|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kara büyü |
black magic i.
|
|
I heard you're a black magic witch doctor.
Senin kara büyü büyücüsü olduğunu duydum.
More Sentences
|
2 |
Genel |
büyü yapmak |
cast a spell f.
|
|
Tell the black magic witch doctor to cast a spell on me.
Kara büyü büyücüsüne söyle bana büyü yapsın.
More Sentences
|
3 |
Genel |
büyü yapmak |
bewitch f.
|
|
The Lady of the Lake bewitched Merlin and trapped him in the trunk of a tree.
Gölün Hanımı Merlin'e büyü yaptı ve onu bir ağacın gövdesine hapsetti.
More Sentences
|
4 |
Genel |
büyü yapmak |
do magic f.
|
|
I can do magic.
Büyü yapabilirim.
More Sentences
|
Speaking |
|
5 |
Konuşma |
büyü artık |
grow up expr.
|
|
Grow up, Joe.
Büyü artık, Joe.
More Sentences
|
Psychology |
|
6 |
Psikoloji |
kara büyü |
black magic i.
|
|
There's a black magic witch doctor who loves to drink breast milk.
Anne sütü içmeyi seven bir kara büyü büyücüsü var.
More Sentences
|
Common Usage |
|
7 |
Yaygın Kullanım |
büyü yapmak |
cast a spell over f.
|
|
General |
|
8 |
Genel |
kara büyü yapma |
jinxing i.
|
|
9 |
Genel |
kötü bir amaç için yapılan büyü |
black magic i.
|
|
10 |
Genel |
büyü bilimleri |
occult sciences i.
|
|
11 |
Genel |
büyü yapma |
witching i.
|
|
12 |
Genel |
islami büyü |
islamic magic i.
|
|
13 |
Genel |
kara büyü kitabı |
grimoire i.
|
|
14 |
Genel |
kara büyü |
dark magic i.
|
|
15 |
Genel |
büyü yapma |
spell making i.
|
|
16 |
Genel |
çubuk veya değnekle yapılan büyü veya bakılan fal |
rabdomancy i.
|
|
17 |
Genel |
büyü (çekicilik) |
call i.
|
|
18 |
Genel |
cadılara büyü yapmalarında yardım eden doğaüstü varlık |
familiar spirit i.
|
|
19 |
Genel |
şeytani büyü |
demonic magic i.
|
|
20 |
Genel |
büyü gücü olduğuna inanılan formülize edilmiş söz veya sözler |
magical spell i.
|
|
21 |
Genel |
büyü ve büyücülükle uğraşan kimse |
voodoo i.
|
|
22 |
Genel |
büyü yapılmış nesne |
voodoo i.
|
|
23 |
Genel |
kara büyü yapma |
voudouism i.
|
|
|
24 |
Genel |
kara büyü kitabı |
black books i.
|
|
25 |
Genel |
kara büyü |
witchcraft i.
|
|
26 |
Genel |
beyaz büyü |
witchcraft i.
|
|
27 |
Genel |
cadının büyü yapmak veya bozmak için attığı düğüm |
witchknot i.
|
|
28 |
Genel |
iyi amaçlarla büyü yapan büyücü |
white magician i.
|
|
29 |
Genel |
büyü gücü |
mana i.
|
|
30 |
Genel |
sihir veya büyü yapan erkek |
wizard i.
|
|
31 |
Genel |
kara büyü yapan bir vudu rahibi |
boko i.
|
|
32 |
Genel |
asılmış bir adamın kurutularak büyü amacıyla kullanılan eli |
hand of glory i.
|
|
33 |
Genel |
amerikan yerlilerinde kabile şifacısının sağlık, av, savaş gibi meselelerde arzulanan sonuçları elde etmek için yaptığı büyü |
medicine i.
|
|
34 |
Genel |
büyü kitabı |
book of spells i.
|
|
35 |
Genel |
büyü bilimleri |
hermeticism i.
|
|
36 |
Genel |
büyü bilimleri |
hermetics i.
|
|
37 |
Genel |
büyü bilimleri |
hermetism i.
|
|
38 |
Genel |
fal, büyü gibi amaçlarla kullanılan kristal eşya |
mirror i.
|
|
39 |
Genel |
büyü yapma sanatı |
mojo i.
|
|
40 |
Genel |
büyücünün iblisler yardımıyla yaptığı büyü |
demonurgy i.
|
|
41 |
Genel |
(oyunlarda) karşı büyü |
counterspell i.
|
|
42 |
Genel |
resim kullanarak büyü yapma |
invultuation i.
|
|
43 |
Genel |
büyü veya ritüellere başvurma |
folk magic i.
|
|
44 |
Genel |
büyü yapma |
sorcering i.
|
|
45 |
Genel |
kötü büyü |
superstitious magic i.
|
|
46 |
Genel |
sempatik büyü |
sympathetic magic i.
|
|
47 |
Genel |
(mısır mitolojisinde) büyü ve bilgelik tanrıçası |
isis i.
|
|
48 |
Genel |
büyü yapmak |
witch f.
|
|
49 |
Genel |
büyü yoluyla ruh çağırmak |
conjure f.
|
|
50 |
Genel |
büyü yapmak |
put a spell on f.
|
|
51 |
Genel |
büyü yapmak |
cast a spell on f.
|
|
52 |
Genel |
büyü yapmak |
jinx f.
|
|
53 |
Genel |
büyü yapmak |
practise sorcery f.
|
|
54 |
Genel |
büyü yapmak |
ensorcel f.
|
|
55 |
Genel |
büyü ile çağırmak |
conjure f.
|
|
56 |
Genel |
büyü yapmak |
put a jinx on f.
|
|
57 |
Genel |
büyü yapmak |
glamorize f.
|
|
58 |
Genel |
büyü yoluyla çağırmak (ruh vb) |
conjure f.
|
|
59 |
Genel |
büyü yapmak |
cast a spell upon f.
|
|
60 |
Genel |
büyü yapmak |
hoodoo f.
|
|
61 |
Genel |
büyü yapmak |
hex f.
|
|
62 |
Genel |
büyü yapmak |
put a spell f.
|
|
63 |
Genel |
büyü yapmak |
cast a spell over f.
|
|
64 |
Genel |
büyü yapmak |
hagride f.
|
|
65 |
Genel |
büyü yapmak |
practise magic f.
|
|
66 |
Genel |
büyü bozmak |
break the spell f.
|
|
67 |
Genel |
büyü bozmak |
reverse a spell f.
|
|
68 |
Genel |
büyü bozmak |
reverse a curse f.
|
|
69 |
Genel |
büyü yapmak |
make a spell f.
|
|
70 |
Genel |
büyü yapmak |
glamourize f.
|
|
71 |
Genel |
büyü yapmak |
glamourise f.
|
|
72 |
Genel |
büyü yapmak |
glamorise f.
|
|
73 |
Genel |
büyü yapmak |
charm f.
|
|
74 |
Genel |
(bir kimseye) büyü yapmak |
makutu f.
|
|
75 |
Genel |
zarar verme amacı ile büyü yapmak |
maleficiate [obsolete] f.
|
|
76 |
Genel |
büyü ile güçsüz düşürmek |
maleficiate [obsolete] f.
|
|
77 |
Genel |
büyü yapmak |
witch f.
|
|
78 |
Genel |
büyü ile çağırmak |
wizard f.
|
|
79 |
Genel |
büyü ile götürmek |
wizard f.
|
|
80 |
Genel |
büyü ile taşımak |
wizard f.
|
|
81 |
Genel |
büyü ile değiştirmek |
sorcerise [uk] f.
|
|
82 |
Genel |
büyü yapmak |
sorcerise [uk] f.
|
|
83 |
Genel |
büyü ile değiştirmek |
sorcerize [us] f.
|
|
84 |
Genel |
büyü yapmak |
sorcerize [us] f.
|
|
85 |
Genel |
büyü yapmak |
strike f.
|
|
86 |
Genel |
büyü gibi |
magical s.
|
|
87 |
Genel |
büyü yapılmış |
hexed s.
|
|
88 |
Genel |
büyü yapılmış |
ensorcelled s.
|
|
89 |
Genel |
büyü yapılmış |
ensorceled s.
|
|
90 |
Genel |
büyü yapılmış |
jinxed s.
|
|
91 |
Genel |
sihir/büyü dolu |
full of magic s.
|
|
92 |
Genel |
kara büyü etkisinde |
cantrip s.
|
|
93 |
Genel |
kara büyü etkisinde |
cantraip s.
|
|
94 |
Genel |
büyü/sihirle ilgili |
necromantic s.
|
|
95 |
Genel |
büyü yapılmış |
hoodoo s.
|
|
96 |
Genel |
(bir kimse) büyü yapan |
conjure s.
|
|
97 |
Genel |
büyü yoluyla olan |
fascinous s.
|
|
98 |
Genel |
büyü ile ilgili |
sortilegious s.
|
|
99 |
Genel |
büyü yardımıyla |
with mirrors zf.
|
|
100 |
Genel |
kara büyü kitabı |
grimoires
|
|
Phrasals |
|
101 |
Öbek Fiiller |
(sihir, büyü v.s ile) hayata geçirmek |
call down f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) büyü yapmak |
enchant with (something) f.
|
|
Phrases |
|
103 |
İfadeler |
büyü bozuldu |
the spell is broken expr.
|
|
Colloquial |
|
104 |
Konuşma Dili |
kara büyü |
black art i.
|
|
105 |
Konuşma Dili |
büyü yapmak |
cast a spell over f.
|
|
106 |
Konuşma Dili |
büyü/sihir yaparken yüksek sesle söylenen bir ifade |
shazam expr.
|
|
107 |
Konuşma Dili |
büyü/sihir yaparken yüksek sesle söylenen bir ifade |
shazzam expr.
|
|
Idioms |
|
108 |
Deyim |
büyü ve ejderhalar gibi fantastik unsurlar içeren maceraları anlatan edebiyat türü |
sword and sorcery i.
|
|
109 |
Deyim |
birine büyü yapmak |
cast a spell over someone f.
|
|
110 |
Deyim |
birine büyü yapmak |
put a hex on someone f.
|
|
111 |
Deyim |
büyü bozmak |
break a/the spell f.
|
|
112 |
Deyim |
(birine/bir şeye) büyü yapmak |
cast a spell on (someone or something) f.
|
|
113 |
Deyim |
büyü yapılmış |
under a spell expr.
|
|
114 |
Deyim |
büyü altında |
under a spell expr.
|
|
115 |
Deyim |
(modern zaman cadılığında) büyü çemberi oluşturma |
drawing down the moon expr.
|
|
Speaking |
|
116 |
Konuşma |
büyü de gel |
grow up expr.
|
|
Technical |
|
117 |
Teknik |
büyü asidi |
magic acid i.
|
|
Psychology |
|
118 |
Psikoloji |
beyaz büyü |
white magic i.
|
|
Physics |
|
119 |
Fizik |
önceden tüm doğayı kaplayıp manyetizma, büyü, kimyasal etki gibi açığa çıkan varsayımsal bir güç teorisi |
odylism i.
|
|
Botanic |
|
120 |
Botanik |
büyü otu |
mad apple (datura stramonium) i.
|
|
121 |
Botanik |
büyü otu |
jimsonweed (datura stramonium) i.
|
|
122 |
Botanik |
büyü otu |
jamestown weed (datura stramonium) i.
|
|
123 |
Botanik |
büyü otu |
jimson (datura stramonium) i.
|
|
124 |
Botanik |
büyü otu |
jimpsonweed (datura stramonium) i.
|
|
125 |
Botanik |
büyü otu |
jimpson (datura stramonium) i.
|
|
126 |
Botanik |
büyü otu |
apple of peru (datura stramonium) i.
|
|
Social Sciences |
|
127 |
Sosyal Bilimler |
afrikalı amerikalıların yaptığı büyü benzeri uygulamalar |
hoodoo i.
|
|
Literature |
|
128 |
Edebiyat |
harry potter kitap ve film serisinde asanın ucunda ışık belirmesini sağlayan büyü |
lumos i.
|
|
129 |
Edebiyat |
birinin hafızasında bir takım değişiklikler yapan büyü |
obliviate i.
|
|
130 |
Edebiyat |
harry potter'da anne babası büyü dışı olan kimse |
muggle-born i.
|
|
131 |
Edebiyat |
harry potter'da anne babası büyü dışı olan kimse |
mudblood i.
|
|
132 |
Edebiyat |
büyü kullanıcısı |
spellcaster i.
|
|
133 |
Edebiyat |
harry potter edebiyat serisinde kullanılan 'nesneleri uçurmaya' yarayan büyü |
wingardium leviosa i.
|
|
Linguistics |
|
134 |
Dilbilim |
büyü dili |
glossolalia i.
|
|
History |
|
135 |
Tarih |
eskiden tıbbi büyü için takılan ve yavru kırlangıcın midesinden çıkarılan küçük taş |
chelidonius i.
|
|
136 |
Tarih |
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar |
white witch i.
|
|
137 |
Tarih |
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar |
cunning folk i.
|
|
138 |
Tarih |
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar |
cunni̇ng folk i.
|
|
139 |
Tarih |
simya, büyü, ruh çağırma ve astroloji gibi doğaüstü güçlerin sözde etkisiyle ilgili orta çağ bilimleri |
occult sciences i.
|
|
Religious |
|
140 |
Dini |
kara büyü |
nigromancy i.
|
|
141 |
Dini |
büyü yapabilme kabiliyeti |
thaumaturgism i.
|
|
142 |
Dini |
büyü içeren şarkılar |
theurgic hymns i.
|
|
143 |
Dini |
(islam'da) din dışı büyü yapan kimse (islam'da) |
zendik i.
|
|
144 |
Dini |
afrika'da ortaya çıkıp batı hint adaları'nda uygulanan bir büyü inancı |
obiism i.
|
|
145 |
Dini |
büyü amacıyla fetişlere başvurma |
fetishism i.
|
|
Music |
|
146 |
Müzik |
samilerin şamanizm veya büyü amaçlarıyla çaldığı davul |
troll-drum i.
|
|
Mythology |
|
147 |
Mitoloji |
insan formunda olup büyü yapabilen, zeki ve fesat olarak betimlenen hayali yaratık |
fairies i.
|
|
148 |
Mitoloji |
genellikle büyü gücünü iyilik için kullanan bir cüce |
fairy i.
|
|
149 |
Mitoloji |
yalnız başına büyü yapan cadı |
hedgewitch i.
|
|
Slang |
|
150 |
Argo |
büyü de gel |
grow the hell up expr.
|
|
151 |
Argo |
büyü artık! |
grow the fuck up! exclam.
|
|