| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Common Usage | ||
| Yaygın Kullanım | astonishment i. | hayret |
| Yaygın Kullanım | astonishment i. | şaşkınlık |
| Yaygın Kullanım | astonishment i. | hayret etme |
| General | ||
| Genel | astonishment i. | donakalma |
| Genel | astonishment i. | şaşma |
| Genel | astonishment i. | şaşkınlık |
| Genel | astonishment i. | büyük şaşkınlık |
| Genel | astonishment i. | şaşırma |
| Genel | astonishment i. | afallama |
| Ottoman Turkish | ||
| Osmanlıca | astonishment i. | istiğrab |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | be petrified with astonishment f. | donup kalmak | ||
| Genel | gape with astonishment f. | ağzı açık kalmak | ||
| Genel | be greeted with astonishment f. | şaşkınlıkla karşılanmak (haber vb) | ||
| Genel | be petrified with astonishment f. | kal gelmek | ||
| Genel | be petrified with astonishment f. | kalakalmak | ||
| Genel | be petrified with astonishment f. | donakalmak | ||
| Genel | be petrified with astonishment f. | kala kalmak | ||
| Genel | cannot hide one's astonishment f. | şaşkınlığını gizleyememek | ||
| Genel | cause astonishment f. | hayret uyandırmak | ||
| Genel | arouse astonishment f. | hayret uyandırmak | ||
| Genel | cause astonishment f. | şaşkınlık uyandırmak | ||
| Genel | arouse astonishment f. | şaşkınlık uyandırmak | ||
| Genel | gaze at someone in astonishment f. | hayretle bakmak | ||
| Genel | gaze at someone in astonishment f. | şaşkınlıkla bakmak | ||
| Genel | leave (someone) open-mouthed with astonishment f. | parmak ısırtmak | ||
| Genel | receive with astonishment f. | hayretle karşılamak | ||
| Genel | be unable to hide one's astonishment f. | şaşkınlığını gizleyememek | ||
