close on - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

close on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"close on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
close on f. karşılıklı anlaşmaya varmak
close on f. üzerinde anlaşmak
close on f. (genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
close on f. (genelde ev için) anahtarı teslim almak
Phrases
close on zf. neredeyse
close on zf. ramak kala
close on zf. parmak kala
close on zf. hemen hemen
close on zf. yaklaşık
close on zf. aşağı yukarı

"close on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç

İngilizce Türkçe
General
close in on f. etrafını çevirmek
keep a close watch on f. sıkı bir gözetim altında tutmak
close in on f. kuşatmak
Phrasals
close in on (one) f. etrafını sarmak
close in on (one) f. çember içine almak
close in on (one) f. çevresini sarmak
close in on (one) f. (duygular, düşünceler) üstüne çökmek
close in on (one) f. (duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak
close in on (one) f. yaklaşmak
close in on (one) f. eli kulağında olmak
close on something f. (genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
close on something f. (genelde ev için) anahtarı teslim almak
close in on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
close in on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) ablukaya almak
close in on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
close in on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
close in on (someone or something) f. (birine/bir şeye bir his) basmak
close in on (someone or something) f. (birini/bir şeyi bir his) sarmak
close in on (someone or something) f. hızla yaklaşmak
close in on (someone or something) f. (teslim tarihi) hızla yaklaşmak
close (on) f. ele geçirmek
close (on) f. parmaklarını sıkmak
close (on) f. çenesini sıkmak
Colloquial
close the door on your way out expr. çıkarken kapıyı kapat
close on one's heels expr. hemen peşi sıra
close on one's heels expr. tam arkasından
Idioms
close the door on (one) f. (firma, işletme için) kapılarını (birinin) yüzüne kapatmak
close the door on (something) f. kapıyı (bir şeyin) üstüne kapatmak
close the door on (something) f. kapıya sıkıştırmak
close the door on (something) f. (bir şeye) köstek olmak
close the door on (something) f. engel olmak
close the door on (something) f. imkan dışı kılmak
close the door on (something) f. (bir şeyi) tamamlamak
close the door on (something) f. bitirmek
close the door on (something) f. sona erdirmek
close the door on f. engel/mani olmak
close the door on f. ortadan kaldırmak
close the door on f. ihtimal dışı bırakmak
close the door on f. artık dikkate almamak
close the door on f. değerlendirme dışı bırakmak
keep close tabs on (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) izleyip durmak
keep close tabs on (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak
keep close tabs on (someone or something) f. gözünü üstünden ayırmamak
keep close tabs on (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) yakından takip etmek
keep close tabs on (someone or something) f. her hareketini gözlemlemek
keep close tabs on (someone or something) f. göz hapsine almak
keep a close watch on someone f. birini yakın markajına almak
keep a close rein on someone f. birini yakın markajına almak
close the books on something f. bir işi ya da olayı sonuçlandırmak
keep a close rein on someone f. birini sıkı markaj altına almak
keep a close watch on someone f. birini yakın markaja almak
keep a close eye on f. birini yakın markaja almak
keep a close rein on someone f. birini sıkı/yakın markaja almak
close the door on something on a peaceful solution f. barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
keep a close watch on f. gözetim altında tutmak
close the door on something f. kapılarını kapamak
close on something f. resmi olarak (satışını) sonuçlandırmak
keep a close watch on f. sürekli izlemek
keep a close eye on f. sıkı bir gözetim altında tutmak
close the books on something f. .. .meselesini kapatmak
keep a close watch on f. yakından izlemek
close the door on someone or something f. kapıyı kapatmak
close the door on someone or something f. kapıyı yüzüne kapatmak
close the door on someone or something f. kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
close the door on someone or something f. bir şansı ortadan kaldırmak
close the door on someone or something f. sonlandırmak
close the door on someone f. kapıyı birinin yüzüne kapatmak
close the book on f. bir defteri kapamak
close the book on f. (bir şeyi) sonlandırmak
close the book on f. (bir şeyi) sonuçlandırmak
close the book on something f. bir şey defterini kapatmak
close the book on something f. bir şeyi tamamen sonlandırmak
close the book on something f. bir şeyi sonuçlandırmak
close the book on something f. bir şeyi rafa kaldırmak
close the book on something f. bir şey dosyasını kapatmak
close the book on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
close the book on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
close the book on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the books on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
close the books on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
close the books on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the books on f. dosyasını kapatmak
close the books on f. '-i rafa kaldırmak
close the books on f. '-i seçenekler arasından çıkarmak
keep (a) close watch on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep (a) close watch on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep (a) close watch on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
keep (a) close watch on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
keep (a) close watch on (someone or something) f. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep (a) close watch on (someone or something) f. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep a close eye on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close eye on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a close eye on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
keep a close eye on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
keep a close eye on (someone or something) f. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep a close eye on (someone or something) f. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep a close eye on (someone or something) f. (birine/bir şeye) göz kulak olmak
keep a close eye on (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakar olmak
keep a close eye/watch on somebody/something f. birini/bir şeyi yakın markajına almak
keep a close eye/watch on somebody/something f. birini/bir şeyi yakın markaja almak
keep a close eye/watch on somebody/something f. birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek
keep a close eye/watch on somebody/something f. birini/bir şeyi gözetim altında tutmak
keep a close eye/watch on somebody/something f. gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak
keep a close eye/watch on somebody/something f. birine ve bir şeye karşı gözünü dört açmak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
(as) close as stink on shit expr. aşırı yakın
(as) close as stink on shit expr. çok samimi
(as) close as stink on shit expr. etle tırnak gibi
Speaking
close the door on the way out? expr. çıkarken kapıyı kapatır mısın?
Computer
close on dial expr. arama sırasında kapat
close on exit expr. çıkışta kapat
commit on close expr. kapanışta kaydet
enable on close expr. kapanınca etkinleştir
on close expr. kapandığında
Slang
close as stink on shit s. aşırı yakın
close as stink on shit s. çok samimi
close as stink on shit s. etle tırnak gibi