Geçmiş

sonradan

"sonradan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sonradan	later zf.
2	Yaygın Kullanım	sonradan	afterwards zf.
General
3	Genel	sonradan	subsequently zf.
4	Genel	sonradan	adventitiously zf.
5	Genel	sonradan	belatedly zf.
6	Genel	sonradan	afterward zf.
7	Genel	sonradan	in after life zf.
8	Genel	sonradan	post facto zf.
9	Genel	sonradan	since zf.
10	Genel	sonradan	thenceafter zf.
11	Genel	sonradan	ulteriorly zf.
12	Genel	sonradan	latterly zf.
13	Genel	sonradan	on zf.
14	Genel	sonradan	infra zf.
15	Genel	sonradan	sene zf.
16	Genel	sonradan	so zf.
17	Genel	sonradan	syn [scotland] zf.
18	Genel	sonradan	syne [scotland] zf.
Law
19	Hukuk	sonradan	post facto zf.
Psychology
20	Psikoloji	sonradan	adventitious s.
Archaic
21	Eski Kullanım	sonradan	eft zf.
22	Eski Kullanım	sonradan	sith zf.

"sonradan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 316 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sonradan kazanılan veya verilen isim (atatürk vb)	nametake i.
2	Genel	önemini sonradan anlama	hindsight i.
3	Genel	daha sonradan ortaya çıkan etki	aftereffect i.
4	Genel	sonradan gelme	posteriority i.
5	Genel	sonradan görme	nouveau riche i.
6	Genel	sonradan akla gelen	second thought i.
7	Genel	sonradan güzelleşen	ugly duckling i.
8	Genel	sonradan görme	arriviste i.
9	Genel	eskiyi anlatırken sonradan olanları ekleme	metalepsis i.
10	Genel	bir durumun anlamını sonradan kavrama	double take i.
11	Genel	sonradan akla gelen düşünce	afterthought i.
12	Genel	sonradan akla gelen düşünceler	second thoughts i.
13	Genel	sonradan gelme	subsequence i.
14	Genel	sonradan görme	nouveau-riche i.
15	Genel	sonradan ekleme	posting i.
16	Genel	kitaba sonradan yazılan ek bölüm	postscript i.
17	Genel	kitaba sonradan yazılan ek bölüm	postface i.
18	Genel	sonradan görme	new money i.
19	Genel	sonradan beğenilen tad	acquired taste i.
20	Genel	sonradan kazanılan özellik	acquired characteristic i.
21	Genel	doğumunda erkek olup da sonradan kadına dönen transseksüel	transwoman i.
22	Genel	sonradan gömülmek için alınan boş mezar	cemetery plot i.
23	Genel	sonradan kazanılan özellik	acquired character i.
24	Genel	sonradan kazanılan davranış	acquired behaviour i.
25	Genel	sonradan algılama	after-wit i.
26	Genel	sonradan ortaya çıkan aksaklık	joker i.
27	Genel	sonradan evlenen ve meşru bir oğulları olan ebeveynlerin evlilikten önce doğan oğlu	bastard elder i.
28	Genel	sonradan görme	upskip i.
29	Genel	uzun saçlı birinin lakabı iken sonradan soyadına dönüşmüş bir ifade	fairfax i.
30	Genel	gerçeklerin, olasılıkların veya gereksinimlerin farkına sonradan varma	hindsight i.
31	Genel	ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe	gemel i.
32	Genel	ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe	gemmel i.
33	Genel	sonradan görme kimse	mushroom i.
34	Genel	gayrimeşru doğup ebeveynleri sonradan evlenen en büyük erkek çocuk	bastard eigne i.
35	Genel	sonradan meydana gelen ince çıkıntı	pad i.
36	Genel	sonradan görme	pip-squeak i.
37	Genel	sonradan eklenen kumaş parçası	insert i.
38	Genel	sonradan sergilenen davranış	postact i.
39	Genel	sonradan yapılan hareket	postact i.
40	Genel	sonradan gelişen olay	postfact i.
41	Genel	sonradan eklenecek bir şeye yer açmak için klavyeyle geçici olarak bırakılan boşluk	deadwood i.
42	Genel	sonradan yaşanabileceklerin tadı	pretaste i.
43	Genel	sonradan görme kimse	snip i.
44	Genel	sonradan görme kimse	squit [uk] i.
45	Genel	berabere kalan bir oyunu sonradan tamamlamak	play off f.
46	Genel	bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek	tack something on to f.
47	Genel	sonradan seslendirmek	postsynchronize f.
48	Genel	sonradan gelmek	ensue f.
49	Genel	sonradan gelmek	supervene on f.
50	Genel	sonradan gelmek	supervene upon f.
51	Genel	sonradan germek	posttension f.
52	Genel	sonradan senkronize etmek	postsynchronize f.
53	Genel	(sonradan kullanmak için) bir tarafa koymak	lay aside by f.
54	Genel	sonradan kontrol etmek	control later f.
55	Genel	sonradan kazanmak	acquire f.
56	Genel	(ilacı) sonradan kullanmak için yanak içine saklamak	cheek f.
57	Genel	sonradan gelmek	develop f.
58	Genel	sonradan görme	upstart s.
59	Genel	sonradan uydurulmuş	apocryphal s.
60	Genel	sonradan gelen	ensuing s.
61	Genel	sonradan görme	parvenue s.
62	Genel	sonradan görme	parvenu s.
63	Genel	sonradan gelen	subsequent s.
64	Genel	sonradan meydana gelen	ensuing s.
65	Genel	sonradan eklenen	adscititious s.
66	Genel	sonradan olan	adventitious s.
67	Genel	sonradan tanımlı	subsequently identified s.
68	Genel	sonradan tanımlı	post-defined s.
69	Genel	sonradan ortaya çıkan	subsequent s.
70	Genel	sonradan gelen	descendent s.
71	Genel	sonradan kazanılan	acquired s.
72	Genel	sonradan görmüş	upstart s.
73	Genel	sonradan ortaya çıkan	acolouthic s.
74	Genel	sonradan ortaya çıkan	acoluthic s.
75	Genel	sonradan bahsi geçen	after-mentioned s.
76	Genel	sonradan anılan	after-mentioned s.
77	Genel	sonradan aklı başına gelen	afterwise s.
78	Genel	sonradan aklı başına gelen	after-witted s.
79	Genel	sonradan öğrenilmemiş	unschooled s.
80	Genel	sonradan öğrenilmemiş	unlearned s.
81	Genel	sonradan öğrenilmemiş	unlearnt s.
82	Genel	sonradan yapılmış olup öncekileri de kapsayan	expostfacto s.
83	Genel	sonradan gelen	incoming [scotland] s.
84	Genel	sonradan yapılan	postact s.
85	Genel	sonradan sergilenen	postact s.
86	Genel	sonradan başarılan	postliminiar s.
87	Genel	sonradan bulunan	postliminiar s.
88	Genel	sonradan yapılan	postliminiar s.
89	Genel	sonradan var olan	postliminiar s.
90	Genel	sonradan gönderilmeyen	first-come-first-served s.
91	Genel	sonradan görme	puffy s.
92	Genel	savaş için tasarlanıp sonradan kullanılmasına gerek kalmayan	surplus s.
93	Genel	sonradan uydurularak	apocryphally zf.
94	Genel	sonradan düşününce	on second thoughts zf.
95	Genel	sonradan meydana gelen anlamı veren bir ön ek	met- ök.
Phrasals
96	Öbek Fiiller	var olan bir kayda sonradan ses eklemek	dub something in f.
97	Öbek Fiiller	sonradan (biriyle) konuşmaya devam etmek	get back (to someone) (on something) f.
98	Öbek Fiiller	sonradan dahil olmak	leap in f.
99	Öbek Fiiller	(birinin) sonradan başına bela olmak	catch up with (someone) f.
100	Öbek Fiiller	sonradan tekrar ziyaret etmek	look back [uk] f.
Phrases
101	İfadeler	1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı	all your base are belong to us expr.
102	İfadeler	sonradan düşününce	on second thoughts expr.
103	İfadeler	sonradan sıkıntı olmasın diye	to be on the safe side expr.
104	İfadeler	eski bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir alt yazı	ba kısalt.
Proverb
105	Atasözü	bir aksilik sonradan olacak daha büyük bir problemi engelleyebilir	a stumble may prevent a fall
106	Atasözü	önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir	an ant may well destroy a whole dam
107	Atasözü	önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir	an ant may well destroy a whole dam
108	Atasözü	sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir	better (be) safe than sorry [cliché]
109	Atasözü	sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir	better safe than sorry
110	Atasözü	sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir	it's better to be safe than sorry
Colloquial
111	Konuşma Dili	sonradan görme kimse	la-de-da i.
112	Konuşma Dili	sonradan görmelik	la-de-da i.
113	Konuşma Dili	çözülmez gibi görünüp sonradan avantaja dönen sorun	blessing in disguise i.
114	Konuşma Dili	sonradan görme	gentleman of the four outs i.
115	Konuşma Dili	mağazaların müşterilere harcadıkları paraya göre verdikleri ve sonradan paraya çevrilebilen pullar	green stamps i.
116	Konuşma Dili	bir şirketin hisselerini ayrı ayrı satın alıp sonradan tek holdingde birleştirmek üzere gizlice anlaşanlar	concert party i.
117	Konuşma Dili	sonradan görme	la-de-da s.
118	Konuşma Dili	sonradan değil doğuştan	born, not made s.
119	Konuşma Dili	sonradan olma/yapma değil	born, not made s.
120	Konuşma Dili	sonradan görme	four outs expr.
121	Konuşma Dili	fakat sonradan (anladım ki)	only to (do something) expr.
Idioms
122	Deyim	sonradan görme	a beggar on horseback i.
123	Deyim	sonradan görme kimse	codfish aristocracy i.
124	Deyim	sonradan sınıf atlamış, türedi aristokrat	codfish aristocracy i.
125	Deyim	sonradan aklına gelme	staircase wit i.
126	Deyim	keşke şöyle davransaydım, şunu da söyleseydim şeklinde sonradan akla gelen fikirler	staircase wit i.
127	Deyim	başta güven verip sonradan kötü yüzünü gösteren kimse veya şey	a trojan horse i.
128	Deyim	başlangıçta iyi olup sonradan ciddi sorunlara neden olan şey	a poisoned chalice i.
129	Deyim	çekici bulunan bir davetin sonradan kabul edilmek/ertelenmek üzere reddedilmesi	rain check i.
130	Deyim	sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse	a one-hit wonder i.
131	Deyim	sonradan görme	arriviste i.
132	Deyim	sonradan görme	upstart i.
133	Deyim	sonradan görme	lah-di-dah i.
134	Deyim	sonradan görme	la-di-da i.
135	Deyim	sonradan görme	parvenu i.
136	Deyim	akla sonradan gelen sert/yerinde cevap	l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) i.
137	Deyim	aklına sonradan gelme	l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) i.
138	Deyim	sonradan aklına gelme	l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) i.
139	Deyim	kurgu bir hikayenin normalde parçası olmayan ama hayranları tarafından sonradan mantıklı olabileceği düşünülerek eklenen bölümleri	fan canon i.
140	Deyim	kurgu bir hikayenin normalde parçası olmayan ama hayranları tarafından sonradan mantıklı olabileceği düşünülerek eklenen bölümleri	fanon (fan canon) i.
141	Deyim	sonradan beğenilen kimse/şey	an acquired taste i.
142	Deyim	sonradan sevilen kimse/şey	an acquired taste i.
143	Deyim	verdiği şeyi sonradan geri isteyen kimse	an indian giver i.
144	Deyim	sonradan beğenilen kimse/şey	an acquired taste i.
145	Deyim	sonradan sevilen kimse/şey	an acquired taste i.
146	Deyim	verdiği şeyi sonradan geri isteyen kimse	an indian giver i.
147	Deyim	sonradan görme	beggar on horseback i.
148	Deyim	oyuna sonradan girip taze bir enerji getiren oyuncular	fresh legs i.
149	Deyim	(sorun olarak) sonradan karşısına çıkmak	return to haunt one f.
150	Deyim	(sonradan) sorun olmak	come home to roost f.
151	Deyim	(sonradan kullanmak üzere) bir şeyi kenara kaldırmak	put something in mothballs f.
152	Deyim	(sorun olarak) sonradan karşısına çıkmak	come back to haunt one f.
153	Deyim	sonradan karşısına çıkmak	return to haunt f.
154	Deyim	iyi niyetle başlatılıp sonradan kontrolden çıkan ve zarar veren şey	frankenstein's monster s.
155	Deyim	sonradan başa iş açabilecek önemsiz şey	thin end of the wedge expr.
156	Deyim	sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik	blessing in disguise expr.
157	Deyim	sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik	a blessing in disguise expr.
158	Deyim	geçmişte yapılanların hesabı sonradan sorulur	come back to bite (one) expr.
Trade/Economic
159	Ticaret/Ekonomi	miras olmaksızın sonradan servet edinmiş varlıklı kişi veya aile	new money i.
160	Ticaret/Ekonomi	borcun tamamını sonradan ödemek üzere yapılan küçük ödeme	token payment i.
161	Ticaret/Ekonomi	ipotekli tahvil ihracında sonradan iktisap etme hükmü	after-acquired clause of mortgage bond i.
162	Ticaret/Ekonomi	mevcut bir varlığın bir finansal kuruma satılarak sonradan kiralanması	sale and lease back i.
163	Ticaret/Ekonomi	sonradan denetim	post-audit i.
164	Ticaret/Ekonomi	sonradan denetim	post audit i.
165	Ticaret/Ekonomi	sonradan kontrol	post-clearance examination i.
166	Ticaret/Ekonomi	sonradan kontrol	post-release control i.
167	Ticaret/Ekonomi	sonradan ödemeli opsiyonlar	pay-later options i.
168	Ticaret/Ekonomi	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya, ekipman, yapı parçası	flat pack [uk] i.
169	Ticaret/Ekonomi	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya, ekipman, yapı parçası)	flat-packed [uk] s.
Law
170	Hukuk	bir mahkeme kararınca mevcut sayılan yasal bir durumun sonradan inkar edilmemesi	estoppel in pals i.
171	Hukuk	kullanmak ve sonradan yerine bırakmak kastiyle sahibinden gizli onun rızası olmaksızın alma	wrongful appropriation i.
172	Hukuk	sonradan evlenme ile nesebin tashihi	legitimation by subsequent marriage i.
173	Hukuk	yapılan beyanın sonradan değiştirilmesinin yasaklanması	estoppel i.
174	Hukuk	(özgeçmiş araştırması yapmadan işe alıp sonradan işe alınan çalışanın ozgeçmişinin sabıkalı olduğu fark edilince işe alınan kişiyi işten çıkaran işverene karşı açılan) dava/ yasal şikayet	negligent hiring i.
175	Hukuk	davacının iddiasının doğru olmakla birlikte sonradan geçersiz hale geldiğini öne süren savunma	plea in confession and avoidance i.
176	Hukuk	eşin daha sonradan davada gerekçe olarak kullanılacak davranışlara onay vermesi	connivence i.
177	Hukuk	yapılan beyanın sonradan değiştirilmesinin yasaklanması	conclusion i.
178	Hukuk	önceden suç örgütüne dahil olup sonradan polise muhbirlik yapan kimse	pentito i.
Politics
179	Siyasal	sonradan vatandaş olmuş kimse	naturalized citizen i.
180	Siyasal	sonradan kontrol	post clearance examination i.
181	Siyasal	sonradan vatandaşlığa kabul edilen kimse	naturalized citizen i.
182	Siyasal	sonradan rus komünist partisi haline gelen leninci bir sol grubun rus üyesi	bolshevist i.
183	Siyasal	sonradan kazanılan vatandaşlık	subsequently acquired citizenship i.
Insurance
184	Sigortacılık	sonradan tespit edilecek prim ile sigorta akdetmek	premium to be arranged f.
Tourism
185	Turizm	sonradan tatil merkezine dönüştürülmüş çiftlik	dude ranch i.
Media
186	Medya	sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video	archive footage i.
187	Medya	sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video	stock footage i.
188	Medya	sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video	file footage i.
Technical
189	Teknik	daha sonradan ortaya çıkan etki	after-effect i.
190	Teknik	sonradan dekore edilen duvar kaplaması	subsequent decoration wall covering i.
191	Teknik	sonradan gerilmeli kutu kiriş	posttensioned box girder i.
192	Teknik	sonradan kromlama	afterchroming i.
193	Teknik	sonradan kontrol	counter check i.
194	Teknik	sonradan germe	posttensioning i.
195	Teknik	sonradan germe kablosu	post tensioning tendon i.
196	Teknik	sonradan avivaj yapmak	aftersoften f.
197	Teknik	sonradan yumuşatmak	aftersoften f.
198	Teknik	sonradan beyazlatmak	after-bleach f.
199	Teknik	(laminasyon sonrası kağıt malzeme) sonradan şekillendirmek	postform f.
200	Teknik	sonradan kaplanan	subsequently overcoated s.
201	Teknik	sonradan kullanılmak üzere rezerve edilmiş	stowed s.
Computer
202	Bilgisayar	internette hazırlanan veya sonradan internete kopyalanan yayın	podcast i.
203	Bilgisayar	sonradan ekleme	posting i.
204	Bilgisayar	sonradan kar amaçlı satmak üzere alan adı tescilleyen kimse	cybersquatter i.
205	Bilgisayar	sonradan kar amaçlı satmak üzere alan adı tescillemek	cybersquat f.
206	Bilgisayar	sonradan eklenen	add-on s.
Informatics
207	Bilişim	veriyi sonradan yayınlanmak üzere internet üzerinden belirli bir dağıtım noktasına yoğunlaştırma	backhaul i.
Textile
208	Tekstil	sonradan süsleme	after-welt i.
209	Tekstil	sonradan örülmüş kenar şeridi	after-welt i.
Construction
210	İnşaat	sonradan gerilmeli döşeme	posttensioned floor i.
211	İnşaat	sonradan gerilmeli beton	posttensioned concrete i.
212	İnşaat	sonradan gerilmeli döşeme	post tensioned slab i.
213	İnşaat	sonradan gerilmeli kiriş	post-tensioned beam i.
214	İnşaat	mevcut binaya sonradan eklenen kısımlar	extension i.
Woodworking
215	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flatpack i.
216	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flat pack furniture i.
217	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flat-pack i.
Furniture
218	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya	flat pack [uk] i.
219	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)	flat-pack s.
220	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)	flat-packed [uk] s.
Transportation
221	Ulaştırma	eskiden ücretli olup sonradan ücretsiz hale gelen yol	pike i.
Medical
222	Medikal	sonradan kazanılmış hemokromatoz	acquired hemochromatosis i.
223	Medikal	sonradan kazanılmış antikor	acquired antibody i.
224	Medikal	sonradan kazanılmış lezyon	acquired lesion i.
225	Medikal	sonradan sigarayı bırakan	ex-smoker i.
Psychology
226	Psikoloji	bir seçim yapıldıktan sonra kişinin yapmış olduğu seçime sonradan olumlu özellikler yüklemesi	choice supportive bias i.
227	Psikoloji	sonradan deşarj	afterdischarge i.
228	Psikoloji	sonradan sağır	adventitiously deaf i.
Printing
229	Baskı Teknikleri	sonradan elle eklenecek olan parça yerine konan aynı genişlikte geçici baskı elemanı	turn i.
Food Engineering
230	Gıda	yağsız sütten yapılarak sonradan yağlandırılmış düşük kaliteli peynir	filled cheese i.
231	Gıda	sonradan eklenmiş tatlandırıcılar	added sweeteners i.
232	Gıda	sonradan tüketim için muhafaza edilmemiş	fresh s.
Physics
233	Fizik	sonradan seslendirme	postsync i.
234	Fizik	(film veya videoya) sonradan ses ekleme	postsync i.
235	Fizik	sonradan senkronizasyon	postsync i.
236	Fizik	sonradan seslendirmek	postsync f.
237	Fizik	(film veya videoya) sonradan ses eklemek	postsync f.
238	Fizik	sonradan senkronizasyon yapmak	postsync f.
Chemistry
239	Kimya	zirkon içinde keşfedildiği ortaya atılan ve daha sonradan hafniyum olarak adlandırılan bir sözde element	norium i.
240	Kimya	sonradan etkileyen zararlı etmen	delayed-action casualty agent i.
Biology
241	Biyoloji	şapkası ilk başlarda kremsi gri olup sonradan kahverengiye dönen bir mantar	clitocybe inornata i.
242	Biyoloji	embriyonun belirli bölgelerinde sonradan gelişecek olan yapıları gösteren şema	fate map i.
Marine Biology
243	Deniz Biyolojisi	türünün yok olduğu sanılmış sonradan afrika kıyılarında yaşamakta olduğu saptanmış dört yüz milyon yıllık bir balık	coelacanth i.
Botanic
244	Botanik	beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi	lady tulip (tulipa clusiana) i.
245	Botanik	beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi	candlestick tulip i.
246	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	fanweed (thlaspi arvense) i.
247	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	field pennycress i.
248	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	french weed i.
249	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	mithridate mustard i.
250	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	penny grass i.
251	Botanik	daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu	stinkweed i.
252	Botanik	abd'ye sonradan getirilen, sarı çiçekleri sonbaharda açan bir avrupa bitkisi	arnica bud (scorzoneroides autumnalis) i.
253	Botanik	abd'ye sonradan getirilen, sarı çiçekleri sonbaharda açan bir avrupa bitkisi	leontodon autumnalis i.
254	Botanik	abd'ye sonradan getirilen, sarı çiçekleri sonbaharda açan bir avrupa bitkisi	fall dandelion i.
255	Botanik	abd'ye sonradan getirilen, sarı çiçekleri sonbaharda açan bir avrupa bitkisi	autumn hawkbit i.
256	Botanik	avrupa menşeli olup sonradan abd'nin kuzeydoğusuna yayılmış olan zararlı bir farekulağı	king devil (hieracium praealtum) i.
257	Botanik	avrupa menşeli olup sonradan abd'nin kuzeydoğusuna yayılmış olan zararlı bir farekulağı	tall hawkweed i.
258	Botanik	avrupa menşeli olup sonradan abd'nin kuzeydoğusuna yayılmış olan zararlı bir farekulağı	yellow hawkweed i.
Social Sciences
259	Sosyal Bilimler	sonradan kazanılan vatandaşlık	derivative i.
Education
260	Eğitim	yerinden sonradan bütçe	ex-post budget i.
Literature
261	Edebiyat	sonradan şiirsel form kazandırılan buluntu şiir	found poem i.
Linguistics
262	Dilbilim	daha vurgulu veya doğru bir ifadeyle sonradan gelen kelimenin değiştirildiği söz sanatı	epanorthosis i.
History
263	Tarih	hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi	cape colony i.
264	Tarih	hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi	cape of good hope province [obsolete] i.
265	Tarih	hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi	cape province i.
266	Tarih	vietnam savaşı'nda güneydoğu asya üzerinde biyolojik silah olarak kullanıldığı düşünülen ancak sonradan polen yüklü arı dışkısı olduğu anlaşılan sarı renkli toz formda bir madde	yellow rain i.
Archaeology
267	Arkeoloji	bir dönem alet olarak kullanılıp sonradan bırakılan taş	reject i.
Religious
268	Dini	sonradan uydurulma	uncanonicalness i.
269	Dini	tanrı vergisi olmayıp sonradan kazanılan fazilet	condignity i.
270	Dini	sonradan uydurulmuş	uncanonical s.
Geography
271	Coğrafya	kuzey amerika'da sonradan kuzey-güney olarak ikiye ayrılan eski ingiliz kolonisi	carolina i.
272	Coğrafya	hindistan'da sonradan madhya pradesh eyaletine dönüştürülen eski eyalet	gwalior i.
273	Coğrafya	yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli kar	old snow i.
274	Coğrafya	yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli karın bulunduğu bir alan	old snow i.
275	Coğrafya	yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli karın bulunduğu bir bölge	old snow i.
Military
276	Askeri	konvoya sonradan katılan	convoy joiner i.
277	Askeri	madalyaya sonradan yapılan ek	bar i.
Sport
278	Spor	(golfte) topa deliğin çok yakınında duracağı ve sonradan kolayca sayı atılabileceği biçimde yapılan vuruş	lag i.
279	Spor	(golfte) topa deliğin çok yakınında duracağı ve sonradan kolayca sayı atılabileceği biçimde vurmak	lag f.
280	Spor	(bilardo) topu daha açık ve sonradan oynanması kolay konuma getirmek	develop f.
Football
281	Futbol	oyunun gidişatını değiştirmek için sonradan oyuna dahil edilen oyuncu	fresh leg i.
Art
282	Sanat	sonradan sanatsal anlam yüklenen buluntu nesne	found object i.
Music
283	Müzik	(doğuştan değil) sonradan, eğitim ile gelişen müzik kulağı	relative pitch i.
284	Müzik	bir partisyonun sonradan yapılan eklemeler olmaksızın bestecinin tasarısını yansıtan kopyası	urtext i.
Painting
285	Resim	resmin üzerine sonradan yapılan boyanın ortaya çıkması	pentimento i.
286	Resim	resmin üzerine sonradan yapılan boyanın ortaya çıkan bölümü	pentimento i.
Cinema
287	Sinema	sonradan seslendirme	postsynch ronization i.
288	Sinema	sonradan eşleme	postsynch i.
289	Sinema	sonradan eşleme	postseoring i.
290	Sinema	sonradan senkronizasyon	postsynch ronization i.
291	Sinema	yakın çekimlerin sonradan ilave edileceği, bir sahnenin temel geniş çekimi	master i.
292	Sinema	sonradan seslendirme	postsynchronization i.
293	Sinema	(film veya videoya) sonradan ses ekleme	postsynchronization i.
294	Sinema	sonradan senkronizasyon	postsynchronization i.
295	Sinema	sonradan seslendirme	postsynchronisation i.
296	Sinema	(film veya videoya) sonradan ses ekleme	postsynchronisation i.
297	Sinema	sonradan senkronizasyon	postsynchronisation i.
Latin
298	Latince	sonradan azad edilmiş kişi	libertus i.
Archaic
299	Eski Kullanım	sonradan getirmek	survene f.
300	Eski Kullanım	sonradan gelişen	postnate s.
301	Eski Kullanım	sonradan görme	start-up s.
Entomology
302	Böcek Bilimi	protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya	mantispidae i.
303	Böcek Bilimi	protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya	family mantispidae i.
Slang
304	Argo	doğumunda erkek olup da sonradan kadına dönen transseksüel	t-girl i.
305	Argo	verdiği şeyi sonradan geri isteyen kişi	indian giver i.
306	Argo	sonradan görme	piss-elegant s.
307	Argo	sonradan vatandaşlığa kabul edilmiş	hyphenated s.
308	Argo	sonradan vatandaşlığa kabul edilmiş kişilerin soyundan gelen	hyphenated s.
309	Argo	sonradan vatandaşlığa kabul edilenlerin kültürüne ait veya ilgili	hyphenated s.
310	Argo	sonradan görme	ghetto-fabulous s.
British Slang
311	İngiliz Argosu	sonradan görme tip	lombard i.
312	İngiliz Argosu	sonradan görme kimse	chinless wonder i.
Modern Slang
313	Modern Argo	kısa, öz ve akıllıca bir ifadenin akla sonradan/iş işten geçtikten sonra gelmesi	afterism i.
314	Modern Argo	sonradan/son olarak yapılan bir dokunuş	aftertouch i.
315	Modern Argo	uzun süre önce aids teşhisi aldığı için kalıcı güçsüzlüğü/engeli olan fakat sonradan çalışabilecek kadar sağlığına kavuşmuş kimse	aids baby i.
316	Modern Argo	1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı	all your base are now belong to us i.