su altında - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

su altında



"su altında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
su altında submerged s.
su altında sunken s.
su altında aslosh s.
su altında underwater zf.
su altında below zf.
Marine
su altında unsurfaced s.

"su altında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

Türkçe İngilizce
General
geminin su çizgisinin altında bulunup su almaya veya atmaya yarayan delik sea cock i.
su altında nefes tutma rekoru record of holding breath underwater i.
su altında nefesini tutma rekoru record of holding breath underwater i.
su altında nefesini tutma rekoru record for underwater breath holding i.
su altında nefes tutma rekoru underwater breath holding record i.
su altında nefesini tutma rekoru underwater breath holding record i.
su altında nefes tutma rekoru record for underwater breath holding i.
(su altında arama yapan) dalgıç urinator i.
çatı teknesi veya küvet gibi bir tesisatın altında yer alan su toplama haznesi safe i.
su altında kalma demersion i.
su altında kalma submergement i.
su altında nefesini tutmak hold his/her breath underwater f.
su altında nefes alamamak can't breathe under water f.
su altında kalmak drown f.
su altında yüzmek submarine f.
su altında tutmak submerse f.
(su) altında kalmak overwhelm f.
su altında olan underwater s.
su altında kullanılan underwater s.
su altında kalabilir submersible s.
su altında çalışabilir submergible s.
su altında kullanılabilen submergible s.
Idioms
(birini) suya girmekten/su altında kalmaktan kurtarmak leave (one) high and dry f.
Law
tutukluların su altında tutularak havasız bırakılmaları yöntemi waterboarding i.
Technical
dalgıçlar tarafından su altında solunum için kullanılan azot, helyum ve oksijen karışımı trimix i.
denizaltının uzun süre su altında kalmasını sağlayan boru tertibatı snorkel i.
su altında temel underwater foundation i.
su altında kalma submergence i.
su altında kalma submersion i.
su altında kalma submerse i.
su altında sertleşen çimento hydraulic cement i.
su altında yoğunluk immersed unit weight i.
su altında kazı dredging i.
statik basınç altında su geçirmezlik deneyi water tightness test under static pressure i.
su altında birim hacim ağırlığı buoyant unit weight i.
su iç basıncı altında sızdırmazlık deneyi test method for leaktightness under internal water pressure i.
su altında kalma inundation i.
su altında beton dökme underwater concreting i.
su altında kaynak under-water welding i.
teknelerin su altında kalan kısımlarının yanal harekele direnci lateral resistance i.
vakum altında su metodu water method with vacuum i.
yer altında basınçsız pis su uygulamaları buried non-pressure sewerage applications i.
ağın tabanını su altında tutmak için aralıklarla ağırlık yerleştirilmiş bir galsama ağı alt sırası blue line i.
büyük kısmı suyun altında kalan ve kendiliğinden çalışan su taşıtı semisubmersible i.
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu semisubmersible i.
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu semisubmersible rig i.
su altında kalmak submerge f.
su altında bırakmak drown f.
(portland çimentosu) su altında oturup katılaşabilen hydraulic s.
Construction
basınç altında su işleme derinliği depth of penetration of water under pressure i.
su altında kalan bölümler submerged areas i.
Marine
su altında seyredebilen taşıt submarine i.
gemi döşemesinin su altında kalan kısmı quickwork i.
gemi gövdesinin su altında kalan kısmı wind i.
geminin su altında kalan yüzeyindeki sürtünmeyi azaltarak geminin hareketini hızlandırmaya yarayan bir tür parça fairwater i.
kısmen su altında kalabilen su taşıtı semisub i.
(denizaltında) uzun süre su altında kalmayı sağlayan içeri çekilebilir dikey boru snorkel i.
su altında kullanılabilen gemi submersible i.
su hattının altında underwater s.
su kesiminin altında underwater s.
geminin su üstünde ve su altında kalan bölümlerinin kesiştiği yerin altında underwater s.
karinası su hattının fazla altında olmayan (gemi) shallow-draft s.
karinası su hattının fazla altında olmayan (gemi) shallow-draught s.
Chemistry
vinil klorürün homopolimer ve kopolimer reçinelerinin parça büyüklüklerinin akan bir su altında elek analizi ile belirlenmesi determination of particle size of vinyl chloride homopolymer and copolymer resins by sieve analysis in water i.
Biology
su altında yetişen submersed s.
(bitki) tamamen su altında büyüyen immersed s.
Marine Biology
su altında ses çıkaran balık musical fish i.
su altında veya gelgit bölgesinde belirli bir organizmanın çok sayıda bulunduğu zemin bed i.
su altında meydana gelen benthal s.
su altında meydana gelen benthic s.
(tatlı su yumuşakçası) solungaçların altında olan infrabranchial s.
Zoology
göğsün arkasında, karnın altında yüzgeçleri bulunan çoğu tatlı su ve deniz balığını kapsayan grup abdominales i.
(oksijen soluyan hayvanlar) su altında yüzmek mill f.
Botanic
kökü suyun altında, gövdesi ve yaprakları su üstünde büyüyen bitki emergent i.
tamamı su altında yaşayan bir ot cinsi zannichellia i.
tamamı su altında yaşayan bir ot cinsi genus zannichellia i.
tomurcuklarını su veya yer altında oluşturan bitki cryptophyte i.
su altında yetişen demersed s.
(yaprak) su altında büyüyen demersed s.
su altında bulunan demersed s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submerged s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında yetişen submerged s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submerse s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında yetişen submerse s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submersed s.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında yetişen submersed s.
Fishery
deniz memelilerini korkutup balık avlama alanlarından uzaklaştırmak amacıyla su altında kullanılan patlayıcı cihaz seal bomb i.
Environment
belirli aralıklarla su altında kalan iki yamaç arasındaki otlarla kaplı bataklık glade [dialect] i.
Geography
şelalenin üstünde veya altında bulunan su birikintisi lin i.
iki su havzasını ayıran su altında kalmış yükselti sill i.
Geology
su altında oluşan (tortul kaya) neptunian s.
Military
(tankta) su altında kalmayı sağlayarak sığ su kütlelerini aşmaya yarayan içe çekilebilir boru snorkel i.
Archaic
su altında oturan hydraulical s.
su altında sertleşen hydraulical s.
Engineering
su altında bulunan yapının etrafına kaplanan kalıcı koruma armour i.
su altında bulunan yapının etrafına kaplanan kalıcı koruma armor i.