Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
açık bırakmak
"açık bırakmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
açık bırakmak
leave open
f.
2
Genel
açık bırakmak
leave something open
f.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
açık bırakmak
leave on
f.
"açık bırakmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
açık kapı bırakmak
leave the door open
f.
2
Genel
etkisine açık bırakmak
expose
f.
3
Genel
açık kapı bırakmak
leave someone some leeway
f.
4
Genel
açık kapı bırakmak
leave with some room for choice
f.
5
Genel
şansını açık bırakmak
keep one's option open
f.
6
Genel
ışığı açık bırakmak
leave the lights on
f.
7
Genel
kapıyı açık bırakmak
leave the door open
f.
8
Genel
kapıyı açık tutmak/bırakmak
hold the door open
f.
9
Genel
gazı açık bırakmak
leave the gas on
f.
10
Genel
taksimetreyi açık bırakmak
keep the meter running
f.
11
Genel
taksimetreyi açık bırakmak
leave the meter running
f.
12
Genel
suyu açık bırakmak
leave the water running
f.
13
Genel
ağzı açık bırakmak
fascinate
f.
14
Genel
ağzı açık bırakmak
transfix
f.
Phrasals
15
Öbek Fiiller
(pencereyi vb) açık/aralık bırakmak
leave something down
f.
16
Öbek Fiiller
açık/aralık bırakmak
leave down
f.
17
Öbek Fiiller
bir şeyi aralık/hafif açık bırakmak (perde, kapı)
draw something to
f.
18
Öbek Fiiller
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye açık hava şartlarına maruz bırakmak
harden off
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şeyi) açık bırakmak
leave (something) on
f.
20
Öbek Fiiller
(bir şeyi) açık/çalışır vaziyette bırakmak
leave (something) on
f.
21
Öbek Fiiller
açık/çalışır vaziyette bırakmak
leave on
f.
Colloquial
22
Konuşma Dili
telefonu açık bırakmak
leave the telephone off the hook
f.
23
Konuşma Dili
ahizeyi açık bırakmak
leave the telephone off the hook
f.
24
Konuşma Dili
bir açık kapı bırakmak
give (someone) an out
f.
25
Konuşma Dili
etkisine açık bırakmak
lay open
f.
26
Konuşma Dili
ucu açık bırakmak
leave open
f.
Idioms
27
Deyim
olasılığını açık bırakmak
leave open the possibility of something
f.
28
Deyim
seçeneklerini açık bırakmak
keep one's options open
f.
29
Deyim
seçeneklerini açık bırakmak
leave one's options open
f.
30
Deyim
ağzını açık bırakmak
make (someone's) jaw drop
f.
31
Deyim
(birini) açık ara yenmek/geride bırakmak
whale the tar out of (one)
f.
32
Deyim
seçeneklerini açık bırakmak
keep one's options open
f.
33
Deyim
seçeneklerini açık bırakmak
leave one's options open
f.
34
Deyim
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) tamamen açık bırakmak
leave (someone, something, or oneself) (wide) open for (something)
f.
35
Deyim
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) tamamen açık bırakmak
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something)
f.
36
Deyim
'-e tamamen açık bırakmak
leave oneself wide open for
f.
37
Deyim
(bir şey/bir şey yapma) ihtimalini açık bırakmak
leave open the possibility of (something or doing something)
f.
38
Deyim
(bir şey/bir şey yapma) olasılığını açık bırakmak
leave open the possibility of (something or doing something)
f.
39
Deyim
için açık kapı bırakmak
leave the door open for
f.
40
Deyim
için kapıyı açık bırakmak
leave the door open for
f.
41
Deyim
(bir şey/bir şey yapmak) için açık kapı bırakmak
leave the door open for (something or doing something)
f.
42
Deyim
(bir şey/bir şey yapmak) için kapıyı açık bırakmak
leave the door open for (something or doing something)
f.
43
Deyim
(bir şey/bir şey yapma) olasılığını açık bırakmak
leave the door open for (something or doing something)
f.
44
Deyim
kendini bir şeye tamamen açık bırakmak
leave yourself wide open to something
f.
45
Deyim
kendini bir şeye tamamen açık bırakmak
leave yourself open to something
f.
46
Deyim
(birinin) ağzını açık bırakmak
pitch (one) a curve (ball)
f.
Trade/Economic
47
Ticaret/Ekonomi
açık kapı bırakmak
leave a margin
f.
Slang
48
Argo
(birinin) ağzını açık bırakmak
strike (someone) dumb
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açık bırakmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy