ağzı - Türkçe İngilizce Sözlük

ağzı

"ağzı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağzı aestuary i.

"ağzı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bıçak ağzı blade i.
The blade of my knife is very sharp.
Bıçağımın ağzı çok keskin.

More Sentences
General
sokak ağzı vulgar language i.
Tom often uses vulgar language.
Tom sık sık sokak ağzı kullanır.

More Sentences
bıçak ağzı blade i.
The blade of my knife is very keen.
Bıçağımın ağzı çok keskindir.

More Sentences
ağzı sulanmak drool f.
The dog is drooling.
Köpeğin ağzı sulanıyor.

More Sentences
ağzı sulanmak salivate f.
Tom salivated.
Tom'un ağzı sulandı.

More Sentences
ağzı kokmak have bad breath f.
I shot the horse because it had bad breath.
Ağzı koktuğu için atı vurdum.

More Sentences
ağzı kurumak (one's mouth) go dry f.
His mouth went dry.
Onun ağzı kurudu.

More Sentences
ağzı açık bırakmak transfix f.
The magician's performance transfixed the audience.
Sihirbazın gösterisi izleyenleri ağzı açık bıraktı.

More Sentences
ağzı sıkı reserved s.
Tom is quite reserved, isn't he?
Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi?

More Sentences
ağzı açık kalmış fascinated s.
Tom must've been fascinated by that.
Tom bundan ağzı açık kalmış olmalı.

More Sentences
ağzı sıkı discreet s.
Tom is discreet.
Tom ağzı sıkıdır.

More Sentences
ağzı sıkı secretive s.
Tom seems secretive.
Tom ağzı sıkı görünüyor.

More Sentences
ağzı sıkı tight-lipped s.
The Committee itself is keeping tight-lipped.
Komite'nin kendisi de ağzını sıkı tutuyor.

More Sentences
Colloquial
ağzı bozuk foul mouth s.
That man has a foul mouth.
Bu adamın ağzı bozuk.

More Sentences
Common Usage
ibrik ağzı beak i.
ambar ağzı hatch i.
ağzı bozuk abusive s.
General
ambar ağzı coaming i.
ağzı bozukluk filth i.
liman ağzı roadstead i.
düşman ağzı calumny i.
dörtyol ağzı crossroads i.
kol ağzı wristband i.
hortum ağzı rose i.
yanardağ ağzı vent i.
liman ağzı roads i.
ağzı bozuk tip ribald i.
ağzı sıkılık reticence i.
yanardağ ağzı chimney i.
güverteye açılan kapı ağzı ve koridor companionway i.
ağzı sıkılık secretiveness i.
ağzı bozukluk profanity i.
ağzı sıkı olma seal i.
tüfek ağzı muzzle i.
galeri ağzı adit entrance i.
kol ağzı wrist band i.
akarsu ağzı outfall i.
top ağzı tapası tampion i.
dört yol ağzı crossroads i.
oluk ağzı spout i.
bardak ağzı brim i.
bıçak ağzı knife edge i.
ağzı kalabalık loudmouth i.
bir akarsu veya akıntının ağzı outfall i.
ağzı bozukluk scurrility i.
tek ağzı keskin kılıç backsword i.
ağzı açık kalma gape i.
nehir ağzı embouchure i.
bıçak ağzı cutting edge i.
ağzı dar, çift kulplu yuvarlak şişe (eski roma'da) ampulla i.
nehir ağzı estuary i.
ağzı sıkılık discretion i.
ağzı gevşek chatterbox i.
nehir ağzı mouth of a river i.
kol ağzı cuff i.
sokak ağzı street language i.
ibrik ağzı nozzle i.
maden kuyusu ağzı pithead i.
dörtyol ağzı intersection i.
giriş ağzı intake i.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış gaper i.
ağzı bozukluk scurrilities i.
ırmak ağzı limanı estuarine port i.
ırmak ağzı estuary i.
uman ağzı roadstead i.
ağzı açık gezen gobemouche i.
kale ağzı goalmouth i.
ağzı açık kalma hiation i.
liman ağzı mouth of a harbour i.
mağara ağzı mouth of a cave i.
ağzı laf yapan chatterbox i.
yol ağzı mouth of a road i.
yol ağzı junction i.
yol ağzı road junction i.
balta ağzı bit i.
ustura ağzı razor blade i.
döküm ağzı gate i.
bıçak ağzı knife-edge i.
alma ağzı hydrant i.
su ağzı hydrant i.
giriş ağzı inlet i.
çakı ağzı blade i.
uçurum ağzı chimney i.
yanardağ ağzı crater i.
top/tüfek ağzı muzzle i.
meme ağzı nozzle i.
giriş ağzı mouth i.
boşaltma ağzı outlet i.
çıkış ağzı outlet i.
volkan ağzı vent i.
tuzak olarak kazılıp ağzı kapatılan çukur pitfall i.
yöre ağzı villagism i.
köy ağzı villagism i.
nehir ağzı river mouth i.
çaydanlık ağzı spout i.
sokak ağzı street talk i.
kupon ağzı/dili coupon lingo i.
kenarları/ağzı tuzlanmış bardak salt-rimmed glass i.
ağzı bozukluk ribald i.
nehir ağzı aber i.
top ağzı tapası tamkin i.
top ağzı tapası tompion i.
nehir ağzı aestuary i.
ırmak ağzı aestuary i.
ağzı bozukluk aischrology i.
topun ağzı chase [obsolete] i.
bir kişinin ağzı veya burnu neb i.
maden ocağı ağzı bank i.
halk ağzı vernacular i.
kürek veya mahmuzun ucundaki dar bıçak ağzı languet i.
sürahi ağzı lip i.
ağzı sıkılık reticency i.
kursağı veya ağzı çağrıştıran şey maw i.
ambar ağzı merdiveni hatchway i.
ağzı açık olma hiation [obsolete] i.
genellikle gümüşten yapılan, ağzı çentikli geniş punç kasesi monteth i.
savaş silahlarının ağzı mouth i.
ağzı korumaya yarayan gereç mouthpiece i.
ağzı açık bırakan şey gapeseed i.
ağzı açık bakan kimse gapeseed i.
ağzı açık bırakan kimse gapingstock i.
insan ağzı muzzle i.
ağzı hayretle açık kalma openmouthedness i.
ağzı bozuk, yaşlı ve çirkin kadın rudas [scotland] i.
ağzı küçük ve yuvarlak bir şekilde büzme compursion i.
büzme ipiyle ağzı kapanan kese biçimli çanta drawstring bag i.
ağzı sıkılık inwardness i.
dökme ağzı bulunan kap pourie [scotland] i.
kapı ağzı salutatory [obsolete] i.
ağzı laf yapan kimse phraseman i.
ağzı laf yapan kimse phraser i.
ağzı açık kanalizasyon shore [dialect] i.
ağzı açık ayran budalası simple i.
ağzı açık ayran budalası smelt [obsolete] i.
ağzı l biçimli bir boru anahtarı türü stillson wrench i.
ağzı bir karış açık kalmak bowl over f.
ağzı kulaklarına varmak grin from ear to ear f.
ağzı varmamak not to be willing to say f.
ağzı köpürmek foam at the mouth f.
ağzı açık dinlemek hang on somebody's words f.
ağzı süt kokmak be an infant in arms f.
ağzı süt kokmak be naive f.
ağzı varmamak hate to tell f.
ağzı sulanmak have one's mouth water f.
ağzı yanmak burn one's fingers f.
düşündükçe ağzı sulanmak lick one's chops f.
ağzı açık ayran delisi gibi bakmak stare like a stuck pig f.
ağzı açık bir şekilde bakmak gape f.
ağzı açık kalmak gape f.
ağzı açık bakmak gape f.
ağzı sulanmak desire f.
ağzı laf yapmak have the gift of the gab f.
ağzı süt kokmak be green f.
ağzı açık bir şekilde seyretmek gawp at f.
ağzı salyalanmak salivate f.
ağzı yanmak get one's fingers burnt f.
ağzı dört köşe olmak be all smiles f.
ağzı açık kalmak gape with astonishment f.
(bir şeyden) ağzı yanmak get one's finger burn f.
ağzı bozuk bir şekilde konuşmak belowt f.
uyanır uyanmaz ağzı kocaman açarak esnemek mawn f.
ağız açacağı ile ağzı açık tutmak gag f.
ağzı açık kalmak gane [obsolete] f.
ağzı geniş şekilde açmak gape f.
ağzı çarpıtarak hoşnutsuzluk belirtmek mump [dialect] [uk] f.
köylü ağzı ile konuşmak rusticize [us] f.
köylü ağzı ile konuşmak rusticise [uk] f.
ağzı sulanmak dreul f.
ağzı açık bırakmak fascinate f.
ağzı açık bakmak gaup [dialect] f.
ağzı açık bakmak gaw [obsolete] f.
ağzı sulanmak slabber f.
ağzı kulaklarında overjoyed s.
ağzı sıkı uncommunicative s.
ağzı var dili yok very quiet s.
ağzı bozuk ribald s.
ağzı kenetli trustworthy s.
ağzı kalabalık loudmouthed s.
ağzı sıkı closemouthed s.
ağzı kalabalık quack s.
ağzı bozuk vituperative s.
ağzı bozuk scurrilous s.
ağzı bozuk blackguardly s.
ağzı açık kalmış floored s.
ağzı pek tightlipped s.
ağzı kalabalık charlatan s.
ağzı bozuk foulmouthed s.
ağzı gevşek indiscreet s.
ağzı sıkı tightlipped s.
nehir ağzı estuarine s.
ağzı kalabalık loud mouthed s.
ağzı pis abusive s.
ağzı kenetli reliable s.
ağzı açık kalmış agape s.
ağzı açık imbecile s.
ağzı sıkı inexpressive s.
ağzı sıkı reticent s.
ağzı kilitli tightlipped s.
ağzı kalabalık mouthy s.
ağzı kalabalık garrulous s.
ağzı tıkalı gagged s.
ağzı açık gaping s.
fazla ağzı sıkı close s.
ağzı sıkı cagey s.
ağzı kalabalık verbose s.
ağzı sıkı incommunicative s.
ağzı kenetli cagey s.
ağzı kenetli incommunicative s.
ağzı kenetli discreet s.
ağzı kenetli close lipped s.
ağzı kenetli inexpressive s.
ağzı kenetli reserved s.
ağzı kenetli secretive s.
ağzı kenetli reticent s.
ağzı kenetli tight lipped s.
ağzı laf yapan chatty s.
ağzı laf yapan talkative s.
ağzı bozuk foul-spoken s.
ağzı bozuk coarse-mouthed s.
ağzı kalabalık flannel-mouthed s.
ağzı sıkı close-lipped s.
ağzı sıkı close-mouthed s.
ağzı bozuk foul-mouthed s.
ağzı pis coarse-mouthed s.
ağzı bozuk loud-mouthed s.
ağzı açık kalmış open-mouthed s.
ağzı sıkı olmayan not be tight-lipped s.
ağzı var dili yok tongue-tied s.
ağzı sıkı/ketum reliable s.
ağzı bozuk abusive s.
ağzı kapalı reserved s.
ağzı bozuk sweary s.
ağzı sıkı close lipped s.
ağzı sıkı unforthcoming s.
ağzı pis abuseful s.
ağzı bozuk abuseful s.
ağzı bozuk abuseful s.
ağzı sıkı cagy s.
ağzı yaralı cankery s.
ağzı sıkı tight-mouthed s.
ağzı gevşek undiscreet s.
ağzı bozuk viled s.
ağzı gevşek loose-tongued s.
ağzı pis black-mouthed s.
ağzı açık kalmış widechapped s.
ağzı genişçe açarak bağırılan (şey) wide-mouthed s.
ağzı açık kalmış wondering s.
(ağzı kapalı yiyecek kabı) içeriğinin bozulması nedeniyle şişmiş blown s.
ağzı sert hard-mouthed s.
ağzı kalabalık wordish s.
(belirtilen şekilde) ağzı olan mouthed s.
ağzı açık mouthed s.
ağzı bozuk reproachable s.
ağzı gevşek loose-lipped s.
(belirtilen şekilde) ağzı olan rimmed s.
ağzı tamamen açık ringent s.
ağzı açılmış ringent s.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış openmouthed s.
ağzı sonuna kadar açık openmouthed s.
ağzı bozuk opprobrious s.
ağzı açık temsil edilen overt s.
ağzı açık çizilen overt s.
ağzı mühürlü closed s.
ağzı sıkı incommunicable s.
ağzı bozuk invective s.
ağzı kalabalık flannelmouthed s.
ağzı açık oscitant s.
hortum ağzı bulunmayan roseless s.
ağzı bozuk scurril s.
ağzı sıkı secret s.
ağzı mühürlü secret s.
ağzı sıkı self-restrained s.
ağzı sıkı shut-in s.
ağzı ile kapan snappish s.
ağzı sıkı snug [dialect] s.
bir akarsuyun ağzı yönünde veya orada downriver zf.
ağzı bozuk bir şekilde abusively zf.
ağzı sıkı bir şekilde reservedly zf.
ağzı sıkı bir biçimde uncommunicatively zf.
ağzı açık bir şekilde gapingly zf.
ağzı sıkı bir şekilde inexpressively zf.
ağzı açık bir şekilde kalarak cluelessly zf.
ağzı bozuk bir şekilde ribaldly zf.
ağzı sıkı bir şekilde secretively zf.
ağzı sıkı bir şekilde reticently zf.
ağzı bozukça scurrilously zf.
ağzı açık bir şekilde oscitantly zf.
açlıktan ağzı kokarak starvedly zf.
Phrasals
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around f.
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something f.
ağzı dili tutulmak block on (something) f.
ağzı dili tutulmak block on f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat (someone or something) into (something) f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat someone into something f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat into f.
birine veya bir şeye ağzı açık bakakalmak gape at someone or something f.
birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak gape at someone or something f.
ağzı sulanmak salivate (all) over (someone or something) f.
ağzı sulanmak salivate over f.
ağzı sulanmak slobber (all) over (someone or something) f.
-e ağzı sulanmak drool over f.
-e ağzı açık bakakalmak gape at f.
e ağzı bir karış açık bakmak gape at f.
(birine/bir şeye) bakıp ağzı açık kalmak marvel at (someone or something) f.
Proverb
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer a burnt child dreads the fire
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer once burnt twice shy
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer once bitten twice shy
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş once burned twice shy
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş a burnt child dreads the fire
ağzı çok laf yapanın elinden pek iş gelmez great talkers are little doers
Colloquial
ağzı açık ayran delisi/budalası drool bucket i.
ağzı açık bakakalma drool bucket i.
ağzı süt kokan an infant in arms i.
ağzı süt kokan babe in the wood i.
ağzı bozuk kişi foul mouth i.
ağzı bozuk kişi dirty-mouth i.
açgözlü bir kimsenin ağzı veya midesi maw i.
ağzı bozuk bad-mouth i.
ağzı sıkı kimse clam i.
ağzı laf yapan kimse fast talker i.
ağzı gevşek flapjaw i.
ağzı gevşek flap-jaw i.
sokak ağzı french i.
(sokak ağzı) delikanlı olmak be man enough to do something f.
ağzı bozuk olmak bite f.
ağzı kulaklarında olmak be all smiles f.
ağzı kulaklarına varmak be all smiles f.
ağzı burnu dağılmış/kırılmış bruised and battered s.
ağzı burnu çarşamba pazarına dönmüş bruised and battered s.
ağzı süt kokan green s.
ağzı olan konuşuyor everyone has something to say expr.
ağzı var dili yok buttoned up expr.
ağzı kulaklarında all smiles expr.
ağzı kulaklarında all smiles expr.
Idioms
ağzı kulaklarında sırıtma coprophagous grin i.
ağzı açık ayran budalası silly-billy i.
ağzı açık ayran budalası simpleton i.
ağzı açık ayran budalası simple simon i.
ağzı açık ayran budalası nitwit i.
ağzı kulaklarında smile from ear to ear i.
ağzı kulaklarında grin from ear to ear i.
ağzı laf yapan a fast talker i.
ağzı süt kokan kimse babe in the woods i.
esnaf ağzı sales talk i.
(ikna etmek amacıyla) ağzı iyi laf yapan kimse silver-tongued i.
ağzı bozuk kimse latrine lips i.
ağzı gevşeklik loose lip i.
ağzı gevşeklik loose lips i.
ağzı süt kokan kimse babe in the woods i.
ağzı süt kokan kimseler babes in the woods i.
ağzı bozuk mouth of a sailor i.
ağzı iyi laf yapan bir konuşmacı silver-tongued orator i.
aslanın ağzı the lion's mouth i.
sokak ağzı vulgar tongue i.
halk ağzı vulgar tongue i.
ağzı sıkı olmak keep shady f.
ağzı çirişçi çanağına dönmek feel as if a cat has kittened in (one's) mouth f.
ağzı zehir gibi olmak feel as if a cat has kittened in (one's) mouth f.
ağzı süt kokmak be (as) green as a gooseberry f.
ağzı kulaklarına varmak beam from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak grin from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak smile from ear to ear f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat the hell out of somebody/something f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek knock the hell out of somebody/something f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek kick the hell out of somebody/something f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek knock the hell out of (one) f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat the bejesus out of (one) f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek beat the bejesus out of someone f.
ağzı köpürmek come to a boil f.
ağzı çirişçi çanağına dönmek feel as if a cat has kittened in (one's) mouth f.
ağzı zehir gibi olmak feel as if a cat has kittened in (one's) mouth f.
ağzı yanmak (bir şeyden) burn one's fingers f.
ağzı yanmak (bir şeyden) get one's fingers burnt f.
ağzı açık kalmak your jaw drops f.
ağzı açık kalmak drop one's teeth f.
ağzı bir karış açık kalmak drop one's jaw f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's jaw hit the floor f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's mouth hit the floor f.
ağzı bir karış açık kalmak one's jaw drops f.
ağzı bir karış açık kalmak bowl over f.
ağzı bir karış açık kalmak have one's mouth gaped open wide f.
ağzı gevşek olmak talk about things that you should keep secret f.
ağzı gevşek olmak have a loose tongue f.
ağzı gevşek olmak be indiscreet f.
ağzı gevşek olmak be loose-tongued f.
ağzı gevşek olmak have tendency to speak indiscreetly f.
ağzı gevşek olmak speak indiscreetly f.
ağzı iyi laf yapmak have a way with words f.
ağzı iyi laf yapmak have the gift of gab f.
ağzı iyi laf yapmak have a gift for gab f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin like a cheshire cat grin f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak be on cloud nine f.
ağzı kulaklarına varmak hang the flags out f.
ağzı kulaklarına varmak be as happy as a lark f.
ağzı kulaklarına varmak be as happy as a sand boy f.
ağzı kulaklarına varmak grin from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak put the flags out f.
ağzı laf yapmak have a gift for gab f.
ağzı laf yapmak have the gift of gab f.
ağzı laf yapmak have the gift of the gab f.
ağzı sıkı olmak be the soul of discretion f.
ağzı sıkı olmak be tight-lipped f.
ağzı sıkı olmak keep one's own counsel f.
ağzı sulanmak lick one's lips f.
ağzı süt kokmak wet behind the ears f.
ağzı süt kokmak not dry behind the ears f.
ağzı süt kokmak hardly dry behind the ears f.
ağzı süt kokmak be wet behind the ears f.
ağzı yanmak get one's fingers burnt f.
ağzı yanmak have one's fingers burnt f.
ağzı yanmak burn one's fingers f.
ağzı yanmak get one's fingers burned f.
ağzı yanmak have one's fingers burned f.
aynı ağzı kullanmak sing from the same hymnsheet f.
aynı ağzı kullanmak sing the same tune f.
aynı ağzı kullanmak sing from the same songsheet f.
bir şeyden ağzı yanmak burn one's fingers f.
bir şeyden ağzı yanmak get one's fingers burnt f.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak eyes pop out of head f.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak fall off one's chair f.
ağzı dili kurumak be spitting feathers f.
ağzı yalan dolu olmak have a forked tongue f.
ağzı laf yapmak talk a good game f.
ağzı iyi laf yapmak talk a good game f.
ağzı laf yapıp icraata gelince fos çıkmak talk a good game f.
ağzı açık bakmak gaze open-mouthed f.
ağzı açık bakakalmak gaze open-mouthed f.
ağzı köpürmek froth at the mouth f.
ağzı köpürmek foam at the mouth f.
ağzı bozuk olmak have the mouth of a sailor f.
ağzı gevşek olmak be a loud mouth f.
ağzı gevşek olmak have a loud mouth f.
ağzı sıkı olmak not say boo (to anyone) [us] f.
ağzı kulaklarına varmak be (as) happy as a clam (at high tide) f.
ağzı kulaklarına varmak be grinning from ear to ear f.
ağzı kulaklarında olmak be grinning like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek be grinning like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarında olmak be smiling like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek be smiling like a cheshire cat f.
ağzı sulanmak be licking (one's) lips f.
ağzı sulanmak be licking your lips f.
ağzı kulaklarına varmak smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarında olmak smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak beam from ear to ear f.
ağzı kulaklarında olmak beam from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek beam from ear to ear f.
ağzı kulaklarına varmak grin from ear to ear f.
ağzı kulaklarında olmak grin from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin from ear to ear f.
ağzı açık uyumak catch flies f.
ağzı çok bozuk olmak curse like a sailor f.
ağzı çok bozuk olmak curse like a trooper f.
ağzı çok bozuk olmak cuss like a sailor f.
ağzı çok bozuk olmak cuss like a trooper f.
ağzı açık kalmak drop teeth f.
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak get an eyeful (of someone or something) f.
(biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak get an eyeful (of someone or something) f.
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak have an eyeful (of someone or something) f.
(biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak have an eyeful (of someone or something) f.
ağzı yanmak get fingers burned f.
ağzı sıkı olmak keep own counsel f.
ağzı çok/iyi laf yapmak kiss the blarney stone f.
düşündükçe ağzı sulanmak lick chops f.
ağzı sulanmak lick lips f.
ağzı sulanmak lick/smack your lips f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile like a cheshire cat f.
ağzı güçlü tatlardan arındırmak cleanse thepalate f.
ağzı güçlü tatlardan arındırmak cleanse one's palate f.
ağzı süt kokma green as a gooseberry s.
ağzı açık bırakan jaw-dropping s.
ağzı açık bir halde slack-jawed s.
ağzı bir karış açık kalmış slack-jawed s.
ağzı gevşek tongue-wagging s.
(şaşkınlıktan vb.) ağzı açık kalmış slack-jawed s.
ağzı süt kokan (still) wet behind the ears s.
ağzı kulaklarında like the cat that stole the cream zf.
ağzı kulaklarında like the cat that got the cream zf.
ağzı mühürlü (the) cat has someone's tongue expr.
ağzı açık ayran budalası gibi olmak (one's) tongue hangs out expr.
ağzı açık kalmak/kaldı (someone's) mouth fell open expr.
ağzı kulaklarına varan as happy as a clam at high tide expr.
ağzı kulaklarına varan as happy as a clam in butter sauce expr.
ağzı kulaklarına varan happy as a clam at high tide expr.
ağzı kulaklarına varan happy as can be expr.
ağzı kulaklarına varan as happy as a lark expr.
ağzı kulaklarına varan happy as a clam in butter sauce expr.
ağzı kulaklarına varan happy as a lark expr.
ağzı kulaklarına varan as happy as can be expr.
ağzı kulaklarına vararak with a big grin expr.
ağzı kulaklarına vararak gülme smiling like a cheshire cat expr.
ağzı kulaklarında grin like a cheshire cat grin expr.
ağzı olan konuşuyor people talk expr.
ağzı sıkı as close as an oyster expr.
ağzı var dili yok as quiet as a mouse expr.
el alemin ağzı torba değil ki büzesin spread like wildfire expr.
milletin ağzı torba değil ki büzesin spread like wildfire expr.