Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
curse
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"curse"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
curse
i.
lanet
2
Yaygın Kullanım
curse
i.
beddua
3
Yaygın Kullanım
curse
f.
lanet etmek
4
Yaygın Kullanım
curse
f.
küfretmek
5
Yaygın Kullanım
curse
f.
lanetlemek
General
6
Genel
curse
i.
kargış
7
Genel
curse
i.
ah
8
Genel
curse
i.
sövgü
9
Genel
curse
i.
kargıma
10
Genel
curse
i.
uğursuzluk
11
Genel
curse
i.
felaket
12
Genel
curse
i.
inkisar
13
Genel
curse
i.
küfretme
14
Genel
curse
i.
intizar
15
Genel
curse
i.
sövme
16
Genel
curse
i.
aforoz
17
Genel
curse
i.
ilenç
18
Genel
curse
i.
ilenme
19
Genel
curse
i.
beddua
20
Genel
curse
i.
küfür
21
Genel
curse
i.
lanetleme
22
Genel
curse
i.
bela
23
Genel
curse
i.
karkış
24
Genel
curse
f.
küfür etmek
25
Genel
curse
f.
kahretmek
26
Genel
curse
f.
sövmek
27
Genel
curse
f.
kargımak
28
Genel
curse
f.
lanet okumak
29
Genel
curse
f.
inkisar etmek
30
Genel
curse
f.
bela okumak
31
Genel
curse
f.
intizar etmek
32
Genel
curse
f.
kargışlamak
33
Genel
curse
f.
telin etmek
34
Genel
curse
f.
ilenmek
35
Genel
curse
f.
sövüp saymak
36
Genel
curse
f.
kargış etmek
37
Genel
curse
f.
beddua etmek
38
Genel
curse
f.
ah etmek
39
Genel
curse
f.
kötü söz söylemek
40
Genel
curse
f.
aforoz etmek
41
Genel
curse
f.
zarar vermek
"curse"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 162 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
sweet curse
i.
tatlı bela
2
Genel
venus's curse
i.
venüsün laneti
3
Genel
venuss curse
i.
venüsün laneti
4
Genel
curse word
i.
küfür
5
Genel
curse of knowledge
i.
bilginin laneti
6
Genel
curse for one's cruelty
f.
ah etmek
7
Genel
curse violently
f.
sövüp saymak
8
Genel
curse one's fate
f.
talihine küsmek
9
Genel
curse one's fate
f.
kaderine küsmek
10
Genel
have one's curse take effect
f.
ahı tutmak
11
Genel
for someone's curse to take effect
f.
bedduası tutmak
12
Genel
have one's curse take affect
f.
ahı tutmak
13
Genel
reverse a curse
f.
büyü bozmak
14
Genel
curse one's fate
f.
kaderine sövmek
15
Genel
tinker's curse [brit]
zf.
zerre kadar
16
Genel
tinker's curse [brit]
zf.
şu kadarcık bile
Phrasals
17
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
(bir şey) için (birini ya da kendini) suçlamak
18
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
lanetlemek
19
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
ilenmek
20
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
kahretmek
21
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
kendine kızmak
22
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
kendine saydırmak
23
Öbek Fiiller
curse (someone or oneself) for (something)
f.
kendine sövmek
24
Öbek Fiiller
curse at (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) küfretmek
25
Öbek Fiiller
curse at (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) sayıp sövmek
26
Öbek Fiiller
curse someone for something
f.
birine bir şey yüzünden bela okumak
27
Öbek Fiiller
curse someone for something
f.
birini bir şey yüzünden lanetlemek
28
Öbek Fiiller
curse someone for something
f.
birine bir şey yüzünden sayıp sövmek
29
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye küfretmek
30
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye lanet okumak
31
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye sövüp savmak
32
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye beddua etmek
33
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye kötü söz söylemek
34
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
(bir şeyle) lanetlemek
35
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
(bir şey olsun diye) beddua etmek
36
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
(bir şey olsun diye) lanet okumak
37
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
(bir şeyle) lanetlenmek
38
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
başında bir dert/bela olmak
39
Öbek Fiiller
curse with (something)
f.
belli bir problemi olmak
40
Öbek Fiiller
curse someone or something with something
f.
birini/bir şeyi bir şeyle lanetlemek
41
Öbek Fiiller
curse someone or something with something
f.
birine/bir şeye bir şeyle lanet okumak
42
Öbek Fiiller
curse someone or something with something
f.
birine/bir şeye bir şey olsun diye sövmek
43
Öbek Fiiller
curse someone or something with something
f.
birine/bir şeye bir şey olsun diye beddua etmek
44
Öbek Fiiller
curse at
f.
-e küfretmek
45
Öbek Fiiller
curse at
f.
'-e sayıp sövmek
46
Öbek Fiiller
curse at
f.
'-e lanet okumak
47
Öbek Fiiller
curse at
f.
'-e beddua etmek
48
Öbek Fiiller
curse at
f.
'-e kötü söz söylemek
49
Öbek Fiiller
curse for
f.
için sövmek
50
Öbek Fiiller
curse for
f.
için lanet okumak
51
Öbek Fiiller
curse for
f.
için beddua etmek
52
Öbek Fiiller
curse for
f.
için sayıp sövmek
53
Öbek Fiiller
curse out
f.
sayıp sövmek
54
Öbek Fiiller
curse out
f.
ağzına geleni söylemek
55
Öbek Fiiller
curse out
f.
küfretmek
56
Öbek Fiiller
curse out
f.
küfrü basmak
57
Öbek Fiiller
curse with
f.
ile lanetlemek
58
Öbek Fiiller
curse with
f.
diye beddua etmek
59
Öbek Fiiller
curse with
f.
diye lanet okumak
60
Öbek Fiiller
curse with
f.
ile başı belada/dertte olmak
Proverb
61
Atasözü
it's better to light a candle than to curse the darkness
bir mum yakmak karanlığa sövmekten iyidir
62
Atasözü
better to light a candle than to curse the darkness
bir mum yakmak karanlığa sövmekten iyidir
63
Atasözü
it is better to light a candle than to curse the darkness
karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak
64
Atasözü
better to light a candle than to curse the darkness
karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak
65
Atasözü
better to light one candle than to curse the darkness
karanlığa hayıflanacağına bir mum da sen yak
Colloquial
66
Konuşma Dili
the curse [obsolete]
i.
adet
67
Konuşma Dili
the curse [obsolete]
i.
regl
68
Konuşma Dili
the curse
i.
regl
69
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
umurunda olmamak
70
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
zerre kadar umurunda olmamak
71
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
zerre kadar önemsememek
72
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
şu kadarcık bile önemsememek
73
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
takmamak
74
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
sallamamak
75
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
iplememek
76
Konuşma Dili
not give a tinker's curse [uk/australia]
f.
aldırış etmemek
77
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
umurunda olmamak
78
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
zerre kadar umurunda olmamak
79
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
zerre kadar önemsememek
80
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
şu kadarcık bile önemsememek
81
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
takmamak
82
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
sallamamak
83
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
iplememek
84
Konuşma Dili
not worth a tinker's curse
f.
aldırış etmemek
85
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
umurunda olmamak
86
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
zerre kadar umurunda olmamak
87
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
zerre kadar önemsememek
88
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
şu kadarcık bile önemsememek
89
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
takmamak
90
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
sallamamak
91
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
iplememek
92
Konuşma Dili
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn)
f.
aldırış etmemek
Idioms
93
Deyim
commentator's curse
i.
spikerin nazarı
94
Deyim
commentator's curse
i.
spikerin uğursuzluğu
95
Deyim
curse by bell
f.
katolik kilisesinde törenle aforoz etmek
96
Deyim
curse a blue streak
f.
sövüp saymak
97
Deyim
curse a blue streak
f.
ana avrat düz gitmek
98
Deyim
curse a blue streak
f.
kalaylamak
99
Deyim
curse a blue streak
f.
kalayı basmak
100
Deyim
curse a blue streak
f.
küfrü basmak
101
Deyim
curse a blue streak
f.
ana avrat asfaltta koşmak
102
Deyim
curse a blue streak
f.
defteri kebirden okumak
103
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğuna pişman olmak
104
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğu güne lanet etmek
105
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğu güne lanet okumak
106
Deyim
curse the day (one) was born
f.
anasından doğduğuna pişman olmak
107
Deyim
curse the day (one) was born
f.
anasından emdiği sütü burnundan getirmek
108
Deyim
curse the day (one) was born
f.
(birinden) ölesiye nefret etmek
109
Deyim
curse the day (one) was born
f.
(başkasına) keşke hiç doğmasaydın demek
110
Deyim
curse the day (one) was born
f.
(başkasının) doğduğu güne lanet edecek kadar usanmak/bezmek
111
Deyim
curse under one's breath
f.
çaktırmadan/fısıldayarak/bıyık altından küfretmek
112
Deyim
curse a blue streak
f.
ağzına geleni saymak
113
Deyim
curse a blue streak
f.
sövüp saymak
114
Deyim
curse a blue streak
f.
ağızını açıp gözünü yummak
115
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğun güne lanet etmek
116
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğun doğacağın güne lanet etmek
117
Deyim
curse the day (one) was born
f.
doğduğu güne lanet etmek
118
Deyim
curse the day (one) was born
f.
keşke hiç doğmasaydın demek
119
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
alçak sesle (birine/bir şeye) saydırmak
120
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
duyulmayacak bir sesle (birine/bir şeye) lanet okumak
121
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
fısıltıyla (birine/bir şeye) sayıp sövmek
122
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
duyulmayacak şekilde (birine/bir şeye) küfür etmek
123
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
fısıldayarak (birine/bir şeye) bela okumak
124
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine/bir şeye) beddua etmek
125
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
alçak sesle (birine) saydırmak
126
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
duyulmayacak bir sesle (birine) lanet okumak
127
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
fısıltıyla (birine) sayıp sövmek
128
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
duyulmayacak şekilde (birine) küfür etmek
129
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
fısıldayarak (birine) bela okumak
130
Deyim
curse (someone) under (one's) breath
f.
içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine) beddua etmek
131
Deyim
curse like a sailor
f.
denizci gibi küfretmek
132
Deyim
curse like a sailor
f.
ağzı çok bozuk olmak
133
Deyim
curse like a sailor
f.
ana avrat düz gitmek
134
Deyim
curse like a sailor
f.
sürekli küfretmek
135
Deyim
curse like a trooper
f.
asker gibi küfretmek
136
Deyim
curse like a trooper
f.
ağzı çok bozuk olmak
137
Deyim
curse like a trooper
f.
ana avrat düz gitmek
138
Deyim
curse like a trooper
f.
sürekli küfretmek
139
Deyim
not worth a curse
s.
bela okumaya bile değmez
Speaking
140
Konuşma
it's a curse
expr.
bu bir lanet
Trade/Economic
141
Ticaret/Ekonomi
resource curse
i.
bolluk paradoksu/ikilemi
142
Ticaret/Ekonomi
winners curse
i.
kazananın bedduası
143
Ticaret/Ekonomi
resource curse
i.
kaynak laneti
144
Ticaret/Ekonomi
resource curse
i.
kaynakların laneti
Medical
145
Medikal
venus's curse
i.
cinsel yolla bulaşan hastalık
146
Medikal
venus's curse
i.
cinsel yolla geçen hastalık
147
Medikal
venus's curse
i.
zührevi hastalık
Card
148
İskambil
the curse of scotland
expr.
bir tür iskambil oyunu
Slang
149
Argo
a tinker's curse
i.
iğne ucu kadar değeri olmayan şey
150
Argo
a tinker's curse
i.
zerre kadar değeri olmayan şey
151
Argo
a tinker's curse
i.
beş para etmeyen şey
152
Argo
a tinker's curse
i.
en ufak bir değeri olmayan şey
153
Argo
a tinker's curse
i.
hiç mi hiç değeri olmayan şey
154
Argo
a tinker's curse
i.
beş kuruş değeri olmayan şey
155
Argo
the curse
i.
adet dönemi
156
Argo
the curse
i.
adet (regl)
157
Argo
the curse
i.
aybaşı (regl)
158
Argo
the curse
i.
regl dönemi
159
Argo
the curse
i.
muayyen dönem
160
Argo
a tinker's curse
expr.
üç kuruş (değer)
161
Argo
a tinker's curse
expr.
zerre kadar (değer)
162
Argo
a tinker's curse
expr.
azıcık (değer)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of curse
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy