Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
-skinned
-skinned
Geçmiş
Cümleler
"-skinned"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
-skinned
s.
… ciltli
"-skinned"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
light skinned
s.
açık tenli
I have extremely
light skin
and not at all brown.
Son derece
açık tenliyim
ve hiç kahverengi değilim.
More Sentences
2
Genel
dark-skinned
s.
esmer tenli
She is
dark-skinned.
Esmer tenlidir.
More Sentences
3
Genel
dark-skinned
s.
esmer
Tom is
dark-skinned.
Tom
esmer.
More Sentences
4
Genel
dark-skinned
s.
koyu tenli
Tom is
dark-skinned.
Tom
koyu tenli.
More Sentences
5
Genel
thin-skinned plum
i.
üryani eriği
6
Genel
keep one's eyes skinned
f.
dikkatli olmak
7
Genel
keep one's eyes skinned
f.
göz kulak olmak
8
Genel
keep one's eyes skinned
f.
gözünü dört açmak
9
Genel
keep one's eyes skinned
f.
gözünü açmak
10
Genel
keep one's eyes skinned
f.
tetikte olmak
11
Genel
skinned
s.
sıyrık
12
Genel
thin skinned
s.
duygusal
13
Genel
thick skinned
s.
vurdumduymaz
14
Genel
skinned
s.
derisi yüzülmüş
15
Genel
skinned
s.
derisi soyulmuş
16
Genel
brown-skinned
s.
kumral
17
Genel
dark-skinned
s.
buğday benizli
18
Genel
fair-skinned
s.
sarışın
19
Genel
thin-skinned
s.
hassas
20
Genel
thin-skinned
s.
darılgan
21
Genel
thin-skinned
s.
buluttan nem kapan
22
Genel
thin-skinned
s.
kırılgan
23
Genel
thin-skinned
s.
alıngan
24
Genel
white-skinned
s.
beyaz tenli
25
Genel
wheat-skinned
s.
buğday tenli
26
Genel
thin-skinned
s.
fazla duygusal
27
Genel
light-skinned
s.
açık/beyaz tenli
28
Genel
pale-skinned
s.
soluk tenli
29
Genel
skinned
s.
ayıklanmış
30
Genel
thin-skinned
s.
ince derili
31
Genel
thin-skinned
s.
ince kabuklu
32
Genel
tough-skinned
s.
sert kabuklu
33
Genel
tough-skinned
s.
vurdumduymaz
34
Genel
tough-skinned
s.
eleştiriye duyarsız
35
Genel
velvety-skinned
s.
kadifemsi cilde sahip olan
36
Genel
velvety-skinned
s.
kadifemsi ciltli
37
Genel
velvety-skinned
s.
yumuşak ciltli
38
Genel
skinned
s.
derili
39
Genel
skinned
s.
kabuklu
40
Genel
skinned
s.
çimleri biçilmiş
41
Genel
smooth-skinned
s.
yumuşak ciltli
42
Genel
smooth-skinned
s.
yumuşak derili
43
Genel
smooth-skinned
s.
pürüzsüz derili
44
Genel
smooth-skinned
s.
yüzeyi pürüzsüz
Colloquial
45
Konuşma Dili
keep your eyes skinned
expr.
gözlerini dört aç
Idioms
46
Deyim
keep one's eyes peeled/skinned
f.
dikkat kesilmek
47
Deyim
keep one's eyes peeled/skinned
f.
gözlerini dört açmak
48
Deyim
keep one's eyes skinned
f.
gözünü dört açmak
49
Deyim
keep one's eyes skinned
f.
pür dikkat olmak
50
Deyim
keep (one's) eyes skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakar olmak
51
Deyim
keep (one's) eyes skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak
52
Deyim
keep (one's) eyes skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
53
Deyim
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakar olmak
54
Deyim
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak
55
Deyim
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
56
Deyim
thick-skinned
s.
duygusuz
57
Deyim
thick-skinned
s.
kalın derili
58
Deyim
thick-skinned
s.
kalın kabuklu
59
Deyim
thick-skinned
s.
perdesi yırtık
60
Deyim
thick-skinned
s.
vurdumduymaz kör ayvaz
61
Deyim
thick-skinned
s.
vurdumduymaz
62
Deyim
keep your eyes skinned
expr.
gözünü aç
63
Deyim
keep your eyes skinned
expr.
gözünü dört aç
64
Deyim
keep your eyes skinned
expr.
tetikte ol
65
Deyim
keep your eyes skinned
expr.
dikkatli ol
Technical
66
Teknik
self-skinned high-density material
i.
kendinden kabuklu yüksek yoğunluklu malzeme
67
Teknik
self-skinned
s.
kendinden kabuklu
Zoology
68
Zooloji
saggy-skinned frog
i.
titikaka kurbağası
Botanic
69
Botanik
red-skinned onion (allium haematochiton)
i.
kaliforniya'da yetişen koyu kırmızı kabuklu beyaz bir soğan
70
Botanik
hard-skinned puffball
i.
yalancı trüf mantarı
71
Botanik
hard-skinned puffball
i.
yalancı domalan mantarı
72
Botanik
hard-skinned puffball
i.
scleroderma cinsine ait toprak altında yetişen kalın yüzeyli trüf benzeri mantar
Agriculture
73
Tarım
golden-skinned grape
i.
şarap yapımında kullanılan bir üzüm türü
Social Sciences
74
Sosyal Bilimler
white-skinned people
i.
beyaz derili insanlar
Military
75
Askeri
soft-skinned vehicle
i.
zırhsız araç
76
Askeri
soft-skinned
s.
zırhı olmayan
77
Askeri
soft-skinned
s.
zırh takılmamış
78
Askeri
soft-skinned
s.
zırhsız
Reptiles
79
Sürüngenler
rough-skinned newt (taricha granulosa)
i.
sert derili semender
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of -skinned
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy