Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
coin
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"coin"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
coin
i.
madeni para
2
Yaygın Kullanım
coin
i.
sikke
General
3
Genel
coin
i.
maden para
4
Genel
coin
i.
bozukluk
5
Genel
coin
i.
açı
6
Genel
coin
i.
demir para
7
Genel
coin
i.
para
8
Genel
coin
i.
akçe
9
Genel
coin
i.
akça
10
Genel
coin
i.
bozuk para
11
Genel
coin
i.
madeni para
12
Genel
coin
i.
jeton
13
Genel
coin
i.
takas değeri olan şey
14
Genel
coin
i.
değerli şey
15
Genel
coin
i.
entelektüel veya sosyal değişim unsuru
16
Genel
coin
i.
kentucky'de özerk bir topluluk
17
Genel
coin
i.
sikke benzeri nesne
18
Genel
coin
i.
madeni parayı andıran şey
19
Genel
coin
f.
sözcük uydurmak
20
Genel
coin
f.
uydurmak
21
Genel
coin
f.
para bastırmak
22
Genel
coin
f.
söz türetmek
23
Genel
coin
f.
para basmak
24
Genel
coin
f.
basmak
25
Genel
coin
f.
para kazanmak
26
Genel
coin
f.
madeni para basmak
27
Genel
coin
f.
sözcük türetmek
28
Genel
coin
f.
bulmak
29
Genel
coin
s.
madeni paralara ait
30
Genel
coin
s.
madeni paralarla ilgili
31
Genel
coin
s.
jetonlu
32
Genel
coin
s.
paralı
33
Genel
coin
s.
madeni paraları değerlendirmede kullanılan
Trade/Economic
34
Ticaret/Ekonomi
coin
i.
madeni para
35
Ticaret/Ekonomi
coin
i.
meskukat
36
Ticaret/Ekonomi
coin
i.
sikke
Law
37
Hukuk
coin
i.
ufaklık para
Architecture
38
Mimarlık
coin
i.
duvar yapısının dış köşesi
39
Mimarlık
coin
i.
duvarın dış köşesinde kullanılan taş veya parça
40
Mimarlık
coin
i.
kilit taşı
41
Mimarlık
coin
f.
takoz koymak
42
Mimarlık
coin
f.
takozla sabitlemek
43
Mimarlık
coin
f.
takozla yükseltmek
44
Mimarlık
coin
f.
takozla sağlamlaştırmak
Furniture
45
Mobilya
coin
i.
18. yüzyıla özgü küçük bir köşe dolabı
Linguistics
46
Dilbilim
coin
i.
standart olarak kabul edilen ifade
Geography
47
Coğrafya
coin
i.
iowa eyaletinde şehir
Hunting
48
Silah/Atıcılık
coin
i.
silah yükseltme takozu
Printery
49
Matbaa
coin
i.
daktiloda harfi kilitlemekte kullanılan takoz şekilli blok
Metallurgy
50
Metallurgy
coin
f.
(metal) yüzeyi iki kalıp arasında sıkıştırarak şekillendirmek
"coin"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 223 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
serious coin
i.
çok para
2
Genel
coin silver
i.
para gümüşü
3
Genel
counterfeit coin
i.
sahte para
4
Genel
base coin
i.
sahte para
5
Genel
english gold coin
i.
ingiliz altını
6
Genel
silver coin
i.
gümüş para
7
Genel
coin box
i.
madeni para kutusu
8
Genel
gold coin
i.
altın sikke
9
Genel
small silver coin
i.
akça
10
Genel
gold coin
i.
altın
11
Genel
small silver coin
i.
akçe
12
Genel
thousand lira coin
i.
binlik
13
Genel
coin box
i.
ankesör
14
Genel
five coin
i.
beşlik
15
Genel
gold coin
i.
altın para
16
Genel
quarter gold coin
i.
çeyrek altın
17
Genel
full gold coin
i.
tam altın
18
Genel
half gold coin
i.
yarım altın
19
Genel
cumhuriyet gold (coin)
i.
cumhuriyet altını
20
Genel
a two-and-a-half lira coin
i.
iki buçukluk
21
Genel
coin-op
i.
paralı/jetonlu çamaşırhane
22
Genel
divisional coin
i.
bozuk para
23
Genel
coin collector
i.
para koleksiyoncusu
24
Genel
coin walk
i.
madeni parayla yapılan bir illüzyon hareketi
25
Genel
coin rolls
i.
madeni parayla yapılan bir illüzyon hareketi
26
Genel
a coin thrown from the stands
i.
tribünlerden sahaya atılan bozuk para
27
Genel
coin bank
i.
kumbara
28
Genel
coin collecting
i.
madeni para koleksiyonculuğu
29
Genel
coin collector
i.
madeni para koleksiyoncusu
30
Genel
coin collecting
i.
bozuk para koleksiyonculuğu
31
Genel
coin collector
i.
bozuk para koleksiyoncusu
32
Genel
coin tossing
i.
yazı tura atma
33
Genel
coin flipping
i.
yazı tura atma
34
Genel
coin battery
i.
düğme pil
35
Genel
coin purse
i.
bozuk para çantası
36
Genel
pleated coin purse
i.
pileli bozuk para çantası
37
Genel
coin cashing machine
i.
bozuk para bütünleme makinesi
38
Genel
two sides of the same coin
i.
aynı paranın iki yüzü
39
Genel
two faces of the same coin
i.
aynı paranın iki yüzü
40
Genel
coin holder
i.
bozuk paralık
41
Genel
coin [obsolete]
i.
madeni para üzerindeki baskı
42
Genel
coin [obsolete]
i.
baskı aleti
43
Genel
coin collection
i.
para koleksiyonu ve incelemesi
44
Genel
coin laundry
i.
çamaşır ve kurutma makinelerinin bozuk parayla çalıştırılıp kullanıldığı bir işletme
45
Genel
coin machine
i.
jetonla veya bozuk parayla çalışan makine
46
Genel
coin slot
i.
jeton yuvası
47
Genel
coin slot
i.
bozuk para yuvası
48
Genel
coin money
f.
para basmak
49
Genel
coin it
f.
para kırmak
50
Genel
pay back in one's own coin
f.
misilleme yapmak
51
Genel
flip the coin
f.
yazı tura atmak
52
Genel
flip a coin
f.
yazı tura atmak
53
Genel
toss a coin
f.
yazı tura atmak
54
Genel
pin gold coin
f.
altın takmak
55
Genel
take something out of circulation (coin etc)
f.
kullanımdan kaldırmak
56
Genel
coin a phrase
f.
bir ifade icat etmek
57
Genel
coin a phrase
f.
bir ifade uydurmak
58
Genel
coin a phrase
f.
bir söz icat etmek
59
Genel
coin a phrase
f.
bir söz uydurmak
60
Genel
toss the coin
f.
yazı tura atmak
61
Genel
coin a new word into the language
f.
bir dile kelime kazandırmak
62
Genel
throw a coin into the fountain
f.
çeşmeye bozuk para atmak
63
Genel
coin a term
f.
bir ifade icat etmek
64
Genel
sweat coin
f.
madeni parayı aşındırarak kütlesini azaltmak
65
Genel
coin [uk]
f.
sahte para basmak
66
Genel
coin [uk]
f.
kalpazanlık yapmak
67
Genel
having a coin box
s.
ankesörlü
68
Genel
coin-operated
s.
paralı
69
Genel
coin-op
s.
paralı
70
Genel
coin-op
s.
jetonlu
71
Genel
coin-operated
s.
jetonla çalışan (makine)
72
Genel
coin-operated
s.
bozuk parayla çalışan (makine)
Phrases
73
İfadeler
the flip side of the coin
i.
madalyonun öbür yüzü
74
İfadeler
the flip side of the coin
i.
madalyonun öteki yüzü
75
İfadeler
the opposite side of the coin
i.
madalyonun öbür yüzü
76
İfadeler
the opposite side of the coin
i.
madalyonun öteki yüzü
77
İfadeler
to coin a phrase
expr.
yeni bir ifadeyle
78
İfadeler
to coin a phrase
expr.
bir ifade uydurmak gerekirse
Colloquial
79
Konuşma Dili
one side of the coin
i.
olayın bir yönü
80
Konuşma Dili
coin the term
f.
bir şeyi adlandırmak
81
Konuşma Dili
be opposite sides of the same coin
f.
bir elmanın iki yarısı olmak
82
Konuşma Dili
be opposite sides of the same coin
f.
birbirinden faklı gibi görünen ama bağlantılı iki şey olmak
83
Konuşma Dili
be opposite sides of the same coin
f.
madalyonun iki yüzü olmak
Idioms
84
Deyim
a coin flip
i.
ya batılacak ya çıkılacak durum
85
Deyim
a coin toss
i.
ya batılacak ya çıkılacak durum
86
Deyim
a coin flip
i.
yarı yarıya ihtimal
87
Deyim
a coin toss
i.
yarı yarıya ihtimal
88
Deyim
a coin flip
i.
iki seçenek arasında durum
89
Deyim
a coin toss
i.
iki seçenek arasında
90
Deyim
a coin flip
i.
yazı tura atma
91
Deyim
a coin flip
i.
ya batılacak ya çıkılacak durum
92
Deyim
a coin flip
i.
yüzde elli yüzde elli
93
Deyim
a coin flip
i.
ya batacağız ya çıkacağız
94
Deyim
a coin toss
i.
yazı tura atma
95
Deyim
a coin toss [us]
i.
ya batılacak ya çıkılacak durum
96
Deyim
a coin toss [us]
i.
yüzde elli yüzde elli
97
Deyim
a coin toss [us]
i.
ya batacağız ya çıkacağız
98
Deyim
hard coin
i.
çok para
99
Deyim
hard coin
i.
kucak dolusu para
100
Deyim
hard coin
i.
balya balya para
101
Deyim
hard coin
i.
deste deste para
102
Deyim
hard coin
i.
gani gani para
103
Deyim
two sides of the same coin
i.
bir elmanın iki yarısı
104
Deyim
different sides of the same coin
i.
bir elmanın iki yarısı
105
Deyim
opposite sides of the same coin
i.
bir elmanın iki yarısı
106
Deyim
on the other side of the coin
i.
madalyonun diğer yüzü
107
Deyim
the other side of the coin
i.
madalyonun öteki yüzü
108
Deyim
the other side of the coin
i.
madalyonun öbür yüzü
109
Deyim
two sides of the same coin
i.
madalyonun iki yüzü
110
Deyim
coin of the realm
i.
bozuk para
111
Deyim
the reverse of the coin
i.
madalyanın ters tarafı
112
Deyim
pay one in his own coin
f.
misilleme yapmak
113
Deyim
pay someone in his own coin
f.
misillemede bulunmak
114
Deyim
pay one back in his own coin
f.
öcünü almak
115
Deyim
pay back in his own coin
f.
kendi silahıyla vurmak
116
Deyim
pay someone back in one’s own coin
f.
misilleme yapmak
117
Deyim
pay someone back in one’s own coin
f.
kendi silahıyla vurmak
118
Deyim
coin money
f.
para kesmek
119
Deyim
coin money
f.
para kırmak
120
Deyim
be different sides of the same coin
f.
bir elmanın iki yarısı olmak
121
Deyim
be different sides of the same coin
f.
birbirine çok yakın iki şey olmak
122
Deyim
be different sides of the same coin
f.
farklı görünen fakat aslında birbiriyle ilişkili iki şey olmak
123
Deyim
be two sides of the same coin
f.
bir elmanın iki yarısı olmak
124
Deyim
be two sides of the same coin
f.
madalyonun iki yüzü olmak
125
Deyim
be two sides of the same coin
f.
farklı gibi görünen ama aslında birbirine çok yakın iki şey olmak
126
Deyim
pay in someone's own coin
f.
misilleme yapmak
127
Deyim
pay in someone's own coin
f.
intikam almak
128
Deyim
pay in someone's own coin
f.
kendi silahıyla vurmak
129
Deyim
pay in someone's own coin
f.
aynı şekilde karşılık vermek
130
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birini kendi silahıyla vurmak
131
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birine misilleme yapmak
132
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birinden intikam almak
133
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birine aynı şekilde karşılık vermek
134
Deyim
on a toss of a coin
expr.
yazı turanın sonucu
135
Deyim
on a toss of a coin
expr.
yazı turaya bağlı
136
Deyim
on a toss of a coin
expr.
yazı turaya kalma
137
Deyim
on a toss of a coin
expr.
yazı turayla belli olma
138
Deyim
on a toss of the coin
expr.
şansa bağlı
139
Deyim
on a toss of the coin
expr.
tesadüfen
140
Deyim
on a toss of the coin
expr.
rasgele
141
Deyim
on a toss of the coin
expr.
gelişigüzel
142
Deyim
on the toss of a coin
expr.
şansa bağlı
143
Deyim
on the toss of a coin
expr.
tesadüfen
144
Deyim
on the toss of a coin
expr.
rasgele
145
Deyim
on the toss of a coin
expr.
gelişigüzel
146
Deyim
on the toss of the coin
expr.
şansa bağlı
147
Deyim
on the toss of the coin
expr.
tesadüfen
148
Deyim
on the toss of the coin
expr.
rasgele
149
Deyim
on the toss of the coin
expr.
gelişigüzel
150
Deyim
opposite sides of the same coin
expr.
birbirine cok yakın iki fikir
151
Deyim
two sides of the same coin
expr.
birbirine cok yakın iki fikir
152
Deyim
different sides of the same coin
expr.
birbirine cok yakın iki fikir
Trade/Economic
153
Ticaret/Ekonomi
trade coin
i.
dış ticarette kullanımı amaçlanan madeni para
154
Ticaret/Ekonomi
worn coin
i.
aşınmış madeni para
155
Ticaret/Ekonomi
light coin
i.
ayarı düşürülmüş para
156
Ticaret/Ekonomi
light coin
i.
ayarı eksik madeni para
157
Ticaret/Ekonomi
gold coin
i.
altın para
158
Ticaret/Ekonomi
gold coin
i.
altın sikke
159
Ticaret/Ekonomi
gold coin standard
i.
altın sikke standardı
160
Ticaret/Ekonomi
light coin
i.
ayarı bozuk sikke
161
Ticaret/Ekonomi
copper coin
i.
bakır para
162
Ticaret/Ekonomi
coin of the realm
i.
geçer akçe
163
Ticaret/Ekonomi
gold coin clause
i.
gerçek altın şartı
164
Ticaret/Ekonomi
token coin
i.
itibari madeni para
165
Ticaret/Ekonomi
initial coin offering (ico)
i.
ilk dijital para arzı
166
Ticaret/Ekonomi
counterfeit coin
i.
kalp madeni para
167
Ticaret/Ekonomi
abrasion of coin
i.
madeni paranın aşınması
168
Ticaret/Ekonomi
minor coin
i.
madeni para
169
Ticaret/Ekonomi
abrasion of coin
i.
madeni para aşınması
170
Ticaret/Ekonomi
token coin
i.
nominal değer taşıyan madeni para
171
Ticaret/Ekonomi
coin token
i.
nominal değeri maden değerinden fazla olan para
172
Ticaret/Ekonomi
coin counter
i.
para sayma makinesi
173
Ticaret/Ekonomi
counterfeit coin
i.
sahte para
174
Ticaret/Ekonomi
counterfeit coin
i.
sahte madeni para
175
Ticaret/Ekonomi
false coin
i.
sahte para
176
Ticaret/Ekonomi
counterfeit coin money
i.
sahte madeni para
177
Ticaret/Ekonomi
garbling coin
i.
silik ve aşınmış madeni para
178
Ticaret/Ekonomi
standard coin
i.
standart para
179
Ticaret/Ekonomi
abrasion of coin
i.
tedavüldeki madeni paranın aşınarak kıymetinden kaybetmesi
180
Ticaret/Ekonomi
defacing coin
i.
tahrif edilmiş madeni para
181
Ticaret/Ekonomi
counterfeit coin
i.
taklit para
182
Ticaret/Ekonomi
minor coin
i.
ufak madeni para
183
Ticaret/Ekonomi
token coin
i.
ufaklık para
184
Ticaret/Ekonomi
minor coin
i.
ufaklık para
185
Ticaret/Ekonomi
subsidiary coin
i.
ufaklık para
186
Ticaret/Ekonomi
subsidiary coin
i.
ufak para
187
Ticaret/Ekonomi
britannia coin
i.
britanya altın parası
Technical
188
Teknik
coin box telephone system
i.
ankesörlü telefon sistemi
189
Teknik
gold coin
i.
altın sikke
190
Teknik
sandwich coin
i.
kaplamalı madeni para
191
Teknik
coin silver
i.
madeni para yapımında kullanılan standart gümüş
192
Teknik
coin test
i.
metal para deneyi
193
Teknik
coin silver
i.
para gümüşü
194
Teknik
coin box
i.
telefon kumbarası
195
Teknik
coin blank
i.
madeni para haline getirilmeye hazır düz metal disk
Telecom
196
Telekom
coin box telephone system
i.
ankesörlü telefon sistemi
197
Telekom
coin box discriminating tone
i.
jeton kutusu ayırma tonu
198
Telekom
customer owned coin operated telephone
i.
müşterinin sahip olduğu ve jetonla çalışan telefon
199
Telekom
coin phone
i.
paralı/jetonlu telefon
Automotive
200
Otomotiv
coin holder
i.
bozuk para tutucu
Medical
201
Medikal
coin application
i.
madeni para uygulaması
History
202
Tarih
coin legends
i.
sikke üzerindeki yazılar
Geology
203
Jeoloji
coin breccia
i.
içinde sikkeler bulunan köşeli yığışım
Military
204
Askeri
coin (counter insurgency) [us]
i.
kontrgerilla
205
Askeri
coin (counter insurgency) [us]
i.
ayaklanmaya karşı koyma
Slang
206
Argo
serious coin
i.
çok para
207
Argo
coin slot
i.
göt çatalı
208
Argo
coin slot
i.
kıç çatalı
209
Argo
coin it in
f.
çok para kazanmak
210
Argo
do some fine coin
f.
canlıyı indirmek
211
Argo
coin money
f.
çok para kazanmak
212
Argo
coin money
f.
canlıyı bulmak
213
Argo
do some fine coin
f.
canlıyı bulmak
214
Argo
do some fine coin
f.
çok para kazanmak
215
Argo
do some fine coin
f.
köşeyi dönmek
216
Argo
coin money
f.
parayı bulmak
217
Argo
coin it in
f.
parayı bulmak
218
Argo
coin money
f.
para yapmak
219
Argo
coin it in
f.
para yapmak
220
Argo
do some fine coin
f.
parayı bulmak
221
Argo
do some fine coin
f.
voliyi vurmak
British Slang
222
İngiliz Argosu
coin it (in)
f.
parayı bulmak
Star Wars
223
Star Wars
coin-crab
i.
para-yengeci
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of coin
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy