|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
eşcinsel hakları |
gay rights n.
|
|
I am very much in favour of promoting gay rights, but not by saying that you will also get the rights you do not want.
Eşcinsel haklarının desteklenmesinden yanayım, ancak bunu istemediğiniz hakları da elde edeceğinizi söyleyerek değil.
More Sentences
|
2 |
General |
eşcinsel evliliği |
gay marriage n.
|
|
Gay marriage is legal here.
Eşcinsel evlilik burada yasaldır.
More Sentences
|
3 |
General |
eşcinsel çift |
gay couple n.
|
|
Firstly, I do not support the right of gay couples to adopt.
Öncelikle, eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakkını desteklemiyorum.
More Sentences
|
Social Sciences |
|
4 |
Social Sciences |
eşcinsel evliliği |
same-sex marriage n.
|
|
The other issue which the rapporteur has courageously highlighted is the recognition of same-sex marriages.
Raportörün cesurca altını çizdiği bir diğer konu ise eşcinsel evliliklerin tanınmasıdır.
More Sentences
|
Slang |
|
5 |
Slang |
aktif eşcinsel |
pitcher n.
|
|
Tom is the pitcher.
Tom aktif eşcinseldir.
More Sentences
|
6 |
Slang |
pasif eşcinsel |
catcher n.
|
|
Tom is the catcher.
Tom pasif eşcinseldir.
More Sentences
|
7 |
Slang |
eşcinsel olduğunu açıklamak |
come out v.
|
|
The celebrity came out of the closet on national television.
Ünlü kişi ulusal televizyonda eşcinsel olduğunu açıkladı.
More Sentences
|
General |
|
8 |
General |
eşcinsel olmayan kimse |
straight n.
|
|
9 |
General |
edebiyatta eşcinsel erkekler |
gay men in literature n.
|
|
10 |
General |
eşcinsel erkek |
homophile n.
|
|
11 |
General |
kadın eşcinsel |
sapphist n.
|
|
12 |
General |
eşcinsel erkekler |
gay men n.
|
|
13 |
General |
eşcinsel düşmanı |
homophobe n.
|
|
14 |
General |
kadının eşcinsel olması durumu |
lesbianism n.
|
|
|
15 |
General |
eşcinsellerin eşcinsel olduklarını rahatlıkla söylemeleri gerektiğini savunan düşünce |
gay pride n.
|
|
16 |
General |
eşcinsel bir avukat |
a homosexual lawyer n.
|
|
17 |
General |
eşcinsel erkek |
homosexual male n.
|
|
18 |
General |
ilişkide pasif olan eşcinsel |
bottom n.
|
|
19 |
General |
eşcinsel erkek |
twinkie n.
|
|
20 |
General |
eşcinsel aktivite |
homoeroticism n.
|
|
21 |
General |
eşcinsel aktivite |
homoerotism n.
|
|
22 |
General |
eşcinsel kimse |
homosexualist n.
|
|
23 |
General |
eşcinsel ilişki |
homosexuality n.
|
|
24 |
General |
eşcinsel kimse |
mo n.
|
|
25 |
General |
eşcinsel çiftin her biri |
companion n.
|
|
26 |
General |
eşcinsel erkek |
poonce n.
|
|
27 |
General |
eşcinsel jigolo |
prostitute n.
|
|
28 |
General |
eşcinsel evliliği savunmak |
defend gay marriage v.
|
|
29 |
General |
eşcinsel önyargısı olan |
homocentric adj.
|
|
30 |
General |
eşcinsel temelli |
homocentric adj.
|
|
31 |
General |
eşcinsel arzu uyandıran |
homoerotic adj.
|
|
32 |
General |
yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait |
pederastic adj.
|
|
33 |
General |
eşcinsel ilişki içeren |
same-sex adj.
|
|
34 |
General |
eşcinsel dostu |
gay-friendly adj.
|
|
35 |
General |
eşcinsel olarak |
gayly adv.
|
|
36 |
General |
eşcinsel olarak |
queerly adv.
|
|
37 |
General |
eşcinsel bir şekilde |
homosexually adv.
|
|
38 |
General |
eşcinsel anlamı veren ön ek |
hom- pref.
|
|
Phrasals |
|
39 |
Phrasals |
eşcinsel, biseksüel olduğunu açıklamak |
come out v.
|
|
Colloquial |
|
40 |
Colloquial |
geceyarısı eşcinsel erkek peşinde koşan kimse |
midnight cowboy n.
|
|
41 |
Colloquial |
eşcinsel erkek |
urning [rare] n.
|
|
42 |
Colloquial |
eşcinsel evliliği |
marriage lite n.
|
|
43 |
Colloquial |
eşcinsel olduğunu açıklamak |
out v.
|
|
44 |
Colloquial |
eşcinsel olduğunu ifşa etmek |
out v.
|
|
45 |
Colloquial |
gizli (eşcinsel) |
closeted adj.
|
|
46 |
Colloquial |
kendini heteroseksüel gibi gösteren eşcinsel |
on the down low expr.
|
|
Idioms |
|
47 |
Idioms |
eşcinsel camianın toplu harcama/alım gücü |
pink money n.
|
|
48 |
Idioms |
eşcinsel olduğunu söylemek |
come out of the closet v.
|
|
49 |
Idioms |
eşcinsel olmak |
play for the other team v.
|
|
50 |
Idioms |
düpedüz eşcinsel/trans |
(as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
|
|
51 |
Idioms |
apaçık eşcinsel/trans |
(as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
|
|
52 |
Idioms |
aleni bir şekilde eşcinsel/trans |
(as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
|
|
53 |
Idioms |
düpedüz eşcinsel/trans |
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
|
|
54 |
Idioms |
apaçık eşcinsel/trans |
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
|
|
|
55 |
Idioms |
aleni bir şekilde eşcinsel/trans |
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
|
|
56 |
Idioms |
belirgin biçimde eşcinsel |
gay as pink ink expr.
|
|
57 |
Idioms |
belirgin biçimde eşcinsel |
as gay as pink ink expr.
|
|
58 |
Idioms |
eşcinsel olduğunu saklamayan |
out of the closet expr.
|
|
59 |
Idioms |
eşcinsel olduğunu söyleyen/açıklayan |
out of the closet expr.
|
|
60 |
Idioms |
abd'de açıkça eşcinsel olanların orduda görev yapmasına izin vermeyen, eşcinsel kimliklerini gizli tuttukları sürece orduda görev yapmasına izin verilen ordu politikası |
dadt (don't ask, don't tell) abrev.
|
|
61 |
Idioms |
eşcinsel askerlerin cinsel kimlikleri hakkında konuşmasını yasaklayan kanun |
dadt (don't ask, don't tell) abrev.
|
|
Speaking |
|
62 |
Speaking |
eşcinsel değilim |
I am not gay expr.
|
|
63 |
Speaking |
onun o zamanlar eşcinsel olduğundan haberim yoktu |
I didn't know he was gay back then expr.
|
|
Law |
|
64 |
Law |
1957'de ingiltere'de hazırlanmış, rıza gösteren yetişkinler arasındaki eşcinsel ilişkilerin yasallaştırılmasını öneren bir çalışma |
wolfenden report n.
|
|
65 |
Law |
eşcinsel ilişkiye girmesi yasal olan on altı yaş üzeri erkek |
consenting adult [uk] n.
|
|
Politics |
|
66 |
Politics |
abd'de erken dönem eşcinsel gruplarınca tercih edilen bir tür doğrudan eylem |
zap n.
|
|
67 |
Politics |
eşcinsel haklarıyla aktif olarak ilgili |
homophile adj.
|
|
Media |
|
68 |
Media |
eşcinsel kitleyi bir ürüne çekebilmek için karaktere eşcinsel rol verilmesi veya eşcinsel karakterlere yer verilmesi |
pinkwashing n.
|
|
Psychology |
|
69 |
Psychology |
eşcinsel olma korkusu |
homophobia n.
|
|
70 |
Psychology |
eşcinsel bağırsak sendromu |
gay bowel syndrome n.
|
|
71 |
Psychology |
eşcinsel özgürlüğü |
gay liberation n.
|
|
72 |
Psychology |
eşcinsel (kimse) |
homophile adj.
|
|
Biology |
|
73 |
Biology |
eşcinsel kimse |
moffie n.
|
|
Social Sciences |
|
74 |
Social Sciences |
eşcinsel birliktelik/evlilik |
same-sex partnership n.
|
|
75 |
Social Sciences |
eşcinsel evlilik |
same-sex marriage n.
|
|
76 |
Social Sciences |
karşı cinsten biriyle evliyken veya beraberliği varken eşcinsel ilişkide bulunan ve bu tercihini reddedilmekten çekindiği için saklayan eşcinsel |
down-low n.
|
|
77 |
Social Sciences |
erkek eşcinsel |
gay n.
|
|
78 |
Social Sciences |
eşcinsel evlilik |
same-sex marriage n.
|
|
79 |
Social Sciences |
eşcinsel evlilik |
gay marriage n.
|
|
80 |
Social Sciences |
eşcinsel evliliğin yasal kabul edilmemesi |
marriage inequality n.
|
|
81 |
Social Sciences |
eşcinsel evliliğe uygulanan çifte standart |
marriage inequality n.
|
|
82 |
Social Sciences |
eşcinsel evliliği gayrimeşru olarak düşünenlerin normal kabul ettiği heteroseksüel evlilik |
traditional marriage n.
|
|
83 |
Social Sciences |
erkeklerle cinsel ilişkiye giren ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek |
men who have sex with men n.
|
|
84 |
Social Sciences |
erkeklerle yatan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek |
men who have sex with men n.
|
|
85 |
Social Sciences |
erkeklerle seks yapan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek |
men who have sex with men n.
|
|
86 |
Social Sciences |
erkeklerle cinsel ilişkiye giren ama kendini eşcinsel olarak tanımlamayan erkek |
msm (men who have sex with men) n.
|
|
Linguistics |
|
87 |
Linguistics |
ingiliz erkek eşcinsel argosu |
parlyaree n.
|
|
88 |
Linguistics |
ingiliz erkek eşcinsel argosu |
polari n.
|
|
Archaic |
|
89 |
Archaic |
eşcinsel kadın |
fricatrice n.
|
|
Slang |
|
90 |
Slang |
eşcinsel erkek |
blade n.
|
|
91 |
Slang |
çok kıllı eşcinsel erkek |
bear n.
|
|
92 |
Slang |
eşcinsel/homoseksüel erkek |
queer-beer n.
|
|
93 |
Slang |
kimsenin hazzetmediği yaşlı eşcinsel adam |
troll n.
|
|
94 |
Slang |
eşcinsel erkek |
confirmed bachelor n.
|
|
95 |
Slang |
genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek |
twink n.
|
|
96 |
Slang |
bir kişinin eşcinsel olduğunu anlama yeteneği |
gaydar n.
|
|
97 |
Slang |
cinsel tercihini belli etmeyen eşcinsel erkek |
closet queen n.
|
|
98 |
Slang |
eşcinsel bir erkeğin fazla efemine hareket etmesi |
camp it up n.
|
|
99 |
Slang |
eşcinsel hayat tarzı sürdürmekle birlikte gizli gizli kadınlarla da birlikte olan erkek |
yestergay n.
|
|
100 |
Slang |
eşcinsel ilişkide penisleri birbirine sürtme |
frotting n.
|
|
101 |
Slang |
eşcinsel erkek |
gay man n.
|
|
102 |
Slang |
eşcinsel erkek |
closet queen n.
|
|
103 |
Slang |
eşcinsel erkek |
poofter n.
|
|
104 |
Slang |
eşcinsel ilişkide kadın gibi davranan kimse |
galboy n.
|
|
105 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fairy n.
|
|
106 |
Slang |
eşcinsel jigololuğu |
rough trade n.
|
|
107 |
Slang |
eşcinsel bir erkeğe onun öyle olmadığı izlenimini vermek için eşlik eden kadın |
beard n.
|
|
108 |
Slang |
eşcinsel erkek |
bum chum n.
|
|
109 |
Slang |
eşcinsel erkek |
shirtlifter n.
|
|
110 |
Slang |
eşcinsel hayat tarzından vazgeçip yeniden karşı cinsle birlikte olmaya başlayan kimse |
yestergay n.
|
|
111 |
Slang |
genç eşcinsel çocuk |
twink n.
|
|
112 |
Slang |
ilişkide pasif olan eşcinsel |
catcher n.
|
|
113 |
Slang |
ilişkide aktif olan eşcinsel |
pitcher n.
|
|
114 |
Slang |
(eşcinsel erkekler için) kadınsı |
a nancy boy n.
|
|
115 |
Slang |
eşcinsel kadın |
bulldagger n.
|
|
116 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fruit salad n.
|
|
117 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fruit n.
|
|
118 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fruit n.
|
|
119 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fruiter n.
|
|
120 |
Slang |
oral seks yapan eşcinsel erkek |
dick-licker n.
|
|
121 |
Slang |
oral çeken eşcinsel erkek |
dick-licker n.
|
|
122 |
Slang |
sakso çeken eşcinsel erkek |
dick-licker n.
|
|
123 |
Slang |
eşcinsel erkek |
ginger beer (ginger beer rhyming with queer) n.
|
|
124 |
Slang |
kilolu kıllı eşcinsel erkek |
bear n.
|
|
125 |
Slang |
eşcinsel (erkek) |
light in the loafers n.
|
|
126 |
Slang |
aktif eşcinsel erkek |
top n.
|
|
127 |
Slang |
eşcinsel cinsel aktivite sırasında nüfuz edici rol oynayan kişi |
top n.
|
|
128 |
Slang |
eşcinsel ilişkide baskın kişi |
top n.
|
|
129 |
Slang |
hapishanedeki tehlikelerden korunmak için eşcinsel ilişkiye giren erkek |
biach n.
|
|
130 |
Slang |
erkek eşcinsel |
mary n.
|
|
131 |
Slang |
aktif eşcinsel |
wolf n.
|
|
132 |
Slang |
eşcinsel erkek |
wooftah n.
|
|
133 |
Slang |
eşcinsel ilişki (iki erkek arasında) |
bottom n.
|
|
134 |
Slang |
oral seks yapan eşcinsel erkek |
dicky-licker n.
|
|
135 |
Slang |
oral çeken eşcinsel erkek |
dicky-licker n.
|
|
136 |
Slang |
sakso çeken eşcinsel erkek |
dicky-licker n.
|
|
137 |
Slang |
karşı cinsten biriyle evliyken veya beraberliği varken eşcinsel ilişkide bulunan ve bu tercihini reddedilmekten çekindiği için saklayan eşcinsel |
downlow n.
|
|
138 |
Slang |
eşcinsel erkeklerin birbirlerine hitap etmek için kullandıkları bir kelime |
gurl n.
|
|
139 |
Slang |
eşcinsel erkek |
fruity [offensive] n.
|
|
140 |
Slang |
eşcinsel (erkek) |
m4m n.
|
|
141 |
Slang |
eşcinsel adam |
cream puff n.
|
|
142 |
Slang |
eşcinsel erkek fahişe |
piece of ass [rare] n.
|
|
143 |
Slang |
umumi tuvaletlerde eşcinsel ilişkiye girme |
cottaging [uk] n.
|
|
144 |
Slang |
(eşcinsel argosunda) cillop gibi oğlan |
chicken n.
|
|
145 |
Slang |
(eşcinsel) partner arayışıyla ortamlarda dolanmak |
troll v.
|
|
146 |
Slang |
eşcinsel olmak |
bat for the other side v.
|
|
147 |
Slang |
(özellikle erkek için) kendini heteroseksüel gibi gösteren eşcinsel olmak |
be on the dl v.
|
|
148 |
Slang |
(özellikle erkek için) açılmamış eşcinsel olmak |
be on the dl v.
|
|
149 |
Slang |
(özellikle erkek için) açık olmayan eşcinsel olmak |
be on the dl v.
|
|
150 |
Slang |
eşcinsel gibi giydirmek |
queer up v.
|
|
151 |
Slang |
eşcinsel gibi süslemek |
queer up v.
|
|
152 |
Slang |
içeriğine eşcinsel unsurlar eklemek |
queer up v.
|
|
153 |
Slang |
birini eşcinsel/gey yapmak |
queer up v.
|
|
154 |
Slang |
birinin eşcinsel/gey olmasına neden olmak |
queer up v.
|
|
155 |
Slang |
eşcinsel olmak |
bowl from the pavilion end [uk/australia] v.
|
|
156 |
Slang |
eşcinsel olmak |
kick with the other foot [uk/ireland] v.
|
|
157 |
Slang |
davranışlarıyla eşcinsel olduğunu açıkça gösteren |
(as) gay as a three-dollar bill adj.
|
|
158 |
Slang |
cezaevi argosunda pasif eşcinsel |
catcher adj.
|
|
159 |
Slang |
eşcinsel olduğu afişe edilmiş |
outed adj.
|
|
160 |
Slang |
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış |
outed adj.
|
|
161 |
Slang |
eşcinsel olduğu açıklanmış |
outed adj.
|
|
162 |
Slang |
eşcinsel olduğu bilinen/öğrenilen |
outed adj.
|
|
163 |
Slang |
eşcinsel olduğu afişe edilmiş |
offed adj.
|
|
164 |
Slang |
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış |
offed adj.
|
|
165 |
Slang |
eşcinsel olduğu açıklanmış |
offed adj.
|
|
166 |
Slang |
eşcinsel olduğu bilinen/öğrenilen |
offed adj.
|
|
167 |
Slang |
eşcinsel/homoseksüel gibi gösterilmiş |
queered adj.
|
|
168 |
Slang |
tamamen eşcinsel |
(as) queer as a nine-bob note [uk] expr.
|
|
169 |
Slang |
tam anlamıyla eşcinsel/trans olan |
(as) queer as a nine-bob note [uk] expr.
|
|
170 |
Slang |
kendini heteroseksüel gibi gören eşcinsel |
(one) is on the dl expr.
|
|
British Slang |
|
171 |
British Slang |
belirgin eşcinsel imajı |
clone n.
|
|
172 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
beaver leaver n.
|
|
173 |
British Slang |
erkek eşcinsel |
fruit n.
|
|
174 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
butt fucker n.
|
|
175 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
fag n.
|
|
176 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
turd burglar n.
|
|
177 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
mincer n.
|
|
178 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
knob jockey n.
|
|
179 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
bum bandit n.
|
|
180 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
ass bandit n.
|
|
181 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
pansy n.
|
|
182 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
sausage jockey n.
|
|
183 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
bum boy n.
|
|
184 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
marmite miner n.
|
|
185 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
jobby jabber (scottish) n.
|
|
186 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
brown hatter n.
|
|
187 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
harry hoofter n.
|
|
188 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
nelly n.
|
|
189 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
gaylord n.
|
|
190 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
jobby (scottish) n.
|
|
191 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
shirtlifter n.
|
|
192 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
fag bag n.
|
|
193 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
nob jockey n.
|
|
194 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
fudge packer n.
|
|
195 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
crafty butcher n.
|
|
196 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
butt pirate n.
|
|
197 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
fudge nudger n.
|
|
198 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
woolly-woofter n.
|
|
199 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
shit-stabber n.
|
|
200 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
chutney ferret n.
|
|
201 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
mattress muncher n.
|
|
202 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
butt muncher n.
|
|
203 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
buftie (scottish) n.
|
|
204 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
willy-woofter n.
|
|
205 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
poofter n.
|
|
206 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
bufty (scottish) n.
|
|
207 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
friend of dorothy n.
|
|
208 |
British Slang |
eşcinsel düşmanlığı |
queer bashing n.
|
|
209 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
woofter n.
|
|
210 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
uphill gardener n.
|
|
211 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
nellie n.
|
|
212 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
pillow-biter n.
|
|
213 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
gay-boy n.
|
|
214 |
British Slang |
eşcinsel erkek |
nancy-boy n.
|
|
215 |
British Slang |
zor beğenen/mızmız erkek eşcinsel |
pissy queen n.
|
|
216 |
British Slang |
zor beğenen/mızmız erkek eşcinsel |
prissy queen n.
|
|
Modern Slang |
|
217 |
Modern Slang |
açılmamış olan ve kendi eşcinselliğinden korktuğu için diğer eşcinsellere sert şekilde saldıran eşcinsel kimse |
a steven crowder n.
|
|
218 |
Modern Slang |
eşcinsel ilişkide baskın olan partner |
a top n.
|
|
219 |
Modern Slang |
eşcinsel ilişkide aktif olan partner |
a top n.
|
|
220 |
Modern Slang |
alfa özellikleri taşıyan eşcinsel erkek |
alpha-gay n.
|
|
221 |
Modern Slang |
klişe gey tanımına uymayan/kategorilerine dahil olmayan eşcinsel erkek |
alterna-gay n.
|
|
222 |
Modern Slang |
eşcinsel olup olmadığını anlamak için google üzerinden yapılan bir test |
am Igay test n.
|
|