Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
materia gris (cerebro)
pastor protestante
ağzı
Geçmiş
Cümleler
"ağzı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ağzı
aestuary
i.
"ağzı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bıçak ağzı
blade
i.
The
blade
of my knife is very sharp.
Bıçağımın ağzı
çok keskin.
More Sentences
General
2
Genel
sokak ağzı
vulgar language
i.
Tom often uses
vulgar language.
Tom sık sık
sokak ağzı
kullanır.
More Sentences
3
Genel
bıçak ağzı
blade
i.
The
blade
of my knife is very keen.
Bıçağımın ağzı
çok keskindir.
More Sentences
4
Genel
ağzı sulanmak
drool
f.
The dog is
drooling.
Köpeğin
ağzı sulanıyor.
More Sentences
5
Genel
ağzı sulanmak
salivate
f.
Tom
salivated.
Tom'un
ağzı sulandı.
More Sentences
6
Genel
ağzı kokmak
have bad breath
f.
I shot the horse because it
had bad breath.
Ağzı koktuğu
için atı vurdum.
More Sentences
7
Genel
ağzı kurumak
(one's mouth) go dry
f.
His mouth
went dry.
Onun
ağzı kurudu.
More Sentences
8
Genel
ağzı açık bırakmak
transfix
f.
The magician's performance
transfixed
the audience.
Sihirbazın gösterisi izleyenleri
ağzı açık bıraktı.
More Sentences
9
Genel
ağzı sıkı
reserved
s.
Tom is quite
reserved,
isn't he?
Tom oldukça
ağzı sıkı,
değil mi?
More Sentences
10
Genel
ağzı açık kalmış
fascinated
s.
Tom must've been
fascinated
by that.
Tom bundan
ağzı açık kalmış
olmalı.
More Sentences
11
Genel
ağzı sıkı
discreet
s.
Tom is
discreet.
Tom
ağzı sıkıdır.
More Sentences
12
Genel
ağzı sıkı
secretive
s.
Tom seems
secretive.
Tom
ağzı sıkı
görünüyor.
More Sentences
13
Genel
ağzı sıkı
tight-lipped
s.
The Committee itself is keeping
tight-lipped.
Komite'nin kendisi de
ağzını sıkı
tutuyor.
More Sentences
Colloquial
14
Konuşma Dili
ağzı bozuk
foul mouth
s.
That man has a
foul mouth.
Bu adamın
ağzı bozuk.
More Sentences
Common Usage
15
Yaygın Kullanım
ibrik ağzı
beak
i.
16
Yaygın Kullanım
ambar ağzı
hatch
i.
17
Yaygın Kullanım
ağzı bozuk
abusive
s.
General
18
Genel
ambar ağzı
coaming
i.
19
Genel
ağzı bozukluk
filth
i.
20
Genel
liman ağzı
roadstead
i.
21
Genel
düşman ağzı
calumny
i.
22
Genel
dörtyol ağzı
crossroads
i.
23
Genel
kol ağzı
wristband
i.
24
Genel
hortum ağzı
rose
i.
25
Genel
yanardağ ağzı
vent
i.
26
Genel
liman ağzı
roads
i.
27
Genel
ağzı bozuk tip
ribald
i.
28
Genel
ağzı sıkılık
reticence
i.
29
Genel
yanardağ ağzı
chimney
i.
30
Genel
güverteye açılan kapı ağzı ve koridor
companionway
i.
31
Genel
ağzı sıkılık
secretiveness
i.
32
Genel
ağzı bozukluk
profanity
i.
33
Genel
ağzı sıkı olma
seal
i.
34
Genel
tüfek ağzı
muzzle
i.
35
Genel
galeri ağzı
adit entrance
i.
36
Genel
kol ağzı
wrist band
i.
37
Genel
akarsu ağzı
outfall
i.
38
Genel
top ağzı tapası
tampion
i.
39
Genel
dört yol ağzı
crossroads
i.
40
Genel
oluk ağzı
spout
i.
41
Genel
bardak ağzı
brim
i.
42
Genel
bıçak ağzı
knife edge
i.
43
Genel
ağzı kalabalık
loudmouth
i.
44
Genel
bir akarsu veya akıntının ağzı
outfall
i.
45
Genel
ağzı bozukluk
scurrility
i.
46
Genel
tek ağzı keskin kılıç
backsword
i.
47
Genel
ağzı açık kalma
gape
i.
48
Genel
nehir ağzı
embouchure
i.
49
Genel
bıçak ağzı
cutting edge
i.
50
Genel
ağzı dar, çift kulplu yuvarlak şişe (eski roma'da)
ampulla
i.
51
Genel
nehir ağzı
estuary
i.
52
Genel
ağzı sıkılık
discretion
i.
53
Genel
ağzı gevşek
chatterbox
i.
54
Genel
nehir ağzı
mouth of a river
i.
55
Genel
kol ağzı
cuff
i.
56
Genel
sokak ağzı
street language
i.
57
Genel
ibrik ağzı
nozzle
i.
58
Genel
maden kuyusu ağzı
pithead
i.
59
Genel
dörtyol ağzı
intersection
i.
60
Genel
giriş ağzı
intake
i.
61
Genel
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış
gaper
i.
62
Genel
ağzı bozukluk
scurrilities
i.
63
Genel
ırmak ağzı limanı
estuarine port
i.
64
Genel
ırmak ağzı
estuary
i.
65
Genel
uman ağzı
roadstead
i.
66
Genel
ağzı açık gezen
gobemouche
i.
67
Genel
kale ağzı
goalmouth
i.
68
Genel
ağzı açık kalma
hiation
i.
69
Genel
liman ağzı
mouth of a harbour
i.
70
Genel
mağara ağzı
mouth of a cave
i.
71
Genel
ağzı laf yapan
chatterbox
i.
72
Genel
yol ağzı
mouth of a road
i.
73
Genel
yol ağzı
junction
i.
74
Genel
yol ağzı
road junction
i.
75
Genel
balta ağzı
bit
i.
76
Genel
ustura ağzı
razor blade
i.
77
Genel
döküm ağzı
gate
i.
78
Genel
bıçak ağzı
knife-edge
i.
79
Genel
alma ağzı
hydrant
i.
80
Genel
su ağzı
hydrant
i.
81
Genel
giriş ağzı
inlet
i.
82
Genel
çakı ağzı
blade
i.
83
Genel
uçurum ağzı
chimney
i.
84
Genel
yanardağ ağzı
crater
i.
85
Genel
top/tüfek ağzı
muzzle
i.
86
Genel
meme ağzı
nozzle
i.
87
Genel
giriş ağzı
mouth
i.
88
Genel
boşaltma ağzı
outlet
i.
89
Genel
çıkış ağzı
outlet
i.
90
Genel
volkan ağzı
vent
i.
91
Genel
tuzak olarak kazılıp ağzı kapatılan çukur
pitfall
i.
92
Genel
yöre ağzı
villagism
i.
93
Genel
köy ağzı
villagism
i.
94
Genel
nehir ağzı
river mouth
i.
95
Genel
çaydanlık ağzı
spout
i.
96
Genel
sokak ağzı
street talk
i.
97
Genel
kupon ağzı/dili
coupon lingo
i.
98
Genel
kenarları/ağzı tuzlanmış bardak
salt-rimmed glass
i.
99
Genel
ağzı bozukluk
ribald
i.
100
Genel
nehir ağzı
aber
i.
101
Genel
top ağzı tapası
tamkin
i.
102
Genel
top ağzı tapası
tompion
i.
103
Genel
nehir ağzı
aestuary
i.
104
Genel
ırmak ağzı
aestuary
i.
105
Genel
ağzı bozukluk
aischrology
i.
106
Genel
topun ağzı
chase [obsolete]
i.
107
Genel
bir kişinin ağzı veya burnu
neb
i.
108
Genel
maden ocağı ağzı
bank
i.
109
Genel
halk ağzı
vernacular
i.
110
Genel
kürek veya mahmuzun ucundaki dar bıçak ağzı
languet
i.
111
Genel
sürahi ağzı
lip
i.
112
Genel
ağzı sıkılık
reticency
i.
113
Genel
kursağı veya ağzı çağrıştıran şey
maw
i.
114
Genel
ambar ağzı merdiveni
hatchway
i.
115
Genel
ağzı açık olma
hiation [obsolete]
i.
116
Genel
genellikle gümüşten yapılan, ağzı çentikli geniş punç kasesi
monteth
i.
117
Genel
savaş silahlarının ağzı
mouth
i.
118
Genel
ağzı korumaya yarayan gereç
mouthpiece
i.
119
Genel
ağzı açık bırakan şey
gapeseed
i.
120
Genel
ağzı açık bakan kimse
gapeseed
i.
121
Genel
ağzı açık bırakan kimse
gapingstock
i.
122
Genel
insan ağzı
muzzle
i.
123
Genel
ağzı hayretle açık kalma
openmouthedness
i.
124
Genel
ağzı bozuk, yaşlı ve çirkin kadın
rudas [scotland]
i.
125
Genel
ağzı küçük ve yuvarlak bir şekilde büzme
compursion
i.
126
Genel
büzme ipiyle ağzı kapanan kese biçimli çanta
drawstring bag
i.
127
Genel
ağzı sıkılık
inwardness
i.
128
Genel
dökme ağzı bulunan kap
pourie [scotland]
i.
129
Genel
kapı ağzı
salutatory [obsolete]
i.
130
Genel
ağzı laf yapan kimse
phraseman
i.
131
Genel
ağzı laf yapan kimse
phraser
i.
132
Genel
ağzı açık kanalizasyon
shore [dialect]
i.
133
Genel
ağzı açık ayran budalası
simple
i.
134
Genel
ağzı açık ayran budalası
smelt [obsolete]
i.
135
Genel
ağzı l biçimli bir boru anahtarı türü
stillson wrench
i.
136
Genel
ağzı bir karış açık kalmak
bowl over
f.
137
Genel
ağzı kulaklarına varmak
grin from ear to ear
f.
138
Genel
ağzı varmamak
not to be willing to say
f.
139
Genel
ağzı köpürmek
foam at the mouth
f.
140
Genel
ağzı açık dinlemek
hang on somebody's words
f.
141
Genel
ağzı süt kokmak
be an infant in arms
f.
142
Genel
ağzı süt kokmak
be naive
f.
143
Genel
ağzı varmamak
hate to tell
f.
144
Genel
ağzı sulanmak
have one's mouth water
f.
145
Genel
ağzı yanmak
burn one's fingers
f.
146
Genel
düşündükçe ağzı sulanmak
lick one's chops
f.
147
Genel
ağzı açık ayran delisi gibi bakmak
stare like a stuck pig
f.
148
Genel
ağzı açık bir şekilde bakmak
gape
f.
149
Genel
ağzı açık kalmak
gape
f.
150
Genel
ağzı açık bakmak
gape
f.
151
Genel
ağzı sulanmak
desire
f.
152
Genel
ağzı laf yapmak
have the gift of the gab
f.
153
Genel
ağzı süt kokmak
be green
f.
154
Genel
ağzı açık bir şekilde seyretmek
gawp at
f.
155
Genel
ağzı salyalanmak
salivate
f.
156
Genel
ağzı yanmak
get one's fingers burnt
f.
157
Genel
ağzı dört köşe olmak
be all smiles
f.
158
Genel
ağzı açık kalmak
gape with astonishment
f.
159
Genel
(bir şeyden) ağzı yanmak
get one's finger burn
f.
160
Genel
ağzı bozuk bir şekilde konuşmak
belowt
f.
161
Genel
uyanır uyanmaz ağzı kocaman açarak esnemek
mawn
f.
162
Genel
ağız açacağı ile ağzı açık tutmak
gag
f.
163
Genel
ağzı açık kalmak
gane [obsolete]
f.
164
Genel
ağzı geniş şekilde açmak
gape
f.
165
Genel
ağzı çarpıtarak hoşnutsuzluk belirtmek
mump [dialect] [uk]
f.
166
Genel
köylü ağzı ile konuşmak
rusticize [us]
f.
167
Genel
köylü ağzı ile konuşmak
rusticise [uk]
f.
168
Genel
ağzı sulanmak
dreul
f.
169
Genel
ağzı açık bırakmak
fascinate
f.
170
Genel
ağzı açık bakmak
gaup [dialect]
f.
171
Genel
ağzı açık bakmak
gaw [obsolete]
f.
172
Genel
ağzı sulanmak
slabber
f.
173
Genel
ağzı kulaklarında
overjoyed
s.
174
Genel
ağzı sıkı
uncommunicative
s.
175
Genel
ağzı var dili yok
very quiet
s.
176
Genel
ağzı bozuk
ribald
s.
177
Genel
ağzı kenetli
trustworthy
s.
178
Genel
ağzı kalabalık
loudmouthed
s.
179
Genel
ağzı sıkı
closemouthed
s.
180
Genel
ağzı kalabalık
quack
s.
181
Genel
ağzı bozuk
vituperative
s.
182
Genel
ağzı bozuk
scurrilous
s.
183
Genel
ağzı bozuk
blackguardly
s.
184
Genel
ağzı açık kalmış
floored
s.
185
Genel
ağzı pek
tightlipped
s.
186
Genel
ağzı kalabalık
charlatan
s.
187
Genel
ağzı bozuk
foulmouthed
s.
188
Genel
ağzı gevşek
indiscreet
s.
189
Genel
ağzı sıkı
tightlipped
s.
190
Genel
nehir ağzı
estuarine
s.
191
Genel
ağzı kalabalık
loud mouthed
s.
192
Genel
ağzı pis
abusive
s.
193
Genel
ağzı kenetli
reliable
s.
194
Genel
ağzı açık kalmış
agape
s.
195
Genel
ağzı açık
imbecile
s.
196
Genel
ağzı sıkı
inexpressive
s.
197
Genel
ağzı sıkı
reticent
s.
198
Genel
ağzı kilitli
tightlipped
s.
199
Genel
ağzı kalabalık
mouthy
s.
200
Genel
ağzı kalabalık
garrulous
s.
201
Genel
ağzı tıkalı
gagged
s.
202
Genel
ağzı açık
gaping
s.
203
Genel
fazla ağzı sıkı
close
s.
204
Genel
ağzı sıkı
cagey
s.
205
Genel
ağzı kalabalık
verbose
s.
206
Genel
ağzı sıkı
incommunicative
s.
207
Genel
ağzı kenetli
cagey
s.
208
Genel
ağzı kenetli
incommunicative
s.
209
Genel
ağzı kenetli
discreet
s.
210
Genel
ağzı kenetli
close lipped
s.
211
Genel
ağzı kenetli
inexpressive
s.
212
Genel
ağzı kenetli
reserved
s.
213
Genel
ağzı kenetli
secretive
s.
214
Genel
ağzı kenetli
reticent
s.
215
Genel
ağzı kenetli
tight lipped
s.
216
Genel
ağzı laf yapan
chatty
s.
217
Genel
ağzı laf yapan
talkative
s.
218
Genel
ağzı bozuk
foul-spoken
s.
219
Genel
ağzı bozuk
coarse-mouthed
s.
220
Genel
ağzı kalabalık
flannel-mouthed
s.
221
Genel
ağzı sıkı
close-lipped
s.
222
Genel
ağzı sıkı
close-mouthed
s.
223
Genel
ağzı bozuk
foul-mouthed
s.
224
Genel
ağzı pis
coarse-mouthed
s.
225
Genel
ağzı bozuk
loud-mouthed
s.
226
Genel
ağzı açık kalmış
open-mouthed
s.
227
Genel
ağzı sıkı olmayan
not be tight-lipped
s.
228
Genel
ağzı var dili yok
tongue-tied
s.
229
Genel
ağzı sıkı/ketum
reliable
s.
230
Genel
ağzı bozuk
abusive
s.
231
Genel
ağzı kapalı
reserved
s.
232
Genel
ağzı bozuk
sweary
s.
233
Genel
ağzı sıkı
close lipped
s.
234
Genel
ağzı sıkı
unforthcoming
s.
235
Genel
ağzı pis
abuseful
s.
236
Genel
ağzı bozuk
abuseful
s.
237
Genel
ağzı bozuk
abuseful
s.
238
Genel
ağzı sıkı
cagy
s.
239
Genel
ağzı yaralı
cankery
s.
240
Genel
ağzı sıkı
tight-mouthed
s.
241
Genel
ağzı gevşek
undiscreet
s.
242
Genel
ağzı bozuk
viled
s.
243
Genel
ağzı gevşek
loose-tongued
s.
244
Genel
ağzı pis
black-mouthed
s.
245
Genel
ağzı açık kalmış
widechapped
s.
246
Genel
ağzı genişçe açarak bağırılan (şey)
wide-mouthed
s.
247
Genel
ağzı açık kalmış
wondering
s.
248
Genel
(ağzı kapalı yiyecek kabı) içeriğinin bozulması nedeniyle şişmiş
blown
s.
249
Genel
ağzı sert
hard-mouthed
s.
250
Genel
ağzı kalabalık
wordish
s.
251
Genel
(belirtilen şekilde) ağzı olan
mouthed
s.
252
Genel
ağzı açık
mouthed
s.
253
Genel
ağzı bozuk
reproachable
s.
254
Genel
ağzı gevşek
loose-lipped
s.
255
Genel
(belirtilen şekilde) ağzı olan
rimmed
s.
256
Genel
ağzı tamamen açık
ringent
s.
257
Genel
ağzı açılmış
ringent
s.
258
Genel
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış
openmouthed
s.
259
Genel
ağzı sonuna kadar açık
openmouthed
s.
260
Genel
ağzı bozuk
opprobrious
s.
261
Genel
ağzı açık temsil edilen
overt
s.
262
Genel
ağzı açık çizilen
overt
s.
263
Genel
ağzı mühürlü
closed
s.
264
Genel
ağzı sıkı
incommunicable
s.
265
Genel
ağzı bozuk
invective
s.
266
Genel
ağzı kalabalık
flannelmouthed
s.
267
Genel
ağzı açık
oscitant
s.
268
Genel
hortum ağzı bulunmayan
roseless
s.
269
Genel
ağzı bozuk
scurril
s.
270
Genel
ağzı sıkı
secret
s.
271
Genel
ağzı mühürlü
secret
s.
272
Genel
ağzı sıkı
self-restrained
s.
273
Genel
ağzı sıkı
shut-in
s.
274
Genel
ağzı ile kapan
snappish
s.
275
Genel
ağzı sıkı
snug [dialect]
s.
276
Genel
bir akarsuyun ağzı yönünde veya orada
downriver
zf.
277
Genel
ağzı bozuk bir şekilde
abusively
zf.
278
Genel
ağzı sıkı bir şekilde
reservedly
zf.
279
Genel
ağzı sıkı bir biçimde
uncommunicatively
zf.
280
Genel
ağzı açık bir şekilde
gapingly
zf.
281
Genel
ağzı sıkı bir şekilde
inexpressively
zf.
282
Genel
ağzı açık bir şekilde kalarak
cluelessly
zf.
283
Genel
ağzı bozuk bir şekilde
ribaldly
zf.
284
Genel
ağzı sıkı bir şekilde
secretively
zf.
285
Genel
ağzı sıkı bir şekilde
reticently
zf.
286
Genel
ağzı bozukça
scurrilously
zf.
287
Genel
ağzı açık bir şekilde
oscitantly
zf.
288
Genel
açlıktan ağzı kokarak
starvedly
zf.
Phrasals
289
Öbek Fiiller
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
290
Öbek Fiiller
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
291
Öbek Fiiller
ağzı dili tutulmak
block on (something)
f.
292
Öbek Fiiller
ağzı dili tutulmak
block on
f.
293
Öbek Fiiller
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat (someone or something) into (something)
f.
294
Öbek Fiiller
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat someone into something
f.
295
Öbek Fiiller
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat into
f.
296
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye ağzı açık bakakalmak
gape at someone or something
f.
297
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak
gape at someone or something
f.
298
Öbek Fiiller
ağzı sulanmak
salivate (all) over (someone or something)
f.
299
Öbek Fiiller
ağzı sulanmak
salivate over
f.
300
Öbek Fiiller
ağzı sulanmak
slobber (all) over (someone or something)
f.
301
Öbek Fiiller
-e ağzı sulanmak
drool over
f.
302
Öbek Fiiller
-e ağzı açık bakakalmak
gape at
f.
303
Öbek Fiiller
e ağzı bir karış açık bakmak
gape at
f.
304
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bakıp ağzı açık kalmak
marvel at (someone or something)
f.
Proverb
305
Atasözü
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
a burnt child dreads the fire
306
Atasözü
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
once burnt twice shy
307
Atasözü
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
once bitten twice shy
308
Atasözü
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş
once burned twice shy
309
Atasözü
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş
a burnt child dreads the fire
310
Atasözü
ağzı çok laf yapanın elinden pek iş gelmez
great talkers are little doers
Colloquial
311
Konuşma Dili
ağzı açık ayran delisi/budalası
drool bucket
i.
312
Konuşma Dili
ağzı açık bakakalma
drool bucket
i.
313
Konuşma Dili
ağzı süt kokan
an infant in arms
i.
314
Konuşma Dili
ağzı süt kokan
babe in the wood
i.
315
Konuşma Dili
ağzı bozuk kişi
foul mouth
i.
316
Konuşma Dili
ağzı bozuk kişi
dirty-mouth
i.
317
Konuşma Dili
açgözlü bir kimsenin ağzı veya midesi
maw
i.
318
Konuşma Dili
ağzı bozuk
bad-mouth
i.
319
Konuşma Dili
ağzı sıkı kimse
clam
i.
320
Konuşma Dili
ağzı laf yapan kimse
fast talker
i.
321
Konuşma Dili
ağzı gevşek
flapjaw
i.
322
Konuşma Dili
ağzı gevşek
flap-jaw
i.
323
Konuşma Dili
sokak ağzı
french
i.
324
Konuşma Dili
(sokak ağzı) delikanlı olmak
be man enough to do something
f.
325
Konuşma Dili
ağzı bozuk olmak
bite
f.
326
Konuşma Dili
ağzı kulaklarında olmak
be all smiles
f.
327
Konuşma Dili
ağzı kulaklarına varmak
be all smiles
f.
328
Konuşma Dili
ağzı burnu dağılmış/kırılmış
bruised and battered
s.
329
Konuşma Dili
ağzı burnu çarşamba pazarına dönmüş
bruised and battered
s.
330
Konuşma Dili
ağzı süt kokan
green
s.
331
Konuşma Dili
ağzı olan konuşuyor
everyone has something to say
expr.
332
Konuşma Dili
ağzı var dili yok
buttoned up
expr.
333
Konuşma Dili
ağzı kulaklarında
all smiles
expr.
334
Konuşma Dili
ağzı kulaklarında
all smiles
expr.
Idioms
335
Deyim
ağzı kulaklarında sırıtma
coprophagous grin
i.
336
Deyim
ağzı açık ayran budalası
silly-billy
i.
337
Deyim
ağzı açık ayran budalası
simpleton
i.
338
Deyim
ağzı açık ayran budalası
simple simon
i.
339
Deyim
ağzı açık ayran budalası
nitwit
i.
340
Deyim
ağzı kulaklarında
smile from ear to ear
i.
341
Deyim
ağzı kulaklarında
grin from ear to ear
i.
342
Deyim
ağzı laf yapan
a fast talker
i.
343
Deyim
ağzı süt kokan kimse
babe in the woods
i.
344
Deyim
esnaf ağzı
sales talk
i.
345
Deyim
(ikna etmek amacıyla) ağzı iyi laf yapan kimse
silver-tongued
i.
346
Deyim
ağzı bozuk kimse
latrine lips
i.
347
Deyim
ağzı gevşeklik
loose lip
i.
348
Deyim
ağzı gevşeklik
loose lips
i.
349
Deyim
ağzı süt kokan kimse
babe in the woods
i.
350
Deyim
ağzı süt kokan kimseler
babes in the woods
i.
351
Deyim
ağzı bozuk
mouth of a sailor
i.
352
Deyim
ağzı iyi laf yapan bir konuşmacı
silver-tongued orator
i.
353
Deyim
aslanın ağzı
the lion's mouth
i.
354
Deyim
sokak ağzı
vulgar tongue
i.
355
Deyim
halk ağzı
vulgar tongue
i.
356
Deyim
ağzı sıkı olmak
keep shady
f.
357
Deyim
ağzı çirişçi çanağına dönmek
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth
f.
358
Deyim
ağzı zehir gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth
f.
359
Deyim
ağzı süt kokmak
be (as) green as a gooseberry
f.
360
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
beam from ear to ear
f.
361
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
grin from ear to ear
f.
362
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
smile from ear to ear
f.
363
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat the hell out of somebody/something
f.
364
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
knock the hell out of somebody/something
f.
365
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
kick the hell out of somebody/something
f.
366
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
knock the hell out of (one)
f.
367
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat the bejesus out of (one)
f.
368
Deyim
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
beat the bejesus out of someone
f.
369
Deyim
ağzı köpürmek
come to a boil
f.
370
Deyim
ağzı çirişçi çanağına dönmek
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth
f.
371
Deyim
ağzı zehir gibi olmak
feel as if a cat has kittened in (one's) mouth
f.
372
Deyim
ağzı yanmak (bir şeyden)
burn one's fingers
f.
373
Deyim
ağzı yanmak (bir şeyden)
get one's fingers burnt
f.
374
Deyim
ağzı açık kalmak
your jaw drops
f.
375
Deyim
ağzı açık kalmak
drop one's teeth
f.
376
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
drop one's jaw
f.
377
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
have one's jaw hit the floor
f.
378
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
have one's mouth hit the floor
f.
379
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
one's jaw drops
f.
380
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
bowl over
f.
381
Deyim
ağzı bir karış açık kalmak
have one's mouth gaped open wide
f.
382
Deyim
ağzı gevşek olmak
talk about things that you should keep secret
f.
383
Deyim
ağzı gevşek olmak
have a loose tongue
f.
384
Deyim
ağzı gevşek olmak
be indiscreet
f.
385
Deyim
ağzı gevşek olmak
be loose-tongued
f.
386
Deyim
ağzı gevşek olmak
have tendency to speak indiscreetly
f.
387
Deyim
ağzı gevşek olmak
speak indiscreetly
f.
388
Deyim
ağzı iyi laf yapmak
have a way with words
f.
389
Deyim
ağzı iyi laf yapmak
have the gift of gab
f.
390
Deyim
ağzı iyi laf yapmak
have a gift for gab
f.
391
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
grin like a cheshire cat grin
f.
392
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
smile from ear to ear
f.
393
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
grin from ear to ear
f.
394
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
smile from ear to ear
f.
395
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
be on cloud nine
f.
396
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
hang the flags out
f.
397
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
be as happy as a lark
f.
398
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
be as happy as a sand boy
f.
399
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
grin from ear to ear
f.
400
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
put the flags out
f.
401
Deyim
ağzı laf yapmak
have a gift for gab
f.
402
Deyim
ağzı laf yapmak
have the gift of gab
f.
403
Deyim
ağzı laf yapmak
have the gift of the gab
f.
404
Deyim
ağzı sıkı olmak
be the soul of discretion
f.
405
Deyim
ağzı sıkı olmak
be tight-lipped
f.
406
Deyim
ağzı sıkı olmak
keep one's own counsel
f.
407
Deyim
ağzı sulanmak
lick one's lips
f.
408
Deyim
ağzı süt kokmak
wet behind the ears
f.
409
Deyim
ağzı süt kokmak
not dry behind the ears
f.
410
Deyim
ağzı süt kokmak
hardly dry behind the ears
f.
411
Deyim
ağzı süt kokmak
be wet behind the ears
f.
412
Deyim
ağzı yanmak
get one's fingers burnt
f.
413
Deyim
ağzı yanmak
have one's fingers burnt
f.
414
Deyim
ağzı yanmak
burn one's fingers
f.
415
Deyim
ağzı yanmak
get one's fingers burned
f.
416
Deyim
ağzı yanmak
have one's fingers burned
f.
417
Deyim
aynı ağzı kullanmak
sing from the same hymnsheet
f.
418
Deyim
aynı ağzı kullanmak
sing the same tune
f.
419
Deyim
aynı ağzı kullanmak
sing from the same songsheet
f.
420
Deyim
bir şeyden ağzı yanmak
burn one's fingers
f.
421
Deyim
bir şeyden ağzı yanmak
get one's fingers burnt
f.
422
Deyim
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
eyes pop out of head
f.
423
Deyim
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
fall off one's chair
f.
424
Deyim
ağzı dili kurumak
be spitting feathers
f.
425
Deyim
ağzı yalan dolu olmak
have a forked tongue
f.
426
Deyim
ağzı laf yapmak
talk a good game
f.
427
Deyim
ağzı iyi laf yapmak
talk a good game
f.
428
Deyim
ağzı laf yapıp icraata gelince fos çıkmak
talk a good game
f.
429
Deyim
ağzı açık bakmak
gaze open-mouthed
f.
430
Deyim
ağzı açık bakakalmak
gaze open-mouthed
f.
431
Deyim
ağzı köpürmek
froth at the mouth
f.
432
Deyim
ağzı köpürmek
foam at the mouth
f.
433
Deyim
ağzı bozuk olmak
have the mouth of a sailor
f.
434
Deyim
ağzı gevşek olmak
be a loud mouth
f.
435
Deyim
ağzı gevşek olmak
have a loud mouth
f.
436
Deyim
ağzı sıkı olmak
not say boo (to anyone) [us]
f.
437
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
be (as) happy as a clam (at high tide)
f.
438
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
be grinning from ear to ear
f.
439
Deyim
ağzı kulaklarında olmak
be grinning like a cheshire cat
f.
440
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
be grinning like a cheshire cat
f.
441
Deyim
ağzı kulaklarında olmak
be smiling like a cheshire cat
f.
442
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
be smiling like a cheshire cat
f.
443
Deyim
ağzı sulanmak
be licking (one's) lips
f.
