bağlantı - Türkçe İngilizce Sözlük

bağlantı

"bağlantı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bağlantı connection i.
I do not want to suggest, however, that there is any connection.
Bununla birlikte, herhangi bir bağlantı olduğunu da öne sürmek istemiyorum.

More Sentences
bağlantı link i.
I recognise that the link between migration and unemployment is very complex.
Göç ve işsizlik arasındaki bağlantının çok karmaşık olduğunun farkındayım.

More Sentences
bağlantı tie i.
Did Bush have ties to al-Qaida?
Bush'un El Kaide ile bağlantısı var mıydı?

More Sentences
General
bağlantı affiliation i.
I have no affiliation with your university.
Üniversitenizle hiçbir bağlantım yok.

More Sentences
bağlantı tie i.
Did Bush have ties to al-Qaida?
Bush'un El Kaide ile bağlantısı var mıydı?

More Sentences
bağlantı connection i.
I do not want to suggest, however, that there is any connection.
Bununla birlikte, herhangi bir bağlantı olduğunu da öne sürmek istemiyorum.

More Sentences
bağlantı link i.
I recognise that the link between migration and unemployment is very complex.
Göç ve işsizlik arasındaki bağlantının çok karmaşık olduğunun farkındayım.

More Sentences
bağlantı contact i.
He has several contacts in Dubai.
Dubai'de birkaç bağlantısı var.

More Sentences
bağlantı connect s.
Killing and bringing you back, that's how he connects.
Öldürüp geri getirmek, işte bu şekilde bağlantı kuruyor.

More Sentences
Technical
bağlantı linkage i.
The focus should not always be on economic and political linkage.
Odak noktası her zaman ekonomik ve siyasi bağlantılar olmamalıdır.

More Sentences
bağlantı link i.
I recognise that the link between migration and unemployment is very complex.
Göç ve işsizlik arasındaki bağlantının çok karmaşık olduğunun farkındayım.

More Sentences
bağlantı link-up i.
Defence industrial link-ups and collaborations should be with the most advantageous partners, wherever they might be.
Savunma sanayii bağlantıları ve işbirlikleri, nerede olurlarsa olsunlar, en avantajlı ortaklarla yapılmalıdır.

More Sentences
Computer
bağlantı connection to i.
In some cases, detainees' family members have been arrested merely because of their connection to the accused.
Bazı durumlarda, tutukluların aile üyeleri sadece sanıkla olan bağlantıları nedeniyle tutuklanmıştır.

More Sentences
bağlantı connection i.
I do not want to suggest, however, that there is any connection.
Bununla birlikte, herhangi bir bağlantı olduğunu da öne sürmek istemiyorum.

More Sentences
bağlantı link i.
I recognise that the link between migration and unemployment is very complex.
Göç ve işsizlik arasındaki bağlantının çok karmaşık olduğunun farkındayım.

More Sentences
bağlantı linkage i.
The focus should not always be on economic and political linkage.
Odak noktası her zaman ekonomik ve siyasi bağlantılar olmamalıdır.

More Sentences
Telecom
bağlantı connection i.
I do not want to suggest, however, that there is any connection.
Bununla birlikte, herhangi bir bağlantı olduğunu da öne sürmek istemiyorum.

More Sentences
bağlantı link i.
I recognise that the link between migration and unemployment is very complex.
Göç ve işsizlik arasındaki bağlantının çok karmaşık olduğunun farkındayım.

More Sentences
bağlantı linkage i.
The focus should not always be on economic and political linkage.
Odak noktası her zaman ekonomik ve siyasi bağlantılar olmamalıdır.

More Sentences
Construction
bağlantı connectivity i.
We must ensure that there is real contact and connectivity and that we get things moving.
Gerçek bir temas ve bağlantı olmasını ve işlerin yoluna girmesini sağlamalıyız.

More Sentences
Automotive
bağlantı connection i.
I do not want to suggest, however, that there is any connection.
Bununla birlikte, herhangi bir bağlantı olduğunu da öne sürmek istemiyorum.

More Sentences
Statistics
bağlantı linkage i.
The focus should not always be on economic and political linkage.
Odak noktası her zaman ekonomik ve siyasi bağlantılar olmamalıdır.

More Sentences
Common Usage
bağlantı liaison i.
bağlantı relationship i.
General
bağlantı interlock i.
bağlantı concern i.
bağlantı linkup i.
bağlantı intercourse i.
bağlantı noose i.
bağlantı header i.
bağlantı juncture i.
bağlantı transition i.
bağlantı relationship i.
bağlantı relation i.
bağlantı dealings i.
bağlantı tap i.
bağlantı communication i.
bağlantı attaching i.
bağlantı contact man i.
bağlantı coordination i.
bağlantı channel i.
bağlantı connecting i.
bağlantı affixion i.
bağlantı attachment i.
bağlantı clip i.
bağlantı engagement i.
bağlantı hook-up i.
bağlantı tie-in i.
bağlantı union i.
bağlantı hookup i.
bağlantı connexion i.
bağlantı adfiliation i.
bağlantı relationist i.
bağlantı yoke i.
bağlantı enterdeal [obsolete] i.
bağlantı linkwork i.
bağlantı hookup i.
bağlantı connex [obsolete] i.
bağlantı spring i.
bağlantı conn (connection) kısalt.
Trade/Economic
bağlantı commitment i.
Technical
bağlantı brace i.
bağlantı hook-up i.
bağlantı binding i.
bağlantı juncture i.
bağlantı bracing i.
bağlantı pattern i.
bağlantı splice i.
bağlantı hookup i.
bağlantı terminal i.
bağlantı anchor i.
bağlantı coupling i.
bağlantı connector i.
bağlantı cross member i.
bağlantı fitting i.
bağlantı travers i.
bağlantı accouplement i.
bağlantı bracket i.
bağlantı joint i.
bağlantı bonded joint i.
bağlantı junction i.
bağlantı bonding i.
bağlantı relationship i.
Computer
bağlantı attachment hardware i.
bağlantı connexion i.
bağlantı attachment i.
Telecom
bağlantı connexion i.
Electric
bağlantı hookup i.
bağlantı hook-up i.
Mechanic
bağlantı flange i.
Medical
bağlantı anastomosis i.
Psychology
bağlantı association i.
Linguistics
bağlantı agglutinating activity i.
bağlantı agglutination i.
bağlantı relation i.
Slang
bağlantı hookup i.

"bağlantı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yakın bağlantı close link i.
It is very important that we maintain the closest links, as the previous speaker mentioned.
Bir önceki konuşmacının da belirttiği gibi en yakın bağlantıları sürdürmemiz çok önemlidir.

More Sentences
aşağıdaki bağlantı link below i.
Please click on the links below to access the news published on the Defense Industry Presidency website.
Savunma Sanayii Başkanlığı internet sitesinde yayınlanan haberlere erişim için aşağıdaki bağlantıları tıklayınız.

More Sentences
bağlantı kurmak link f.
The Northern Dimension’s future crucially depends on how well we can link it with this wider scenario.
Kuzey Boyutunun geleceği büyük ölçüde bu daha geniş senaryo ile ne kadar iyi bağlantı kurabileceğimize bağlıdır.

More Sentences
bağlantı kurmak contact f.
I've tried to contact you.
Ben seninle bağlantı kurmaya çalıştım.

More Sentences
bağlantı sağlamak get through f.
I can't get through to him.
Onunla bağlantı sağlayamıyorum.

More Sentences
bağlantı kurmak relate f.
I know how to relate to guys.
Erkeklerle nasıl bağlantı kuracağımı biliyorum.

More Sentences
bağlantı kurmak get in touch (with) f.
Were you able to get in touch with Tom?
Tom'la bağlantı kurabildin mi?

More Sentences
bağlantı kurmak get in contact (with) f.
Sami was trying to get in contact with Layla.
Sami, Leyla ile bağlantı kurmaya çalışıyordu.

More Sentences
bağlantı kurmak get f.
I'll get on to her right away.
Ben hemen onunla bağlantı kuracağım.

More Sentences
bağlantı kurmak communicate f.
We can communicate with one another in seconds.
Saniyeler içerisinde birbirimiz ile bağlantı kurabiliyoruz.

More Sentences
bağlantı kurmak connect with f.
At that moment, you are connecting with a powerful truth.
O anda güçlü bir gerçekle bağlantı kuruyorsunuz.

More Sentences
bağlantı olmaksızın without ed.
It must be done on the basis of merit and without any links to the industry.
Liyakat esasına göre ve sektörle herhangi bir bağlantısı olmadan yapılmalıdır.

More Sentences
Phrasals
(bir şeyle) bağlantı kurmak link with (something) f.
Army headquarters want to establish a direct link with Holland.
Genelkurmay Başkanlığı Hollanda ile doğrudan bağlantı kurmak istiyor.

More Sentences
Politics
ara bağlantı interconnection i.
They act as interconnection points, small ones perhaps but important interconnection points.
Ara bağlantı noktaları olarak hareket ederler, belki küçük ama önemli ara bağlantı noktaları.

More Sentences
Common Usage
bağlantı parçası connector i.
General
bağlantı levhası web i.
hukuki bağlantı legal relevancy i.
geçici bağlantı temporary hookup i.
bağlantı kopması disconnection i.
ana bağlantı çubuğu master connecting rod i.
gevşek bağlantı loose fitting i.
bağlantı elemanı fitting i.
denizle bağlantı seawater intake i.
bağlantı kesilmesi disengagement i.
bağlantı parçası hitch i.
bağlantı şeması hookup i.
denizle bağlantı communication with the sea i.
bağlantı çubuğu tie rod i.
sabit bağlantı close coupling i.
bağlantı mekanizması link mechanism i.
bağlantı parçası tie down i.
tübüler bağlantı malzemesi tubular joint fitting i.
bağlantı noktası junction i.
özdevimli bağlantı auto logon i.
bağlantı noktası trunk i.
enine bağlantı crossbar i.
direkt bağlantı direct connection i.
geçici bağlantı teli jumper i.
bağlantı noktası linkup i.
bağlantı somunu linkage nut i.
bağlantı (iki şey arasındaki) connecting link i.
bağlantı hattı team track i.
bağlantı kesici disconnecter i.
bağlantı noktası nexus i.
bağlantı makinesi connection machines i.
bağlantı teorisi link theory i.
bağlantı yolu accommodation road i.
bağlantı köprüsü jumper i.
bağlantı kordonu connecting cord i.
küçük bağlantı odası entry i.
esnek bağlantı flexible joint i.
kovanlı bağlantı bell-and-spigot joint i.
muflonlu bağlantı bell-and-spigot joint i.
ara bağlantı inter-relationship i.
bağlantılar ve bağlantı hareketi links and link-motion i.
kavilalı bağlantı joggle i.
geçmeli bağlantı joggle i.
yarıda kalan bağlantı abandoned connection i.
bağlantı kablosu lead i.
bağlantı kapısı port i.
şok bağlantı shock mount i.
kör bağlantı deadleg i.
bağlantı ucu termination i.
bağlantı uçları terminal i.
bağlantı ucu terminal i.
eyer klipsi/bağlantı parçası saddle clip i.
içorgansal bağlantı visceral connection i.
genetik bağlantı genetic link i.
bağlantı şeması hook-up i.
medyum vasıtasıyla bağlantı rapport i.
bağlantı kopması disconnect i.
bağlantı işareti connection sign i.
aşağıdaki bağlantı below link i.
alttaki bağlantı below link i.
alttaki bağlantı link below i.
bağlantı simgesi connection sign i.
bağlantı işareti connection sign i.
bağlantı problemi connection problem i.
bağlantı sorunu connection problem i.
bağlantı ya da ilişki ifade eden terim relative term i.
lüzumlu bağlantı veya ilişki necessitude [rare] i.
gizli bağlantı tie-in i.
bağlantı kelepçesi yoke i.
bağlantı noktası meeting i.
özellikle mücevheratta kullanılan iç içe geçmeli metal bağlantı dizgesi mesh i.
kültürel bağlantı cultural connection i.
zikzak şeklinde küçük bağlantı siperi boyau i.
destekleyici bağlantı membranı kıvrımı frenum i.
kısıtlayıcı bağlantı membranı kıvrımı frenum i.
bir haberi güncel yapan bir olayla bağlantı hook i.
yanlış bağlantı misconnect i.
yanlış bağlantı misconnection i.
kusurlu bağlantı misrelation i.
bağlantı köprüsü linkspan i.
ray kafasının bağlantı yerlerinde meydana gelen çıkıntı lip i.
askılı bağlantı gemel ring i.
bağlantı linki go-between i.
bağlantı oluşturma hookup i.
ayırma görevi gören aşılamaz veya bağlantı yapılamaz boşluk gulf i.
araç ve lokomotif arasındaki bağlantı hitch i.
anlamsal olarak ayrık olan birimler arasındaki bağlantı disjunctive conjunction i.
ara bağlantı interlink i.
şeyler arasındaki bağlantı interlinking i.
kavramlar arasındaki bağlantı interlinking i.
ara bağlantı interlinking i.
bina içi bağlantı elemanları circulation i.
boruyu daha geniş çaplı bir boruyla birleştiren bağlantı increaser i.
paralel hareket yaratan birleşik bağlantı parallel motion i.
ara bağlantı unsuru mean i.
demiryolu hattındaki rayları birleştirip traverslere sabitleyen bağlantı elemanları fastening i.
iki bireyin birbiriyle bağlantı kurma şekli interpersonal chemistry i.
desmidin ana bölümleri arasındaki dar bağlantı isthmus i.
(köprü) sabit bağlantı fixed link [canada] i.
şahmerdanda dövme kalıplarında bağlantı kanalı gate i.
volan jantına takılan metal bağlantı prisoner i.
girintili metal bağlantı prisoner i.
bağlantı kısmı root i.
yuların bağlantı bandı shank i.
kişinin fiziksel varlığı ile ruhsal varlığı arasındaki bağlantı silver cord i.
(ray, bağlantı elemanları) bir demir yolunu oluşturan üst yapılar superstructure i.
bağlantı kurmak couple f.
arasında bağlantı kurmak (olaylar/durumlar/insanlar) relate f.
bağlantı yapmak make an agreement with f.
bağlantı kurmak get hold of f.
bağlantı kurmak get in touch with f.
ile bağlantı kurmak tie in to f.
bağlantı kurmak establish a connection with f.
ayırmak (bağlantı) make disjoint f.
bağlantı kurmak link up f.
ile bağlantı kurmak tie in with f.
ayrılmak (bağlantı) become disjoint f.
bağlantı kurmak make contact f.
bağlantı kurmak establish communication f.
bağlantı kurmak get through to someone f.
bağlantı kopmak disconnect f.
bağlantı yapmak make a connection f.
olaylar arasında bağlantı kurmak connect with f.
bağlantı kurmak come into contact with f.
bağlantı kurmak get one's hooks into f.
telepatik bağlantı kurmak telepathically communicate f.
bağlantı halinde olmak/bulunmak stay in touch with f.
bağlantı sağlamak establish connection between f.
bağlantı kurmak correlate f.
arabanın bağlantı yerlerini keserek içindekileri çıkarmak (itfaiyecilik) cut free f.
gizli bağlantı yaparak telefonu dinlemek tap f.
bağlantı yapmak tap f.
yeniden bağlantı kurmak recontact f.
bağlantı kurmak correlate f.
(bir şeyin üstüne) bağlantı işareti koymak matchmark f.
bağlantı düzeni kurmak hickory f.
bir şeyle bağlantı kurmak hold f.
yanlış şekilde bağlantı kurmak misconnect f.
kötü şekilde bağlantı kurmak misrelate f.
yanlış şekilde bağlantı kurmak misrelate f.
(tahtaları) zıvana-kinişli geçme veya oluklu bağlantı ile yan yana veya uç uca monte etmek match f.
dil ve oyuklu bağlantı ile birleştirmek feather f.
bağlantı kurmak involve f.
kartpostal üzerinden bağlantı kurmak postcard f.
bağlantı oluşturan copulatory s.
birkaç noktadan erişilebilir olan halka şeklinde bir araya gelmiş (bağlantı uçları) multiple s.
birden fazla bağlantı noktası olan (bilgisayar ağı veya elektronik cihaz) multiport s.
bağlantı kuran correlational s.
bağlantı olmadan inconnexedly [obsolete] zf.
Phrasals
bağlantı hissi vermek come across f.
(internet/bağlantı) birden gitmek bump off f.
bağlantı kurmak bear upon f.
bağlantı kurmak bear on f.
bağlantı kurmak tap into f.
biriyle bağlantı kurmuş hear from f.
biriyle bağlantı/iletişim kurabilmek get to someone f.
biriyle bağlantı kurabilmek get to someone f.
(bir şeyle bağlantı) kurmak join with (something) f.
(biriyle/bir şeyle) bağlantı kurmak link up with (someone or something) f.
birinin/bir şeyin (biriyle/bir şeyle) arasında bağlantı kurmak link up with (someone or something) f.
kabloyla arada bağlantı sağlamak wire in f.
(birileri/bir şeyler) arasında bağlantı kurmak interface with (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) bağlantı kurmak interface with (someone or something) f.
biri/bir şey ile başka biri bir şey arasında bağlantı kurmak interface someone or something with someone or something f.
birileri/bir şeyler ile başka birileri bir şeyler arasında bağlantı kurmak interface someone or something with someone or something f.
biriyle/bir şeyle bağlantı kurmak interface with someone or something f.
kabloyla arada bağlantı sağlamak wire into f.
(biriyle) bağlantı kurmak latch on (to someone) f.
(biriyle/bir şeyle bir şey) arasında bağlantı kurmak join (someone or something) to (something) f.
(bir şeyle bir şey) arasında bağlantı kurmak join (something) to (something else) f.
biriyle/bir şeyle biri/bir şey arasında bağlantı kurmak connect someone or something (up) to someone or something f.
bir suçla biri arasında/bir suçluyla bir olay arasında bağlantı kurmak connect someone or something (up) to someone or something f.
bir suçla biri arasında/bir suçluyla bir olay arasında bağlantı olduğunu iddia etmek connect someone or something (up) to someone or something f.
biriyle/bir şeyle biri/bir şey arasında bağlantı kurmak connect someone or something (up) with someone or something f.
bir suçla biri arasında/bir suçluyla bir olay arasında bağlantı kurmak connect someone or something (up) with someone or something f.
bir suçla biri arasında/bir suçluyla bir olay arasında bağlantı olduğunu iddia etmek connect someone or something (up) with someone or something f.
(biriyle/bir grupla) bağlantı kurmak connect (up) with (someone or something) f.
bir şeyle bir şey arasında ilinti/bağlantı kurmak correlate something with something f.
biriyle/bir şeyle (biri/bir şey) arasında bağlantı kurmak get someone or something through (to someone or something) f.
(biriyle) bağlantı kurmak get through to (someone) f.
ile bağlantı kurmak interface with f.
arasında bağlantı kurmak interface with f.
arasında bağlantı kurmak join to f.
ile arasında bağlantı kurmak join with f.
(bir şeyle) bağlantı kurmak key into (something) f.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında bağlantı kurmak link (someone or something) up to (someone or something) f.
(birileri/bir şeyler) arasında bağlantı kurmak link to (someone or something) f.
(birileri/bir şeyler) arasında bağlantı kurmak link together (with someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) arasında bağlantı kurmak link with (someone or something) f.
(biriyle bir şey) arasında bağlantı kurmak tap (one) into (something) f.
(biriyle duygusal/zihinsel/ruhani) bir alan arasında bağlantı kurmak tap (one) into (something) f.
(bir şeyle) arasında bağlantı kurmak tie into (something) f.
önden elektronik yollarla iletişim/bağlantı kurmak (telgraf göndermek) wire ahead f.
Phrases
tüm bilgiler güvenli bir bağlantı üzerinden iletilir all information is transmitted over a secure connection expr.
Colloquial
bir bağlantı gig i.
yüksek bir mevkideki (biriyle) iletişim/bağlantı kurmak get an in with (someone) f.
biriyle/bir şeyle bağlantı kurmayı reddetmek/istememek be nothing to do with somebody/something f.
biriyle/bir şeyle bağlantı kurmayı reddetmek/istememek have nothing to do with somebody/something f.
Idioms
bağlantı sacı connection plate i.
dünyadaki iki insan arasında ortalama altı veya daha az bağlantı olduğu teorisi six degrees of separation i.
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma ahold of someone or something i.
(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma hold of someone or something i.
doğrudan bağlantı a hot line (to somebody) i.
birine/bir şeye yardımı dokunacak biriyle bağlantı line on someone or something i.
bir konuda bilgi/yardım almak için bir fikir/bağlantı line on someone or something i.
bağlantı kurmak bridge the gap f.
(olaylar arasında bağlantı kurarak) durumun ne olduğunu anlamak put two and two together f.
(iki durum arasında) bağlantı kurmak connect the dots f.
(iki veya daha fazla kişi/şey arasında) bağlantı kurmak join (up) the dots f.
(biriyle/bir şeyle) bir bağlantı/ilişki kurmak get involved (in or with someone or something) f.
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak bridge the gap (between a and b) f.
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak bridge the gulf (between a and b) f.
(farklı kişiler/gruplar arasında) bağlantı kurmak build bridges f.
(biriyle) bağlantı/irtibat kurmak get hold of (one) f.
(biriyle) bağlantı/irtibat kurmak get in touch (with one) f.
biriyle/bir şeyle bağlantı/irtibat kurmak get in touch with somebody/something f.
Trade/Economic
büyük defter bağlantı numarası ledger page number i.
geriye bağlantı backward linkage i.
ileriye doğru bağlantı (sektörler arasında) forward linkage i.
pazara bağlantı sağlayabilme connectivity to the market i.
reklam şirketi ile müşteri arasındaki temel bağlantı account executive i.
iş ortakları arasında kolayca bağlantı kurup bilgi aktarabilme externalization i.
iş ortakları arasında kolayca bağlantı kurup bilgi aktarabilme externalisation i.
Law
hukuki bağlantı legal relation i.
yasal bağlantı legal relation i.
fail ile olay yeri arasında bağlantı kurma durumu cold hit i.
Politics
bağlantı direktifi linking directive i.
bağlantı noktası agglomeration i.
bağlantı yönetmeliği linking directive i.
Institutes
maliye bakanlığı'nın ofisleri ve büroları arasındaki istihbarat ilişkilerini denetleyip istihbarat teşkilatı ve uluslararası ekonomik politikadan sorumlu yetkililer arasında bir bağlantı kuran ajans office of intelligence support i.
Industry
bağlantı parçalarını tutturmak için borunun ucunda yer alan vida dişi makeup i.
Tourism
ortak ev kiralayıp aralarında bağlantı olmayan insanlardan her biri grouper i.
Advertising
bağlantı metni anchor text i.
metin bağlantı text link i.
Technical
kiremitlerin bağlantı noktasını oluşturan çıkıntı nib i.
ayarlama yapmakta kullanılan bir tür bağlantı vidası temper screw i.
bağlantı çubuğu tiebar i.
dil ve oyuklu bağlantı tongue and groove i.
el aletini sabit tutan ayarlanabilir bağlantı parçası toolhead i.
dil ve oyuklu bağlantı tongue-and-lip joint i.
iki düzlem arasında dönme sağlayan bağlantı çubuğu trace i.
ara bağlantı yapıları interconnecting structures i.
ara bağlantı parçası link i.
ara bağlantı elemanları interconnect components i.
ayrılabilir boru bağlantı elemanları separable tube fittings i.
anten bağlantı elemanı antenna connector i.
altı yönlü bağlantı parçası six-way union i.
açılı bağlantı parçası angle piece i.
açık bağlantı open joint i.
açık sistemler bağlantı mimarisi open systems interconnection architecture i.
açılı bilyeli bağlantı angle ball joint i.
alın kaynaklı bağlantı butt-fused joint i.
alın kaynaklı bağlantı butt fusion jointing i.
alın kaynaklı bağlantı butt-welded joint i.
alt bağlantı lower sole bar member i.
ambipolar bağlantı ambipolar coupling i.
amortisör bağlantı pernosu threaded pin i.
anahtarlanmış bağlantı switched connection i.
anonim bağlantı anonymous connections i.
anten bağlantı ucu antenna terminal i.
ara bağlantı cross member i.
ara bağlantı intermediate coupling i.
ara bağlantı travers i.
ara bağlantı intertie i.
ara bağlantı borusu interconnecting pipe i.
ara bağlantı yapısı interconnection structure i.
aramalı bağlantı dial-up connection i.
arazi bağlantı flanşı coupling sleeve i.
askılı bağlantı gimbal joint i.
bağlantı zaman aşımı süresi connection timeout i.
bağlantı noktası kimliği port id i.
batarya bağlantı ucu battery terminal cap i.
bağlantı noktası adreslemesi port mapping i.
bağlantı derzi cross joint i.
bağlantı valf donanımı trip gear i.
bağlantı kafası terminal head i.
bağlantı spirali coupling spiral i.
bağlantı teli bonding jumper i.
bağlantı referansı connection reference i.
bağlantı hattı connecting line i.
bağlantı kirişi binding joist i.
bağlantı basıncı charge pressure i.
bağlantı elemanı union i.
bağlantı noktası olarak kullanılan çıkıntı lug i.
bağlantı parçası bracket i.
bağlantı yatağı contası link bearing seal i.
bağlantı gerilimi junction potential i.
bağlantı köprüsü jumper i.
bağlantı kontağı connection contact i.
bakır iletken için bağlantı ucu bloku terminal block for copper conductor i.
bağlantı diyagramı connection diagram i.
bağlantı ucu termination i.
bağlantı ayağı bracket i.
bağlantı sırası bonder course i.
bağlantı kablosu connecting wire i.
bağlantı ucu düzenleri terminations i.
bağlantı çubuğu joint bar i.
bağlantı paneli patch panel i.
bağlantı pimleri hitch pins i.
bağlantı kirişleri buttress brazing struts i.
bağlantı bölgesi association area i.
bağlantı paneli junction panel i.
bağlantı boruları ve bağlantı parçaları connecting pipes and fittings i.
bağlantı şeması wiring diagram i.
bağlantı kapısı terminal pair port i.
bağlantı kablosu connecting cable i.
bağlantı aparatı connecting apparatus i.
bağlantı göbeği hub i.
bağlantı kutusu terminal box i.
bağlantı borusu joining pipe i.
bağlantı donatısı binding reinforcement i.
bağlantı levhası batten plate i.
bağlantı biçimleyicisi linkage editor i.
bağlantı kutusu junction box i.
bağlantı hazırlama joint preparation i.
bağlantı ünitesi interface unit i.
bağlantı aparatı connector i.
bağlantı noktası monitörü port monitor i.
bağlantı öğesi tie-member i.
bağlantı levhası splice plate i.
bağlantı noktası connection (point) i.
bağlantı panosu patch panel i.
bağlantı çubuğu securing rod i.
bağlantı manşonu coupling sleeve i.
bağlantı parçası coupling piece i.
bağlantı transformatörü coupling transformer i.
bağlantı durumu veritabanı link-state database i.
bağlantı kirişleri buttress bracing struts i.
basınçlı hortumların bağlantı yerlerinden ayrılıp savrulmasını önleyen bağlantı malzemesi whip check i.
bağlantı plakası connecting plate i.
bağlantı merkezi contact center i.
bağlantı işareti matchmark i.
bağlantı noktası bilgisi port information i.
bağlantı fişi attachment plug i.
bağlantı elemanı means of connecting i.
bağlantı alanı joint area i.
bağlantı aparatı connection device i.
bağlantı plakası mounting plate i.
bağlantı yeri seam i.
bağlantı boyutları coupling dimensions i.
bağlantı çıtası connecting strip i.
bağlantı kirişleri buttress braces i.
bağlantı seti connector set i.
bağlantı borusu service pipe i.
bağlantı aksı link shaft i.
bağlantı düğümleri connection nodes i.
bağlantı kesici disconnecter i.
bağlantı kapısı terminal pair i.
bağlantı tapası connecting plug i.
bağlantı klemensi connecting terminal i.
bağlantı plakası fitting sheet i.
bağlantı kirişi tie beam i.
bağlantı çubuğu drawbar i.
bağlantı yolu access road i.
baskı bağlantı parçası press fitting i.
bağlantı paneli patch field i.
bağlantı kökü root of joint i.
bağlantı taşı perpend stone i.
bağlantı sacı conductor i.
bağlantı kolu link rod i.
bağlantı uçları terminations i.
bağlantı pimleri ve göz açıklıkları connection pins and eye-holes i.
bağlantı parçası connecting piece i.
bağlantı elemanı konum güvenliği cpa -connector position assurance i.
bağlantı zinciri drawchain i.
bağlantı plakası anchor plate i.
bağlantı lapası connecting plug i.
bağlantı kutusu connection box i.
bağlantı çizgisi joint line i.
bağlantı mili mounting rod i.
bağlantı pimi joiner pin i.
bağlantı bölmesi connection compartment i.
bağlantı hattı bonding jumper i.
bağlantı parçası gusset i.
bağlantı cıvatası connecting bolt i.
bağlantı mesnedi link stay i.
bağlantı yuvası insert i.
bağlantı çatlağı joint crack i.
bağlantı sistemlerinin desteklenmesi support of wiring systems i.
bağlantı bağası bush i.
bağlantı levhası connection plate i.
bağlantı demiri shackle i.
bağlantı eklemi cross joint i.
bağlantı kutusu terminal block i.
bağlantı armatürleri connection armatures i.
bağlantı vidası fitting screw i.
bağlantı yuvası connector shell i.
bağlantı kesme disconnection i.
bağlantı elemanlarında sızdırmazlık amacıyla kullanılan özel bir kaplama çeşidi precote i.
bağlantı parçası junction piece i.
basınçlı bağlantı thrust link i.
bağlantı demiri junction box i.
bağlantı borusu junction pipe i.
bağlantı payı joint tolerance i.
bağlantı borusu connecting pipe i.
bağlantı somunu nut i.
bağlantı flanşı clutch flange i.
bağlantı açısı connection angle i.
bağlantı iletişimi link dialog i.
bağlantı diski synchromesh disc i.
bağlantı ucu terminal point i.
bağlantı kirişi bracing beam i.
bağlantı mekanizmasının çekme dayanımı tensile strength of coupling mechanism i.
bağlantı parçası male connection i.
bağlantı tasarımı joint design i.
bağlantı parçası tie link i.
bağlantı kablosu jumper cable i.
bağlantı paneli jack field i.
bağlantı ayağı support bracket i.
bağlantı parçası studs i.
bağlantı verimliliği joint efficiency i.
bağlantı bantları tie straps i.
bağlantı aparatı connecting device i.
bağlantı tablası aydınlatma lambası step lighting i.
bağlantı parçası fitting i.
bağlantı demiri output flange plate i.
bağlantı kaması assembly key i.
bağlantı parçası output flange plate i.
bağlantı bileşenleri connection components i.
bağlantı plakası tie plate i.
bağlantı yapma bonding i.
bağlantı cıvatası joint bolt i.
bağlantı elemanları fasteners i.
bağlantı çengeli connecting hook i.
bağlantı pabuçları fishplates i.
bağlantı kayışı rubber belt i.
bağlantı eklem jointl i.
bağlantı kolu kiti link rod kit i.
bağlantı kepi spring support i.
bağlantı sacı output flange plate i.
bağlantı pimi joint pin i.
bağlantı ucu link end i.
bağlantı çatalı link yoke i.
bağlantı teçhizatı connecting reinforcement i.
bağlantı elemanı connector i.
bağlantı maşası crocodile clips i.
bağlantı şeması connection diagram i.
bağlantı contası joint gasket i.
bağlantı editörü linkage editor i.
bağlantı planı connection drawing i.
bağlantı kirişi bracing girder i.
bağlantı noktası junction point i.
bağlantı noktası port connection point i.
bağlantı pimi drawbolt i.
bağlantı plakası connector plate i.
bağlantı pimi link pin i.
bağlantı pimi connecting pin i.
besleme deliği (fren merkez silindirinde hidrolik yağ haznesine bağlantı sağlayan ince dar delik) filling slot i.
bağlantı açıklığı joint clearance i.
bağlantı hattı tie line i.
bağlantı desteği link support i.
bağlantı elemanı fastener i.
bağlantı bloku terminal block i.
bağlantı elemanı junction piece i.
bağlantı kovanı coupling sleeve i.
bağlantı bobini bucking coil i.
bağlantı plakası bearing plate i.
bağlantı borusu communication pipe i.
bağlantı çubuğu kiti tie rod kit i.
bağlantı tablası skid plate i.
bağlantı noktası attachment point i.
bağlantı parçası braclet i.
bağlantı yatağı link bearing i.
bağlantı elemanı joint bar i.
bağlantı kordonu connecting cord i.
bağlantı noktası link up i.
bağlantı açısı fixing angle i.
bağlantı kablosu junction cable i.
bağlantı bobini coupling coil i.
bağlantı demiri yoke i.
bağlantı ağzı uyarlacı nozzle adapter i.
bağlantı parçası female connection i.
bağlantı takımı anchorage kit i.
bağlantı burcu expanding bushing i.
bağlantı koridoru passway i.
bağlantı levhası cleat i.
bağlantı kapısı terminal port i.
bağlantı mufu coupling sleeve i.
bağlantı ucu terminal i.
bağlantı yaşlandırma süresi joint-aging time i.
bağlantı kablosu connection wire i.
bağlantı kolu link arm i.
bağlantı hortumu connection pipe i.
bağlantı tertibatı link mechanism i.
bağlantı cıvatası anchor bolt i.
bağlayıcı serisinin bağlantı mekanizması coupling mechanism of a connector set i.