kontrast - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kontrast



"kontrast" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kontrast contrast i.
General
kontrast setoff i.
Computer
kontrast contrast i.

"kontrast" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kontrast derecesi gamma i.
kontrast maddeler contrast media i.
kontrast renkler contrasting colors i.
kontrast nedeniyle belirginlik veya canlılık relief i.
kontrast oluşturan açık renkli veya parlak alan highlight i.
saçta doğal ışıltı ve kontrast görüntüsü yaratan boyama tekniği highlighting i.
başkası ile kontrast oluşturup onun ayırt edici özelliklerini vurgulayan kimse foil i.
kontrast oluşturmak stand out in relief f.
az kontrast oluşturmak low-key f.
kontrast ile belirginleştirmek foil f.
keskin şekilde kontrast olan opposite s.
kontrast tasarımlı stark s.
kontrast bir hava katan stark s.
kontrast yaparak starkly zf.
kontrast yapan anlamını veren bir ön ek contra- ök.
Phrasals
biriyle/bir şeyle kontrast oluşturmak contrast with someone or something f.
(biri/bir şey biriyle/bir şeyle) kontrast oluşturmak contrast (someone or something) with (someone or something) f.
Industry
birlikte kullanılıp hoş bir kontrast elde etmek için tasarlanmış ürünler coordinates i.
Technical
faz kontrast optik mikroskop phase contrast optical microscopy i.
kontrast renk contrasting colour i.
kontrast boyama contrast dyeing i.
kontrast madde contrast media i.
kontrast aralığı contrast range i.
kontrast erimi contrast range i.
kontrast madde contrast medium i.
otomatik kontrast kontrolü automatic contrast control i.
yüksek kontrast high contrast i.
faz kontrast mikroskobu phase-difference microscope i.
faz kontrast mikroskobu phase microscope i.
Computer
kontrast oranı contrast ratio i.
kontrast ayarı contrast control i.
Electric
yüksek kontrast high contrast i.
Television
kontrast oranı contrast ratio i.
kontrast ayarı düğmesi contrast control knob i.
kontrast duyarlığı contrast sensitivity i.
kontrast aralığı contrast range i.
kontrast kuvvetlendirme contrast amplification i.
kontrast ayarı contrast control i.
kontrast menüsü contrast menu i.
otomatik kontrast kontrolü automatic contrast control i.
Textile
kontrast/şaşırtıcı renkleri olan (giysi) thunder-and-lightning s.
Dyeing
açık renk boyaların kontrast oranı contrast ratio of light-coloured paints i.
kontrast oranı ölçümü contrast ratio measurement i.
Medical
çift kontrast radyografi double contrast radiography i.
faz kontrast phase contrast i.
faz-kontrast mikroskopi phase-contrast microscopy i.
heterojen kontrast tutan heterogeneously enhancing i.
kontrast artışı contrast enhancement i.
kontrast madde nefropatisi contrast-induced nephropathy i.
kontrast maddelerin bulunabilirliği availability of contrast agents i.
kontrast madde contrast material i.
kontrast madde contrast agent i.
kontrast maddeler contrast media i.
kontrast tutmayan lezyon non-enhancing lesion i.
radikal kontrast radical contrast i.
tanısal amaçlı intravenöz kontrast madde intravenous diagnostic contrast agent i.
ekleme kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen röntgen arthrogram i.
ekleme radyopak kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen röntgenin incelenmesi arthrography i.
daha iyi görüntü elde etmek için damarlara veya fallop tüplerine verilen, küçük gaz kabarcıklarından oluşan ve ultrason ile kullanılan bir kontrast madde microbubbles i.
kontrast madde kullanarak yapılan mesane radyografisi cystography i.
röntgen veya floroskopik muayenede dokulara kontrast arka plan oluşturmak için (mide, bağırsak) vücudun bir bölgesine enjekte edilen radyoopak bir madde contrast medium i.
diske kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen omurga radyografisi discography i.
Psychology
kontrast testi test for contrasts i.
Pharmaceutics
kontrast madde contrast substance i.
Food Engineering
faz kontrast mikroskobu phase-contrast microscope i.
Physics
kızılötesi görüntüde iki bitişik nesne arasında meydana gelen kontrast kaybı thermal crossover i.
kontrast kuvvetlendirme contrast amplification i.
Art
kontrast bir arka plan eşliğinde klasik motiflerin seramiklere kabartmalı olarak işlenmesi cameo ware i.
Music
32 ölçülük bir pop şarkısının diğer bölümlere kontrast yapan üçüncü 8 ölçülük bölümü middle eight i.
18. yüzyılın sonlarında senfoni, sonat gibi müzikal eserlere kontrast katmak amacıyla üçlünün dahil edildiği menuet minuet i.
18. yüzyılın sonlarında senfoni, sonat gibi çeşitli müzikal eserlere kontrast katmak amacıyla üçlünün dahil edildiği menuet menuet i.
18. yüzyılın sonlarında senfoni, sonat gibi çeşitli müzikal eserlere kontrast katmak amacıyla üçlünün dahil edildiği menuet menuetto i.
18. yüzyılın sonlarında senfoni, sonat gibi çeşitli müzikal eserlere kontrast katmak amacıyla üçlünün dahil edildiği menuet minuetto i.
küçük bir grup solo enstrümanın orkestra ile kontrast oluşturarak müzik icra ettiği barok dönemi'ne ait, orkestra için yazılmış bir beste türü concerto grosso i.
Cinema
(filmde) parlak, eşit ve sahnenin aydınlık ve karanlık bölgeleri arasında çok az kontrast oluşturan aydınlatma şekli high-key i.
Photography
fotoğraf baskısı veya negatifindeki aşırı kontrast hardness i.
kontrast ve rengini ayarlamak için filmi yeniden yıkamak redevelop f.
kontrast oluşturan hard s.
Printery
18. yüzyılda ortaya çıkıp kalın ve ince arasında çok az kontrast ile karakterize edilen bir yazı tipi stili old face i.
düzensiz, eğik yükselen çıkıntılar ve açık ve koyu çizgiler arasında çok az kontrast ile karakterize olan bir harf biçimi old style font i.
Ornithology
kuş kanadının dış hattı boyunca uzanan kontrast renkli çizgi wing bar i.