444
Deyim
ağzı sulanmak
be licking your lips
f.
445
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
smile from ear to ear
f.
446
Deyim
ağzı kulaklarında olmak
smile from ear to ear
f.
447
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
smile from ear to ear
f.
448
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
beam from ear to ear
f.
449
Deyim
ağzı kulaklarında olmak
beam from ear to ear
f.
450
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
beam from ear to ear
f.
451
Deyim
ağzı kulaklarına varmak
grin from ear to ear
f.
452
Deyim
ağzı kulaklarında olmak
grin from ear to ear
f.
453
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
grin from ear to ear
f.
454
Deyim
ağzı açık uyumak
catch flies
f.
455
Deyim
ağzı çok bozuk olmak
curse like a sailor
f.
456
Deyim
ağzı çok bozuk olmak
curse like a trooper
f.
457
Deyim
ağzı çok bozuk olmak
cuss like a sailor
f.
458
Deyim
ağzı çok bozuk olmak
cuss like a trooper
f.
459
Deyim
ağzı açık kalmak
drop teeth
f.
460
Deyim
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
get an eyeful (of someone or something)
f.
461
Deyim
(biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak
get an eyeful (of someone or something)
f.
462
Deyim
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
have an eyeful (of someone or something)
f.
463
Deyim
(biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak
have an eyeful (of someone or something)
f.
464
Deyim
ağzı yanmak
get fingers burned
f.
465
Deyim
ağzı sıkı olmak
keep own counsel
f.
466
Deyim
ağzı çok/iyi laf yapmak
kiss the blarney stone
f.
467
Deyim
düşündükçe ağzı sulanmak
lick chops
f.
468
Deyim
ağzı sulanmak
lick lips
f.
469
Deyim
ağzı sulanmak
lick/smack your lips
f.
470
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülmek
smile like a cheshire cat
f.
471
Deyim
ağzı güçlü tatlardan arındırmak
cleanse thepalate
f.
472
Deyim
ağzı güçlü tatlardan arındırmak
cleanse one's palate
f.
473
Deyim
ağzı süt kokma
green as a gooseberry
s.
474
Deyim
ağzı açık bırakan
jaw-dropping
s.
475
Deyim
ağzı açık bir halde
slack-jawed
s.
476
Deyim
ağzı bir karış açık kalmış
slack-jawed
s.
477
Deyim
ağzı gevşek
tongue-wagging
s.
478
Deyim
(şaşkınlıktan vb.) ağzı açık kalmış
slack-jawed
s.
479
Deyim
ağzı süt kokan
(still) wet behind the ears
s.
480
Deyim
ağzı kulaklarında
like the cat that stole the cream
zf.
481
Deyim
ağzı kulaklarında
like the cat that got the cream
zf.
482
Deyim
ağzı mühürlü
(the) cat has someone's tongue
expr.
483
Deyim
ağzı açık ayran budalası gibi olmak
(one's) tongue hangs out
expr.
484
Deyim
ağzı açık kalmak/kaldı
(someone's) mouth fell open
expr.
485
Deyim
ağzı kulaklarına varan
as happy as a clam at high tide
expr.
486
Deyim
ağzı kulaklarına varan
as happy as a clam in butter sauce
expr.
487
Deyim
ağzı kulaklarına varan
happy as a clam at high tide
expr.
488
Deyim
ağzı kulaklarına varan
happy as can be
expr.
489
Deyim
ağzı kulaklarına varan
as happy as a lark
expr.
490
Deyim
ağzı kulaklarına varan
happy as a clam in butter sauce
expr.
491
Deyim
ağzı kulaklarına varan
happy as a lark
expr.
492
Deyim
ağzı kulaklarına varan
as happy as can be
expr.
493
Deyim
ağzı kulaklarına vararak
with a big grin
expr.
494
Deyim
ağzı kulaklarına vararak gülme
smiling like a cheshire cat
expr.
495
Deyim
ağzı kulaklarında
grin like a cheshire cat grin
expr.
496
Deyim
ağzı olan konuşuyor
people talk
expr.
497
Deyim
ağzı sıkı
as close as an oyster
expr.
498
Deyim
ağzı var dili yok
as quiet as a mouse
expr.
499
Deyim
el alemin ağzı torba değil ki büzesin
spread like wildfire
expr.
500
Deyim
milletin ağzı torba değil ki büzesin
spread like wildfire
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ağzı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy