiz.

More Sentences
yanlış tedavi malpractice i.
The doctor who treated Tom should be sued for malpractice.
Tom'u tedavi eden doktor yanlış tedavi için mahkemeye verilmeli.

More Sentences
yanlış düşünceler misconceptions i.
Sami had a lot of misconceptions about Islam.
Sami'nin İslam konusunda birçok yanlış düşüncesi vardı.

More Sentences
yanlış bilgilendirme misinformation i.
There have been delaying tactics, misinformation and, very often, misleading statements.
Geciktirme taktikleri, yanlış bilgilendirme ve çoğu zaman yanıltıcı açıklamalar olmuştur.

More Sentences
yanlış cevap wrong answer i.
Cross out all the wrong answers.
Tüm yanlış cevapların üstünü çiz.

More Sentences
yanlış varsayım false assumption i.
A restrictive international instrument certainly cannot be based on false assumptions.
Kısıtlayıcı bir uluslararası belge kesinlikle yanlış varsayımlara dayandırılamaz.

More Sentences
yanlış anlama mistaking i.
We are mistaking, and losing sight of, all our reference points.
Tüm referans noktalarımızı yanlış anlıyor ve gözden kaçırıyoruz.

More Sentences
yanlış bilgi wrong information i.
I gave the wrong information.
Yanlış bilgi verdim.

More Sentences
yanlış arkadaş false friend i.
There are false friends in every language.
Her dilde yanlış arkadaşlar vardır.

More Sentences
yanlış insan wrong person i.
Layla killed the wrong person.
Layla yanlış insanı öldürdü.

More Sentences
yanlış anlaşılma misapprehension i.
There was a misapprehension about the time of the meeting.
Toplantının saati konusunda bir yanlış anlaşılma olmuştu.

More Sentences
yanlış uygulama mispractice i.
We cannot find any such formal mispractice at all.
Böyle bir resmi yanlış uygulamaya hiç rastlamadık.

More Sentences
yanlış yapmak go astray f.
I have gone astray somewhere in my calculation.
Hesaplamalarımda bir yerlerde yanlış yaptım.

More Sentences
yanlış basmak misprint f.
There are few books without misprints.
Yanlış basılmamış çok az kitap vardır.

More Sentences
yanlış anlaşılmak be misunderstood f.
Her kindness was misunderstood.
Onun iyiliği yanlış anlaşıldı.

More Sentences
yanlış telaffuz etmek mispronounce f.
She tended to mispronounce foreign words.
Kadın, yabancı kelimeleri yanlış telaffuz etme eğilimindeydi.

More Sentences
yanlış aktarmak misquote f.
I've been misquoted.
Bana yanlış aktarıldı.

More Sentences
yanlış yapmak make a mistake f.
Perhaps you've made a mistake.
Belki de bir yanlış yaptınız.

More Sentences
yanlış yazmak misspell f.
Sami misspelt certain words.
Sami bazı kelimeleri yanlış yazıyordu.

More Sentences
yanlış okumak misread f.
I misread the number on the document.
Belgedeki numarayı yanlış okumuşum.

More Sentences
yanlış yapmak go wrong f.
You can't go wrong if you read the instructions carefully.
Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız.

More Sentences
yanlış hesaplamak miscalculate f.
He miscalculated the time needed for the project.
Proje için gereken süreyi yanlış hesaplamış.

More Sentences
yanlış anlamak misinterpret f.
You misinterpreted my actions.
Yaptıklarımı yanlış anladın.

More Sentences
yanlış anlamak mistake f.
Please don't mistake my meaning.
Lütfen demek istediğimi yanlış anlama.

More Sentences
yanlış yorumlamak misread f.
I misread his intentions and thought he was angry.
Niyetini yanlış yorumlayarak onun kızgın olduğunu sandım.

More Sentences
yanlış kullanmak misuse f.
The report reflects options selected on a party political basis and misuses the concept of human rights.
Rapor, parti politikaları temelinde seçilen seçenekleri yansıtmakta ve insan hakları kavramını yanlış kullanmaktadır.

More Sentences
Common Usage
yanlış error i.
yanlış yere koymak misplace f.
General
yanlış adım misstep i.
yanlış fault i.
yanlış vuruş yapma (bilardo) miscue i.
yanlış telaffuz mispronunciation i.
yanlış trip i.
yanlış beam i.
yanlış betimleme misrepresentation i.
yanlış düşünce fallacy i.
yanlış yola saptırma perversion of i.
yanlış anlama misperception i.
yanlış lapse i.
yanlış bilinç false consciousness i.
yanlış telaffuz lisp i.
yanlış lapsus i.
yanlış tanıtma misrepresentation i.
yanlış çeviri mistranslation i.
yanlış ad misnomer i.
yanlış slipup i.
yanlış anlama miscommunication i.
yanlış isim kullanma misnomer i.
yanlış inanış fallacy i.
yanlış inanç fallacy i.
yanlış davranış false step i.
yanlış dağıtma misdeal i.
yanlış inanç false belief i.
yanlış hesap miscalculation i.
yanlış hesap miscount i.
yanlış ifade misstatement i.
yanlış kullanım misusage i.
yanlış inaccuracy i.
yanlış erroneous i.
yanlış yere sevketme miscarriage i.
yanlış haber misinformation i.
yanlış fluff i.
yanlış yapmamaya özen gösterme accuracy i.
yalan yanlış erroneous i.
yanlış söyleniş mispronunciation i.
yanlış besleme misfeed i.
yanlış (söz/yazı) lapse i.
yanlış tercüme mistranslation i.
yanlış hüküm misjudgement i.
bile bile yanlış bir şekilde tanıtma misrepresentation i.
yanlış uygulama misapplication i.
yanlış hüküm misjudgment i.
yanlış okuma misreading i.
yanlış kullanma misuse i.
yanlış yola sapma estraying i.
yanlış inanç misbelief i.
yanlış yola sapmış olma misguidedness i.
yanlış oversight i.
yanlış oyun misplay i.
yanlış yönlendirme misdirection i.
yanlış miscue i.
yanlış yorumlama misconstruction i.
yanlış kullanma impropriety i.
yanlış düşünce fallacies i.
ufak yanlış slip i.
yanlış tahmin misestimation i.
yanlış tekrarlama misquotation i.
yanlış aktarma misquotation i.
yanlış işleme misfunction i.
yanlış corrigendum i.
yanlış olmama right i.
yanlış sayma miscount i.
yanlış anlama misconstruction i.
yanlış işareti x i.
yanlış söyleyiş mispronunciation i.
sözü yanlış kullanma catachresis i.
yanlış kavrama misconception i.
yanlış kavram misconception i.
yanlış yorum misconception i.
yanlış doğru cetveli erratum i.
yanlış olduğunu kanıtlama rebuttal i.
yanlış blunder i.
yanlış uygulamalar improper practices i.
yanlış kayıt erroneous entry i.
yanlış ölçü short weight i.
yanlış satır wrong line i.
yanlış sütun wrong column i.
yanlış hesap wrong calculation i.
yanlış kayıt wrong entry i.
yanlış failure i.
bile bile yanlış bir biçimde tanıtma misrepresentation i.
yanlış doğru tablosu corrigenda i.
yanlış düşünce twisted mind i.
yanlış ayarlama misconfiguration i.
yanlış yer tutma misplacement i.
yanlış değerlendirme misevaluation i.
yanlış ölçüm mismeasurement i.
yanlış yerleştirme misplacement i.
yanlış adlandırma misnomer i.
yanlış beyan false declaration i.
yanlış sergileme wrong exposition i.
yanlış teşhir misexposition i.
yanlış sergileme misexposition i.
yanlış teşhir wrong exposition i.
yanlış error i.
yanlış anlama miscomprehension i.
yanlış anlama cross-purposes i.
bir kimsenin kendi kabiliyetlerinin kasti olarak yanlış kullanması self-abuse i.
yanlış fikir fallacy i.
yanlış görüş illusion i.
yanlış plan incorrect plan i.
yanlış beyan mispresentation i.
yanlış beyan false pretence i.
yanlış mantık fallacy i.
yanlış olma falsity i.
yanlış ayarlama misadjustment i.
yanlış öncül false premise i.
yanlış beslenme malnourishment i.
yanlış kullanma misapplication i.
yanlış kullanma wrong use i.
yanlış uygulama wrong use i.
yanlış anlatma mistelling i.
yanlış olduğunu ispatlama disconfirmation i.
yanlış veya argo kelimelerle konuşma cacology i.
yanlış telaffuz cacology i.
yanlış olduğunu gösterme disconfirmation i.
(bir hipotezin) yanlış olduğunu gösterme disconfirmation i.
yanlış kanılar misconceptions i.
yanlış anlam wrong meaning i.
yanlış sınıflama misclassification i.
yanlış kaydetme misregistration i.
yanlış tasnif misclassification i.
yanlış tanıma misrecognition i.
doğru ve yanlış anlayışı sense of right and wrong i.
yanlış adım false step i.
yanlış heceleyen misspeller i.
gerçeğin yanlış beyan olunması simulation i.
yanlış tutum wrong attitude i.
yanlış yapma olasılığı possibility of making a mistake i.
yanlış inançlar wrong beliefs i.
yanlış hatırlama remembering incorrectly i.
yanlış hatırlama misremembering i.
yanlış nota false note i.
yanlış/hatalı uygulama misimplementation i.
yanlış derecelendirme misgrading i.
yanlış sınıflandırma misgrading i.
yanlış alıntılama misquotation i.
yanlış algılama/belirleme misdetection i.
yanlış alarm nuisance alarm i.
yanlış izlenim false impression i.
yanlış bir izlenim a false impression i.
yanlış varsayım wrong assumption i.
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket-calling i.
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket dialing i.
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle garden path sentence i.
doğru yanlış tipi sorular true-false questions i.
doğal/şüphe uyandırmayan yanlış anlama genuine misunderstanding i.
dilin yanlış kullanılması barbarism i.
yanlış doğru cetveli corrigenda i.
yanlış bilgi verme disinformation i.
golfte yanlış yapılan atış sonrası kopan çimen parçası divot i.
kasten yanlış haber verme disinformation i.
yanlış olmasına rağmen genel anlamda kabul gören şey factoid i.
gramer yönünden yanlış cümle grammatically incorrect sentence i.
basit bir yanlış anlama a simple misunderstanding i.
basit bir yanlış anlaşılma a simple misunderstanding i.
herkesin bildiği yanlış mumpsimus i.
yanlış kullanım miss-use i.
yanlış tedavi malpractise i.
yanlış slip-up i.
yanlış delik wrong hole i.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen i.
yanlış vurgu misplaced emphasis i.
yanlış tamir misrepair i.
kavramın inandırıcılığını artırmak amacıyla bilimsel dilin yanlış biçimde kullanılması fruitloopery i.
ahlaka dayanarak alınan kararlarda yapılan yanlış ethical lapse i.
yanlış adlandırma misattribution i.
yanlış kullanım false use i.
yanlış bilgilendiren kimse misinformant i.
yanlış bilgi veren kimse misinformant i.
yanlış bilgilendiren kimse misinformer i.
yanlış bilgi veren kimse misinformer i.
yanlış çalışma misoperation i.
yanlış yazmak miswrite i.
yanlış düşünce false notion i.
yanlış markalama misbranding i.
yanlış veya yanıltıcı bir şekilde bir şeyi karakterize etme eylemi mischaracterization i.
yanlış ya da yanıltıcı bir dış görünüş gloss i.
yanlış dilek miswanting i.
yanlış temenni miswanting i.
yanlış istek miswanting i.
yanlış kullanım abusage i.
yanlış kullanma abusion i.
yanlış inanç veya doktrin cacodoxy i.
"m" sesinin/harfinin fazlaca yanlış kullanılması şeklindeki konuşma bozukluğu mytacism i.
yanlış veya argo kelimelerle konuşma acyrology i.
yanlış telaffuz acyrology i.
yanlış yola sapma aberrance i.
yanlış yola sapma aberrancy i.
yanlış algı misperception i.
yanlış algı misperception i.
yanlış yola sapma backslide i.
yanlış olduğu aşikar olan tutum charade i.
okunaksız ya da yanlış adres sebebiyle sahibine ulaşmayan posta nixie i.
okunaksız ya da yanlış adres sebebiyle sahibine ulaşmayan postalardan sorumlu memur nixie clerk i.
yanlış bilgilendirme noninformation i.
doğru ve yanlış arasındaki ayrımların doğal doğal olgular temelinde yapılabileceğini savunan bir etik görüş naturalism i.
yanlış olma unaccurateness i.
yanlış cevap incorrect answer i.
yanlış cevap incorrect answer i.
ciddi yanlış anlama embroglio i.
utanç verici yanlış anlama embroglio i.
yanlış inanış erroneous belief i.
yanlış inanışlı kimse errorist i.
yanlış zaman untime [obsolete] i.
mizah amacıyla bir sözü ve ifadeyi yanlış yerde kullanma malaprop i.
mizah amacıyla sıkılıkla bir sözü ve ifadeyi yanlış yerde kullanan kimse malapropist i.
(servetin, işin) yanlış, orantısız veya haksız dağılımı maldistribution i.
yanlış anlama malentendu i.
yanlış uygulama malexecution i.
yalan yanlış şey half-lie i.
olaylar hakkında yanlış veya aldatıcı bir açıklama yapma window-dressing i.
ahlaki yanlış blotch i.
(birinin sözlerini veya eylemlerini) yanlış yorumlama hatchet job i.
yanlış atıf misattribution i.
aldatıp yanlış yönlendiren şey humbuggery i.
yanlış yorum misacceptation i.
yanlış yorumlama misacceptation i.
yanlış öğüt misadvice i.
yanlış yönlendirilme misadvisedness i.
yanlış beyan misallegation i.
yanlış tahsis misallotment i.
yanlış analiz misanalysis i.
yanlış kıymet takdiri misappraisal i.
anlayamama sonucu oluşan yanlış fikir veya kanı misappreciation i.
yanlış tahmin misassumption i.
yanlış fikir misbelief i.
yanlış doktrin misbelief i.
yanlış bağış misbestowal i.
yanlış inanç misbileve [obsolete] i.
yanlış değerlendirme miscensure [obsolete] i.
yanlış hüküm miscensure [obsolete] i.
yanlış tercih mischoice i.
yanlış alıntı miscitation i.
yanlış iddia misclaim i.
yanlış düzenleme miscollocation i.
yanlış hüküm miscomputation i.
yanlış hesap miscomputation i.
yanlış fikir misconceit i.
yanlış anlama misconceit i.
yanlış yorum misconceit i.
yanlış anlayan kimse misconceiver i.
yanlış yorumlayan kimse misconceiver i.
yanlış karar misconclusion i.
yanlış tahmin misconjecture i.
yanlış bağlantı misconnect i.
yanlış bağlantı misconnection i.
yanlış takdis misconsecration i.
yanlış çıkarım misconsequence i.
sözcüklerin veya eylemlerin genellikle kasıtlı olarak yanlış diziliminden kaynaklanan bir tür yanlış yorumlama misconstrual i.
yanlış yorumlayan kimse misconstruer i.
yanlış anlayan kimse misconstruer i.
yanlış nüsha miscopy i.
yanlış korelasyon miscorrelation i.
yanlış öğüt verme miscounselling i.
yanlış inanç miscredulity [obsolete] i.
yanlış tarih misdate i.
yanlış bağlılık misdevotion i.
yanlış beslenme misdiet i.
yanlış yön misdirection i.
yanlış hedef misdirection i.
(sözcük) yanlış ayırma misdivision i.
yanlış yapan kimse misdoer i.
yanlış vurgu misemphasis i.
yanlış yerde yapılan vurgu misemphasis i.
yanlış yorum misexplanation i.
yanlış yorum misexplication i.
yanlış odaklama misfocus i.
yanlış tahmin misguess i.
yanlış yönlendirme misguidance i.
yanlış imgelem misimagination i.
yanlış izlenim misimpression i.
yanlış öğretim misinstruction i.
yanlış talimat misinstruction i.
yanlış bilgi misintelligence i.
yanlış istihbarat misintelligence i.
yanlış anlama misintelligence i.
yanlış anlam yükleyen kimse misinterpreter i.
yanlış yorum yapan kimse misinterpreter i.
yanlış anlama misknowledge i.
yanlış kanı misknowledge i.
yanlış yorum misknowledge i.
(bir şeyi) yanlış yere koyan kimse mislayer i.
yanlış yönlendiren kimse misleader i.
yanlış yere koyma mislocation i.
yanlış yer belirleme mislocation i.
yanlış şekilde gözlemleyemeyen kimse misobserver i.
yanlış fikir misopinion [obsolete] i.
yanlış atanma misordination i.
yanlış yönelim misorientation i.
yanlış yönlendirme misorientation i.
yanlış inceleme vakası misparse i.
yanlış inceleme misparse i.
yanlış tutku mispassion [obsolete] i.
yanlış duygu mispassion [obsolete] i.
yanlış kanı mispersuasion i.
yanlış yerleştirilmiş şey misplant i.
yanlış dikilmiş şey misplant i.
yanlış ekilmiş şey misplant i.
yanlış politika mispolicy i.
yanlış pozisyon misposition i.
yanlış mevki misposition i.
yanlış konum misposition i.
yanlış muamele misproceeding i.
yanlış noktalama mispunctuation i.
yanlış yapılan alıntı misquote i.
başkalarının sözünü yanlış alıntılayan kimse misquoter i.
yanlış okuma misread i.
yanlış yorumlama misreading i.
yanlış beyan misrecital i.
yanlış anı misrecollection i.
yanlış referans misreference i.
yanlış rapor misreport i.
yanlış tanıtan kimse misrepresenter i.
yanlış anlatan kimse misrepresenter i.
yanlış sunan kimse misrepresenter i.
yanlış temsil eden kimse misrepresenter i.
yanlış anlama missense i.
yanlış anlam missense i.
yanlış tasnif edilmiş evrak, fiş missort i.
yanlış söylev misspeech [obsolete] i.
yanlış yazılmış sözcük misspelling i.
yanlış davranış misstep i.
yanlış telkin missuggestion [obsolete] i.
yanlış toplam missummation i.
yanlış fikir misthought i.
yanlış gelenek mistradition i.
yanlış yön misturn i.
yanlış değişim misturn i.
yanlış anlayan kimse misunderstander i.
yanlış yorumlayan kimse misunderstander i.
yanlış birlik misunion i.
yanlış kullanım misusement i.
bir şeyi yanlış kullanma misutilization i.
bir şeyi yanlış kullanma misutilisation i.
yanlış yol misway [obsolete] i.
doğru-yanlış çatışmasını içerip ahlaki ders çıkarılabilecek şey morality play i.
yanlış hurt i.
yanlış gitmiş şey muck-up i.
yaygın benimsenen yanlış inanış myth i.
yanlış kanı myth i.
(yanlış/hatalı) bilgi salgını infodemic i.
şüphe çekici, yanlış veya uygunsuz hareketler sergileyen grup gentry i.
yanlış dagon [obsolete] i.
yanlış demerit i.
yanlış görüntü ghost i.
yanlış anlama idol i.
yanlış düşünce idol i.
yanlış inanç idol i.
yanlış anlama idolism i.
yanlış düşünce idolism i.
yanlış inanç idolism i.
yanlış anlama idolum i.
yanlış düşünce idolum i.
yanlış inanç idolum i.
açıkça yanlış oldukları ispatlansa dahi eski yöntemlerden şaşmayan kimse mumpsimus i.
yanlış tanımlama confusion i.
yanlış bir düşünceden kurtarılma disillusionment i.
ölçüm aletinin yanlış kullanımı inaccuracy i.
yanlış anlama cloud i.
yanlış anlaşılabilecek söylem dilogy i.
yanlış dutch (in) i.
yanlış anahtar false key i.
yanlış sembol false token i.
yanlış fikir falsehood i.
yanlış inanış falsehood i.
yanlış şey falsehood i.
yanlış şey inaccuracy i.
yanlış gerekçelendirme paralogy i.
(saçılan, karıştırılan veya yanlış dağılan) baskı karakteri pi i.
(taşan, karıştırılan veya yanlış dağılan) matbaa harfi pi i.
yanlış faut [scotland] i.
yanlış telefon numarası wrong number i.
yanlış olanın yerine getirilen şey correction i.
yanlış bilgi yayma fibbery i.
bir eylem sırasında yapılan yanlış flub i.
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye folk tale i.
büyük yanlış original sin i.
içinden bakılarak görülen her şeyi yanlış aktaran ortam prism i.
bireyin kendisine yaptığı yanlış self-wrong i.
yanlış adım snapper [scotland] i.
yanlış beyan subreption i.
yanlış çıkarım subreption i.
yanlış adrese göndermek misdirect f.
yanlış fırlatmak miscast f.
yanlış yerleştirmek misplace f.
yanlış yorumlamak misconstrue f.
yanlış anlamak take amiss f.
yanlış kapı çalmak bark up the wrong tree f.
yanlış yol göstermek misguide f.
yanlış söylemek mispronounce f.
yanlış saymak misreckon f.
yanlış rol dağıtımı yapmak miscast f.
birini yanlış düşüncesinden vazgeçirmek disabuse f.
insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili gerçekleri dile getirmek put the record straight f.
yanlış isimle çağırmak misname f.
yanlış konuşmak talk with a lisp f.
yanlış yapmak trip f.
yanlış saymak consider wrong f.
yanlış anlamak misconstrue f.
yanlış anlamak get the wrong sow by the ear f.
yanlış tarihlendirmek misdate f.
yanlış saymak miscount f.
tahmini yanlış çıkmak miss the mark f.
yanlış yorumlamak warp f.
yanlış çevirmek mistranslate f.
yanlış tarih koymak misdate f.
yanlış yön göstermek misdirect f.
yanlış bir yöntemle yapmak (bir işi) mishandle f.
yanlış kanıda olmak labor under a misconception f.
yanlış tanımlamak misidentify f.
yanlış yönlendirmek misguidance f.
şaşırmak (karıştırmak veya yanlış yapmak anlamında) make a mistake f.
yanlış haber vermek misinform f.
yanlış anlamak take a word in the wrong sense f.
birinin sözünü yanlış tekrarlamak misquote f.
yanlış beslemek misfeed f.
yanlış olmak err f.
yanlış yola saptırmak misguide f.
yanlış anlamak (birini) get someone wrong f.
yanlış yoldan götürmek mislead f.
yanlış anlamak get somebody wrong f.
yanlış bilgi vermek misinform f.
yanlış fikir edinmek misjudge f.
insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili doğruları açıklamak set the record straight f.
yanlış tercüme etmek mistranslate f.
yanlış düşünmek misthink f.
yanlış anlamak misapprehend f.
yanlış öğüt veya bilgi vermek misadvise f.
birinin yanlış bilgisini düzeltmek set someone right f.
yanlış hecelemek misspell f.
yanlış adlandırmak miscall f.
yanlış rol vermek miscast f.
yanlış yola saptırmak pervert f.
yanlış yapmak slip up f.
yanlış anlamak misconceive f.
yanlış bir şekilde anlatmak garble f.
yanlış kavramak misconceive f.
yanlış bir şekilde nakletmek garble f.
yanlış düşünmek think wrong f.
yanlış yere göndermek misdirect f.
olası yanlış anlaşılmaları önlemek için açıklama yapmak set the record straight f.
yanlış hatırlamak misremember f.
yanlış yorumlamak misconceive f.
yanlış kimseye güvenmek misplace one's confidence f.
yanlış anlatmak misrepresent f.