Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir derece
"bir derece"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir derece
to a certain extent
zf.
Colloquial
2
Konuşma Dili
bir derece
something of a
expr.
"bir derece"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle)
uninitiate
i.
2
Genel
son derece beceriksizce yapılmış bir taklit
travesty
i.
3
Genel
az bir derece/miktar
touch
i.
4
Genel
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan
jack-in-office
i.
5
Genel
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit
gangnam
i.
6
Genel
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit
kangnam
i.
7
Genel
belirli bir derece
manner
i.
8
Genel
son derece beceriksizce yapılmış bir taklit
parody
i.
9
Genel
son derece tehlikeli bir görevi olan asker
perdu [obsolete]
i.
10
Genel
(çin yoyosunda) bir çubuğu serbest bırakılarak 360 derece döndüren hareket
suicide
i.
11
Genel
birisini son derece dikkatli bir gözle incelemek
watch someone with an eagle eye
f.
12
Genel
birisini son derece dikkatli bir biçimde izlemek
watch someone with eagle eye
f.
13
Genel
son derece tartışmalı bir konu halini almak
become a highly controversial topic
f.
14
Genel
bir şeyin son derece lehinde sonuçlanmak
plump
f.
15
Genel
(bir derece, sertifika veya ödüle) başvurmak
sit
f.
16
Genel
son derece protestanca (bir yaklaşım vb)
evangelical
s.
17
Genel
yüksek bir ses gibi son derece dikkat çekici ve bariz
blaring
s.
18
Genel
son derece küçük bir şekilde
infinitesimally
zf.
19
Genel
son derece gizli bir şekilde
in strict confidence
zf.
20
Genel
son derece komik bir şekilde
killingly
zf.
21
Genel
son derece komik bir şekilde
sidesplittingly
zf.
22
Genel
son derece başarılı bir seviyede
at a very successful level
zf.
23
Genel
son derece üzücü bir biçimde
devouringly
zf.
24
Genel
son derece isabetli bir şekilde
microscopically
zf.
25
Genel
son derece açık fikirli bir şekilde
overliberally
zf.
26
Genel
son derece kararlı bir halde
inexorably
zf.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
(bir derece vb daha) azalmak
notch down
f.
28
Öbek Fiiller
belli bir değer/derece vermek
rate at (something)
f.
29
Öbek Fiiller
bir şeye belli bir değer/derece vermek
rate something at something
f.
30
Öbek Fiiller
birine bir derece/ödül vermek
confer something upon someone
f.
31
Öbek Fiiller
birini bir ödül/derece ile onurlandırmak
confer something upon someone
f.
32
Öbek Fiiller
birine bir derece/ödül vermek
confer something on someone
f.
33
Öbek Fiiller
birini bir ödül/derece ile onurlandırmak
confer something on someone
f.
34
Öbek Fiiller
belli bir değer/derece vermek
rate at
f.
Phrases
35
İfadeler
son derece ayrışık bir biçimde
with a high degree of resolution
zf.
Colloquial
36
Konuşma Dili
son derece feci veya yıkıcı bir şey
big one
i.
37
Konuşma Dili
son derece kaygı verici bir gelişme
a highly worrisome development
i.
38
Konuşma Dili
son derece meşgul bir adam
a very busy man
i.
39
Konuşma Dili
son derece (bir şey) olmak
be as (something) as they come
f.
40
Konuşma Dili
son derece (bir şey) olmak
be more than (something)
f.
41
Konuşma Dili
son derece iyi bir adam
he's a heck of a nice man
expr.
Idioms
42
Deyim
(birine/bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme
about-face (on someone or something)
i.
43
Deyim
(birine/bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme
about-face (on someone or something)
i.
44
Deyim
(bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme
about-face on (something)
i.
45
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
go at it hammer and tongs
f.
46
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight someone or something tooth and nail
f.
47
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight someone or something hammer and tongs
f.
48
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
go at it tooth and nail
f.
49
Deyim
(birine/bir şeye) olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirmek
have about-face (on someone or something)
f.
50
Deyim
(birine/bir şeye) olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirmek
do about-face (on someone or something)
f.
51
Deyim
(bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirmek
have about-face on (something)
f.
52
Deyim
(birine/bir şeye) karşı son derece çetin bir mücadele vermek
fight (someone or something) tooth and claw
f.
53
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight hammer and tongs
f.
54
Deyim
birinden/bir şeyden bir derece daha iyi
a cut above someone or something
expr.
55
Deyim
son derece başarılı bir seviyede
on the crest of a wave
expr.
56
Deyim
son derece farklı bir biçimde
like nobody's business
expr.
57
Deyim
son derece açık bir biçimde
(with) no holds barred
expr.
58
Deyim
son derece ideal bir hayat yaşayan
living the dream
expr.
59
Deyim
sıfırın altında (bir derece)
(some amount) below
expr.
60
Deyim
son derece özgüvenli bir şekilde
as if (one) owns the place
expr.
61
Deyim
son derece özgüvenli bir şekilde
as if someone owns the place
expr.
Technical
62
Teknik
0 derece ve standart atmosfer basıncında ölçülen bir madde yoğunluk birimi
amagat unit
i.
63
Teknik
manyetik deklinasyonu 0 derece olan bir noktadan geçen düşünsel bir hat
agonic line
i.
64
Teknik
son derece kuvvetli bir yapıştırıcı
loctite
i.
65
Teknik
sadece bir yöne doğru derece derece hareket ettirmek
rachet up
f.
Electric
66
Elektrik
son derece stabil bir yarı iletken diyot
tunnel diode
i.
67
Elektrik
son derece stabil bir yarı iletken diyot
esaki diode
i.
Construction
68
İnşaat
derece derece meyilli bir hale getirilmemiş
ungraded
s.
Medical
69
Medikal
son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu
bonsai (phenazepam)
i.
70
Medikal
son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu
phenazepam
i.
71
Medikal
yaşam alanları deniz suyu ve kabuklu deniz ürünleri olan yüksek ölüm oranına sahip son derece tehlikeli bir bakteri türü
vibrio vulnificus
i.
Parasitology
72
Parazitbilim
sıcak bölgelerde görülen son derece zararlı bir kuru odun termiti
cryptotermes brevis
i.
73
Parazitbilim
sıcak bölgelerde görülen son derece zararlı bir kuru odun termiti
powder-post termite
i.
Veterinary
74
Veterinerlik
köpeklerde kusma, ishal, ateş ve ileri safhada ölüm ile karakterize son derece bulaşıcı viral bir hastalık
canine parvovirus
i.
75
Veterinerlik
at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm
coronary cushion
i.
76
Veterinerlik
at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm
coronary band
i.
77
Veterinerlik
at toynak duvarının üst kenarında yer alan son derece damarlı kalın bant görünümlü bir bölüm
coronary ring
i.
Gastronomy
78
Mutfak
genellikle karıştırılarak hazırlanan alkollü içeceklerde kullanılan, 190 derece ya da daha yüksek bir derecede damıtılmış etil alkol
neutral spirits
i.
79
Mutfak
bira mayasından yapılan avustralya'ya özgü son derece lezzetli bir yiyecek
vegemite
i.
80
Mutfak
ingiltere'de yetişen son derece acı bir biber
dorset naga
i.
81
Mutfak
şarap sınıflandırmada bir derece
cru
i.
Math
82
Matematik
şeklin bir eksen etrafında 180 derece döndürülmesiyle oluşturulan (simetri işlemi)
digonal
s.
Geometry
83
Geometri
geometrik olarak uzun bir şeridin bir ucunu 180 derece bükerek diğer ucu ile birleştirilmesiyle elde edilen tek taraflı yüzey
möbius band
i.
Physics
84
Fizik
maddenin birim hacmini bir derece yükseltmek için gereken birim ısı miktarına denk düşen termal iletkenlik
thermometric conductivity
i.
85
Fizik
suyun birim kütle sıcaklığını bir derece arttırmak için gerekli ısı miktarı
unit of heat
i.
86
Fizik
bir gram saf suyun sıcaklık derecesini bir derece artırmak için gerekli ısı miktarı
gram degree
i.
Chemistry
87
Kimya
1 gr suyun sıcaklığını bir derece yükseltmek için gereken ısı miktarı
calorie
i.
88
Kimya
son derece sert bir bor nitrür formu
borazon
i.
89
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
buckminsterfullerene
i.
90
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
buckyball
i.
91
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
bucky
i.
92
Kimya
petrol ürünlerinin kaç derece sıcaklıkta buharlaştığını ölçen bir test
oil test
i.
93
Kimya
180 derece döndürüldüğünde bir parçası diğerine paralel olacak şekilde ikiz yapısı olan
hemitropal
s.
Biology
94
Biyoloji
taksonomik sınıflandırmada bir derece
variety
i.
Astronomy
95
Gökbilim
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi
quasi-stellar object
i.
96
Gökbilim
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi
quasi-stellar radio source
i.
97
Gökbilim
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi
quasar
i.
Zoology
98
Zooloji
kuzey avustralya ve batı kıyı bölgelerinde bulunan son derece zehirli bir yılan
taipan (oxyuranus scutellatus)
i.
99
Zooloji
dişisi son derece zehirli olan bir amerikan örümceği
black widow (latrodectus mactans)
i.
100
Zooloji
izcilikte bir derece
bear
i.
Botanic
101
Botanik
fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar
destroying angel (amanita phalloides)
i.
102
Botanik
fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar
death cup
i.
103
Botanik
fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar
death cap
i.
104
Botanik
fincan şeklinde belirgin bir tabana olan son derece zehirli beyaz renkli bir mantar
death angel
i.
105
Botanik
fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar
destroying angel (amanita verna)
i.
106
Botanik
fincan şeklinde belirgin tabanı olan son derece zehirli beyaz bir mantar
fool's mushroom
i.
107
Botanik
çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki
godetia
i.
108
Botanik
çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki
farewell to spring
i.
109
Botanik
çiçekleri eflatun renginde olan son derece gösterişli bir bitki
clarkia amoena
i.
Social Sciences
110
Sosyal Bilimler
son derece stilize edilmiş giysi ve kısa saç ile karakterize bir işçi sınıfı hareketi
mods
i.
Education
111
Eğitim
lisans üstü programın en az bir yılının tamamlanmasından sonra üniversitenin lisansüstü eğitim biriminin verdiği derece
masters degree
i.
112
Eğitim
iyi anlamına gelen bir derece
g
i.
113
Eğitim
doktora derecesinin altında yer alıp avrupa'daki bazı yüksek öğrenim kurumlarınca verilen akademik bir derece
licentiate
i.
114
Eğitim
tıp hekimliği, diş hekimliği veya veteriner hekimlik fakültesi mezunlarına verilen bir akademik derece
doctor's degree
i.
Literature
115
Edebiyat
(mecazen) bir derece kolay anlaşılır
semipellucid
s.
Linguistics
116
Dilbilim
ibranice yazısında bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelimeden ritmik ve gramatik olarak ne derece ayrık olduğunu ifade eden (vurgu işareti)
disjunctive
s.
Geography
117
Coğrafya
pusulada kuzeydoğudan bir derece daha doğuda olan yön
nebe (northeast by east)
i.
118
Coğrafya
pusulada kuzeydoğudan bir derece daha kuzeyde olan yön
nebn (northeast by north)
i.
119
Coğrafya
ingiltere'de yüksek derece endüstrileşmiş bir bölge
black country
i.
Geology
120
Jeoloji
doğada yaşanan olayların derece derece yaşanmadığını savunan bunların çok büyük değişikliklerle meydana geldiğini ileri süren eski bir düşünce sistemi
catastrophism
i.
121
Jeoloji
0 derece ve standart atmosfer basıncında ölçülen bir madde yoğunluk birimi
amagmatic
s.
Military
122
Askeri
ufuk çizgisinden 35 derece daha düşük açıda silahın bırakılarak serbest düşen bombaların atıldığı bir bombalama türü
low angle loft bombing
i.
Basketball
123
Basketbol
son derece basit bir biçimde hata yapmak
double dribble
f.
Music
124
Müzik
bir notanın kendisinden bir derece düşük nota ile hızlıca değiştirilmesiyle oluşturulan melodik ses
lower mordent
i.
125
Müzik
belirli bir sesin sekiz diyatonik derece üstünde veya altında olan ses
octave
i.
126
Müzik
mevcut entervale eklenince diyatonik derece aralığını bir oktava tamamlayan enterval
complement
i.
127
Müzik
(bir diğerine) bir diyatonik derece uzaktaki nota
second
i.
128
Müzik
aralarında bir diyatonik derece olan iki notanın armonik kombinasyonu
second
i.
129
Müzik
bir gama ait ikinci derece
supertonic
i.
Theatre
130
Tiyatro
müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu
noo
s.
131
Tiyatro
müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu
noh
s.
Cinema
132
Sinema
bir filmin vasat olduğunu gösteren derece
nc-17
i.
Reptiles
133
Sürüngenler
avustralya ve tazmanya'da görülen son derece zehirli bir yılan
black snake (notechis scutatus)
i.
Slang
134
Argo
avustralya’nın kırsal bölgelerinde düzenlenen son derece eğlenceli bir parti
bachelors' and spinsters' ball
i.
135
Argo
çok/son derece zor (bir iş)
ball-buster
i.
136
Argo
çok/son derece zor (bir iş)
ball-breaker
i.
137
Argo
keçi ya da koyun yetiştiriciliği yapan kimseler için kullanılan son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade
goatfucker
i.
138
Argo
müslümanları ifade etmek için söylenen son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade
goatfucker
i.
British Slang
139
İngiliz Argosu
son derece heyecanlı/korku verici bir an
brown trouser moment
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir derece
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy