Geçmiş

vuran

"vuran" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vuran	percussive s.
2	Genel	vuran	striking s.
3	Genel	vuran	pulsatory s.
4	Genel	vuran	flappy s.
5	Genel	vuran	pulsatile s.
6	Genel	vuran	pulsative s.
7	Genel	vuran	scudding s.
Technical
8	Teknik	vuran	pulsant s.
9	Teknik	vuran	appulsive s.

"vuran" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 140 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	okyanustan kıyıya vuran büyük dalga	beachcomber i.
2	Genel	sırrı açığa vuran kimse	telltale i.
3	Genel	yüze vuran	expropriator i.
4	Genel	kıyıya vuran süprüntü	wash i.
5	Genel	gizli bir şeyi açığa vuran	exposer i.
6	Genel	gizli işleri açığa vuran makale	exposé i.
7	Genel	kıyıya vuran büyük dalga	breaker i.
8	Genel	sahile vuran dalga	beachcomber i.
9	Genel	vuran şey ve kimse	kicker i.
10	Genel	kıyıya vuran köpüklü dalgalar	surf i.
11	Genel	taşkın sevgi gibi hisleri açığa vuran	emoter i.
12	Genel	başkalarının sırlarını açığa vuran kimse	telltale i.
13	Genel	kıyıya vuran yosun	wrack i.
14	Genel	denizde yüzen veya kıyıya vuran şeyler	flotsam and jetsam i.
15	Genel	topa vuran oyuncu	batsman i.
16	Genel	sertçe vuran kişi	smiter i.
17	Genel	ayışığının denize (suya) vuran yansıması	moonglade i.
18	Genel	kıyıya vuran enkazı toplayan kimse	beachcomber i.
19	Genel	topa vuran oyuncu	batter i.
20	Genel	cama vuran yağmur sesi	pitter-patter i.
21	Genel	(soğuktan vs) birbirine vuran dişler	chattering teeth i.
22	Genel	hafifçe vuran kimse	tapper i.
23	Genel	güm güm vuran şey	thumper i.
24	Genel	(sır/düşünce) açığa vuran	unbosomer i.
25	Genel	aniden vuran şey	zinger i.
26	Genel	hedefin en dışındaki halkayı vuran ok	white i.
27	Genel	açığa vuran veya ortaya konulan şey	manifestation i.
28	Genel	bir şeyi açığa vuran kimse	manifester i.
29	Genel	bir şeyi açığa vuran şey	manifester i.
30	Genel	çekiç gibi vuran kimse	hammer i.
31	Genel	çekiçle vuran kimse	hammerer i.
32	Genel	vuran kimse	whacker i.
33	Genel	gem vuran kimse	bridler i.
34	Genel	suçlunun kendisine vuran iki sıra adamın arasından koştuğu eski bir ceza türü	gantlet i.
35	Genel	suçluya vuran iki sıra adam	gantlet i.
36	Genel	hafifçe vuran kimse	dabber i.
37	Genel	hafifçe vuran şey	dabber i.
38	Genel	sekte vuran kimse	deranger i.
39	Genel	bir şeye vuran kimse	hitter i.
40	Genel	hedeften vuran okçu	rover i.
41	Genel	sekte vuran şey	impedance i.
42	Genel	vuran şey	inflicter i.
43	Genel	vuran kimse	inflicter i.
44	Genel	dalgalarla kıyıya vuran şey	drift i.
45	Genel	kuvvetle vuran kimse	pile driver i.
46	Genel	vuran kimse	pelter i.
47	Genel	torbasını doldurmak için önüne geleni vuran avcı	pot hunter i.
48	Genel	raunttaki diğer atışların isabet ettiği alanların dışında kalan kısımdaki bir hedefi iyi vuran atış	flyer i.
