Geçmiş

used

"used" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	used s.	kullanılmış
General
2	Genel	used s.	eski
3	Genel	used s.	elden düşme
4	Genel	used s.	alışık
5	Genel	used s.	kullanılmış
6	Genel	used s.	kullanılan
7	Genel	used s.	alışkın
8	Genel	used s.	alışmış
9	Genel	used s.	alışılmış
Technical
10	Teknik	used s.	kullanılmış

"used" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 363 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get used to f.	alışmak
General
2	Genel	mash used as dog food i.	yal
3	Genel	used car i.	kullanılmış araba
4	Genel	lodge used by mevlevi dervishes i.	mevlevihane
5	Genel	amount used i.	kullanılan miktar
6	Genel	commonly used shapes i.	normal profiller
7	Genel	foam-like plastic material used for insulation i.	strafor
8	Genel	used for military purpose i.	askeri amaçla kullanılan
9	Genel	slightly used car i.	az kullanılmış araba
10	Genel	getting used to i.	alışma
11	Genel	used paper i.	kullanılmış kağıt
12	Genel	used-book bazaar i.	sahaflar çarşısı
13	Genel	used version i.	kullanılan sürüm
14	Genel	used version i.	kullanılan versiyon
15	Genel	thumb ring used to draw the bow in the ottoman empire i.	zihgir
16	Genel	used bookstore i.	sahaf
17	Genel	got used f.	alışmak
18	Genel	get used to f.	alışmak
19	Genel	get used f.	alışmak
20	Genel	be used to f.	alışık olmak
21	Genel	make used f.	kullanılmış hale getirmek
22	Genel	be used f.	tükenmek
23	Genel	try to get used to f.	alışmaya çalışmak
24	Genel	be used to f.	alışkın olmak
25	Genel	gotten used f.	alışmak
26	Genel	got used to f.	alışmak
27	Genel	be used up f.	bitkin düşmek
28	Genel	get used to f.	kanıksamak
29	Genel	be used up f.	harcanmak
30	Genel	get used to f.	adapte olmak
31	Genel	gotten used to f.	alışmak
32	Genel	get used f.	kanıksamak
33	Genel	be used up f.	bitmek
34	Genel	be used to f.	alışmak
35	Genel	be used up f.	tükenmek
36	Genel	get used to one's absence f.	birinin yokluğuna alışmak
37	Genel	get used to one's absence f.	yokluğuna alışmak
38	Genel	not to have been used for a long time f.	örümcek bağlamak
39	Genel	be used to f.	alışmış bulunmak
40	Genel	be used for f.	-de kullanılmak
41	Genel	be used in f.	-de kullanılmak
42	Genel	be used in the past f.	geçmişte kullanılmak
43	Genel	get used to something f.	birşeye alışmak
44	Genel	be used as animal feeds f.	hayvan beslemede kullanılmak
45	Genel	be used for military purpose f.	askeri amaçla kullanılmak
46	Genel	be used for medical purposes f.	tıbbi amaçlarla kullanılmak
47	Genel	grow used to something f.	bir şeye alışmak
48	Genel	be used to something f.	bir şeye alışmak
49	Genel	become used to something f.	bir şeye alışmak
50	Genel	be used to be known as f.	eskiden -e olarak tanınmak/bilinmek
51	Genel	get used to a new situation f.	yeni bir duruma alışmak
52	Genel	not as young as one used to be f.	eskisi gibi genç olmamak
53	Genel	be used with something f.	bir şeyle kullanılmak
54	Genel	be used to doing something f.	bir şey yapmaya alışık olmak
55	Genel	get used to doing something f.	bir şeyi yapmaya alışmak
56	Genel	be used as an aphrodisiac f.	afrodizyak olarak kullanılmak
57	Genel	cannot get used to f.	alışamamak
58	Genel	be used f.	kullanılmak
59	Genel	get used to living in somewhere f.	bir yerde yaşamaya alışmak
60	Genel	get used f.	kullanılmak
61	Genel	commonly used s.	yaygın olarak kullanılan
62	Genel	used to s.	alışık
63	Genel	used (to) s.	alışık
64	Genel	used up s.	bitmiş
65	Genel	used in summer s.	yazlık
66	Genel	used to s.	alışkın
67	Genel	used (to) s.	alışkan
68	Genel	used up s.	yorgun
69	Genel	used for making salad s.	salatalık
70	Genel	used (to) s.	alışkın
71	Genel	used up s.	bitkin
72	Genel	commonly used s.	en çok kullanılan
73	Genel	(to be) used in summer s.	yazlık
74	Genel	commonly used s.	sürekli kullanılan
75	Genel	constantly used s.	sürekli kullanılan
76	Genel	permanently used s.	sürekli kullanılan
77	Genel	continuously used s.	sürekli kullanılan
78	Genel	ill-used s.	gerektiği gibi kullanılmayan
79	Genel	ill-used s.	kötü kullanılan
80	Genel	widely-used s.	yaygın
81	Genel	widely-used s.	çokça kullanılan
82	Genel	widely-used s.	yaygın kullanımlı
83	Genel	used in industry s.	sanayide kullanılan
84	Genel	used in industry s.	endüstride kullanılan
85	Genel	commonly used s.	yaygın kullanılan
86	Genel	commonly used s.	yaygın halde kullanılan
87	Genel	commonly used s.	yaygın biçimde kullanılan
88	Genel	frequently used s.	sıkca kullanılan
89	Genel	frequently used s.	sıklıkla kullanılan
90	Genel	widely used s.	yaygın kullanımlı
91	Genel	commonly used s.	kullanımı yaygın
92	Genel	widely used s.	kullanımı yaygın
93	Genel	commonly used s.	yaygın kullanımlı
94	Genel	most frequently used s.	en sık kullanılan
95	Genel	most frequently used s.	en sık başvurulan
96	Genel	used as spice s.	baharat olarak kullanılan
97	Genel	used as an aphrodisiac s.	afrodizyak olarak kullanılan
98	Genel	well-used s.	çok kullanılmış
99	Genel	frequently used s.	sık kullanılan
100	Genel	oft-used s.	sık kullanılan
101	Genel	oft used s.	sık kullanılan
102	Genel	much-used s.	çok kullanılan
103	Genel	blate (mainly used in scottish) s.	utangaç
104	Genel	blate (mainly used in scottish) s.	ürkek
105	Genel	regularly used s.	sürekli kullanılan
106	Genel	widely used s.	yaygın kullanılan
107	Genel	half-used s.	kısmen kullanılmış
108	Genel	by amount used zf.	kullanılan miktara göre
109	Genel	as used in ed.	de kullanıldığı gibi
110	Genel	as used in ed.	kullanıldığı gibi
111	Genel	as used in ed.	de kullanıldığı üzere
112	Genel	as used in ed.	-de kullanıldığı gibi
Phrases
113	İfadeler	better get used to it expr.	buna alışsa/bunu kabullense iyi olur
114	İfadeler	as it used to be expr.	eskiden de olduğu gibi
115	İfadeler	the way it used to be expr.	eskisi gibi
116	İfadeler	as it used to be expr.	önceden de olduğu gibi
117	İfadeler	the term 'memory' is usually used to refer to the internal storage locations of a computer expr.	terim olarak 'bellek' genellikle bir bilgisayarın dahili bellek alanlarına isim vermek için kullanılır
118	İfadeler	to a woman (used when the group is composed exclusively of women) expr.	oy birliğiyle
Colloquial
119	Konuşma Dili	somebody that i used to know i.	eskiden tanıdığım biri
120	Konuşma Dili	somebody that i used to know i.	eskiden tanıdığım birisi
121	Konuşma Dili	somebody that I used to know i.	önceden tanıdığım biri
122	Konuşma Dili	somebody that i used to know i.	önceden tanıdığım birisi
123	Konuşma Dili	muley (used as a pet name) i.	inek (evcil hayvan ismi olarak)
124	Konuşma Dili	mulley (used as a pet name) i.	inek (evcil hayvan ismi olarak)
125	Konuşma Dili	get used to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) alışmak
126	Konuşma Dili	get used to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) adapte olmak
127	Konuşma Dili	get used to (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) kanıksamak
128	Konuşma Dili	used to do something f.	eskiden bir şey yapmak
129	Konuşma Dili	used to do something f.	vaktiyle bir şey yapmak
130	Konuşma Dili	better get used to it expr.	alış buna
131	Konuşma Dili	better get used to it expr.	(buna/bunlara) alışsan iyi olur
132	Konuşma Dili	better get used to it expr.	(bunu) kabullen
133	Konuşma Dili	better get used to it expr.	kabullensen iyi olur
134	Konuşma Dili	better get used to it expr.	buna alışsan iyi edersin
135	Konuşma Dili	bguti (better get used to it) expr.	alış buna
136	Konuşma Dili	bguti (better get used to it) expr.	(buna/bunlara) alışsan iyi olur
137	Konuşma Dili	bguti (better get used to it) expr.	(bunu) kabullen
138	Konuşma Dili	bguti (better get used to it) expr.	kabullensen iyi olur
139	Konuşma Dili	bguti (better get used to it) expr.	buna alışsan iyi edersin
140	Konuşma Dili	get used to it expr.	buna alış
141	Konuşma Dili	regardless of how it is used expr.	nasıl kullanılırsa kullanılsın
142	Konuşma Dili	used to expr.	eskiden
143	Konuşma Dili	used to expr.	vaktiyle
144	Konuşma Dili	used to expr.	zamanında
145	Konuşma Dili	used to expr.	önceden
146	Konuşma Dili	it takes getting used to expr.	alışmak biraz daha zaman alacak
147	Konuşma Dili	it takes getting used to expr.	alışmak gerekecek
148	Konuşma Dili	it takes getting used to expr.	alışmak lazım
Idioms
149	Deyim	be half the (...) you used to be f.	eskisi (eskiden olduğu) gibi/kadar iyi olmamak
150	Deyim	be half the (something) (one) used to be f.	eskisi kadar iyi (bir şey) olmamak
151	Deyim	be half the (something) (one) used to be f.	eskiden olduğu gibi (bir şey) olmamak
152	Deyim	be half the (something) (one) used to be f.	eskisi gibi (bir şey) olmamak
153	Deyim	be half the (something) (one) used to be f.	eski (bir şey) halinden eser kalmamış olmak
154	Deyim	not half the person she/he used to be expr.	eski halinden eser kalmamış
155	Deyim	not half the person she/he used to be expr.	eski halinden eser kalmamış
156	Deyim	the old gray mare ain't what she used to be [old-fashioned] expr.	o günler geride kaldı
157	Deyim	the old gray mare ain't what she used to be [old-fashioned] expr.	o eski halinden eser yok şimdi
158	Deyim	(not) half the person/man/woman (one) used to be expr.	(birinin) o eski halinden eser kalmamış
159	Deyim	(not) half the person/man/woman (one) used to be expr.	o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış
Speaking
160	Konuşma	I used to read book with my sister for hours expr.	ablamla saatlerce kitap okurduk
161	Konuşma	I used to read book with my sister for hours expr.	ablamla saatlerce kitap okurdum
162	Konuşma	it takes some getting used to expr.	alışmak biraz daha zaman alacak
163	Konuşma	I haven't got used to it expr.	alışamadım
164	Konuşma	I am not used to it expr.	alışamadım
165	Konuşma	I'm getting used to it expr.	alışıyorum
166	Konuşma	I'm used to it expr.	alışkınım
167	Konuşma	I get used to it expr.	alıştım
168	Konuşma	I got used to it expr.	alıştım
169	Konuşma	I'm trying to get used to it expr.	alışmaya çalışıyorum
170	Konuşma	you do get used to it expr.	alışmışsındır artık
171	Konuşma	we've gotten used to it expr.	alıştık
172	Konuşma	we've got used to it expr.	alıştık
173	Konuşma	they don't make them like they used to expr.	artık eskisi gibi yapamıyorlar
174	Konuşma	they don't make them like they used to expr.	artık eskisi gibi yapmıyorlar
175	Konuşma	not as young as one used to be expr.	artık yaşlı
176	Konuşma	I'm used to it expr.	buna alıştım
177	Konuşma	I am not the person I used to be expr.	ben o eski ben değilim
178	Konuşma	I am no longer the person I used to be expr.	ben artık eski ben değilim
179	Konuşma	you used us expr.	bizi kullandın
180	Konuşma	you used me expr.	beni kullandın
181	Konuşma	I am not the person I used to be expr.	ben eski ben değilim
182	Konuşma	I'm used to it expr.	buna alışığım
183	Konuşma	it's not something you ever want to get used to expr.	bu alışmak isteyeceğin bir şey değil
184	Konuşma	It's hard/difficult (for me) to get used to this place expr.	buraya alışmak zor
185	Konuşma	I'm used to it here expr.	buraya alıştım
186	Konuşma	it's pretty good once you get used to the taste expr.	bir kere tadına alıştın mı harika geliyor
187	Konuşma	I used to cry very much when I was a child expr.	çocukken çok ağlardım
188	Konuşma	it used to come so naturally expr.	eskiden kendiliğinden olurdu
189	Konuşma	we used to come here every sunday evening expr.	eskiden her pazar akşamı buraya gelirdik
190	Konuşma	you used to enjoy it expr.	eskiden bundan zevk alırdın
191	Konuşma	like you used to expr.	eskisi gibi
192	Konuşma	I used to drink milk everyday expr.	her gün süt içerdim
193	Konuşma	like you used to expr.	eskiden olduğu/yaptığın gibi
194	Konuşma	not as young as one used to be expr.	eskisi kadar genç değil
195	Konuşma	we used to come here a lot more expr.	eskiden buraya daha sık gelirdik
196	Konuşma	she used to be an actress expr.	eskiden aktrismiş
197	Konuşma	he used to swim when he was young expr.	o gençken yüzerdi
198	Konuşma	no matter how it's used expr.	nasıl kullanılırsa kullanılsın
199	Konuşma	she used to swim when she was young expr.	o gençken yüzerdi
200	Konuşma	you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr.	sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
201	Konuşma	just somebody that I used to know expr.	sadece eskiden tanıdığım biri
202	Konuşma	you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr.	sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
203	Konuşma	just somebody that I used to know expr.	sadece önceden tanıdığım biri
204	Konuşma	I used to talk expr.	(eskiden) konuşurdum
Trade/Economic
205	Ticaret/Ekonomi	the agreement on the international carriage of perishable foodstuff and on the special equipment to be used for such carriage (atp) i.	bozulabilir gıda maddelerinin uluslararası taşımacılığı ve taşımalarında özel araçların kullanımı antlaşması
206	Ticaret/Ekonomi	method used in current period i.	cari dönemde uygulanan yöntem
207	Ticaret/Ekonomi	used raw materials i.	kullanılmış hammaddeler
208	Ticaret/Ekonomi	used goods i.	kullanılmış mallar
209	Ticaret/Ekonomi	raw material used i.	kullanılan hammadde
210	Ticaret/Ekonomi	used value i.	kullanılan değer
211	Ticaret/Ekonomi	method used in previous period i.	önceki dönemde uygulanan yöntem
212	Ticaret/Ekonomi	modules for the various phases of the conformity assessment procedures and the rules for the affixing and use of the ce conformity marking, which shall be intended to be used in the technical harmonisation directives i.	teknik uyumlaştırma direktiflerinde kullanılacak ce uygunluk işaretinin iliştirilmesi ve uygunluk değerlendirmesi prosedürlerinin değişik fazları için modüller
213	Ticaret/Ekonomi	primarily used s.	temel nitelikte kullanılan
Law
214	Hukuk	signs and instruments used in public services i.	ammenin hizmetine taalluk eden işaretler
215	Hukuk	misdemeanors related to signs and instruments used in public services i.	ammenin hizmetine taalluk eden işaretler ve aletlere dair kabahatler
216	Hukuk	anything you say can and will be used against you in a court of law expr.	söylediğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir
Politics
217	Siyasal	committee for the adaptation to technical progress of legislation to remove technical barriers to trade in electro-medical equipment used in human or veterinary medicine i.	tıpta ve veterinerlikte kullanılan elektro-medikal cihazların ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin mevzuatın teknik ilerlemeye uyarlanması komitesi
Technical
218	Teknik	lower fixed couchette used as a seat i.	alt sabit kuşet yatağı
219	Teknik	scrap consisting of used aluminium beverage cans i.	atık içecek alüminyum kutu hurdası
220	Teknik	folding mattress used as seat back i.	açılır-kapanır arkalık
221	Teknik	equipment used within low-voltage systems i.	alçak gerilim sistemlerinde kullanılan donanımlar
222	Teknik	carbonaceous materials used in the production of aluminium i.	alüminyum üretiminde kullanılan karbonlu maddeler
223	Teknik	carbonaceous materials used in the production of aluminium i.	alüminyum üretiminde kullanılan karbonlu malzemeler
224	Teknik	cables used in analogue and digital communication systems i.	analog ve sayısal haberleşme sistemlerinde kullanılan kablolar
225	Teknik	raw materials used in biotechnological processes i.	biyoteknolojik proseslerde kullanılan hammaddeler
226	Teknik	samples used for scientific purposes i.	bilimsel amaçlarla kullanılacak örnekler
227	Teknik	coiled tube assemblies for air brake connection used between towing and towed vehicles i.	çekici ile römork arasındaki havalı fren bağlantılarında kullanılan helezon hortum takımları
228	Teknik	water used as a solvent for tests i.	deneylerde çözücü olarak kullanılan su
229	Teknik	graphical symbols used on equipment i.	donanım üzerinde kullanılan grafik semboller
230	Teknik	determination of the hydrostatic strength of materials used for injection molding i.	enjeksiyonla kalıplamada kullanılan malzemelerin hidrostatik mukavemetinin tayini
231	Teknik	commonly used tolerance classes i.	en çok kullanılan tolerans sınıfları
232	Teknik	fixed capacitors used in electronic equipment i.	elektronik donanımlarda kullanılan sabit kondansatörler
233	Teknik	assessment of the performance of instruments used for the measurement of airborne particle concentrations i.	havadaki tanecik derişimlerinin ölçülmesinde kullanılan cihazların performanslarının değerlendirilmesi
234	Teknik	used water i.	kirlisu
235	Teknik	the materials used i.	kullanılan gereçler
236	Teknik	the tools used i.	kullanılan gereçler
237	Teknik	gauge used in conjunction with the taper thread i.	konik vida dişi ile birlikte kullanılan mastar
238	Teknik	the materials used i.	kullanılan araçlar
239	Teknik	the equipment used i.	kullanılan ekipman
240	Teknik	load-bearing board used in dry conditions i.	kuru şartlarda yük taşıyıcı olarak kullanılan yonga levha
241	Teknik	container for used oil i.	kullanılmış yağ kabı
242	Teknik	the tools used i.	kullanılan araçlar
243	Teknik	organic sulfur compounds used as odorants i.	kokulandırıcı olarak kullanılan organik kükürt bileşikleri
244	Teknik	used air i.	kullanılmış hava
245	Teknik	used water i.	kullanılmış su
246	Teknik	used rail and axle steel i.	kullanılmış ray ve aks çeliği
247	Teknik	used engine oil i.	kullanılmış motor yağı
248	Teknik	used oil i.	kullanılmış yağ
249	Teknik	used oil analysis i.	kullanılmış yağın analizi
250	Teknik	used parts i.	kullanılmış parçalar
251	Teknik	flexible couplings used for mechanical power transmission i.	mekanik güç aktarmakta kullanılan esnek kavramalar
252	Teknik	flexible couplings used in mechanical power transmission- i.	mekanik güç aktarımında kullanılan esnek kaplinler
253	Teknik	liquefied petroleum gas used in motor vehicles i.	motorlu taşıtlarda kullanılan sıvılaştırılmış petrol gazı
254	Teknik	load-bearing board used in humid conditions i.	nemli şartlarda yük taşıyıcı olarak kullanılan yonga levha
255	Teknik	bottles used as measuring containers i.	ölçü kapları olarak kullanılan ölçü şişeleri
256	Teknik	u-and v-block guide plates used in press tools i.	presleme takımlarında kullanılan u ve v blok kılavuz plakaları
257	Teknik	vocabulary used in colour measurement i.	renk ölçümünde kullanılan terminoloji
258	Teknik	equipment used in digital microwave radio transmission systems i.	sayısal mikrodalga radyo iletim sistemlerinde kullanılan cihazlar
259	Teknik	extensometers used in uniaxial testing i.	tek yönlü deneylerde kullanılan ekstensiyometreler
260	Teknik	calibration of extensometers used in uniaxial tests i.	tek eksenli deneylerde kullanılan ekstensometrenin kalibrasyonu
261	Teknik	road marking materials used in horizontal signalization i.	yatay sinyalizasyonda kullanılan yol işaretleme malzemeleri
262	Teknik	commonly used equipment i.	yaygın olarak kullanılan ekipman
263	Teknik	fuses used by authorized persons i.	yetkili personel tarafından kullanılan sigortalar
264	Teknik	polyethylene pipeline systems used at high temperatures i.	yüksek sıcaklıklarda kullanılan polietilen boru hattı sistemleri
265	Teknik	be used as abrasive f.	aşındırıcı olarak kullanılmak
266	Teknik	be used as magnetic material f.	manyetik malzeme olarak kullanılmak
267	Teknik	be used as bonding agent in the preparation of sand molding f.	kum kalıbının hazırlanmasında bağlayıcı madde olarak kullanılmak
268	Teknik	be used as lubricant f.	yağlayıcı olarak kullanılmak
269	Teknik	used in a wide range of applications s.	bir çok uygulamada kullanılan
270	Teknik	used in restricted access locations s.	erişimi sınırlı yerlerde kullanılan
271	Teknik	used as odorant s.	kokulandırıcı olarak kullanılan
Computer
272	Bilgisayar	used maximum i.	en çok kullanım
273	Bilgisayar	date last used i.	en son kullanıldığı tarih
274	Bilgisayar	line used for i.	hattın kullanımı
275	Bilgisayar	symbols used to represent functions i.	işlevleri göstermek üzere kullanılan semboller
276	Bilgisayar	used space i.	kullanılan alan
277	Bilgisayar	fonts used i.	kullanılan yazıtipleri
278	Bilgisayar	lens used i.	kullanılan mercek
279	Bilgisayar	percent used i.	kullanılan yüzde
280	Bilgisayar	bandwidth used i.	kullanılan bant genişliği
281	Bilgisayar	can be used on i.	kullanılabileceği yerler
282	Bilgisayar	filter used i.	kullanılan filtre
283	Bilgisayar	quota used i.	kullanılan kota
284	Bilgisayar	formats used i.	kullanılan biçimler
285	Bilgisayar	dlls used i.	kullanılan dll'ler
286	Bilgisayar	memory used i.	kullanılan bellek
287	Bilgisayar	accounts used i.	kullanılan hesaplar
288	Bilgisayar	used clusters i.	kullanılan küme
289	Bilgisayar	used average i.	ortalama kullanım
290	Bilgisayar	last date used i.	son kullanma tarihi
291	Bilgisayar	last used on i.	son kullanma tarihi
292	Bilgisayar	recently used file list i.	son kullanılan dosyalar listesi
293	Bilgisayar	recently used file list i.	son kullanılan dosyalar
294	Bilgisayar	most recently used s.	en son kullanılan
295	Bilgisayar	previously-used s.	önceden kullanılan
296	Bilgisayar	recently used s.	son zamanlarda kullanılan
297	Bilgisayar	this account is not used expr.	bu hesap kullanılmıyor
298	Bilgisayar	flash used? expr.	flaş kullanıldı mı?
299	Bilgisayar	never used expr.	hiç kullanılmaz
300	Bilgisayar	username is already used expr.	kullanıcı adı kullanılıyor
301	Bilgisayar	used as expr.	kullanım
302	Bilgisayar	by percent used expr.	kullanılan yüzdeye göre
303	Bilgisayar	not used expr.	kullanılmıyor
304	Bilgisayar	used by expr.	kullanan
305	Bilgisayar	used often expr.	sık kullanılır
Informatics
306	Bilişim	recently used files i.	en son kullanılan dosyalar
Radio
307	Radyo	simulated radio relay systems used in frequency division multiplex telephony i.	frekans bölmeli çoklamalı telefonlarda kullanılan benzetilmiş radyo röle sistemleri
Textile
308	Tekstil	labelling of the materials used in the main components of footwear for sale to the consumer i.	ayakkabının ana bölümlerinde/ana bölümlerinin yapımında kullanılan malzemelerin tüketiciye satış için etiketlenmesi
Construction
309	İnşaat	sealants used in joints of vertical surfaces i.	düşey yüzeylerdeki derzlerde kullanılan derz sızdırmazlık malzemeleri
310	İnşaat	used waters i.	kullanılmış sular
311	İnşaat	used rail and axle steel i.	kullanılmış ray ve aks çeliği
312	İnşaat	used as facing and building stone i.	yapı ve kaplama taşı olarak kullanılan
Woodworking
313	Ağaç İşleri	poles used as beams i.	kiriş olarak kullanılan ağaç direkler
Automotive
314	Otomotiv	used/second-hand tire i.	çıkma lastik
315	Otomotiv	used car i.	kullanılmış oto
316	Otomotiv	used car dealer i.	kullanılmış oto satıcısı
317	Otomotiv	used car lot i.	kullanılmış oto satış alanı
318	Otomotiv	used engine oil i.	kullanılmış motor yağı
319	Otomotiv	burning behaviour of materials used in the interior construction of certain categories of motor vehicles i.	motorlu araçların belirli sınıflarının iç yapılarında kullanılan malzemelerin yanma davranışı
320	Otomotiv	nada used car guide i.	nada ikinci el araç rehberi
321	Otomotiv	as-is used car i.	olduğu haliyle satılık kullanılmış araç
322	Otomotiv	approved used car i.	onaylı ikinci el araç
323	Otomotiv	used-car lot i.	ikinci el arabaların satılmak üzere sergilendiği otopark
324	Otomotiv	used car i.	ikinci el otomobil
325	Otomotiv	used car i.	ikinci el araba
326	Otomotiv	used car market i.	ikinci el otomobil piyasası
327	Otomotiv	used car market i.	ikinci el araba piyasası
Marine
328	Denizcilik	a kind of boat used on the black sea i.	çapar
329	Denizcilik	a type of small galley used during ottoman empire period i.	kalyata
330	Denizcilik	high pressure air tank used cascade filling of scuba tanks i.	ştandro
Petrol
331	Petrol	petroleum products and used oils i.	petrol ürünleri ve kullanılmış yağlar
Mining
332	Maden	sizing equipment used in coal preparation i.	kömür hazırlamada kullanılan boyutlandırma ekipmanı
Medical
333	Medikal	medical equipment used in human or veterinary medicine i.	insan sağlığında veya veterinerlikte kullanılan tıbbi cihazlar
334	Medikal	consumables used in radiology i.	radyolojide kullanılan sarf malzemeleri
335	Medikal	dosimeters with ionization chambers used in radiotherapy i.	radyoterapi de kullanılan iyonizasyon hücreli dozimetreler
Printing
336	Baskı Teknikleri	§ - section mark (used to indicate a section of a book) i.	bir kitaptaki bölüm işareti
Food Engineering
337	Gıda	extraction solvents used in the production of foodstuffs and food ingredients i.	gıda maddelerinin ve gıda bileşenlerinin üretiminde kullanılan ekstraksyon çözücüleri
338	Gıda	methods of analysis for verifying that certain additives used in foodstuffs satisfy criteria of purity i.	gıda katkı maddelerinin saflık kriterleri analiz metotları
339	Gıda	use of certain preservatives for the surface treatment of citrus fruit and on the control measures to be used for the qualitative and quantitative analysis of preservatives in and on citrus fruit i.	turunçgillerde yüzeyde kullanılan koruyucu maddeler ve bu koruyucuların kalitatif ve kantitatif analiz metotları
Gastronomy
340	Mutfak	large kernel wheat used in making tarhana i.	çalıbasan
341	Mutfak	red pepper used for making paste i.	çuşka biber
342	Mutfak	preserve of urfa red peppers used as spread i.	isot reçeli
343	Mutfak	any round brass or coper tray used as a table for serving meals i.	sini
Statistics
344	İstatistik	hollander-proschan new better than used test i.	hollander-proschan yeni eskiden iyidir sınaması
345	İstatistik	new better than used distribution i.	yeni eskiden iyidir dağılım
Chemistry
346	Kimya	chemicals used for treatment of water intended human consumption i.	içme ve kullanma sularının arıtımında kullanılan kimyasallar
347	Kimya	used cosmetic samples i.	kullanılmış kozmetik örnekleri
348	Kimya	used lubricating oil i.	kullanılmış yağlama yağı
349	Kimya	fractional distillation is a technique used to purify solvents, chemicals, natural products, petroleum, biodiesel, crude oil, and other materials expr.	fraksiyonel damıtma solventleri, kimyasalları, doğal ürünleri, petrolü, biyodizeli, ham petrolü ve diğer malzemeleri saflaştırmak için kullanılan bir tekniktir
Agriculture
350	Tarım	cutter used for grafting i.	aşı kalemi
351	Tarım	used as fertilizer s.	gübre olarak kullanılan
Linguistics
352	Dilbilim	conventions used in this book i.	bu kitapta kullanılan geleneksel üsluplar
353	Dilbilim	conventions used in this book i.	bu kitapta kullanılan geleneksel yöntemler
354	Dilbilim	conventions used in this book i.	bu kitapta kullanılan yazım biçimleri
355	Dilbilim	be used both as intransitive or as transitive f.	hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılmak
History
356	Tarih	ilkhan (used as a title by the ilkhanids) i.	ilhan
Environment
357	Çevre	clothing used for the protection against radioactive contamination i.	radyoaktif kirlenmeye karşı korunma amacıyla kullanılan giysiler
358	Çevre	noise emission from appliances and equipment used in water supply installations i.	su besleme tesislerinde kullanılan cihaz ve aletlerden yayılan gürültü
359	Çevre	noise emission from appliances and equipment used in water supply installations i.	su besleme tesislerinde kullanılan cihaz ve donanımlarından kaynaklanan gürültü emisyonları
360	Çevre	evaluating and controlling microbiological colony count media used in water quality tests i.	su kalite deneylerinde kullanılan mikrobiyolojik koloni sayım besiyerlerinin kontrolü ve değerlendirilmesi
361	Çevre	used for agricultural and reforestation i.	tarımsal ve ağaçlandırma amaçlı kullanım
Music
362	Müzik	a kind of big drum (formerly used for signalling) i.	kös
363	Müzik	a small kettledrum used in mehter music i.	nakkare