Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
close (on)
"close (on)"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
close (on)
f.
ele geçirmek
2
Öbek Fiiller
close (on)
f.
parmaklarını sıkmak
3
Öbek Fiiller
close (on)
f.
çenesini sıkmak
"close (on)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
close in on
f.
etrafını çevirmek
2
Genel
keep a close watch on
f.
sıkı bir gözetim altında tutmak
3
Genel
close in on
f.
kuşatmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
close on
f.
karşılıklı anlaşmaya varmak
5
Öbek Fiiller
close on
f.
üzerinde anlaşmak
6
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
etrafını sarmak
7
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
çember içine almak
8
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
çevresini sarmak
9
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek
10
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak
11
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
yaklaşmak
12
Öbek Fiiller
close in on (one)
f.
eli kulağında olmak
13
Öbek Fiiller
close on
f.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
14
Öbek Fiiller
close on
f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak
15
Öbek Fiiller
close on something
f.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek
16
Öbek Fiiller
close on something
f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak
17
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) çevresini sarmak
18
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
19
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) etrafını çevirmek/sarmak
20
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) etrafını kuşatmak
21
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir his) basmak
22
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi bir his) sarmak
23
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
hızla yaklaşmak
24
Öbek Fiiller
close in on (someone or something)
f.
(teslim tarihi) hızla yaklaşmak
Phrases
25
İfadeler
close on
zf.
neredeyse
26
İfadeler
close on
zf.
ramak kala
27
İfadeler
close on
zf.
parmak kala
28
İfadeler
close on
zf.
hemen hemen
29
İfadeler
close on
zf.
yaklaşık
30
İfadeler
close on
zf.
aşağı yukarı
Colloquial
31
Konuşma Dili
close the door on your way out
expr.
çıkarken kapıyı kapat
32
Konuşma Dili
close on one's heels
expr.
hemen peşi sıra
33
Konuşma Dili
close on one's heels
expr.
tam arkasından
Idioms
34
Deyim
close the door on (one)
f.
(firma, işletme için) kapılarını (birinin) yüzüne kapatmak
35
Deyim
close the door on (something)
f.
kapıyı (bir şeyin) üstüne kapatmak
36
Deyim
close the door on (something)
f.
kapıya sıkıştırmak
37
Deyim
close the door on (something)
f.
(bir şeye) köstek olmak
38
Deyim
close the door on (something)
f.
engel olmak
39
Deyim
close the door on (something)
f.
imkan dışı kılmak
40
Deyim
close the door on (something)
f.
(bir şeyi) tamamlamak
41
Deyim
close the door on (something)
f.
bitirmek
42
Deyim
close the door on (something)
f.
sona erdirmek
43
Deyim
close the door on
f.
engel/mani olmak
44
Deyim
close the door on
f.
ortadan kaldırmak
45
Deyim
close the door on
f.
ihtimal dışı bırakmak
46
Deyim
close the door on
f.
artık dikkate almamak
47
Deyim
close the door on
f.
değerlendirme dışı bırakmak
48
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) izleyip durmak
49
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak
50
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
gözünü üstünden ayırmamak
51
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek
52
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
her hareketini gözlemlemek
53
Deyim
keep close tabs on (someone or something)
f.
göz hapsine almak
54
Deyim
close the door on something on a peaceful solution
f.
barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
55
Deyim
keep a close watch on someone
f.
birini yakın markajına almak
56
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini yakın markajına almak
57
Deyim
close the books on something
f.
bir işi ya da olayı sonuçlandırmak
58
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini sıkı markaj altına almak
59
Deyim
keep a close watch on someone
f.
birini yakın markaja almak
60
Deyim
keep a close eye on
f.
birini yakın markaja almak
61
Deyim
keep a close rein on someone
f.
birini sıkı/yakın markaja almak
62
Deyim
keep a close watch on
f.
gözetim altında tutmak
63
Deyim
close the door on something
f.
kapılarını kapamak
64
Deyim
close on something
f.
resmi olarak (satışını) sonuçlandırmak
65
Deyim
keep a close watch on
f.
sürekli izlemek
66
Deyim
keep a close eye on
f.
sıkı bir gözetim altında tutmak
67
Deyim
close the books on something
f.
.. .meselesini kapatmak
68
Deyim
keep a close watch on
f.
yakından izlemek
69
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı kapatmak
70
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı yüzüne kapatmak
71
Deyim
close the door on someone or something
f.
kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
72
Deyim
close the door on someone or something
f.
bir şansı ortadan kaldırmak
73
Deyim
close the door on someone or something
f.
sonlandırmak
74
Deyim
close the door on someone
f.
kapıyı birinin yüzüne kapatmak
75
Deyim
close the book on
f.
bir defteri kapamak
76
Deyim
close the book on
f.
(bir şeyi) sonlandırmak
77
Deyim
close the book on
f.
(bir şeyi) sonuçlandırmak
78
Deyim
close the book on something
f.
bir şey defterini kapatmak
79
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi tamamen sonlandırmak
80
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi sonuçlandırmak
81
Deyim
close the book on something
f.
bir şeyi rafa kaldırmak
82
Deyim
close the book on something
f.
bir şey dosyasını kapatmak
83
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
84
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
85
Deyim
close the book on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
86
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dosyasını kapatmak
87
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) rafa kaldırmak
88
Deyim
close the books on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
89
Deyim
close the books on
f.
dosyasını kapatmak
90
Deyim
close the books on
f.
'-i rafa kaldırmak
91
Deyim
close the books on
f.
'-i seçenekler arasından çıkarmak
92
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
93
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
94
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
95
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
96
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
97
Deyim
keep (a) close watch on (someone or something)
f.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
98
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
99
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
100
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
101
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
102
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
103
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
104
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
105
Deyim
keep a close eye on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakar olmak
106
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakın markajına almak
107
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakın markaja almak
108
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek
109
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birini/bir şeyi gözetim altında tutmak
110
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak
111
Deyim
keep a close eye/watch on somebody/something
f.
birine ve bir şeye karşı gözünü dört açmak
112
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
113
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
114
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
115
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
116
Deyim
keep a close rein on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
117
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
aşırı yakın
118
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
çok samimi
119
Deyim
(as) close as stink on shit
expr.
etle tırnak gibi
Speaking
120
Konuşma
close the door on the way out?
expr.
çıkarken kapıyı kapatır mısın?
Computer
121
Bilgisayar
close on dial
expr.
arama sırasında kapat
122
Bilgisayar
close on exit
expr.
çıkışta kapat
123
Bilgisayar
commit on close
expr.
kapanışta kaydet
124
Bilgisayar
enable on close
expr.
kapanınca etkinleştir
125
Bilgisayar
on close
expr.
kapandığında
Slang
126
Argo
close as stink on shit
s.
aşırı yakın
127
Argo
close as stink on shit
s.
çok samimi
128
Argo
close as stink on shit
s.
etle tırnak gibi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of close (on)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy