Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ace!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"ace!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Slang
1
Argo
ace!
expr.
harika!
British Slang
2
İngiliz Argosu
ace!
expr.
harika!
"ace!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 235 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ace
i.
as
2
Yaygın Kullanım
ace
i.
karşılanamayan atış
3
Yaygın Kullanım
ace
i.
birli
4
Yaygın Kullanım
ace
s.
birinci sınıf
General
5
Genel
ace
i.
iskambilde as
6
Genel
ace
i.
yıldız
7
Genel
deuce ace
i.
iki bir (zar)
8
Genel
ace
i.
zerre
9
Genel
ace
i.
yek
10
Genel
ace
i.
çok yetenekli kimse
11
Genel
ace of spades
i.
maça beyi
12
Genel
ace of hearts
i.
kupa ası
13
Genel
ace
i.
az miktar
14
Genel
ace
i.
başarılı
15
Genel
ace
i.
(golfte) tek atışta deliği bulma
16
Genel
ace
i.
tek vuruşta yapılan sayı
17
Genel
ace
i.
bir alanda uzman
18
Genel
ace
i.
becerikli kimse
19
Genel
deuce-ace
i.
üç
20
Genel
ambs-ace
i.
kötü şans
21
Genel
an ace up your sleeve
i.
avantaj olarak kullanılacak bir şey
22
Genel
ace
i.
karşılanamayan servis (tenis)
23
Genel
ames-ace
i.
kötü şans
24
Genel
deuce-ace
i.
iki ve bir gelen zar
25
Genel
deuce-ace
i.
dü yek
26
Genel
have an ace in the hole
f.
elinde kozu olmak
27
Genel
have an ace up one's sleeve
f.
elinde kozu olmak
28
Genel
ace
f.
çok başarılı olmak
29
Genel
ace
f.
mükemmel bir sonuç almak
30
Genel
ace
s.
birinci sınıf
31
Genel
ace
s.
en iyi
32
Genel
ace
s.
becerikli
33
Genel
within an ace of
ed.
neredeyse
34
Genel
within an ace of
ed.
az kalsın
35
Genel
within an ace of
ed.
eli kulağında
36
Genel
within an ace of
ed.
kılpayı
Phrasals
37
Öbek Fiiller
ace in
f.
bir yere girebilmek
38
Öbek Fiiller
ace in
f.
kıl payıyla girebilmek
39
Öbek Fiiller
ace in (to something)
f.
bir yere girebilmek
40
Öbek Fiiller
ace in (to something)
f.
kıl payıyla girebilmek
41
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girebilmek
42
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
43
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek
44
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek
45
Öbek Fiiller
ace into (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi becermek
46
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girebilmek
47
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
48
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek
49
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek
50
Öbek Fiiller
ace in (something)
f.
(bir şeye/yere) girmeyi becermek
Phrases
51
İfadeler
ace out
f.
birini alt etmek
52
İfadeler
ace out
f.
birini geçmek
Colloquial
53
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
yakın arkadaş
54
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
kanka
55
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
eküri
56
Konuşma Dili
ace
i.
bir numara
57
Konuşma Dili
ace
i.
en iyi
58
Konuşma Dili
ace
i.
birinci sınıf
59
Konuşma Dili
ace
i.
mükemmel
60
Konuşma Dili
ace
i.
bir dolar
61
Konuşma Dili
ace
i.
aptal
62
Konuşma Dili
ace
i.
ahmak
63
Konuşma Dili
ace
i.
salak
64
Konuşma Dili
ace
i.
budala
65
Konuşma Dili
ace
i.
sersem
66
Konuşma Dili
ace
i.
beceriksiz
67
Konuşma Dili
ace
i.
kanka
68
Konuşma Dili
ace
i.
yakın arkadaş
69
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
yakın arkadaş
70
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
kanka
71
Konuşma Dili
ace boom-boom
i.
pampa
72
Konuşma Dili
the ace in (one's) hand
i.
gizli silah
73
Konuşma Dili
the ace in (one's) hand
i.
koz
74
Konuşma Dili
the ace in your hand [uk]
i.
gizli silah
75
Konuşma Dili
the ace in your hand [uk]
i.
koz
76
Konuşma Dili
ace
f.
sınavdan yüz çekmek/yıldızlı beş almak
77
Konuşma Dili
ace
f.
gölgede bırakmak
78
Konuşma Dili
ace
f.
alt etmek
79
Konuşma Dili
ace
f.
üstün gelmek
80
Konuşma Dili
ace
f.
geçmek
81
Konuşma Dili
ace
f.
yenmek
82
Konuşma Dili
ace it
f.
çok başarılı olmak
83
Konuşma Dili
ace it
f.
kasıp kavurmak
84
Konuşma Dili
ace it
f.
fırtına gibi esmek
85
Konuşma Dili
ace it
f.
mükemmel sonuç almak
86
Konuşma Dili
ace the test
f.
sınavdan 100 çekmek
87
Konuşma Dili
ace it
f.
çok başarılı olmak
88
Konuşma Dili
ace it
f.
ondan sorulmak
89
Konuşma Dili
ace out
f.
şanslı olmak
90
Konuşma Dili
ace out
f.
şansı yaver gitmek
91
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyde) çok başarılı olmak
92
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyde) mükemmel bir sonuç almak
93
Konuşma Dili
ace (something)
f.
(bir şeyi) başarıyla geçmek/atlatmak
94
Konuşma Dili
ace out
f.
kıl payı sıyrılmak/kurtulmak
95
Konuşma Dili
ace out
f.
şans eseri kurtulmak/atlatmak
96
Konuşma Dili
ace out
f.
son anda kurtulmak
Idioms
97
Deyim
ace boom-boom
i.
kanka
98
Deyim
ace boom-boom
i.
canciğer dost
99
Deyim
ace boon-coon
i.
kanka
100
Deyim
ace boon-coon
i.
canciğer dost
101
Deyim
someone's ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
102
Deyim
an ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
103
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz
104
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
105
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz
106
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
107
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) elindeki koz
108
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) gizli kozu
109
Deyim
ace up (one's) sleeve
i.
(birinin) elindeki avantaj
110
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok başarılı kimse
111
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) ustası
112
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse
113
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) en iyisi
114
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok başarılı kimse
115
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) ustası
116
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse
117
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) uzaman
118
Deyim
an ace
i.
(bir şeyin) en iyisi
119
Deyim
an ace
i.
(bir şeyde) uzman
120
Deyim
bate an ace [obsolete]
f.
en az indirimi yapmak
121
Deyim
ace someone out
f.
birisini alt etmek
122
Deyim
have an ace up one's sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
123
Deyim
play one's ace
f.
kozunu oynamak
124
Deyim
ace
f.
sınavdan en yüksek notu almak
125
Deyim
be within an ace of
f.
ramak kalmak
126
Deyim
ace out (of something)
f.
şans eseri atlatmak
127
Deyim
ace out (of something)
f.
şans eseri kurtulmak
128
Deyim
ace
f.
sınavdan 100 çekmek
129
Deyim
come within an ace
f.
ramak kalmak
130
Deyim
ace someone out
f.
üstesinden gelmek
131
Deyim
come within an ace of something
f.
'nın eşiğine gelmek
132
Deyim
be within an ace of (something)
f.
(bir şey) sınırına dayanmak
133
Deyim
have an ace up your sleeve [uk]
f.
gizli silahı olmak
134
Deyim
have an ace up your sleeve [uk]
f.
elinde bir kozu olmak
135
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde kozu olmak
136
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
137
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
138
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli silahı olmak
139
Deyim
come within an ace of
f.
nın eşiğine gelmek
140
Deyim
come within an ace of
f.
'-e ramak kalmak
141
Deyim
come within an ace of
f.
ile burun buruna gelmek
142
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir silahı olmak
143
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde bir kozu olmak
144
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde kozu olmak
145
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
146
Deyim
have an ace up your sleeve
f.
elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
147
Deyim
have got an ace up (one's) sleeve
f.
elinde kozu olmak
148
Deyim
have got an ace up (one's) sleeve
f.
gizli bir kozu olmak
149
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
en iyi kozunu oynamak
150
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
başarıyı getirecek hamleyi yapmak
151
Deyim
play (one's) ace (card)
f.
en önemli/güçlü kozunu oynamak
152
Deyim
play your ace
f.
kozunu oynamak
153
Deyim
ace
s.
mükemmel
154
Deyim
black as the ace of spades
s.
kapkara
155
Deyim
black as the ace of spades
s.
kömür gibi
156
Deyim
black as the ace of spades
s.
kömür kadar siyah
157
Deyim
black as the ace of spades
s.
simsiyah
158
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
çok kirli
159
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
çok pis
160
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kapkara
161
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
leş gibi
162
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
kir pas içinde
163
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kömür kadar siyah
164
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
kapkara
165
Deyim
black as the ace of spades
expr.
kömür gibi siyah
166
Deyim
as black as the ace of spades
expr.
simsiyah
167
Deyim
black as the ace of spades
expr.
simsiyah
168
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şeyi yapmaya) çok yakın
169
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şeyi) elde etmeye çok yaklaşmış
170
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
neredeyse (bir şey yapmak)
171
Deyim
within an ace of (doing) (something)
expr.
(bir şey yapmaya) ramak kalmış
172
Deyim
within ames ace
expr.
yakınında
173
Deyim
within ames ace
expr.
(bir şeye) yakın
174
Deyim
within ames ace
expr.
yaklaşmakta
175
Deyim
within ames ace
expr.
(bir yere) çok az var
176
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeye çok yakın
177
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeyi elde etmeye çok yaklaşmış
178
Deyim
within an ace of something
expr.
neredeyse bir şey
179
Deyim
within an ace of something
expr.
bir şeye ramak kalmış
Institutes
180
Kurum/Kuruluş
architects' council of europe (ace)
i.
avrupa mimarlar konseyi
Medical
181
Medikal
ace inhibitor
i.
ace inhibitörleri
182
Medikal
ace inhibitor
i.
ace inhibitörü
183
Medikal
ace bandage
i.
(abd) kan akışını önleyen elastik bandaj
Pharmaceutics
184
Eczacılık
ace inhibitor
i.
kronik kalp yetmezliğini tedavide kullanılan kan basıncını düşürücü bir ilaç
Biochemistry
185
Biyokimya
ace
i.
anjiyotensin I'i anjiyotensin ii'ye dönüştüren proteolitik enzim
Social Sciences
186
Sosyal Bilimler
ace (asexual)
i.
aseksüel
187
Sosyal Bilimler
grey ace
i.
gri aseksüel
Geography
188
Coğrafya
ace
i.
teksas eyaletinde şehir
Military
189
Askeri
allied command europe (ace)
i.
nato'nun büyük stratejik karargahı
190
Askeri
ace rapid reaction centre
i.
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon merkezi
191
Askeri
ace information flow system
i.
ace bilgi akış sistemi
192
Askeri
commander ace rapid reaction corps
i.
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon kolordu komutanı
193
Askeri
ace
i.
çok sayıda düşman uçağı düşürmüş pilot
Sport
194
Spor
american council on exercise (ace)
i.
amerikan egzersiz konseyi
195
Spor
ace
i.
yıldız oyuncu
196
Spor
ace
f.
tek vuruşta sayı kazanmak
Tennis
197
Tenis
ace
i.
karşılanamayan servis (tenis)
Volleyball
198
Voleybol
serving an ace
i.
servis kullanma
199
Voleybol
serve an ace
f.
servis kullanmak
Card
200
İskambil
ace
i.
as
201
İskambil
ace
i.
birli
202
İskambil
ace
i.
bey
203
İskambil
ace of diamonds
i.
karo ası
204
İskambil
ace of spades
i.
maça ası
205
İskambil
ace of clubs
i.
sinek ası
206
İskambil
ace high straight
i.
floş royal
Abbreviation
207
Kısaltma
ace
kısalt.
koferanslar ve etkinlikler birliği
Archaic
208
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
talihsizlik
209
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
şanssızlık
210
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
uğursuzluk
211
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
kötü şans
212
Eski Kullanım
deuce-ace
i.
kötü talih
Slang
213
Argo
ace
i.
bir nefes sigara
214
Argo
ace boon coon
i.
en iyi arkadaş
215
Argo
ace
i.
hap amfetamin
216
Argo
ace in the hole
i.
sona bırakılan koz
217
Argo
ace in the hole
i.
son koz
218
Argo
ace boon coon
i.
yakın arkadaş
219
Argo
ace
i.
1 dolar
220
Argo
ace
i.
aseksüel
221
Argo
ace
i.
aseksüel
222
Argo
ace a test
f.
testten yüksek puan almak
223
Argo
ace out
f.
gölgede bırakmak
224
Argo
ace out
f.
alt etmek
225
Argo
ace out
f.
üstün gelmek
226
Argo
ace out
f.
geçmek
227
Argo
ace out
f.
yenmek
228
Argo
ace out
f.
keklemek
229
Argo
ace out
f.
katakulli yapmak
230
Argo
ace out
f.
kandırmak
231
Argo
ace an exam
f.
sınavdan çok yüksek bir not almak
Modern Slang
232
Modern Argo
ace deuce
i.
ann arbour, michigan
233
Modern Argo
ace lesbian
i.
bir kadına romantik/duygusal olarak çekim hisseden ama cinsel çekim hissetmeyen lezbiyen
234
Modern Argo
ace ring
i.
genellikle sağ elin orta parmağına takılan ve kişinin aseksüel olduğunu gösteren siyah (genelde hematit) yüzük
235
Modern Argo
ace lesbian
i.
aseksüel lezbiyen
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ace!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy