Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
pour (out)
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pour (out)"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pour (out)
f.
bol miktarda üretmek
2
Genel
pour (out)
f.
bolca piyasaya sürmek
"pour (out)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 131 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pour out
f.
dökülmek
2
Genel
pour out
f.
yağdırmak
3
Genel
pour out one's feelings
f.
deşarj olmak
4
Genel
pour out
f.
dökmek
5
Genel
pour one's heart out
f.
deşarj olmak
6
Genel
pour out of
f.
dökmek
7
Genel
pour out
f.
akmak
8
Genel
pour out one's heart
f.
içini dökmek
9
Genel
pour one's heart out
f.
içini dökmek
10
Genel
pour out
f.
taşmak
11
Genel
pour out of
f.
boşaltmak
12
Genel
pour out one's grief to each other
f.
dertleşmek
13
Genel
pour out
f.
içini dökmek
14
Genel
pour out one's troubles
f.
dert yanmak
15
Genel
pour out one's troubles to somebody
f.
derdini dökmek
16
Genel
pour out one's troubles
f.
derdini dökmek
17
Genel
pour out into the streets
f.
sokaklara dökülmek
18
Genel
pour out
f.
sansürsüzce ifade etmek
19
Genel
pour out
f.
içinden geldiği gibi söylemek
20
Genel
pour out
f.
içeceği bardağa dökmek
21
Genel
pour out
f.
bardakla servis yapmak
22
Genel
pour out
f.
davudi sesle konuşmak
23
Genel
pour out
f.
gerçekleri dile getirmek
Phrasals
24
Öbek Fiiller
pour something out on to something
f.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek
25
Öbek Fiiller
pour something out
f.
bir şeyi bir şeyin üzerine dökmek
26
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) dışarı dökülmek
27
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) dışarı akmak
28
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) dışarı dökmek
29
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) dışarı akıtmak
30
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) toplu halde/topluca çıkmak
31
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) akın akın çıkmak
32
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) insan seli halinde çıkmak
33
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) kalabalık bir şekilde çıkmak
34
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) güruh halinde çıkmak
35
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) izdiham yaratarak çıkmak
36
Öbek Fiiller
pour out (of something)
f.
(bir şeyden) sökün etmek
37
Öbek Fiiller
pour out
f.
dışarı akmak
38
Öbek Fiiller
pour out
f.
dışarı dökülmek
39
Öbek Fiiller
pour out
f.
dışarı fışkırmak
40
Öbek Fiiller
pour out
f.
dışarı taşmak
41
Öbek Fiiller
pour out
f.
toplu halde/topluca çıkmak
42
Öbek Fiiller
pour out
f.
akın akın çıkmak
43
Öbek Fiiller
pour out
f.
insan seli halinde çıkmak
44
Öbek Fiiller
pour out
f.
kalabalık bir şekilde çıkmak
45
Öbek Fiiller
pour out
f.
güruh halinde çıkmak
46
Öbek Fiiller
pour out
f.
izdiham yaratarak çıkmak
47
Öbek Fiiller
pour out
f.
sökün etmek
48
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak
49
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
50
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine gelmek
51
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) akmak
52
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dökülmek
53
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak
54
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek
55
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) akıtmak
56
Öbek Fiiller
pour out on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dökmek
57
Öbek Fiiller
pour out on (somewhere or something)
f.
(bir şeye/yere) akın etmek
58
Öbek Fiiller
pour out on (somewhere or something)
f.
(bir şeye/yere, sokaklara) dökülmek
59
Öbek Fiiller
pour out on (somewhere or something)
f.
dışarı akın etmek
60
Öbek Fiiller
pour out on (somewhere or something)
f.
dışarılara dökülmek
61
Öbek Fiiller
pour something out on (to) someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak
62
Öbek Fiiller
pour something out on (to) someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek
63
Öbek Fiiller
pour something out on (to) someone or something
f.
bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek
64
Öbek Fiiller
pour something out on (to) someone or something
f.
bir şeyi bir şeye boca etmek
65
Öbek Fiiller
pour something out
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boşaltmak
66
Öbek Fiiller
pour something out
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine boca etmek
67
Öbek Fiiller
pour something out
f.
bir şeyi bir şeye boşatmak/dökmek
68
Öbek Fiiller
pour something out
f.
bir şeyi bir şeye boca etmek
69
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak
70
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
71
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine gelmek
72
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) akmak
73
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dökülmek
74
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak
75
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine dökmek
76
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) akıtmak
77
Öbek Fiiller
pour out onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dökmek
78
Öbek Fiiller
pour out onto (somewhere or something)
f.
(bir şeye/yere) akın etmek
79
Öbek Fiiller
pour out onto (somewhere or something)
f.
(bir şeye/yere, sokaklara) dökülmek
80
Öbek Fiiller
pour out onto (somewhere or something)
f.
dışarı akın etmek
81
Öbek Fiiller
pour out onto (somewhere or something)
f.
dışarılara dökülmek
82
Öbek Fiiller
pour out on
f.
dışarı akın etmek
83
Öbek Fiiller
pour out on
f.
(sokaklara, dışarılara) dökülmek
84
Öbek Fiiller
pour out on
f.
-e akıtmak
85
Öbek Fiiller
pour out on
f.
-e akın etmek
86
Öbek Fiiller
pour out on
f.
-in üzerine akıtmak
87
Öbek Fiiller
pour out on
f.
-e dökülmek
Idioms
88
Deyim
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.)
i.
ahmak
89
Deyim
pour out one's soul
f.
birine açılmak
90
Deyim
pour one's heart out to someone
f.
birine sırlarını dökmek
91
Deyim
pour one's heart out to someone
f.
birine içini dökmek
92
Deyim
pour one's heart out
f.
birine sırlarını dökmek
93
Deyim
pour one's heart out to someone
f.
biriyle sırlarını paylaşmak
94
Deyim
pour one's heart out
f.
birine içini dökmek
95
Deyim
pour one's heart out
f.
biriyle sırlarını paylaşmak
96
Deyim
pour one's heart out to someone
f.
birine kalbini açmak
97
Deyim
pour out one's soul
f.
içini dökmek/boşaltmak
98
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
kendine hayrı dokunmamak
99
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
kendine bile hayrı olmamak
100
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
en kolay işi bile becerememek
101
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
beceriksiz olmak
102
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
kendine hayrı dokunmamak
103
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
kendine bile hayrı olmamak
104
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
en kolay işi bile becerememek
105
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
beceriksiz olmak
106
Deyim
pour your heart out
f.
içini dökmek
107
Deyim
pour your heart out
f.
kalbini açmak
108
Deyim
pour your heart out
f.
sırlarını paylaşmak
109
Deyim
pour (one's) soul out (to someone)
f.
(birine) sırlarını dökmek
110
Deyim
pour (one's) soul out (to someone)
f.
(birine) içini dökmek
111
Deyim
pour (one's) soul out (to someone)
f.
(birine) kalbini/ruhunu açmak
112
Deyim
pour (one's) soul out (to someone)
f.
(biriyle) sırlarını paylaşmak
113
Deyim
pour heart out to
f.
sırlarını dökmek
114
Deyim
pour heart out to
f.
içini dökmek
115
Deyim
pour heart out to
f.
kalbini açmak
116
Deyim
pour heart out to
f.
sırlarını paylaşmak
117
Deyim
pour out (one's) soul (to someone)
f.
(birine) sırlarını dökmek
118
Deyim
pour out (one's) soul (to someone)
f.
(birine) içini dökmek
119
Deyim
pour out (one's) soul (to someone)
f.
(birine) kalbini/ruhunu açmak
120
Deyim
pour out (one's) soul (to someone)
f.
(biriyle) sırlarını paylaşmak
121
Deyim
pour out one's heart
f.
deşarj olmak
122
Deyim
pour out one's heart
f.
içini dökmek
123
Deyim
pour out one's heart
f.
kalbini açmak
124
Deyim
pour out one's heart
f.
sırlarını dökmek
125
Deyim
pour your heart out
f.
deşarj olmak
126
Deyim
pour your heart out
f.
içini dökmek
127
Deyim
pour your heart out
f.
kalbini açmak
128
Deyim
pour your heart out
f.
sırlarını dökmek
129
Deyim
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.)
expr.
aptal
Slang
130
Argo
pour piss out of a boot
f.
aklı çalışmamak
131
Argo
pour piss out of a boot
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pour (out)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy