emergent

"emergent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General

1	Genel	emergent i.	ortaya çıkan kimse
2	Genel	emergent i.	görünen kimse
3	Genel	emergent i.	görüş alanına giren kimse
4	Genel	emergent i.	beliren özellik
5	Genel	emergent i.	gelişmekte olan karakter
6	Genel	emergent i.	ortaya çıkan kişi
7	Genel	emergent s.	çıkan
8	Genel	emergent s.	meydana çıkan
9	Genel	emergent s.	doğmakta olan
10	Genel	emergent s.	yeni
11	Genel	emergent s.	ortaya çıkan
12	Genel	emergent s.	yeni bağımsızlık kazanmış
13	Genel	emergent s.	boy gösteren
14	Genel	emergent s.	beliren
15	Genel	emergent s.	gelişen
16	Genel	emergent s.	gelişmekte olan
17	Genel	emergent s.	ivedi
18	Genel	emergent s.	acil
19	Genel	emergent s.	müstacel
Politics

20	Siyasal	emergent s.	yakın zamanda bağımsızlığa kavuşmuş (millet)

Technical

21	Teknik	emergent s.	beklenmeden çıkan
Marine Biology

22	Deniz Biyolojisi	emergent s.	su bitkilerine ait
23	Deniz Biyolojisi	emergent s.	su bitkileri ile ilgili
Botanic

24	Botanik	emergent i.	su bitkisi
25	Botanik	emergent i.	kökü suyun altında, gövdesi ve yaprakları su üstünde büyüyen bitki
26	Botanik	emergent i.	su yüzeyindeki bitki
27	Botanik	emergent i.	gelişmekte olan ağaç
Ottoman Turkish

28	Osmanlıca	emergent s.	nevzuhur

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General

1	Genel	emergent properties i.	ortaya çıkan yeni özellikler
2	Genel	emergent properties i.	beliren özellikler
3	Genel	emergent [obsolete] i.	acil durum
4	Genel	emergent [obsolete] i.	aniden çıkan olay
5	Genel	emergent [obsolete] i.	kriz
6	Genel	emergent year i.	başlangıç tarihi
7	Genel	emergent year i.	başlangıç
8	Genel	emergent year i.	takvim başlangıcı
9	Genel	pre-emergent s.	henüz gerçekleşmemiş
10	Genel	pre-emergent s.	henüz söz konusu olmayan
Medical

11	Medikal	emergent treatment and neurological consultation i.	acil tedavi ve nöroloji konsültasyon nedenleri
12	Medikal	urgent/emergent operation i.	acil operasyon

13	Medikal	treatment-emergent adverse events i.	tedavi ile ortaya çıkan yan etkiler
Botanic

14	Botanik	emergent vegetation i.	su yüzeyindeki bitkiler
Linguistics

15	Dilbilim	emergent layer i.	egemen ağaçlar tabakası
Philosophy

16	Felsefe	emergent evolution i.	aşamalı evrim
17	Felsefe	emergent evolution i.	evrim sürecindeki belirli kritik evrelerde yaşam ve bilinç gibi tamamen yeni özelliklerin belirdiğini savunan hipotez
Environment

18	Çevre	emergent pollutants i.	yeni ortaya çıkan kirleticiler