49	Genel	ket vuran kimse	foiler i.
50	Genel	karşı karşıya duran ve ellerindeki sopa gibi silahlarla aralarından geçenlere vuran iki sıra insan	gauntlet i.
51	Genel	bel altı vuran yorum	outfling i.
52	Genel	hedefin ötesini vuran atış	over i.
53	Genel	vuran şey	plunker i.
54	Genel	ayağını yere vuran kimse	scuffer i.
55	Genel	hedefi on ikiden vuran sözlü veya yazılı saldırı	sharpshooting i.
56	Genel	ket vuran durum	preventative i.
57	Genel	sağ gösterip sol vuran kimse	sleeveen [ireland] i.
58	Genel	dışa vuran şey	solvent i.
59	Genel	kıyıya vuran dev dalga	suff [obsolete] i.
60	Genel	kıyıya vuran enkazı toplama işiyle uğraşmak	beachcomb f.
61	Genel	kıyıya vuran enkazı aramak	beachcomb f.
62	Genel	kıyıya vuran enkazı bulmak	beachcomb f.
63	Genel	hislerini açığa vuran	demonstrative s.
64	Genel	duygularını açığa vuran	demonstrative s.
65	Genel	belirli bir durumu açığa vuran	revealing s.
66	Genel	hislerini serbestçe açığa vuran	demonstrative s.
67	Genel	arkadan vuran	treacherous s.
68	Genel	başa vuran	heady s.
69	Genel	hemen samimi olup duygularını dokunarak vb. dışa vuran yılışık kimse	touchy-feely s.
70	Genel	güneş alan/vuran	sun-soaked s.
71	Genel	açığa vuran	unconcealing s.
72	Genel	ay ışığı vuran	moon-splashed s.
73	Genel	tarihe damga vuran	classical s.
74	Genel	ket vuran	impeding s.
75	Genel	üzerine vuran	impingent s.
76	Genel	(rüzgar) denizden kıyıya vuran	inshore s.
77	Genel	sekte vuran	interpellant s.
78	Genel	(dalga) çarpan, vuran	plangent [rare] s.
79	Genel	sahilden vuran	shoreward s.
80	Genel	ket vuran	foul s.
81	Genel	damga vuran	stigmatic s.
Phrases
82	İfadeler	arkadan vuran ışıkta	in back light (in back of the light) zf.
Colloquial
83	Konuşma Dili	tos atan/vuran kişi	headbutter i.
84	Konuşma Dili	(beyzbol) atış bölgesinde topa vuran oyuncu	bad-ball hitter i.
85	Konuşma Dili	bir volkswagen beetle marka araba görüldüğünde herkesin diğerlerine ilk yumruk vuran kişi olmaya çalışıp "punch buggy" dediği oyun	punch buggy i.
86	Konuşma Dili	ağır bir darbe ile vuran kimse	tonker i.
Idioms
87	Deyim	zincir vuran (kişi)	the old ball and chain i.
88	Deyim	bel altı vuran yorum	cutting remark i.
89	Deyim	ilk darbeyi vuran taraf olmak	be first out of the box [us] f.
Trade/Economic
90	Ticaret/Ekonomi	damga vuran memur	stamper i.
Law
91	Hukuk	gemi enkazının karaya vuran parçaları	wreck i.
Industry
92	Sanayi	bakır arıtma işlemi sırasında eriyik metalin yüzeyine çubukla vuran işçi	flapper i.
Technical
93	Teknik	kaza sonucu karaya vuran gemi veya gemi yükü	flotsam i.
94	Teknik	piyanonun tellerine vuran çekici ayarlayan mekanizma	escapement i.
Computer
95	Bilgisayar	bilgisayar oyunlarında oyunun büyük bir kısmı boyunca aynı noktada kalıp oradan geçen diğer oyuncuları vuran oyuncu	camper i.
Marine
96	Denizcilik	gemi veya teknelerden atılıp karaya vuran mallar ve çer çöp	jetsam i.
97	Denizcilik	gemiden denize atılıp karaya vuran yük	jetsam i.
98	Denizcilik	gemiden denize atılıp karaya vuran yük	jetsom i.
99	Denizcilik	kıyıya vuran gemi enkazından sorumlu kimse	wreck-master i.
100	Denizcilik	gemi battıktan sonra karaya vuran yükünden sorumlu yetkili	wreckmaster i.
101	Denizcilik	gemi ve yükünün enkaz halinde karaya vuran parçaları	wreck i.
102	Denizcilik	baş kıç vuran bir geminin kabarması	scend i.
103	Denizcilik	baş kıç vuran bir geminin kabarması	send i.
Medical
104	Medikal	hızlı fazı yukarıya vuran nistagmus	nystagmus with the fast phase beating in upward i.
105	Medikal	hızlı fazı aşağıya vuran nistagmus	nystagmus with the fast phase beating in a downward i.
106	Medikal	hızlı fazı bakış yönüne vuran nistagmus	nystagmus with the fast phase beating in the direction of gaze i.
Biology
107	Biyoloji	aynı anda vuran	symmetric s.
108	Biyoloji	aynı anda vuran	symmetrical s.
Marine Biology
109	Deniz Biyolojisi	fırtınanın ardından kumsallara vuran sarımsı bir yosun hayvanı	hornwrack i.
110	Deniz Biyolojisi	rüzgarla kıyıya vuran deniz yosunu	driftweed i.
Environment
111	Çevre	karaya vuran çöp	rejectamenta i.
112	Çevre	karaya vuran atık	rejectamenta i.
113	Çevre	dere yatağında olup dalları su yüzeyine vuran ağaç	sawyer i.
Geography
114	Coğrafya	kıyıya vuran kalıntıların oluşturduğu çizgi hattı	strand line i.
115	Coğrafya	kıyıya vuran kalıntıların oluşturduğu çizgi hattı	strandline i.
Military
116	Askeri	alan dışı hedefi vuran atış	flier i.
117	Askeri	zemini dik açı ile vuran top gibi ağır silah	plunging fire i.
Hunting
118	Silah/Atıcılık	atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vuran kimse	trapshooter i.
119	Silah/Atıcılık	atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vuran atıcı	trap shot i.
120	Silah/Atıcılık	horozun dip tablasına vuran ön kısmı ile arka kısmı arasındaki yay	hammer nose spring i.
121	Silah/Atıcılık	rastgele vuran avcı	potter i.
Sport
122	Spor	sert vuran oyuncu	slugger i.
123	Spor	sopayla vuran oyuncu	batter i.
124	Spor	çubuğa vuran kriket topu	bailer i.
125	Spor	okçuluk tahtasındaki mavi üçüncü daireyi vuran atış	blue i.
126	Spor	topa vuran oyuncu	chipper i.
127	Spor	golf sopasının topa vuran başı	club head i.
128	Spor	golf sopasının topa vuran başı	clubhead i.
129	Spor	golf sopasının topa vuran başı	club-head i.
130	Spor	golf sopasının topa vuran başı	golf-club head i.
131	Spor	sağ elle atılıp kukanın soluna vuran top	crossover i.
132	Spor	topa vuran oyuncunun topu görebilmesi için ip dışı alan yakınına yerleştirilen büyük beyaz platform	sightscreen i.
133	Spor	sert vuran boksör	slogger i.
Baseball
134	Beysbol	topa vuran oyuncuya atılan top sayısı	the count i.
135	Beysbol	topa yavaşça vuran kimse	bunter i.
136	Beysbol	(topa yavaşça vuran vurucu) yerinden çıkarak atıcı ile yüz yüze gelmek	square around f.
137	Beysbol	topu iç sahanın hemen dışına gönderecek şekilde vuran	bloop s.
Archaic
138	Eski Kullanım	ket vuran	impedimental s.
Slang
139	Argo	arkadan vuran kimse	backstabber i.
140	Argo	(birinin) yüzüne yüzüne vuran	in (one's) face s.