Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
making furrows
er hat eine lange leitung.
sertlik deneyi izi
exchange programs
slate black
gruplar halinde
Geçmiş
Cümleler
"gruplar halinde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gruplar halinde
in groups
zf.
The Japanese like to travel
in groups.
Japonlar
grup halinde
seyahat etmeyi sever.
More Sentences
2
Genel
gruplar halinde
flockly
zf.
"gruplar halinde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gruplar halinde çalışan yankesici
mobsman [obsolete]
i.
2
Genel
gruplar halinde düzenlemek
arrange into groups
f.
3
Genel
(gruplar halinde) bir yere yavaş yavaş hareket etmek
migrate
f.
4
Genel
gruplar halinde olmayan
nongregarious
s.
5
Genel
gruplar halinde olmayan
nonsocial
s.
6
Genel
gruplar halinde olmayan
non-social
s.
7
Genel
sekizli gruplar halinde
octuple
s.
8
Genel
beşli gruplar halinde düzenlenmiş
pentomic
s.
9
Genel
büyük gruplar halinde
shoalwise
zf.
Phrasals
10
Öbek Fiiller
bir yere küçük gruplar halinde girmek
filter in
f.
Phrases
11
İfadeler
gruplar/kümeler halinde
by the handful
expr.
12
İfadeler
ayrı gruplar halinde
at a time
expr.
Colloquial
13
Konuşma Dili
tecrübesiz tiyatro oyuncularının gruplar halinde kabaca değerlendirilerek seçildiği giriş sınavı
cattle call
i.
Idioms
14
Deyim
insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek
bring someone or something out in droves
f.
15
Deyim
gruplar halinde bir yere çekmek
bring out in droves
f.
Trade/Economic
16
Ticaret/Ekonomi
birkaç kişilik farklı gruplar üzerinde bölümler halinde yapılan tahminlerin birleştirilmesinden elde edilen toplam veya birleşik tahmin
composite estimate
i.
Technical
17
Teknik
dörtlü gruplar halinde parçaları olan
tetrameral
s.
Textile
18
Tekstil
ipliklerin paralel olarak çekildiği ve açıkta kalan ipliklerin gruplar halinde bir araya getirildiği bir dikiş türü
hemstitching
i.
Medical
19
Medikal
kalp atışlarının dörtlü gruplar halinde olduğu (aritmi)
quadrigeminal
s.
Biology
20
Biyoloji
dörtlü gruplar halinde oluşan nokta biçimli bakteri
tetracoccus
i.
Botanic
21
Botanik
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam
truckee pine (pinus jeffreyi)
i.
22
Botanik
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam
jeffrey pine
i.
23
Botanik
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam
jeffrey's pine
i.
24
Botanik
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan
triplicate-ternate
s.
25
Botanik
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan
triternate
s.
26
Botanik
birbirine uzak gruplar halinde büyüyen
ungregarious
s.
27
Botanik
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı)
heptamerous
s.
28
Botanik
sekizli gruplar halinde parçalardan oluşan (bitki)
octamerous
s.
29
Botanik
(bitki) stamenleri beşli gruplar halinde olan
pentadelphous
s.
30
Botanik
(stamen) beşli gruplar halinde
pentadelphous
s.
31
Botanik
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı)
septenate
s.
32
Botanik
gruplar veya kitleler halinde büyümeye meyilli olup neredeyse saf bir meşcere oluşturan (orman ağacı)
social
s.
Social Sciences
33
Sosyal Bilimler
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli
phalansterianism
i.
34
Sosyal Bilimler
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli
phalansterism
i.
Religious
35
Dini
ortodoks bir sinagogda kadın ve erkeklerin ayrı gruplar halinde oturmasını sağlayan bölme
mechitza
i.
Environment
36
Çevre
türe ait bireylerin gruplar halinde yaşama veya diğer türlerin bireyleri arasına dağılma eğilimi
sociability
i.
Music
37
Müzik
(nefesli çalgıyı) ikili gruplar halinde hızlı veya tekrarlanan notalar çalmak için dili hızla hareket ettirerek çalmak
double-tongue
f.
Entomology
38
Böcek Bilimi
abd'nin orta batı eyaletlerinde büyük gruplar halinde hareket ederek tahıllara ve yoncalara zarar veren larvalar
army cutworm (chorizagrotis auxiliaris)
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gruplar halinde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy