Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
belirli bir süre
"belirli bir süre"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
belirli bir süre
tide [obsolete]
i.
2
Genel
belirli bir süre
stitch [dialect]
i.
3
Genel
belirli bir süre
for a length of time
zf.
Trade/Economic
4
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süre
given period
i.
"belirli bir süre"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
belirli bir süre çalışan kişi
part timer
i.
2
Genel
belirli bir süre için ücretli iş
engagement
i.
3
Genel
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş
annuity
i.
4
Genel
süre (belirli bir işe ait)
stint
i.
5
Genel
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre
body clock
i.
6
Genel
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması
home exchange
i.
7
Genel
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması
house swapping
i.
8
Genel
mahkemenin belirli bir süre aralığında baktığı dava sayısı
caseload
i.
9
Genel
belirli bir süre ile bir yerde kalan kimse
denizen
i.
10
Genel
belirli bir mesafeyi kat etmek için geçen süre
drive time
i.
11
Genel
çırak veya göçmenlerin belirli bir süre bir kimse için çalışmasını zorunlu kılan sözleşme
indenture
i.
12
Genel
dayanmak (belirli bir süre için)
be good for
f.
13
Genel
boyunca devam etmek (belirli bir süre)
stretch
f.
14
Genel
izin almak (belirli bir süre için)
take something off
f.
15
Genel
(bir iş) için (belirli bir süre) harcanmak
go into
f.
16
Genel
yoğun programından belirli bir süre ayırmak
take time out of one's busy schedule
f.
17
Genel
bir iş için belirli bir süre harcanmak
go into
f.
18
Genel
safha safha vermek (bir olayın tarihini belirli bir süre boyunca)
trace
f.
19
Genel
belirli bir hizmet veya süre için işe alınan
job
s.
20
Genel
belirli bir süre işe yarayan
good (for)
s.
21
Genel
belirli bir süre daha dayanması kesin olan
good (for)
s.
22
Genel
belirli bir süre zarfında meydana gelen
incurrent
s.
23
Genel
belirli bir süre içinde
in a given time
zf.
24
Genel
önceden belirlenmiş/belirli bir süre sonrasında
beyond a predetermined period
zf.
25
Genel
belirli veya öngörülen bir süre sonunda
at term
zf.
26
Genel
(bir şeye belirli süre) kalmış
away
zf.
27
Genel
yaşı belirli sayıdaki 10 yıllık süre ile yaklaşık olarak ifade edilen kimse anlamını veren bir son ek
-something
snk.
Phrasals
28
Öbek Fiiller
birini belirli bir süre çalışamaz hale getirmek
incapacitate someone for a period of time
f.
29
Öbek Fiiller
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
burn in
f.
30
Öbek Fiiller
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
burn into
f.
31
Öbek Fiiller
belirli bir süre için yeterli olmak
bridge over
f.
32
Öbek Fiiller
(belirli bir süre) gitmek/dayanmak
go for (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(belirli bir süreyle/süre boyunca) pompalamak
pump for
f.
34
Öbek Fiiller
(belirli bir süre boyunca) basmak/basıp basıp çekmek
pump for
f.
35
Öbek Fiiller
(belirli bir süre boyunca/süredir) pompalayarak çekmek
pump for
f.
36
Öbek Fiiller
(belirli bir süredir/süre boyunca) emerek/vakumlayarak çıkarmak
pump for
f.
37
Öbek Fiiller
(birini belirli bir süre) idare etmek
stand (one) for (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(birine belirli bir süre) yetmek
stand (one) for (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(birinin belirli bir süre) ihtiyacını karşılamak
stand (one) for (something)
f.
Trade/Economic
40
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süre içinde fiyatı sınırlı tutulan sipariş
time order
i.
41
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süre zarfında yapılan iş miktarı
productiveness
i.
42
Ticaret/Ekonomi
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma
non-compete agreement
i.
43
Ticaret/Ekonomi
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma
noncompete agreement
i.
44
Ticaret/Ekonomi
faizi belirli bir süre tecil edilen tahvil
deferred bond
i.
45
Ticaret/Ekonomi
faizi belirli bir süre ertelenen tahvil
deferred bond
i.
46
Ticaret/Ekonomi
ibrazından belirli bir süre sonra ödemeli
days sight
i.
47
Ticaret/Ekonomi
ödenmesi belirli bir süre sonuna bırakılmış borç
timed debt
i.
48
Ticaret/Ekonomi
satıcının alıcıya tedarik ettiği malın belirli bir süre boyunca çalışacağını garanti eden teminat mektubu
retention bond
i.
49
Ticaret/Ekonomi
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi
annuity agreement
i.
50
Ticaret/Ekonomi
yönetmelik uyarınca bir brokerin satmadan önce belirli süre elinde tutması gereken hisse senedi
lockup
i.
51
Ticaret/Ekonomi
yönetmelik uyarınca bir brokerin satmadan önce belirli süre elinde tutması gereken hisse senedi
lock-up
i.
52
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süre içinde geriye dönülebilen (kabili rücu)
ambulatory
s.
Law
53
Hukuk
belirli bir süre sonra otomatikman yürürlükten kalkan hüküm
sunset provision
i.
54
Hukuk
bir mülke belirli bir süre sahip olan kimse
termer
i.
55
Hukuk
mahkemenin aldığı boşanma kararının belirli bir süre içinde itiraz olunarak kararın iptali için geçerli neden gösterilmediği takdirde kesinleşmesi
decree nisi
i.
56
Hukuk
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde eden kimse
usucapient
i.
57
Hukuk
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde etme
usucapion
i.
58
Hukuk
genellikle memur veya çalışanlara verilen, bir süre için belirli şartlar altında hisse senedi satın alma hakkı
option
i.
Politics
59
Siyasal
(abd'nin bazı yerel yönetim bölgelerinde) bölgede yerel mülk sahibi olup belirli bir süre boyunca burada ikamet etmiş kayıtlı seçmen
freeholder
i.
Insurance
60
Sigortacılık
hayat sigortalısının belirli bir süre içinde ölmesi halinde ödenen sigorta
temporary life assurance
i.
61
Sigortacılık
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası
endowment assurance
i.
62
Sigortacılık
belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası
endowment policy
i.
Technical
63
Teknik
bir uçağın belirli bir yakıt miktarı ile uçabileceği toplam süre
endurance
i.
64
Teknik
malzemenin belirli bir işleme tabi tutulduğu süre
dwell
i.
65
Teknik
bir motoru belirli bir süre boşta çalıştırarak işletmeye hazırlamak
warm
f.
Computer
66
Bilgisayar
(fare) belirli bir süre aktif kalan donanım ürününe ait veya ilgili
sticky
s.
Construction
67
İnşaat
yeni dökülmüş beton gibi gereçleri belirli bir süre buhar basıncı altında otoklavda tutma
autoclaving
i.
Railway
68
Demiryolu
demiryolu şirketinin belirli bir süre içinde taşıdığı yolcu ve ton ağırlığın mil cinsinden toplam birimi
traffic mile
i.
69
Demiryolu
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
train mile
i.
70
Demiryolu
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
mile run
i.
71
Demiryolu
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
train-mile
i.
Marine
72
Denizcilik
su yüzüne çıkarken dalgıcın bir süre kalması gereken belirli derinlik
stage decompression
i.
Medical
73
Medikal
belirli bir süre içerisinde gerçekleşen ölüm sayısı
mortality
i.
Biology
74
Biyoloji
organizmada belirli bir süre içindeki toplam iç ve dış uyaran
situation
i.
Agriculture
75
Tarım
belirli bir süre içinde kırkılan toplam koyun sayısı
tally
i.
Education
76
Eğitim
belirli bir süre boyunca aynı şirket veya kurum tarafından istihdam edildikten sonra elde edilen artırılmış güvenlik statüsü
tenure [usa&canada]
i.
Religious
77
Dini
belirli bir süre boyunca devam eden dini toplantılar serisi
protracted meeting
i.
Geology
78
Jeoloji
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçlara ait
time-stratigraphic
i.
79
Jeoloji
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçlarla ilgili
time-stratigraphic
i.
80
Jeoloji
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçları teşkil eden
time-stratigraphic
i.
Military
81
Askeri
belirli bir alanda sürmekte olan operasyonlara belirsiz bir süre için tayin edilmiş müşterek görev kuvveti
semi-permanent joint task force
i.
Hunting
82
Silah/Atıcılık
belirli bir süre içerisinde bir hedefe yapılabilen atış sayısı
timed fire
i.
Sport
83
Spor
oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek
option
f.
Baseball
84
Beysbol
büyük beysbol ligindeki bir takımın oyuncusunu alt ligde oynayan bir takıma belirli süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer edebilmesi
option
i.
85
Beysbol
(büyük beysbol ligindeki bir takımın) oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek
option
f.
Wagering
86
Bahisçilik
yarış atının belirli bir süre başka bir parkurda koşmaması şartı
jail
i.
Theatre
87
Tiyatro
oynanmak (oyun vb belirli bir süre boyunca)
run
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of belirli bir süre
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy