Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bounds
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bounds"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
bounds
i.
sınır
2
Genel
bounds
i.
sınırlar
3
Genel
bounds
i.
sınır hatları
4
Genel
bounds
i.
sınır çizgileri
5
Genel
bounds
i.
sınır
"bounds"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 158 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
butts and bounds
i.
arazi sınırları
2
Genel
butts and bounds
i.
arsa sınırları
3
Genel
be within the bounds of possibility
f.
imkan dahilinde olmak
4
Genel
set bounds to
f.
sınır koymak
5
Genel
know no bounds
f.
sınır tanımamak
6
Genel
know no bounds
f.
ayarını bilmemek
7
Genel
know no bounds
f.
ayarı olmamak
8
Genel
know no bounds
f.
ölçüyü kaçırmak
9
Genel
know no bounds
f.
dozunu kaçırmak
10
Genel
know no bounds
f.
eğlencede sınır tanımamak
11
Genel
know no bounds
f.
nerde duracağını bilememek
12
Genel
go beyond bounds
f.
aşırı gitmek
13
Genel
overstep the bounds of
f.
-in sınırlarını aşmak
14
Genel
keep within bounds
f.
belli bir sınırda tutmak
15
Genel
keep within bounds
f.
aşırıya kaçmamak
16
Genel
exceed the bounds
f.
ölçüyü aşmak
17
Genel
keep within bounds
f.
sınırı aşmamak
18
Genel
keep within bounds
f.
gizlilik içinde hareket etmek
19
Genel
out of bounds
s.
yasak
20
Genel
out of bounds
s.
girilmez
21
Genel
out-of-bounds
s.
belirlenen sınırların dışında olan
22
Genel
out-of-bounds
s.
kabul edilebilir kural veya standartları ihlal eden
23
Genel
by leaps and bounds
zf.
şaşırtıcı bir süratle
24
Genel
by leaps and bounds
zf.
büyük bir hızla
25
Genel
by leaps and bounds
zf.
çabucak
26
Genel
by leaps and bounds
zf.
hızla
27
Genel
out-of-bounds
zf.
sahanın dışında
Phrasals
28
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
aşırıya kaçmamak
29
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
haddini aşmamak
30
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
medeniliğini/kibarlığını korumak
31
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli sınırlar içerisinde hareket etmek
32
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
sınırlarını bilmek
33
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallara/yasalara uymak
34
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek
Phrases
35
İfadeler
within the bounds of possibility
zf.
imkanları el verdiği ölçüde
36
İfadeler
within the bounds of possibility
zf.
imkanlar dahilinde
37
İfadeler
within the bounds of possibility
zf.
imkanların el verdiği ölçüde
38
İfadeler
within the bounds of possibility
zf.
olasılık dahilinde
39
İfadeler
love knows no bounds
expr.
aşk engel tanımaz
40
İfadeler
love knows no bounds
expr.
aşk sınır tanımaz
41
İfadeler
within the bounds of
expr.
sınırı dahilinde
42
İfadeler
within the bounds of
expr.
şümulü dahilinde
43
İfadeler
out of bounds
expr.
yasak bölge
44
İfadeler
out of bounds
expr.
yasal yer dışında
Colloquial
45
Konuşma Dili
know no bounds
f.
sınır tanımamak
46
Konuşma Dili
within bounds
expr.
akla uygun
47
Konuşma Dili
by leaps and bounds
expr.
bir solukta
48
Konuşma Dili
in leaps and bounds
expr.
bir solukta
49
Konuşma Dili
by leaps and bounds
expr.
çok çabuk
50
Konuşma Dili
in leaps and bounds
expr.
çok çabuk
51
Konuşma Dili
by leaps and bounds
expr.
göz açıp kapatıncaya kadar
52
Konuşma Dili
in leaps and bounds
expr.
göz açıp kapatıncaya kadar
53
Konuşma Dili
education knows no bounds
expr.
eğitim sınır tanımaz
54
Konuşma Dili
education knows no bounds
expr.
eğitimin sınırı yoktur
55
Konuşma Dili
within reasonable bounds
expr.
makul sınırlar içinde
56
Konuşma Dili
within reasonable bounds
expr.
makul limitler içinde
57
Konuşma Dili
within reasonable bounds
expr.
makul sınırlar çerçevesinde
58
Konuşma Dili
within bounds
expr.
kabul edilebilir
59
Konuşma Dili
within bounds
expr.
sınırlamalar çerçevesinde
Idioms
60
Deyim
leaps and bounds
i.
büyük oran/derece
61
Deyim
leaps and bounds
i.
büyük hız
62
Deyim
leaps and bounds
i.
şaşırtıcı bir sürat
63
Deyim
overstep one's bounds
f.
çizgiyi/sınırını aşmak
64
Deyim
overstep the bounds
f.
çizgiyi/sınırını aşmak
65
Deyim
overstep its bounds
f.
çizgiyi/sınırını aşmak
66
Deyim
gain by leaps and bounds
f.
hızla artmak
67
Deyim
increase by leaps and bounds
f.
hızla artmak
68
Deyim
grow by leaps and bounds
f.
hızla büyümek/gelişmek
69
Deyim
know no bounds
f.
sınır tanımamak
70
Deyim
go out-of-bounds
f.
sahayı sınırlayan çizgilerin dışına çıkmak
71
Deyim
get out-of-bounds
f.
sahayı sınırlayan çizgilerin dışına çıkmak
72
Deyim
be out of bounds
f.
çizginin dışında olmak
73
Deyim
be out of bounds
f.
sınırların dışında olmak
74
Deyim
be out of bounds
f.
hudutların dışında olmak
75
Deyim
be out of bounds
f.
sınırını aşmak
76
Deyim
be out of bounds
f.
sınırları aşmak
77
Deyim
be out of bounds
f.
uygunsuz olmak
78
Deyim
be out of bounds
f.
kabul edilemez olmak
79
Deyim
be out of bounds
f.
yasak olmak
80
Deyim
be out of bounds
f.
izin verilmiyor olmak
81
Deyim
keep (something) within bounds
f.
(bir şeyi) belli sınırlar içerisinde tutmak
82
Deyim
keep (something) within bounds
f.
(bir şeyde) aşırıya kaçmamak
83
Deyim
keep (something) within bounds
f.
(bir şeyi) belli bir sınırda tutmak
84
Deyim
keep (something) within bounds
f.
(bir şeyin) sınırı aşmamasını sağlamak
85
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birinin) aşırıya kaçmasını engellemek
86
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birini) sınırlar içerisinde tutmak
87
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birini) belli kurallar içerisinde tutmak
88
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birine) sınırlar koymak
89
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birini) belli kurallara uymaya zorlamak
90
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birinin) belli kurallara uymasını sağlamak
91
Deyim
keep (someone) within bounds
f.
(birinin) sınırlarını belirlemek
92
Deyim
overstep the bounds (of something)
f.
(bir şeyin) sırını aşmak
93
Deyim
overstep the bounds (of something)
f.
(bir şeyde) çok ileri gitmek
94
Deyim
overstep the bounds (of something)
f.
(bir şeyde) haddini aşmak
95
Deyim
overstep the bounds (of something)
f.
(bir şeyde) çizmeyi aşmak
96
Deyim
beat the bounds
f.
ingiliz bölge kilisesinin sınırlarını yürüyüş törenleri ve çubuklarla işaretlemek
97
Deyim
beat the bounds [uk]
f.
ingiliz bölge kilisesinin sınırlarını yürüyüş törenleri ve çubuklarla işaretlemek
98
Deyim
out-of-bounds
s.
yasak bölge
99
Deyim
out-of-bounds
s.
sahayı sınırlayan çizgilerin dışı
100
Deyim
out-of-bounds
s.
çizginin dışı
101
Deyim
out-of-bounds
s.
sınırların dışı
102
Deyim
out-of-bounds
s.
hudutların dışı
103
Deyim
out-of-bounds
s.
yasaklı
104
Deyim
out-of-bounds
s.
yasak
105
Deyim
out of bounds
zf.
kabul edilebilir kuralların dışında
106
Deyim
out of bounds
zf.
kabul edilebilir standartların dışında
107
Deyim
leaps and bounds
zf.
büyük bir hızla
108
Deyim
leaps and bounds
zf.
şaşırtıcı bir süratle
109
Deyim
leaps and bounds
zf.
çabucak
110
Deyim
leaps and bounds
zf.
hızla
111
Deyim
leaps and bounds
zf.
büyük ölçüde
112
Deyim
leaps and bounds
zf.
çok büyük oranda/derecede
113
Deyim
within bounds
expr.
belli bir dereceye kadar
114
Deyim
by leaps and bounds
expr.
çarçabuk
115
Deyim
by leaps and bounds
expr.
hızla
116
Deyim
in leaps and bounds
expr.
hızla
117
Deyim
out of bounds
expr.
istenen sınırın altında
118
Deyim
within the bounds of possibility
expr.
imkanlar dahilinde
119
Deyim
within the bounds of possibility
expr.
ihtimaller dahilinde
120
Deyim
beyond the bounds of
expr.
olanaklarının dışında
121
Deyim
within the bounds of possibility
expr.
olanaklar çerçevesinde
122
Deyim
beyond the bounds of
expr.
sınırlarının dışında
123
Deyim
by leaps and bounds
expr.
şipşak
124
Deyim
out of bounds
expr.
yetersiz
125
Deyim
by leaps and bounds
expr.
çok büyük oranda/derecede
126
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
büyük bir hızla
127
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
şaşırtıcı bir süratle
128
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
çabucak
129
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
hızla
130
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
bir solukta
131
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
çok çabuk
132
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
133
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
şipşak
134
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
büyük/yüksek miktarlarda
135
Deyim
by/in leaps and bounds
expr.
büyük ölçüde
Speaking
136
Konuşma
I don't want to overstep my bounds
expr.
haddimi aşmak istemem
137
Konuşma
my love for you knows no bounds
expr.
sana olan aşkım sınır tanımaz
Law
138
Hukuk
metes and bounds
i.
arsanın sınırları
139
Hukuk
metes and bounds
i.
arsa sınırları
140
Hukuk
metes and bounds
i.
arazi hudutları
141
Hukuk
metes and bounds
i.
arazi sınırları
142
Hukuk
metes and bounds
i.
arazi sınırı
143
Hukuk
metes and bounds
i.
arsa hududu
Computer
144
Bilgisayar
out of bounds
expr.
sınırların dışında
Statistics
145
İstatistik
bhattacharyya bounds
i.
bhattacharyya sınırları
Military
146
Askeri
successive bounds
i.
art arda sıçrama
147
Askeri
advance by bounds
i.
sıçrayarak ilerleme
148
Askeri
advance by bounds
i.
sıçramalarla ilerleme
Sport
149
Spor
in-bounds
s.
birinci ve üçüncü saha çizgileri arasında
150
Spor
within bounds
zf.
saha sınırları içinde
151
Spor
in bounds
zf.
saha sınırları içinde
Basketball
152
Basketbol
out of bounds
i.
dip ve yan çizgilerin dışı
153
Basketbol
out of bounds
i.
saha dışı
154
Basketbol
out of bounds play
i.
topu dışardan oyuna sokan takımın kullandığı oyun
Football
155
Futbol
knock the ball out of bounds
f.
topu taca atmak
156
Futbol
(ball) to go out of bounds over the sidelines
f.
top sahayı sınırlayan çizgileri geçmek
157
Futbol
throw the ball out of bounds
f.
topu taca atmak
Slang
158
Argo
way out of bounds
i.
girilmesi yasak yol
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bounds
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy