|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
gruplar halinde |
in groups zf.
|
|
The Japanese like to travel in groups.
Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.
More Sentences
|
Politics |
|
2 |
Siyasal |
hassas gruplar |
vulnerable groups i.
|
|
Indeed, single older women and single mothers with young children are particularly vulnerable groups.
Gerçekten de bekar yaşlı kadınlar ve küçük çocuklu bekar anneler özellikle hassas gruplardır.
More Sentences
|
Computer |
|
3 |
Bilgisayar |
tüm gruplar |
all groups i.
|
|
We must better exploit the potential of all groups of the population.
Nüfusun tüm gruplarının potansiyelinden daha iyi yararlanmalıyız.
More Sentences
|
Social Sciences |
|
4 |
Sosyal Bilimler |
(sosyal gruplar, sınıflar veya tabakalar arasında) insan hareketliliği |
mobility i.
|
|
We must not penalise but reward these people for their mobility.
Bu insanları hareketliliklerinden dolayı cezalandırmamalı, aksine ödüllendirmeliyiz.
More Sentences
|
General |
|
5 |
Genel |
edebiyatta etnik gruplar |
ethnic groups in literature i.
|
|
6 |
Genel |
toplumdışı gruplar |
marginal groups i.
|
|
7 |
Genel |
sosyal gruplar |
social groups i.
|
|
8 |
Genel |
kompakt gruplar |
compact groups i.
|
|
9 |
Genel |
sanal gruplar |
virtual communities i.
|
|
10 |
Genel |
gruplar arası çatışma |
group identity conflict i.
|
|
11 |
Genel |
simetri gruplar |
symmetry groups i.
|
|
12 |
Genel |
etnik gruplar |
ethnic groups i.
|
|
13 |
Genel |
sonlu gruplar |
finite groups i.
|
|
14 |
Genel |
ezilen gruplar |
disadvantaged groups i.
|
|
15 |
Genel |
yerel kompakt gruplar |
locally compact groups i.
|
|
16 |
Genel |
marjinal gruplar |
marginal groups i.
|
|
17 |
Genel |
matris gruplar |
matrix groups i.
|
|
18 |
Genel |
sonlu basit gruplar |
finite simple groups i.
|
|
19 |
Genel |
sonsuz gruplar |
infinite groups i.
|
|
|
20 |
Genel |
topolojik gruplar |
topological groups i.
|
|
21 |
Genel |
ilişkisel gruplar |
relational groups i.
|
|
22 |
Genel |
bireyler/gruplar arasında gizli düşmanlık |
tension i.
|
|
23 |
Genel |
yerleşimci gruplar |
groups of settlers i.
|
|
24 |
Genel |
özel çıkar elde ettikleri mevcut bir sistemi sürdürmeyi veya kontrol etmeyi amaçlayan gruplar |
vested interest i.
|
|
25 |
Genel |
insanlar, gruplar veya işletmeler arası ortaklıklar kuran veya kurmaya çalışan kimse |
matchmaker i.
|
|
26 |
Genel |
ziyafetlerde konukların ayrıldığı küçük gruplar |
mess i.
|
|
27 |
Genel |
gruplar halinde çalışan yankesici |
mobsman [obsolete] i.
|
|
28 |
Genel |
kişiler veya gruplar arasındaki ilişkilerin bozulması |
rent i.
|
|
29 |
Genel |
gruplar arası ilişkiler |
correspondency [obsolete] i.
|
|
30 |
Genel |
akran veya dostlarla ilişki kurma veya sosyal gruplar oluşturma eğilimi |
sociality i.
|
|
31 |
Genel |
(gruplar ve bireylerarasında) karşılıklı işbirliği |
symbiosis i.
|
|
32 |
Genel |
ikili gruplar oluşturmak |
pairwise f.
|
|
33 |
Genel |
gruplar halinde düzenlemek |
arrange into groups f.
|
|
34 |
Genel |
(gruplar halinde) bir yere yavaş yavaş hareket etmek |
migrate f.
|
|
35 |
Genel |
gruplar halinde olmayan |
nongregarious s.
|
|
36 |
Genel |
gruplar halinde olmayan |
nonsocial s.
|
|
37 |
Genel |
gruplar arası |
intergroup s.
|
|
38 |
Genel |
gruplar arası |
interfactional s.
|
|
39 |
Genel |
gruplar halinde olmayan |
non-social s.
|
|
|
40 |
Genel |
sekizli gruplar şekilde ilerleyen |
octaval s.
|
|
41 |
Genel |
sekizli gruplar halinde |
octuple s.
|
|
42 |
Genel |
beşli gruplar halinde düzenlenmiş |
pentomic s.
|
|
43 |
Genel |
gruplar halinde |
flockly zf.
|
|
44 |
Genel |
büyük gruplar halinde |
shoalwise zf.
|
|
Phrasals |
|
45 |
Öbek Fiiller |
ikili gruplar haline getirilmek |
double up f.
|
|
46 |
Öbek Fiiller |
bir yere küçük gruplar halinde girmek |
filter in f.
|
|
Phrases |
|
47 |
İfadeler |
gruplar/kümeler halinde |
by the handful expr.
|
|
48 |
İfadeler |
ayrı gruplar halinde |
at a time expr.
|
|
Colloquial |
|
49 |
Konuşma Dili |
tecrübesiz tiyatro oyuncularının gruplar halinde kabaca değerlendirilerek seçildiği giriş sınavı |
cattle call i.
|
|
50 |
Konuşma Dili |
karşıt/ayrı gruplar |
us and them expr.
|
|
Idioms |
|
51 |
Deyim |
insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek |
bring someone or something out in droves f.
|
|
52 |
Deyim |
gruplar halinde bir yere çekmek |
bring out in droves f.
|
|
53 |
Deyim |
(farklı kişiler/gruplar arasında) köprü/köprüler kurmak |
build bridges f.
|
|
54 |
Deyim |
(farklı kişiler/gruplar arasında) iletişim kurmak |
build bridges f.
|
|
55 |
Deyim |
(farklı kişiler/gruplar arasında) bağlantı kurmak |
build bridges f.
|
|
Trade/Economic |
|
56 |
Ticaret/Ekonomi |
biçimsel olmayan gruplar |
informal groups i.
|
|
57 |
Ticaret/Ekonomi |
birkaç kişilik farklı gruplar üzerinde bölümler halinde yapılan tahminlerin birleştirilmesinden elde edilen toplam veya birleşik tahmin |
composite estimate i.
|
|
58 |
Ticaret/Ekonomi |
biçimsel gruplar |
formal groups i.
|
|
59 |
Ticaret/Ekonomi |
kendi kendini yöneten gruplar |
self-managing teams i.
|
|
60 |
Ticaret/Ekonomi |
kişisel gruplar |
network i.
|
|
61 |
Ticaret/Ekonomi |
rekabetçi olmayan gruplar |
noncompeting groups i.
|
|
Law |
|
62 |
Hukuk |
aynı yasaların farklı etnik gruplar için farklı uygulanması |
racial profiling i.
|
|
63 |
Hukuk |
belirli kişiler veya gruplar için çıkarılan özel kanun |
private statute i.
|
|
Politics |
|
64 |
Siyasal |
ılımlı muhalif gruplar |
moderate rebel groups i.
|
|
65 |
Siyasal |
kamu çıkarlarını koruyan gruplar |
public-interest groups i.
|
|
66 |
Siyasal |
toplum içindeki değişik gruplar arasında meydana gelen ayrılık |
communal subversions i.
|
|
67 |
Siyasal |
siyahi gruplar arasındaki kavga |
faction fight [south africa] i.
|
|
68 |
Siyasal |
(özellikle dezavantajlı gruplar olmak üzere) tüm birey ve grupların her türlü faaliyete dahil edilmesi |
inclusion i.
|
|
Insurance |
|
69 |
Sigortacılık |
teşhis ilişkili gruplar |
drg (diagnostic related grouping) kısalt.
|
|
Technical |
|
70 |
Teknik |
alt gruplar |
subassemblies i.
|
|
71 |
Teknik |
dörtlü gruplar halinde parçaları olan |
tetrameral s.
|
|
Computer |
|
72 |
Bilgisayar |
ana gruplar |
master sets i.
|
|
73 |
Bilgisayar |
bildirilecek gruplar |
groups to notify i.
|
|
74 |
Bilgisayar |
gruplar/kullanıcılar |
groups/users i.
|
|
75 |
Bilgisayar |
gruplar arasında sayfa sonu |
page break between groups i.
|
|
76 |
Bilgisayar |
kullanılabilir gruplar |
available groups i.
|
|
77 |
Bilgisayar |
kullanılabilen gruplar |
available groups i.
|
|
78 |
Bilgisayar |
kullanıcı ya da gruplar |
users or groups i.
|
|
79 |
Bilgisayar |
tüm gruplar |
more groups i.
|
|
|
80 |
Bilgisayar |
varolan gruplar |
existing groups i.
|
|
81 |
Bilgisayar |
yalnızca gruplar |
only groups expr.
|
|
Textile |
|
82 |
Tekstil |
ipliklerin paralel olarak çekildiği ve açıkta kalan ipliklerin gruplar halinde bir araya getirildiği bir dikiş türü |
hemstitching i.
|
|
Construction |
|
83 |
İnşaat |
soğutucu gruplar |
cooling groups i.
|
|
Medical |
|
84 |
Medikal |
teşhis ilişkili gruplar |
diagnosis-related groups i.
|
|
85 |
Medikal |
kalp atışlarının dörtlü gruplar halinde olduğu (aritmi) |
quadrigeminal s.
|
|
Psychology |
|
86 |
Psikoloji |
gruplar arası varyans |
between-group variance i.
|
|
87 |
Psikoloji |
minimal gruplar |
minimal groups i.
|
|
88 |
Psikoloji |
çeşitli etkenlere göre gruplar arasında nispeten istikrarlı bir düzen kurma eğilimi |
homeostasis i.
|
|
Math |
|
89 |
Matematik |
benzeryapılı gruplar |
homomorphic groups i.
|
|
90 |
Matematik |
büyüme fonksiyonu polinom derecesinde olan gruplar |
groups of polynomial growth i.
|
|
91 |
Matematik |
büyüme fonksiyonu ara büyüklüğe sahip olan gruplar |
groups of intermediate growth i.
|
|
92 |
Matematik |
büyüme fonksiyonu üstel fonksiyon derecesinde olan gruplar |
groups of exponential growth i.
|
|
93 |
Matematik |
seyrek gruplar |
sporadic groups i.
|
|
94 |
Matematik |
sonlu çoklukta üreteci olan gruplar |
finitely-generated groups i.
|
|
Statistics |
|
95 |
İstatistik |
eşleştirilmiş gruplar t-testi |
paired samples t-test i.
|
|
96 |
İstatistik |
gruplar arası varyans |
between-groups variance i.
|
|
Physics |
|
97 |
Fizik |
gruplar teorisi |
group theory i.
|
|
98 |
Fizik |
(süpersimetride) gruplar üzerinden yapılan genelleme |
supergroup i.
|
|
Biology |
|
99 |
Biyoloji |
dörtlü gruplar halinde oluşan nokta biçimli bakteri |
tetracoccus i.
|
|
Botanic |
|
100 |
Botanik |
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam |
truckee pine (pinus jeffreyi) i.
|
|
101 |
Botanik |
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam |
jeffrey pine i.
|
|
102 |
Botanik |
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam |
jeffrey's pine i.
|
|
103 |
Botanik |
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan |
triplicate-ternate s.
|
|
104 |
Botanik |
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan |
triternate s.
|
|
105 |
Botanik |
birbirine uzak gruplar halinde büyüyen |
ungregarious s.
|
|
106 |
Botanik |
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı) |
heptamerous s.
|
|
107 |
Botanik |
sekizli gruplar halinde parçalardan oluşan (bitki) |
octamerous s.
|
|
108 |
Botanik |
(bitki) stamenleri beşli gruplar halinde olan |
pentadelphous s.
|
|
109 |
Botanik |
(stamen) beşli gruplar halinde |
pentadelphous s.
|
|
110 |
Botanik |
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı) |
septenate s.
|
|
111 |
Botanik |
gruplar veya kitleler halinde büyümeye meyilli olup neredeyse saf bir meşcere oluşturan (orman ağacı) |
social s.
|
|
Social Sciences |
|
112 |
Sosyal Bilimler |
etnik gruplar arası iletişim |
interethnic communication i.
|
|
113 |
Sosyal Bilimler |
eşit sosyal gruplar arasında yapılan evlilik |
hypergamy i.
|
|
114 |
Sosyal Bilimler |
farklı kültürden gruplar arasında yapılan uzun görüşme |
baraza i.
|
|
115 |
Sosyal Bilimler |
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli |
phalansterianism i.
|
|
116 |
Sosyal Bilimler |
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli |
phalansterism i.
|
|
Education |
|
117 |
Eğitim |
küçük gruplar sosyolojisi |
sociology of small groups i.
|
|
History |
|
118 |
Tarih |
(kanada'da) yerli gruplar ile federal hükümet arasındaki anlaşmalar |
treaty i.
|
|
119 |
Tarih |
1917'den 1922'ye kadar rus iç savaşı'nda hükümetlere karşı savaşan silahlı köylü gruplar |
the green armies i.
|
|
120 |
Tarih |
1917'den 1922'ye kadar rus iç savaşı'nda hükümetlere karşı savaşan silahlı köylü gruplar |
the green army i.
|
|
121 |
Tarih |
1917'den 1922'ye kadar rus iç savaşı'nda hükümetlere karşı savaşan silahlı köylü gruplar |
greens i.
|
|
Religious |
|
122 |
Dini |
ortodoks bir sinagogda kadın ve erkeklerin ayrı gruplar halinde oturmasını sağlayan bölme |
mechitza i.
|
|
123 |
Dini |
(din adamı veya dini gruplar) malik olan |
possessionate s.
|
|
124 |
Dini |
(din adamı veya dini gruplar) mal sahibi olan |
possessionate s.
|
|
Environment |
|
125 |
Çevre |
türe ait bireylerin gruplar halinde yaşama veya diğer türlerin bireyleri arasına dağılma eğilimi |
sociability i.
|
|
Military |
|
126 |
Askeri |
algı yönetimi ya da benzer yaklaşımlar bağlamında, birbirine muhalif bireyler, gruplar, istihbarat sistemleri veya yetkililer tarafından elde edilen veri |
categories of data i.
|
|
127 |
Askeri |
uzun süreli misafir gruplar |
long-term visitor groups i.
|
|
Music |
|
128 |
Müzik |
(nefesli çalgıyı) ikili gruplar halinde hızlı veya tekrarlanan notalar çalmak için dili hızla hareket ettirerek çalmak |
double-tongue f.
|
|
129 |
Müzik |
sekizli gruplar şekilde ilerleyen |
octaval s.
|
|
Archaic |
|
130 |
Eski Kullanım |
gruplar arası ilişkiler |
correspondence i.
|
|
131 |
Eski Kullanım |
(yapılan eylemi ahlak dışı veya uygunsuz kılacak şekilde) birbirine çok yakın insanlar veya gruplar arasında meydana gelen |
incesttuous s.
|
|
Entomology |
|
132 |
Böcek Bilimi |
abd'nin orta batı eyaletlerinde büyük gruplar halinde hareket ederek tahıllara ve yoncalara zarar veren larvalar |
army cutworm (chorizagrotis auxiliaris) i.
|
|
Modern Slang |
|
133 |
Modern Argo |
alternatif gruplar |
alternafolk i.
|
|