|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
akarsuların iki yakasına gerilen ve geçisi önleyen kalın zincir |
boom i.
|
|
2 |
Genel |
taşmayı önleyen set |
levee i.
|
|
3 |
Genel |
kağıtların uçmasını önleyen ağırlık |
paperweight i.
|
|
4 |
Genel |
sızıntı önleyen araç |
seal i.
|
|
5 |
Genel |
nal üzerinde kaymayı önleyen metal çıkıntı |
cawker i.
|
|
6 |
Genel |
beyaz kumaşın sararmasını önleyen solüsyon |
blue i.
|
|
7 |
Genel |
arızayı tümüyle önleyen şey |
fail-safe i.
|
|
8 |
Genel |
hayvanların hareket etmesini önleyen cihaz |
brake i.
|
|
9 |
Genel |
nal takılan atın hareket etmesini önleyen çerçeve |
brake i.
|
|
10 |
Genel |
zımbanın çalışmasını önleyen aparat |
gag i.
|
|
11 |
Genel |
önleyen kimse |
obviator i.
|
|
12 |
Genel |
yolu kapayarak geçmeyi önleyen şey |
roadblock i.
|
|
13 |
Genel |
dumanı önleyen baca külahı |
old wife i.
|
|
14 |
Genel |
tozlanmayı önleyen örtü |
dustcloth i.
|
|
15 |
Genel |
insanların galeyana gelmesini önleyen kimse |
container i.
|
|
16 |
Genel |
felaketin yayılmasını önleyen şey |
fire wall i.
|
|
17 |
Genel |
taşmayı önleyen şey |
flood gate i.
|
|
|
18 |
Genel |
taşmayı önleyen şey |
floodgate i.
|
|
19 |
Genel |
boğulmayı önleyen yüzdürücü kemer-ceket ekipmanı |
preserver i.
|
|
20 |
Genel |
spor malzemelerinin kullanılmadıklarında bükülmelerini önleyen gereç |
press i.
|
|
21 |
Genel |
frengiyi önleyen |
antisyphilitic s.
|
|
22 |
Genel |
haşaratı önleyen |
vermin-proof s.
|
|
23 |
Genel |
ışığı önleyen |
anti dim s.
|
|
24 |
Genel |
yorgunluğu önleyen |
antifatigue s.
|
|
25 |
Genel |
büyümeyi önleyen |
antigrowth s.
|
|
26 |
Genel |
sarkmayı önleyen |
antisag s.
|
|
27 |
Genel |
intiharı önleyen |
antisuicide s.
|
|
28 |
Genel |
aşınmayı önleyen |
antiwear s.
|
|
29 |
Genel |
yangını önleyen |
fire-retardant s.
|
|
30 |
Genel |
kilitlenmeyi önleyen |
synchromesh s.
|
|
Colloquial |
|
31 |
Konuşma Dili |
ishali önleyen ilaç |
liquid cork [dated] i.
|
|
32 |
Konuşma Dili |
hedeflenen bir faaliyeti önleyen kimse |
sab [uk] i.
|
|
33 |
Konuşma Dili |
anonim paylaşımlar yapıp paylaşımlarının takip edilmesini önleyen sosyal medya hesabı |
burner account i.
|
|
34 |
Konuşma Dili |
çin halk cumhuriyeti hükümetince zararlı görülen internet sitelerine erişimi önleyen bir sistem |
great firewall i.
|
|
35 |
Konuşma Dili |
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun |
don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
|
|
Idioms |
|
36 |
Deyim |
aşırı yakıt tüketimini önleyen hız |
cruising speed i.
|
|
37 |
Deyim |
bir planın işlemesini önleyen kimse |
a spanner in the works i.
|
|
|
Trade/Economic |
|
38 |
Ticaret/Ekonomi |
emlakçının aradan çıkarılmasını önleyen emlakçı sözleşmesi |
open listing i.
|
|
Law |
|
39 |
Hukuk |
beklenen cezayı önleyen veya askıya alan resmi tebligat |
reprieve i.
|
|
40 |
Hukuk |
ticari markanın tescilini resmi olarak önleyen faaliyet |
opposition i.
|
|
41 |
Hukuk |
kaçakçılığı önleyen |
antismuggling s.
|
|
Politics |
|
42 |
Siyasal |
abd'de kaçak göçmenlerin ülkeye girişini önleyen kolluk kuvveti |
united states border patrol i.
|
|
43 |
Siyasal |
abd'de kaçak göçmenlerin ülkeye girişini önleyen kolluk kuvveti |
us border patrol i.
|
|
44 |
Siyasal |
(avam kamarasında) tartışılmakta olan mevcut konunun düşürülmesine yönelik olarak oylamayı önleyen önerge |
previous question i.
|
|
45 |
Siyasal |
yolsuzluğu önleyen |
anticorruption s.
|
|
46 |
Siyasal |
suçu önleyen |
anticrime s.
|
|
47 |
Siyasal |
işkenceyi önleyen |
anticruelty s.
|
|
Industry |
|
48 |
Sanayi |
kütükleri kaldıraçla hareket ettirerek su kanalındaki sıkışmaları önleyen işçi |
herder i.
|
|
49 |
Sanayi |
sendikaya üye olan çalışanlara ayrımcılık yapılmasını önleyen işletme politikası |
open shop i.
|
|
Technical |
|
50 |
Teknik |
basınçlı hortumların bağlantı yerlerinden ayrılıp savrulmasını önleyen bağlantı malzemesi |
whip check i.
|
|
51 |
Teknik |
boruda akışı önleyen hava boşluğu |
airlock i.
|
|
52 |
Teknik |
buzlanmayı önleyen |
icing inhibitor i.
|
|
53 |
Teknik |
panik fren anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen elektronik sistem |
anti blocker system i.
|
|
54 |
Teknik |
raylarda kar birikmesini önleyen uzun siper |
snowbed i.
|
|
55 |
Teknik |
sürtünmeyi önleyen yağ tabakası |
oil film i.
|
|
56 |
Teknik |
dışardaki hava ile otomatik kapakçıklı bir sistemle bağlantı kurarak patlamayı önleyen veya gaz çıkışını denetleyen bir tüp |
safety tube i.
|
|
57 |
Teknik |
sütten kesilen hayvanların emzirilmesini önleyen cihaz |
weaner i.
|
|
58 |
Teknik |
bir yöne akışa izin veren, aksi/ters yöne akışı önleyen valf |
check valve i.
|
|
59 |
Teknik |
testere ile kesme sırasında kütüğün sıkışmasını önleyen kısa parça |
dutchman i.
|
|
60 |
Teknik |
gemi güvertesindeki pencere gibi açıklıkların etrafında bulunup suyun girmesini önleyen çıkıntı |
combing i.
|
|
61 |
Teknik |
zemin, çatı açıklığı gibi etrafındaki suyu içeri girmesini önleyen çıkıntılı çerçeve |
combing i.
|
|
62 |
Teknik |
hava baloncuklarının üste çıkmasını önleyen boru şeklinde barometre düzeneği |
pipet i.
|
|
63 |
Teknik |
kazana giren soğuk suyun borulara çarpmasını önleyen demir plaka |
dasher i.
|
|
64 |
Teknik |
çıkrıktaki ipliğin dışa doğru bombelenmesini önleyen parça |
separator i.
|
|
65 |
Teknik |
çıkrıktaki ipliğin dışa bombelenmesini önleyen parça |
antiballooner i.
|
|
66 |
Teknik |
kilit cıvatasının arkasında tıkırtıyı önleyen yay parçası |
beard i.
|
|
67 |
Teknik |
boş parçanın mürekkeplenmesini önleyen şey |
bearer i.
|
|
68 |
Teknik |
elektrik kıvılcımını söndüren veya yanıcı bir maddenin tutuşmasını önleyen gereç |
snuffer i.
|
|
69 |
Teknik |
alevlenmeyi önleyen |
anti-inflammatory s.
|
|
70 |
Teknik |
damlamayı önleyen |
anti drop s.
|
|
71 |
Teknik |
güneş önleyen |
anti sun s.
|
|
72 |
Teknik |
güneş önleyen |
antisun s.
|
|
73 |
Teknik |
kayma önleyen |
antislip s.
|
|
74 |
Teknik |
kaymayı önleyen |
anti-skid s.
|
|
75 |
Teknik |
kayma önleyen |
anti slip s.
|
|
76 |
Teknik |
sızıntı önleyen |
anti-leak s.
|
|
77 |
Teknik |
yosun oluşmasını önleyen |
anti-fouling s.
|
|
|
78 |
Teknik |
geritepmeyi önleyen |
antibacklash s.
|
|
79 |
Teknik |
paslanmayı önleyen |
anticorrosion s.
|
|
80 |
Teknik |
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen |
antifog s.
|
|
81 |
Teknik |
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen |
antifogging s.
|
|
82 |
Teknik |
sızıntıyı önleyen |
antileak s.
|
|
Computer |
|
83 |
Bilgisayar |
virüs girmesini önleyen yazılım |
antivirus i.
|
|
84 |
Bilgisayar |
virüs girmesini önleyen (yazılım) |
antivirus s.
|
|
Telecom |
|
85 |
Telekom |
bağımsız ve birbirinden ayrı olup semboller arası paraziti önleyen (telsiz sinyalleri) |
orthogonal i.
|
|
Electric |
|
86 |
Elektrik |
aşırı gerilimin verdiği zararı önleyen elektrik devresi |
crowbar i.
|
|
87 |
Elektrik |
mekanik sistemlerde sıkışmayı önleyen |
antijam s.
|
|
88 |
Elektrik |
iletişim cihazlarında frekansın bozulmasını önleyen |
antijam s.
|
|
89 |
Elektrik |
mekanik sistemlerde sıkışmayı önleyen |
antijamming s.
|
|
90 |
Elektrik |
iletişim cihazlarında frekansın bozulmasını önleyen |
antijamming s.
|
|
Textile |
|
91 |
Tekstil |
dokuma tezgahının geri tepmesini önleyen manivela |
binder i.
|
|
92 |
Tekstil |
eteğin yere değmesini önleyen aparat |
page i.
|
|
93 |
Tekstil |
fuların kaymasını önleyen halka |
scarf-ring i.
|
|
94 |
Tekstil |
kıyafetlerin yapışmasını önleyen |
anticling s.
|
|
Architecture |
|
95 |
Mimarlık |
kiriş üzerinde suyun duvara geri akmasını önleyen oluk |
throat i.
|
|
Construction |
|
96 |
İnşaat |
iskelede işcilerin ayaklarını platformun dışında taşıyıp boşluğa düşmesine önleyen dikine bağlanmış tahta lehva |
toe board i.
|
|
Automotive |
|
97 |
Otomotiv |
sürücünün alkol seviyesine göre aracın çalışmasını önleyen cihaz |
alcolock i.
|
|
98 |
Otomotiv |
oksitlenmeyi önleyen katkı maddeleri |
anti-oxidation additives i.
|
|
99 |
Otomotiv |
paslanmayı önleyen katkılar |
anticorrosion additives i.
|
|
100 |
Otomotiv |
(emniyet kemerleri takılana kadar motorun çalışmasını önleyen) ateşleme kilidi |
interlock i.
|
|
101 |
Otomotiv |
(motorlu taşıt) lastik patlamasını önleyen güvenlik sistemine sahip olan |
runflat s.
|
|
102 |
Otomotiv |
yokuş yukarı duruşlarda fren sistemi basıncının düşmesini önleyen ünite |
brake anti-roll device
|
|
Aeronautic |
|
103 |
Havacılık |
buzlanmayı önleyen sistem |
anti-icing system i.
|
|
104 |
Havacılık |
lastik kristalizasyonunu önleyen madde |
anti-crystallizing rubber i.
|
|
105 |
Havacılık |
uçak kontrol kablosunun sürtünme veya kirlenmeyi önleyen desteği |
fairlead i.
|
|
Marine |
|
106 |
Denizcilik |
gemide halatların ve zincirlerin karışmasını önleyen gergin halat |
timenoguy i.
|
|
107 |
Denizcilik |
dalgakıranın tepesinde yeralan ve dalganın içeri girmesini önleyen duvar |
parapet i.
|
|
108 |
Denizcilik |
üçgen yelkenin baş halatına takılarak yelkenin dönmesini önleyen küçük direk |
headstick i.
|
|
109 |
Denizcilik |
sintine oluklarının tıkanmasını önleyen küçük tahta parçaları |
limber boards i.
|
|
110 |
Denizcilik |
yelkenin bir taraftan diğer tarafa çevrilmesini önleyen halat |
preventer i.
|
|
111 |
Denizcilik |
yelkenin bir taraftan diğer tarafa çevrilmesini önleyen halat |
preventer stay i.
|
|
Mining |
|
112 |
Maden |
maden arabasını çeken kablonun kopması halinde geriye kaymayı önleyen bağlantı parçası |
dragbar i.
|
|
Medical |
|
113 |
Medikal |
grip virüsünün ataklarını ve vücuda yayılmasını önleyen antiviral bir ilaç |
tamiflu i.
|
|
114 |
Medikal |
kanserin gelişmesini önleyen kimyasal madde, ilaç ve gıda takviyeleri kullanma |
chemoprevention i.
|
|
115 |
Medikal |
alerji ve kaşıntıyı önleyen ilaçların tümüne verilen isim |
antihistamines i.
|
|
116 |
Medikal |
hücresel bölünmeyi ve gelişmeyi önleyen ilaçlar |
antineoplastics i.
|
|
117 |
Medikal |
(abd) kan akışını önleyen elastik bandaj |
ace bandage i.
|
|
118 |
Medikal |
hastalığın bulaşmasını önleyen madde |
anti-infective i.
|
|
119 |
Medikal |
bir hastalığı tedavi eden, önleyen veya hafifleten şey |
medicinal drug i.
|
|
120 |
Medikal |
cilt lezyonlarını ve kilo kaybını önleyen bir b vitamini |
hepatoflavin i.
|
|
121 |
Medikal |
yatak örtüsünün yaralı bölgeye temas etmesini önleyen çerçeve |
cradle i.
|
|
122 |
Medikal |
gebeliği önleyen ilaç |
contragestive i.
|
|
123 |
Medikal |
tümör gelişimini önleyen |
antineoplastic s.
|
|
124 |
Medikal |
kolesterolü önleyen |
anti-cholesterol s.
|
|
125 |
Medikal |
kolesterolü önleyen |
anticholesterol s.
|
|
126 |
Medikal |
spazmı önleyen |
antispasmodic s.
|
|
127 |
Medikal |
spazmı önleyen |
spasmolytic s.
|
|
128 |
Medikal |
trikomonas parazitlerin cinsel hastalık bulaşımı etkenini önleyen |
trichomonacidal s.
|
|
129 |
Medikal |
kabus görmeyi önleyen |
antephialtic s.
|
|
130 |
Medikal |
uykuyu önleyen |
anthypnotic s.
|
|
131 |
Medikal |
hipnozu önleyen |
anthypnotic s.
|
|
132 |
Medikal |
uykuyu önleyen |
antihypnotic s.
|
|
133 |
Medikal |
hipnozu önleyen |
antihypnotic s.
|
|
134 |
Medikal |
kan pıhtılaşmasını önleyen |
anticlotting s.
|
|
135 |
Medikal |
gribi önleyen |
antiflu s.
|
|
136 |
Medikal |
su korkusunu önleyen |
antihydrophobic s.
|
|
137 |
Medikal |
uyumayı önleyen |
antihypnotic s.
|
|
138 |
Medikal |
sarılığı önleyen |
antiicteric s.
|
|
139 |
Medikal |
sıtmayı önleyen |
antimalaria s.
|
|
140 |
Medikal |
sıtmayı önleyen |
antimalarial s.
|
|
141 |
Medikal |
pis kokulu gazları önleyen |
antimephitic s.
|
|
142 |
Medikal |
felci önleyen |
antiparalytic s.
|
|
143 |
Medikal |
felci önleyen |
antiparalytical s.
|
|
144 |
Medikal |
paraziti önleyen |
antiparasitic s.
|
|
145 |
Medikal |
iyileşme sürecini önleyen |
antiplastic s.
|
|
146 |
Medikal |
nakledilen doku veya organın reddedilmesini önleyen |
antirejection s.
|
|
147 |
Medikal |
nöbeti önleyen |
antiseizure s.
|
|
148 |
Medikal |
uykuyu önleyen |
antisleep s.
|
|
149 |
Medikal |
uyuyakalmayı önleyen |
antisleep s.
|
|
150 |
Medikal |
tüberkülozu önleyen |
antitubercular s.
|
|
151 |
Medikal |
tüberkülozu önleyen |
antituberculous s.
|
|
152 |
Medikal |
tifoyu önleyen |
antityphoid s.
|
|
153 |
Medikal |
ülseri önleyen |
antiulcer s.
|
|
154 |
Medikal |
(hastalığın) ilerlemesini önleyen |
ectrotic s.
|
|
155 |
Medikal |
iskorbüt hastalığını önleyen |
scorbutic s.
|
|
156 |
Medikal |
(sempatik sinir sisteminde) sinir uyartılarını önleyen |
sympatholytic s.
|
|
Anatomy |
|
157 |
Anatomi |
dil kökünde yer alan ve yiyeceklerin nefes borusuna kaçmasını önleyen ince kıkırdaksı yapı |
epiglottis i.
|
|
Psychology |
|
158 |
Psikoloji |
saldırganlığı önleyen |
antiaggression s.
|
|
159 |
Psikoloji |
stresi önleyen |
antistress s.
|
|
Dentistry |
|
160 |
Diş Hekimliği |
diş çürüğünü önleyen |
tooth decay-preventing s.
|
|
161 |
Diş Hekimliği |
plak oluşumunu önleyen |
antiplaque s.
|
|
162 |
Diş Hekimliği |
kökü pulpa boşluğunu neredeyse kapatarak daha fazla büyümesini önleyen (diş) |
rooted s.
|
|
Pharmaceutics |
|
163 |
Eczacılık |
böbreklerde sodyum emilimini önleyen ve hipertansiyonun tedavisinde kullanılan diüretik bir ilaç |
thiazide i.
|
|
164 |
Eczacılık |
böbreklerde sodyum emilimini önleyen ve hipertansiyonun tedavisinde kullanılan diüretik ilaçlar |
thiazides i.
|
|
165 |
Eczacılık |
akut löseminin tedavisinde kullanılan, tümör gelişimini önleyen bir ilaç |
thioguanine i.
|
|
166 |
Eczacılık |
bazı kanser türlerini tedavide kullanılan ve tümör gelişimini önleyen ilaç |
alkylating agent i.
|
|
167 |
Eczacılık |
tümörleri besleyen kan damarlarının büyümesini önleyen bir ilaç |
angiogenesis inhibitor i.
|
|
168 |
Eczacılık |
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç |
antiarrhythmic i.
|
|
169 |
Eczacılık |
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç |
antiarrhythmic medication i.
|
|
170 |
Eczacılık |
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç |
antiarrhythmic drug i.
|
|
171 |
Eczacılık |
kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaç |
decoagulant i.
|
|
172 |
Eczacılık |
kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaç |
anticoagulant medication i.
|
|
173 |
Eczacılık |
kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaç |
anticoagulant i.
|
|
174 |
Eczacılık |
kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar |
anticoagulants i.
|
|
175 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen ilaç |
anticonvulsant i.
|
|
176 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen ilaç |
antiepileptic drug i.
|
|
177 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen ilaç |
antiepileptic i.
|
|
178 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen ilaç |
anticonvulsant drug i.
|
|
179 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen ilaçlar |
anticonvulsants i.
|
|
180 |
Eczacılık |
kusmayı önleyen ilaç |
antiemetic i.
|
|
181 |
Eczacılık |
kusmayı önleyen ilaç |
antiemetic drug i.
|
|
182 |
Eczacılık |
bulantı ve kusmayı önleyen ilaçlar |
antiemetics i.
|
|
183 |
Eczacılık |
bulantı ve kusmayı önleyen ilaçlar |
antinauseants i.
|
|
184 |
Eczacılık |
su korkusunu önleyen ilaç |
antilyssic i.
|
|
185 |
Eczacılık |
tümör gelişimini önleyen ilaç |
antineoplastic i.
|
|
186 |
Eczacılık |
tümör gelişimini önleyen ilaç |
antineoplastic drug i.
|
|
187 |
Eczacılık |
kaşıntıyı önleyen ilaç |
antipruritic i.
|
|
188 |
Eczacılık |
cerahat oluşumunu önleyen ilaç |
antipyic i.
|
|
189 |
Eczacılık |
iskorbüt hastalığını önleyen ilaç |
antiscorbutic i.
|
|
190 |
Eczacılık |
spazmları önleyen veya azaltan madde |
antispastic i.
|
|
191 |
Eczacılık |
frengiyi önleyen ilaç |
antisyphilitic i.
|
|
192 |
Eczacılık |
kan pıhtılaşmasını önleyen ilaç |
antithrombotic i.
|
|
193 |
Eczacılık |
bulantı ve kusmayı önleyen veya hafifleten antiemetik bir ilaç |
emetrol® i.
|
|
194 |
Eczacılık |
östrojen etkisini önleyen ilaç |
estrogen antagonist i.
|
|
195 |
Eczacılık |
enzim ters transkriptazını önleyen bir nükleozid antiviral ilaç |
zalcitabine i.
|
|
196 |
Eczacılık |
enzim ters transkriptazını önleyen bir nükleozid antiviral ilaç |
ddc. i.
|
|
197 |
Eczacılık |
enzim ters transkriptazını önleyen bir nükleozid antiviral ilaç |
dideoxycytosine i.
|
|
198 |
Eczacılık |
tümör gelişimini önleyen bir ilaç |
hydroxyurea i.
|
|
199 |
Eczacılık |
morfin zehirlenmesi sonucu oluşan solunum depresyonunu önleyen ve ağrı kesici etkileri olan bir ilaç markası |
lorfan® i.
|
|
200 |
Eczacılık |
morfin zehirlenmesi sonucu oluşan solunum depresyonunu önleyen ve ağrı kesici etkileri olan bir ilaç |
levallorphan i.
|
|
201 |
Eczacılık |
kemoterapi veya cerrahi operasyon sonrası oluşan bulantı ve kusmayı önleyen antiemetik bir ilaç |
ondansetron i.
|
|
202 |
Eczacılık |
frengiyi önleyen |
antaphroditic s.
|
|
203 |
Eczacılık |
akneyi önleyen |
antiacne s.
|
|
204 |
Eczacılık |
düzensiz kalp atışını önleyen |
antiarrhythmic s.
|
|
205 |
Eczacılık |
pıhtı önleyen |
anticoagulative s.
|
|
206 |
Eczacılık |
soğuk algınlığını önleyen |
anticold s.
|
|
207 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen |
anticonvulsant s.
|
|
208 |
Eczacılık |
kas kasılmasını önleyen |
anticonvulsive s.
|
|
209 |
Eczacılık |
depresyonu önleyen |
antidepression s.
|
|
210 |
Eczacılık |
diyabeti önleyen |
antidiabetic s.
|
|
211 |
Eczacılık |
ishali önleyen |
antidiarrheal s.
|
|
212 |
Eczacılık |
ishali önleyen |
antidiarrhoeal s.
|
|
213 |
Eczacılık |
difteri basilini önleyen |
antidiphtheritic s.
|
|
214 |
Eczacılık |
kusmayı önleyen |
antiemetic s.
|
|
215 |
Eczacılık |
su korkusunu önleyen |
antilyssic s.
|
|
216 |
Eczacılık |
mide bulantısını önleyen |
antinausea s.
|
|
217 |
Eczacılık |
böbrek hastalığını önleyen |
antinephritic s.
|
|
218 |
Eczacılık |
kaşıntıyı önleyen |
antipruritic s.
|
|
219 |
Eczacılık |
cerahat oluşumunu önleyen |
antipyic s.
|
|
220 |
Eczacılık |
raşitizmi önleyen |
antirachitic s.
|
|
221 |
Eczacılık |
iskorbüt hastalığını önleyen |
antiscorbutic s.
|
|
222 |
Eczacılık |
iskorbüt hastalığını önleyen |
antiscorbutical s.
|
|
223 |
Eczacılık |
spazmları önleyen veya azaltan |
antispastic s.
|
|
224 |
Eczacılık |
kan pıhtılaşmasını önleyen |
antithrombotic s.
|
|
225 |
Eczacılık |
tiroid bezlerinin aşırı çalışmasını önleyen |
antithyroid s.
|
|
Dermatology |
|
226 |
Dermatoloji |
kepeği önleyen |
antidandruff s.
|
|
227 |
Dermatoloji |
kaşıntıyı önleyen |
antipsoric s.
|
|
Optics |
|
228 |
Optik |
lensin kavisinin merkezinden geçerek ışığın yansımasını veya kırılmasını önleyen çizgi |
optic axis i.
|
|
Physics |
|
229 |
Fizik |
(nükleer santralde) nükleer reaktörü çevresine kaza anında radyoaktif madde salınımını önleyen muhafaza |
containment i.
|
|
Chemistry |
|
230 |
Kimya |
ter kokusunu önleyen parfümlü toz |
empasm i.
|
|
231 |
Kimya |
buharlaşmayı önleyen parfümlü sıvı |
fixative i.
|
|
Biology |
|
232 |
Biyoloji |
farelerin kan serumunda trypanosoma lewisi tarafından sağlanan, parazit oluşumunu önleyen antibody maddesi |
ablastin i.
|
|
233 |
Biyoloji |
mitoz bölünmeyi önleyen ilaç |
antimitotic i.
|
|
234 |
Biyoloji |
bulaşıcı mikroorganizmaların büyümesini engelleyerek enfeksiyonu önleyen madde |
antiseptic i.
|
|
235 |
Biyoloji |
alel olmayan bir genin kopyalanmasını önleyen gen |
repressor gene i.
|
|
236 |
Biyoloji |
raşitizmi önleyen yağda çözünen bir vitamin |
d i.
|
|
237 |
Biyoloji |
mitoz bölünmeyi önleyen |
antimitotic s.
|
|
238 |
Biyoloji |
kodlandığı genin ekspresyonunu önleyen veya aktive eden bir gen ürününe dair |
autogenous s.
|
|
239 |
Biyoloji |
kodlandığı genin ekspresyonunu önleyen veya aktive eden bir gen ürünü içeren |
autogenous s.
|
|
Biochemistry |
|
240 |
Biyokimya |
iştah açıcı ve büyümeyi teşvik edici özellikleri olan, beriberiyi önleyen bir b vitamini |
aneurin i.
|
|
241 |
Biyokimya |
iştah açıcı ve büyümeyi teşvik edici özellikleri olan, beriberiyi önleyen bir b vitamini |
vitamin b1 i.
|
|
242 |
Biyokimya |
iştah açıcı ve büyümeyi teşvik edici özellikleri olan, beriberiyi önleyen bir b vitamini |
thiamine i.
|
|
243 |
Biyokimya |
iştah açıcı ve büyümeyi teşvik edici özellikleri olan, beriberiyi önleyen bir b vitamini |
thiamin i.
|
|
244 |
Biyokimya |
iştah açıcı ve büyümeyi teşvik edici özellikleri olan, beriberiyi önleyen bir b vitamini |
antiberiberi factor i.
|
|
245 |
Biyokimya |
döllenmiş yumurtayı engelleyerek hamileliği önleyen ilaç |
antigestational drug i.
|
|
246 |
Biyokimya |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
antiophthalmic factor i.
|
|
247 |
Biyokimya |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
axerophthol i.
|
|
248 |
Biyokimya |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
vitamin a i.
|
|
249 |
Biyokimya |
kan pıhtılaşmasını önleyen madde |
antithrombin i.
|
|
250 |
Biyokimya |
raşitizmi önleyen yağda çözünebilir vitamin |
ergocalciferol i.
|
|
251 |
Biyokimya |
büyüme hormonunun hipofiz bezinden salgılanmasını önleyen peptit hormonu |
somatostatin i.
|
|
252 |
Biyokimya |
fermantasyonu önleyen |
antizymic s.
|
|
253 |
Biyokimya |
fermantasyonu önleyen |
antizymotic s.
|
|
254 |
Biyokimya |
çürümeyi önleyen |
antizymotic s.
|
|
Marine Biology |
|
255 |
Deniz Biyolojisi |
balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntılar |
gill rakes i.
|
|
256 |
Deniz Biyolojisi |
balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntı |
gill rake i.
|
|
Zoology |
|
257 |
Zooloji |
başka bir hayvanın yırtıcılar tarafından avlanmasını önleyen hayvan |
buffer i.
|
|
Botanic |
|
258 |
Botanik |
belirli bitkilerde bulunup su kaybını önleyen çeşitli mumlar |
vegetable wax i.
|
|
Agriculture |
|
259 |
Tarım |
alglerin büyümesini önleyen |
algicidal s.
|
|
260 |
Tarım |
yabani otların yetişmesini önleyen |
antiweed s.
|
|
Apiculture |
|
261 |
Arıcılık |
kraliçe arı tarafından salgılanıp işçi arıların yumurtlamasını önleyen feromon |
queen substance i.
|
|
Fishery |
|
262 |
Balıkçılık |
küçük bir tekneyle önden giderek balık sürülerinin ağ kurulurken kaçmalarını önleyen mürettebat üyesi |
driver i.
|
|
Social Sciences |
|
263 |
Sosyal Bilimler |
zencilerin beyazlarla aynı etkinliklere katılmasını önleyen engel |
colour line i.
|
|
264 |
Sosyal Bilimler |
zencilerin beyazlarla aynı etkinliklere katılmasını önleyen engel |
jim crow i.
|
|
265 |
Sosyal Bilimler |
zencilerin beyazlarla aynı etkinliklere katılmasını önleyen engel |
color bar i.
|
|
266 |
Sosyal Bilimler |
zencilerin beyazlarla aynı etkinliklere katılmasını önleyen engel |
color line i.
|
|
267 |
Sosyal Bilimler |
zencilerin beyazlarla aynı etkinliklere katılmasını önleyen engel |
colour bar i.
|
|
268 |
Sosyal Bilimler |
ayrımcılığı önleyen |
antisegregation s.
|
|
Environment |
|
269 |
Çevre |
erozyonu önleyen bitki örtüsü |
binder i.
|
|
270 |
Çevre |
çevreyi kirleten dumanları önleyen |
antismog s.
|
|
271 |
Çevre |
dumanı önleyen |
antismoke s.
|
|
Geology |
|
272 |
Jeoloji |
artezyen kuyusunda sondaj deliğinden aşağı su sızmasını önleyen, içi keten tohumuyla doldurulmuş dolgu maddesi |
seed bag i.
|
|
Military |
|
273 |
Askeri |
muhabere ve elektronik hedef bulmayı önleyen yöntemler |
electronic countermeasures i.
|
|
274 |
Askeri |
yer çekimini önleyen elbise |
anti-g suit i.
|
|
275 |
Askeri |
mayının yerleştirildikten hemen sonraki süre içinde patlamasını önleyen bir cihaz |
arming delay device i.
|
|
276 |
Askeri |
silahlı gücün fark edilmesini önleyen doğal etkenler |
screen i.
|
|
277 |
Askeri |
radarda gözükmeyi önleyen |
antiradar s.
|
|
Hunting |
|
278 |
Silah/Atıcılık |
horozun iğneye veya fişeğe vurmasını önleyen aksam |
hammer block i.
|
|
279 |
Silah/Atıcılık |
silah kabza ve elkundaklarında bulunan ve kaymayı önleyen tırtıl |
checkering i.
|
|
280 |
Silah/Atıcılık |
silah kabza ve elkundaklarında bulunan ve kaymayı önleyen tırtıl |
chequering i.
|
|
Sport |
|
281 |
Spor |
kayak sopasının kara saplanmasını önleyen yuvarlak disk |
ring i.
|
|
282 |
Spor |
kayak batonunun kara tamamen batmasını önleyen parça |
basket i.
|
|
283 |
Spor |
kayak batonunun kara tamamen batmasını önleyen parça |
snow ring i.
|
|
284 |
Spor |
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış |
climber i.
|
|
285 |
Spor |
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış |
creeper i.
|
|
Wagering |
|
286 |
Bahisçilik |
atın daha düşük hızdaki sınıfa girmesini önleyen, yarış dışı kaydedilmiş koşu hızı |
bar i.
|
|
Art |
|
287 |
Sanat |
sararmayı önleyen |
nonyellowing s.
|
|
Music |
|
288 |
Müzik |
gitarın çizilmesini önleyen bir plaka |
scratchplate i.
|
|
Photography |
|
289 |
Fotoğrafçılık |
(görüş alanını) keskin odaklanmayı önleyen merceklerle görüş testi öncesinde bulanıklaştırmak |
fog f.
|
|
Abbreviation |
|
290 |
Kısaltma |
hastanın alt bedenine baskı uygulayarak kan kaybını yavaşlatan ve turnike gibi ilk şoku önleyen şişme bir pantolon |
mast (military antishock trousers) kısalt.
|
|
Engineering |
|
291 |
Engineering |
saatlerdeki yerçekiminden kaynaklı hataları önleyen mekanik cihaz |
tourbillion i.
|
|
292 |
Engineering |
saatlerdeki yerçekiminden kaynaklı hataları önleyen mekanik cihaz |
tourbillon i.
|
|
293 |
Engineering |
sürtünmenin etkilerini önleyen gres benzeri madde |
antiattrition i.
|
|
294 |
Engineering |
cihazın kazara aktive olmasını veya verinin muğlak şekilde yorumlanmasını önleyen sinyal |
guard i.
|
|
295 |
Engineering |
çarpışmayı önleyen |
anticollision s.
|
|