Geçmiş

hak etmek

"hak etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	hak etmek	deserve f.
General
2	Genel	hak etmek	be deserving of f.
3	Genel	hak etmek	entitle f.
4	Genel	hak etmek	ask f.
5	Genel	hak etmek	rate f.
6	Genel	hak etmek	earn f.
7	Genel	hak etmek	have it coming f.
8	Genel	hak etmek	deserve f.
9	Genel	hak etmek	merit f.
10	Genel	hak etmek	deserve of f.
11	Genel	hak etmek	etch f.
12	Genel	hak etmek	command f.
13	Genel	hak etmek	ettle [obsolete] f.
14	Genel	hak etmek	come f.
Colloquial
15	Konuşma Dili	hak etmek	have it coming f.
16	Konuşma Dili	hak etmek	have coming f.
17	Konuşma Dili	hak etmek	have it coming to you f.
Idioms
18	Deyim	hak etmek	come in for f.
Technical
19	Teknik	hak etmek	merit f.
Archaic
20	Eski Kullanım	hak etmek	meed f.

"hak etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 115 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dayağı hak etmek	deserve a whacking f.
2	Genel	hak iddia etmek	put in a claim for f.
3	Genel	tecavüz etmek (hak)	trespass f.
4	Genel	saygıyı hak etmek	deserve respect f.
5	Genel	tahtta hak iddia etmek	pretend to the throne f.
6	Genel	hak iddia etmek	stake out a claim f.
7	Genel	iade etmek (hak)	rehabilitate f.
8	Genel	hak iddia etmek	pretending f.
9	Genel	hak talep etmek	claim f.
10	Genel	hak iddia etmek	claim f.
11	Genel	hak talep etmek	make a claim on f.
12	Genel	hak iddia etmek	lay claim to f.
13	Genel	bir şeyin üzerinde hak iddia etmek	claim possession on something f.
14	Genel	bir şeyin üzerinde hak iddia etmek	call dibs on something f.
15	Genel	madalyayı hak etmek	deserve the medal f.
16	Genel	madalyayı hak etmek	deserve medal f.
17	Genel	hapse girmeyi hak etmek	deserve to go to jail f.
18	Genel	daha iyisini hak etmek	deserve better f.
19	Genel	aldığı ücreti hak etmek	worth one's salt f.
20	Genel	her türlü övgüyü hak etmek	deserve all of the credit f.
21	Genel	hak iddia etmek	arrogate to oneself f.
22	Genel	hak elde etmek	obtain/acquire a right f.
23	Genel	üzerinde hak iddia etmek	lay a claim f.
24	Genel	bir hak veya ayrıcalıktan mahrum etmek	disenfranchise f.
25	Genel	makul bir fiyatı hak etmek	command a fair price f.
26	Genel	yeniden hak etmek	re-earn f.
27	Genel	(bir şey üzerinde) hak talep etmek	hosey f.
28	Genel	belirli dereceyi hak etmek	grade f.
29	Genel	hak ettiğinden fazla onore etmek	overgrace f.
30	Genel	hak iddia etmek	owe [dialect] [uk] f.
31	Genel	(bir şey üzerinde) geçici hak talep etmek	dibs f.
32	Genel	hak olarak talep etmek	command f.
33	Genel	özel hak iddia etmek	foreclose f.
34	Genel	en fazla dikkati hak etmek	outshout f.
35	Genel	en fazla övgüyü hak etmek	outshout f.
36	Genel	önceden hak etmek	premerit [obsolete] f.
37	Genel	zamanaşımı yoluyla hak iddia etmek	prescribe f.
38	Genel	hak iddia etmek	pretend f.
Phrasals
39	Öbek Fiiller	hak iddia etmek	claim something for oneself f.
40	Öbek Fiiller	bir şeyde/alanda hak iddia etmek	stake out f.
41	Öbek Fiiller	(bir durum bir şeyi) hak etmek	call for (something) f.
42	Öbek Fiiller	(kendi/biri) için hak iddia etmek	claim (something) for (oneself or something) f.
43	Öbek Fiiller	hak iddia etmek	claim for f.
44	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için hak iddia etmek	claim something for someone or something f.
45	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hak etmek	come in for (something) f.
Proverb
46	Atasözü	hak ettiği karşılığı almak/kabul etmek	take credit where credit is due f.
Colloquial
47	Konuşma Dili	daha beterini hak etmek	deserve ill of f.
48	Konuşma Dili	daha iyisini hak etmek	deserve better of f.
49	Konuşma Dili	daha iyisini hak etmek	deserve well of f.
Idioms
50	Deyim	başkasının toprağına girip üzerinde hak iddia etmek	jump a claim f.
51	Deyim	parasını hak etmek	earn (one's) corn [uk] f.
52	Deyim	ücretini/kazancını hak etmek	earn (one's) corn [uk] f.
53	Deyim	arpasını hak etmek	earn (one's) corn [uk] f.
54	Deyim	yerini hak etmek	earn (one's) corn [uk] f.
55	Deyim	parasını hak etmek	earn your corn [uk] f.
56	Deyim	ücretini/kazancını hak etmek	earn your corn [uk] f.
57	Deyim	arpasını hak etmek	earn your corn [uk] f.
58	Deyim	yerini hak etmek	earn your corn [uk] f.
59	Deyim	aferini hak etmek	deserve a medal f.
60	Deyim	aldığı parayı hak etmek	worth one's salt f.
61	Deyim	bir şey üzerinde hak iddia etmek	call dibs on something f.
62	Deyim	bir şeyin üzerinde hak iddia etmek	have dibs on something f.
63	Deyim	birşeyin üzerinde hak iddia etmek	put one's dibs on something f.
64	Deyim	büyük bir takdiri hak etmek	deserve a big pat on the back f.
65	Deyim	hak iddia etmek	stake a claim to something f.
66	Deyim	hak iddia etmek	stake out a claim on something f.
67	Deyim	hak iddia etmek	stake a claim on something f.
68	Deyim	hak iddia etmek	stake out a claim to something f.
69	Deyim	hak iddia etmek	lay claim to something f.
70	Deyim	övgüyü hak etmek	deserve credit for something f.
71	Deyim	madalyayı hak etmek	deserve a medal f.
72	Deyim	teşekkürü hak etmek	deserve a medal f.
73	Deyim	takdiri hak etmek	deserve credit for something f.
74	Deyim	(cezalandırılmayı vb) hak etmek	have something coming to one f.
75	Deyim	üzerinde hak iddia etmek	stake one's claim f.
76	Deyim	verilen parayı hak etmek	earn (one's) corn f.
77	Deyim	verilen parayı hak etmek	earn your corn f.
78	Deyim	kazandığı paranın her kuruşunu hak etmek	earn your corn f.
79	Deyim	(birinin) yaptığı iyi/başarılı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek	earn (one's) corn [uk] f.
80	Deyim	(birinin) yaptığı iyi/başarılı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek	earn your corn [uk] f.
81	Deyim	(birinden) daha iyi bir muameleyi/davranışı hak etmek	deserve better from f.
82	Deyim	(birinden/bir şeyden) daha iyi bir muameleyi/davranışı hak etmek	deserve better from (someone or something) f.
83	Deyim	övgüyü hak etmek	deserve credit for f.
84	Deyim	takdiri hak etmek	deserve credit for f.
85	Deyim	(bir şey) için övgüyü hak etmek	deserve credit for (something) f.
86	Deyim	(bir şey) için takdiri hak etmek	deserve credit for (something) f.
87	Deyim	(bir şeyi) hak etmek	have (something) coming f.
88	Deyim	üzerinde hak iddia etmek	have dibs on f.
89	Deyim	ekmeğini hak etmek	sing for (one's) supper f.
90	Deyim	istediğini önce hak etmek	sing for (one's) supper f.
91	Deyim	ekmeğini hak etmek	sing for your supper [old-fashioned] f.
92	Deyim	istediğini önce hak etmek	sing for your supper [old-fashioned] f.
93	Deyim	hak iddia etmek	stake a claim to f.
94	Deyim	biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek	stake (out) a claim to somebody/something f.
95	Deyim	biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek	stake (out) your claim to somebody/something f.
96	Deyim	biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek	stake a claim to someone or something f.
97	Deyim	hak iddia etmek	stake out (one's) claim f.
98	Deyim	(bir şey) üzerinde hak iddia etmek	stake out (one's) claim on (something) f.
99	Deyim	(bir şey) üzerinde hak iddia etmek	stake out (one's) claim to (something) f.
100	Deyim	üzerinde hak iddia etmek	stake out a claim to f.
101	Deyim	aldığı ücreti hak etmek	be worth (one's) salt f.
102	Deyim	aldığı parayı hak etmek	be worth (one's) salt f.
Law
103	Hukuk	borcu muhafaza etmek için başkasının mülkü üzerindeki hak	lien i.
104	Hukuk	mahkeme kararıyla hak elde etmek	recover f.
105	Hukuk	hak tesis etmek	establish a right f.
106	Hukuk	hak talep etmek	demand f.
107	Hukuk	hak itfa etmek	satisfy a right f.
108	Hukuk	hak iddia etmek	challenge f.
Politics
109	Siyasal	hak iddia etmek	demand f.
110	Siyasal	hak talep etmek	claim f.
Technical
111	Teknik	hak iddia etmek	claim f.
Archaic
112	Eski Kullanım	hak iddia etmek	own f.
Slang
113	Argo	bir şeyin üzerinde hak iddia etmek	claim rights on something f.
114	Argo	hak iddia etmek	bagsy f.
115	Argo	(bir şey) üzerinde hak/öncelik iddia etmek	put dibs on (something) f.