hareket etme - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hareket etme



"hareket etme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hareket etme moving i.
hareket etme start i.
hareket etme motation [obsolete] i.
Speaking
hareket etme stay still expr.
hareket etme keep still expr.
hareket etme hold still expr.
Trade/Economic
hareket etme departure i.
Automotive
hareket etme moving off i.

"hareket etme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir tarafa doğru hareket etme lateroduction i.
yerçekimiyle hareket etme gravitation i.
bir şeye uygun olarak hareket etme acting on i.
birlikte hareket etme durumu concertedness i.
aceleyle hareket etme bustle i.
birlikte hareket etme önerisi eirenicon i.
düşünmeden hareket etme impulsiveness i.
birlikte hareket etme çağrısı eirenicon i.
hareket tarzını tayin etme enjoining i.
yavaş hareket etme segnity i.
ileri geri hareket etme seesawing i.
hızlı hareket etme moving fast i.
fiziksel dürtülerle hareket etme durumu physicality i.
yana doğru hareket etme (araç) understeering i.
birlikte hareket etme liaising i.
sorumluluk duygusu ile hareket etme conscientiousness i.
inşa için topluca hareket etme raising bee i.
inşa için topluca hareket etme barn raising i.
oradan oraya hareket etme twinkle i.
canı istediği gibi hareket etme way i.
yavaş hareket etme jog trot i.
yavaş veya yalpalayarak hareket etme jickajogging i.
kıvrılarak hareket etme/ilerleme wind i.
aceleyle hareket etme whirlabout i.
hareket etme tarzı motion i.
hareket etme gücü motion i.
eğik yönde hareket etme obliquation i.
verev hareket etme obliquation i.
insanlığa uygun hareket etme decency i.
aşırı hareket etme (kas) overaction i.
robot gibi hareket etme robotism i.
dürtü ile hareket etme impulsivity i.
ani hareket etme impulsivity i.
kötü ve ahlaksızca hareket etme disorder i.
blöf yaparcasına hareket etme double bluff i.
dairesel hareket etme circumgyration i.
birlikte hareket etme concertion i.
yoksunluk veya ihtiyaç nedeniyle hareket etme drive i.
önceden hareket etme premovement i.
kendi gücü ile hareket etme self-motion i.
bacaklar arası koordine hareket etme süresi stride i.
Phrasals
gizli gizli hareket etme creep across (something) f.
gizli gizli hareket etme creep across something f.
Colloquial
salağın teki gibi hareket etme bojangling i.
düşünmeden hareket etme don't do anything I wouldn't do expr.
Idioms
kibirlenerek hareket etme chest-thumping i.
kendi kafasına/isteğine göre (hareket etme) a mind of its own i.
kendi kafasına/isteğine göre hareket etme kapasitesi/eğilimi a mind of (one's) own i.
inançlarına göre hareket etme cesareti courage of (one's) convictions i.
ilkelerine göre hareket etme cesareti courage of (one's) convictions i.
gerçeklerle değil hislerle hareket etme feels over reals i.
mantıkla değil hislerle hareket etme feels over reals i.
ilkelerine göre hareket etme cesaretine sahip olmak have the courage of one's convictions f.
inançlarına göre hareket etme cesaretine sahip olmak have the courage of one's convictions f.
istediği gibi hareket etme özgürlüğü elbow room f.
kafasına göre hareket etme özgürlüğü elbow room f.
istediğini yapma/istediği gibi hareket etme özgürlüğü verilmek get/have a free hand f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give (one) a blank check f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give (one) carte blanche f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give (one) free rein f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give (one) full rein f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give a blank check to (one) f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give free rein to (one) f.
(birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give full rein to (one) f.
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give rein to (someone or something) f.
birine istediğini yapma/kafasına göre hareket etme özgürlüğü vermek/tanımak give somebody their head f.
birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give/allow somebody/something free/full rein f.
birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek give/allow free/full rein to somebody/something f.
ilkelerine göre hareket etme cesaretine sahip olmak/olmamak have/lack the courage of your convictions f.
inançlarına göre hareket etme cesaretine sahip olmak/olmamak have/lack the courage of your convictions f.
Trade/Economic
gecikmeli hareket etme lag i.
ihtiyatlı hareket etme kuralı prudent man rule i.
bankanın mevduat sahipleri yararına hareket etme sorumluluğu bank-depositor relation i.
Law
vasinin varisin menfaatleri doğrultusunda hareket etme yükümlülüğü trustee-beneficiary relation i.
akdin geçersizliğini ileri sürmeden akde uygun hareket etme homologation i.
bir kimse adına hareket etme yetkisi procuration i.
kanuna aykırı hareket etme contravention i.
vasinin vesayeti altındaki şahsın menfaatine uygun hareket etme sorumluluğu conservator-ward relation i.
yedieminin hak sahibi yararına hareket etme yükümlülüğü fiduciary duty i.
her konuda hareket etme yetkisi olan omnicompetent s.
Industry
şirket yöneticilerinin hissedarların çıkarları doğrultusunda hareket etme sorumluluğu director-stockholder relation i.
Technical
eksenel olarak ileri geri hareket etme reciprocating i.
geri hareket etme back-jogging i.
hareket etme yeteneği mobility i.
kayarak hareket etme glide i.
kendiliğinden hareket etme kapasitesine sahip tarak gemisi self-propelled dredge i.
kendiliğinden hareket etme self-moving i.
sağa dönme veya hareket etme dextrorotatory i.
elipsin yörüngesinde hareket etme deviation i.
Aeronautic
uçakların park etme yolcu veya yük alma ile pist arasında hareket ettikleri düzeltilmiş zemin taxi way i.
Marine
kendiliğinden hareket etme self-propelling i.
pervanesiz hareket etme nonpropelling i.
Medical
hemşirenin hastanın çıkarları doğrultusunda hareket etme sorumluluğu nurse-patient relation i.
Psychology
hareket etme dürtüsü kinesomania i.
Physiology
(kaslar, sinirler) birlikte hareket etme synergy i.
Pathology
hızla peş peşe hareket etme yetisinin bozulması dysdiadochokinesia i.
Physics
ışığın boşlukta hareket etme hızı light speed i.
Biology
yer çekimi doğrultusunda hareket etme geotaxis i.
ışığa doğru hareket etme eğiliminde olan photopositive s.
uyarana tepki olarak belirli bir yönde hareket etme anlamındaki son ek -tropy snk.
Zoology
serbestçe hareket etme vagility i.
Botanic
alttan üste doğru hareket etme basifugal s.
Social Sciences
farklı grupların veya bireylerin hareket ve düşünce tarzlarını taklit etme imitation i.
Military
askeri birliğin arazide hareket etme yeteneği trafficability i.
ayı yürüyüşü şeklinde hareket etme moving bear-fashion i.
serbest hareket etme freedom of movement i.
Football
(amerikan futbolunda) dizilme çizgisinin gerisine hareket etme drop i.
Theatre
tiyatro sahnesinin bir tarafından öbür tarafına doğru hareket etme cross i.
Slang
hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme ghost riding i.
hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme ghost riding i.
çeteyle/çetelerle birlikte hareket etme/suç işleme gangbanging i.