|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
salatalık turşusu |
pickle i.
|
|
2 |
Genel |
turşuluk salatalık |
gherkin i.
|
|
3 |
Genel |
badem salatalık |
dwarf cucumber i.
|
|
4 |
Genel |
turşuluk salatalık |
girkin [obsolete] i.
|
|
5 |
Genel |
taze salatalık |
pickle [dialect] i.
|
|
6 |
Genel |
salatalık dilimlemek |
slice the cucumber f.
|
|
7 |
Genel |
salatalık şekilli |
cucumber-shaped s.
|
|
8 |
Genel |
salatalık şekilli |
cucumiform s.
|
|
Colloquial |
|
9 |
Konuşma Dili |
cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin |
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.
|
|
Computer |
|
10 |
Bilgisayar |
bfg oyununda geçen salatalık benzeri bir sebze |
snozzcumber i.
|
|
Gastronomy |
|
11 |
Mutfak |
domates ve salatalık söğüş |
tomatoes and cucumber salad i.
|
|
12 |
Mutfak |
güney ispanya’ya özgü soğuk içilen domates, salatalık, biber ezme çorbası |
gaspacho i.
|
|
13 |
Mutfak |
kornişon salatalık |
gherkin i.
|
|
14 |
Mutfak |
küçük salatalık |
gherkin i.
|
|
|
15 |
Mutfak |
salatalık salatası |
cucumber salad i.
|
|
16 |
Mutfak |
salatalık turşusu |
cucumber pickle i.
|
|
17 |
Mutfak |
salatalık ruloları |
cucumber rolls i.
|
|
18 |
Mutfak |
salatalık turşusu |
pickled cucumbers i.
|
|
19 |
Mutfak |
sarımsaklı salatalık turşusu |
kosher pickle i.
|
|
20 |
Mutfak |
salatalık turşusu |
wolly [dialect] [east london] i.
|
|
21 |
Mutfak |
dilimlenmiş salatalık ve soğan turşusu |
bread–and–butter pickle i.
|
|
22 |
Mutfak |
dereotlu salatalık turşusu |
dill i.
|
|
23 |
Mutfak |
salatalık turşusu |
cornichon i.
|
|
Zoology |
|
24 |
Zooloji |
kabak, salatalık gibi bitkileri delen güve türünün larvası |
pickleworm (diaphania nitidalis) i.
|
|
Botanic |
|
25 |
Botanik |
salatalık ağacı |
bilimbi (averrhoa bilimbi) i.
|
|
26 |
Botanik |
salatalık ağacı meyvesi |
bilimbi i.
|
|
27 |
Botanik |
salatalık ağacı |
cucumber tree (averrhoa bilimbi) i.
|
|
28 |
Botanik |
kabakgiller familyasına mensup, karpuz, kantalup kavunu ve salatalık gibi çeşitli sarmaşık meyvelerine verilen ad |
melon vine i.
|
|
29 |
Botanik |
salatalık ağacı |
cucumber i.
|
|
30 |
Botanik |
salatalık, kavun, hıyar gibi meyveleri içeren bir cins |
cucumis i.
|
|
31 |
Botanik |
salatalık, kavun, hıyar gibi meyveleri içeren bir cins |
genus cucumis i.
|
|
Agriculture |
|
32 |
Tarım |
bezelye, patates, salatalık bitki familyalarında kahverengi renkli kök çürümesine neden olan bir mantar |
brown root rot fungus (thielavia basicola) i.
|
|
33 |
Tarım |
sarı salatalık |
crookneck i.
|
|
34 |
Tarım |
salatalık tohumu |
cucumber seed i.
|
|
|
Entomology |
|
35 |
Böcek Bilimi |
amerika'ya özgü çizgili bir kabak ve salatalık biti |
squash beetle i.
|
|
Slang |
|
36 |
Argo |
cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin? |
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.
|
|