ders

Sens de "ders" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	ders	class n.
In Barcelona, the majority of classes are taught in Catalan. Barselona'da derslerin büyük çoğunluğu Katalanca verilmektedir. More Sentences
2	Common Usage	ders	subject n.
Mathematics is his strongest subject. Matematik onun en iyi dersidir. More Sentences
3	Common Usage	ders	lecture n.
Transfers the theoretical knowledge that was gained during the lectures into practice in terms of spatial analysis. Ders sürecinde öğrendiği kuramsal bilgiyi mekânsal çözümleme alanında pratiğe yansıtır. More Sentences
4	Common Usage	ders	lesson n.
There is one basic lesson I would like us to learn from this. Bundan çıkarmamızı istediğim temel bir ders var. More Sentences
General
5	General	ders	course n.
We have left a clear political mark both in terms of courses and in hosting students. Hem dersler hem de öğrencilerin ağırlanması açısından net bir siyasi iz bıraktık. More Sentences
6	General	ders	moral n.
Every fable ends up with a moral. Her masal, alınacak bir dersle biter. More Sentences
7	General	ders	teaching n.
Where is your teaching material? Ders materyallerin nerede? More Sentences
8	General	ders	lesson n.
The logic behind Europol is a lesson in EU integration. Europol'ün arkasındaki mantık AB entegrasyonunda bir ders niteliğindedir. More Sentences
9	General	ders	period n.
We have English third period. Üçüncü dersimiz İngilizce. More Sentences
10	General	ders	form n.
He wasn't present in the final form; he must have left early. Son derste yoktu, erken ayrılmış olmalı. More Sentences
11	General	ders	instruction n.
12	General	ders	training n.
13	General	ders	example n.
14	General	ders	morals n.
15	General	ders	object lesson n.
16	General	ders	teaching n.
17	General	ders	life lesson n.
18	General	ders	lore n.
19	General	ders	prelection n.
20	General	ders	praelection n.
Idioms
21	Idioms	ders	kick in the rear n.
22	Idioms	ders	kick in the seat of the pants n.
Archaic
23	Archaic	ders	document n.

Sens de "ders" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	seçmeli ders	elective n.
At our high school, French is an elective. Bizim lisede Fransızca seçmeli derstir. More Sentences
2	Common Usage	ders kitabı	textbook n.
Did you finish the assigned readings in the textbook? Ders kitabındaki okumaları bitirdin mi? More Sentences
3	Common Usage	ders anlatmak	lecture v.
You don't have to lecture me. Bana ders anlatmak zorunda değilsin. More Sentences
4	Common Usage	ders vermek	teach v.
The 21 May forum was a very important moment for me and one that taught many lessons. 21 Mayıs forumu benim için çok önemli bir andı ve birçok ders verdi. More Sentences
5	Common Usage	ders çalışmak	study v.
If she has been studying since 9 o'clock, she will need to take a break. Eğer saat 9'dan beri ders çalışıyorsa ara vermesi gerekecek. More Sentences
General
6	General	ders programı	schedule n.
I'd like to talk to you about the schedule for the next semester. Yeni dönemin ders programıyla ilgili konuşmak istiyorum seninle. More Sentences
7	General	ders kitapları	textbooks n.
Where do we get the textbooks? Ders kitaplarını nereden alırız? More Sentences
8	General	ders saati	period n.
In this school, a period is fifty minutes long. Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır. More Sentences
9	General	ders programı	syllabus n.
It is important to have cross-disciplinary syllabuses in tertiary education. Yükseköğretimde disiplinler arası ders programlarının olması önemlidir. More Sentences
10	General	ders ücreti	tuition n.
Who paid your tuition? Ders ücretini kim ödedi? More Sentences
11	General	özel ders	private lesson n.
Private lessons are also available. Özel dersler de mevcuttur. More Sentences
12	General	alınacak ders	moral n.
Did you understand the moral of this story? Bu hikayeden alınacak dersi anladın mı? More Sentences
13	General	son ders	last lesson n.
Is it the last lesson? Bu son ders mi? More Sentences
14	General	ders notu	lecture note n.
The speaker organized his lecture notes. Konuşmacı ders notlarını düzenledi. More Sentences
15	General	asmak (ders vb'ni)	cut v.
He often cuts classes on Monday and Saturday. Derslerini genellikle Pazartesi ve Cumartesi günleri asıyor. More Sentences
16	General	özel ders vermek	tutor v.
I could tutor you. Sana özel ders verebilirim. More Sentences
17	General	ders almak	take lessons from v.
I've been taking lessons from Tom. Tom'dan ders alıyordum. More Sentences
18	General	ders çalışmak	study v.
A bad cold has kept me from studying this week. Kötü bir soğuk algınlığı beni bu hafta ders çalışmaktan alıkoydu. More Sentences
19	General	ders vermek	tutor v.
I could tutor you. Sana ders verebilirim. More Sentences
20	General	ders vermek	give a lecture v.
The professor gave a lecture on the Middle East. Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi. More Sentences
21	General	ders anlatmak	give a lecture v.
Our teacher hates his students to ask questions while he is giving a lecture. Öğretmenimiz ders anlatırken öğrencilerinin soru sormasından nefret eder. More Sentences
22	General	çalışmak (ders)	study v.
Some preparatory work has been done, but neither of the studies has been started. Bazı hazırlık çalışmaları yapılmıştır, ancak hiçbir çalışma başlatılmamıştır. More Sentences
23	General	çok ders çalışmak	study hard v.
He always studies hard. Daima çok ders çalışır. More Sentences
24	General	ders almak	take lessons (from) v.
I take lessons in flower arrangement. Çiçek düzenleme dersleri alıyorum. More Sentences
25	General	(ders) tekrarlamak	revise v.
In the course of that evening I revised the lesson three times. O akşamın kursunda dersi üç kez tekrarladım. More Sentences
26	General	ders almak	learn a lesson v.
We need to learn a lesson, so we will learn it. Bir ders almamız gerekiyor, bu yüzden öğreneceğiz. More Sentences
27	General	ders almak	take v.
This morning you recognised that you need to take a few classes. Bu sabah birkaç ders almanız gerektiğini fark ettiniz. More Sentences
28	General	ders dinlemek	hear v.
As many as fifty students gathered to hear his lecture. Onun dersini dinlemek için elli kadar çok öğrenci toplandı. More Sentences
29	General	(ders) bitmek	dismiss v.
We met in the hall, right after class was dismissed. Ders bittikten hemen sonra salonda buluştuk. More Sentences
30	General	(ders) almak	take v.
She took Advanced Spanish this term. Bu dönem ileri düzey İspanyolca dersi aldı. More Sentences
31	General	ders dışı	extracurricular adj.
We have extracurricular activities after school. Okuldan sonra ders dışı aktivitelerimiz var. More Sentences
Phrasals
32	Phrasals	(birinden/bir şeyden) ders almak/çıkarmak	learn from (someone or something) v.
We must learn from the past, for without the past, there is no future. Geçmişten ders almalıyız, çünkü geçmiş olmadan gelecek de olmaz. More Sentences
Colloquial
33	Colloquial	acı bir ders	a painful lesson n.
But we have to defend this peace anew every day, a painful lesson each and every one of us now has to learn. Ancak bu barışı her gün yeniden savunmak zorundayız, bu da her birimizin öğrenmesi gereken acı bir ders. More Sentences
34	Colloquial	ders üç	lesson three expr.
Lesson Three is hard. Ders Üç zor. More Sentences
35	Colloquial	ders olsun	that'll teach expr.
That'll teach'em. Bu onlara ders olur. More Sentences
Education
36	Education	ders planı	lesson plan n.
Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students. Tom geçen yılın ders planlarını bu yılın alt düzey öğrencileriyle kullanabilmek için uyarladı. More Sentences
37	Education	ders kitabı	textbook n.
Tom forgot to bring his textbook to class. Tom sınıfa ders kitabını getirmeyi unuttu. More Sentences
38	Education	ders programı	syllabus n.
The teacher gave us a copy of the syllabus in the first class. Öğretmen ilk derste bize ders programının bir kopyasını verdi. More Sentences
39	Education	ek ders	extra lesson n.
The students whose test grades were low had to come back after school for an extra lesson. Sınav notları düşük olan öğrenciler okuldan sonra ek ders için geri gelmek zorunda kaldılar. More Sentences
40	Education	seçmeli ders	elective n.
At our high school, French is an elective. Lisemizde Fransızca seçmeli ders olarak okutuluyor. More Sentences
41	Education	ders anlatmak	give a lecture v.
Our teacher hates his students to ask questions while he is giving a lecture. Öğretmenimiz, ders anlatırken öğrencilerinin soru sormasından hoşlanmaz. More Sentences
Common Usage
42	Common Usage	ders geçme notu	passmark n.
43	Common Usage	ders vermek	give a lesson v.
General
44	General	ders kitaplarında seksizm	sexism in textbooks n.
45	General	çocuğa evde ders veren kadın	governess n.
46	General	ders programı	timetable n.
47	General	seçmeli ders	optional subject n.
48	General	ders (okul/lise veya üniversitede belirli bir bilim dalına ait)	subject n.
49	General	ders kitabı	schoolbook n.
50	General	ders çıkarma	lessoning n.
51	General	ders tekrarı	review n.
52	General	ders kitabı	school book n.
53	General	ders yılı	school year n.
54	General	ders özeti	syllabus n.
55	General	bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye	exemplum n.
56	General	ders kitabı	tutor n.
57	General	ders çalışma	study n.
58	General	ders okutulan yer	class n.
59	General	seçimlik ders	elective course n.
60	General	yabancılar için ders kitapları	textbooks for foreign spakers n.
61	General	özel ders süresi	tutorial n.
62	General	ders verme	lecturing n.
63	General	ders notları	lecture n.
64	General	tekrar (ders)	review n.
65	General	ders planlaması	lesson planning n.
66	General	sözel ders	verbal lesson n.
67	General	akıl hocasından ders alan	mentee n.
68	General	ders kitabı	text book n.
69	General	ders alma/verme	schooling n.
70	General	-den çıkarılan ders	the lesson learned from n.
71	General	-den çıkarılan ders	the lesson taken from n.
72	General	zorunlu ders	compulsory course n.
73	General	ders kodu	course code n.
74	General	hikayeden çıkarılan ders	the lesson of the story n.
75	General	üç saatlik ders	three-hour class n.
76	General	(çoğul) ders programı	syllabi n.
77	General	özel ders	coaching n.
78	General	hızlandırılmış/yoğun ders programı	crash program n.
79	General	hızlandırılmış/yoğun ders programı	crash programme n.
80	General	ders geçme notu	passing grade n.
81	General	ders geçme notu	pass mark n.
82	General	ders geçme notu	passmark n.
83	General	ders geçme notu	passing mark n.
84	General	boş ders	idle class n.
85	General	boş ders	no teacher in class n.
86	General	(kanada) eğitim kurumunda kolay olduğu düşünülen ders	bird course n.
87	General	ders arası	break (time) n.
88	General	ders açmak	open a course n.
89	General	ek ders ücreti	additional course fee n.
90	General	tek ders	one course n.
91	General	tek ders	single course n.
92	General	bu olaydan çıkarılacak ders	take home message n.
93	General	buradan çıkaracağımız ders	take home message n.
94	General	okul ders konuları	school subjects n.
95	General	çıkarılacak ders	lesson to be drawn n.
96	General	ders zili	school bell n.
97	General	ders odası	classroom n.
98	General	zorunlu ders	compulsory class n.
99	General	bir dersin sonunda öğrendiğin ve seninle birlikte bu ders devam etmese bile gelecek şeyler	take-home lessons n.
100	General	ders tekrarı	review n.
101	General	bir hikayeden çıkarılan ders	takeaway n.
102	General	bir hikayeden çıkarılan ders	take-away n.
103	General	ders anlatan kimse	reciter n.
104	General	yumuşak giriş (konu, ders)	gentle introduction n.
105	General	bire bir ders	one-to-one lesson n.
106	General	ders programı	time bill [brit] n.
107	General	ders verme	lessoning n.
108	General	öğrencinin sınıftaki ders anlatımının küçük bir kısmının videoya çekilmesi ve sonrasında değerlendirilmesi şeklindeki uygulamalı öğretim yöntemi	microteaching n.
109	General	ahlaki ders	morality n.
110	General	doğru-yanlış çatışmasını içerip ahlaki ders çıkarılabilecek şey	morality play n.
111	General	öğrenilecek ders	liripipe [obsolete] n.
112	General	oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders	great n.
113	General	bir öğretmen veya profesyonel danışman tarafından öğrencilere ders seçme, mesleğe hazırlanma, ileri eğitim ve kişisel sorunlar konusunda verilen tavsiye	guidance n.
114	General	ilk ders	introduction [obsolete] n.
115	General	ders çalışma saati	prep [uk] n.
116	General	ders çalışma yeri	prep [uk] n.
117	General	ders hazırlığı	preparation n.
118	General	ders çalışma saati	preparation [uk] n.
119	General	ders çalışma yeri	preparation [uk] n.
120	General	ileri düzey ders	seminar n.
121	General	peter lombard'ın 12. yüzyılda yazmış olduğu teoloji kitabı üzerine ders notları okuyup yorumda bulunan kimse	sententiarist n.
122	General	peter lombard'ın 12. yüzyılda yazmış olduğu teoloji kitabı üzerine ders notları okuyup yorumda bulunan kimse	sententiary n.
123	General	ders vermek	lecture v.
124	General	ders yürütmek	instruct v.
125	General	ders olmak	be a lesson v.
126	General	ders vermek	scold v.
127	General	ders anlatmak	teach v.
128	General	ders yapmak	have a class v.
129	General	ders geçmek	pass a course v.
130	General	ders vermek	prelect v.
131	General	ders vermek	give a good lesson v.
132	General	almak (ders)	take v.
133	General	ders anlatmak	give a lesson v.
134	General	ders vermek	rebuke v.
135	General	ders vermek (okul vb)	lecture v.
136	General	ders çıkarmak	take lessons from v.
137	General	ders vermek	school v.
138	General	ders görmek	be instructed v.
139	General	özel ders vermek	coach v.
140	General	ders anlatmak (öğrenci)	recite v.
141	General	ders vermek	instruct v.
142	General	ders takip etmek	follow the lesson v.
143	General	ders dinlememek	not listen to the teacher v.
144	General	ders almak	learn a lesson from (a misfortune) v.
145	General	ders çıkarmak	take a lesson from v.
146	General	geçmişten ders almak	take a lesson from the past v.
147	General	yapılan hatadan ders almak	learn from a mistake v.
148	General	ders çıkarmak	take lesson from v.
149	General	düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek	spoonfeed v.
150	General	-e özel ders vermek	coach v.
151	General	özel ders almak	receive private tuition v.
152	General	-den ders almak	learn from v.
153	General	(ders) çalışamamak	be unable to study v.
154	General	çok fazla ders çalışmak	mug up v.
155	General	(toplantı/ders vb'ye) konuk olarak alınmak	sit in v.
156	General	hatalarından ders çıkarmak	derive lessons from mistakes v.
157	General	hatalarından ders çıkarmak	learn from one's mistakes v.
158	General	günü gününe ders çalışmak	study daily v.
159	General	hatalardan ders almak	learn lessons from mistakes v.
160	General	ders çalışırken rahatsız edilmek	be interrupted while studying v.
161	General	ders çalışırken rahatsız edilmek	be disturbed while studying v.
162	General	ders almak	take lessons v.
163	General	ders kitabı okutmak	read/teach a textbook v.
164	General	ders dinlemek	listen to the teacher v.
165	General	özel ders görmek	take private lessons v.
166	General	özel ders almak	take private lessons v.
167	General	ders almak	take course v.
168	General	ders anlatmak	deliver/give a lecture v.
169	General	(okulda vb) ders almak	take a class v.
170	General	ders programı hazırlamak	prepare a syllabus v.
171	General	(okul çalışması/ders aktivitesi için) birisiyle ikili bir grup oluşturmak	buddy up v.
172	General	ders/konuşma vermek	give a talk v.
173	General	yeniden ders vermek	reinstruct v.
174	General	ders vermek	lesson v.
175	General	(birine) ders vermek	larn v.
176	General	ders vermek	betutor v.
177	General	ders vermek	deliver a course v.
178	General	ders vermek	document [obsolete] v.
179	General	ders vermek	document [obsolete] v.
180	General	ders vermek	praelect v.
181	General	ders çalışmak	scolay v.
182	General	ders çalışmak	scoley v.
183	General	özel ders ile ilgili	tutorial adj.
184	General	özel ders verilmiş	tutored adj.
185	General	ders programı dışında kalan	extracurricular adj.
186	General	özel ders alan	tutored adj.
187	General	ders çalışmayı seven	studious adj.
188	General	ders programı dışı	extracurricular adj.
189	General	ders veren	cautionary adj.
190	General	ders programının dışında	extracurricular adj.
191	General	ders verici	educational adj.
192	General	ders verici	instuctive adj.
193	General	ders verici	informative adj.
194	General	ders verici	instructive adj.
195	General	ders verici	didactical adj.
196	General	ders verici	didactic adj.
197	General	ders kitabına ait	textbookish adj.
198	General	ders kitabı ile ilgili	textbookish adj.
199	General	ders kitabı özelliklerine sahip	textbookish adj.
200	General	ders çalışmayı sevmeyen	unbookish adj.
201	General	okumak ve ders çalışmakla ilgilenmeyen	unbookish adj.
202	General	ders vermeyen	uninstructive adj.
203	General	ders çalışmayı sevmeyen	unstudious adj.
204	General	ders vermek için kullanılan	penitentiary adj.
205	General	ders dışında yapılan	outside adj.
206	General	ders verici	sermonic adj.
207	General	ders verici	sermonical adj.
208	General	ders veren	protreptic adj.
209	General	ders veren	protreptical [obsolete] adj.
210	General	ders almak için	as a warn to others adv.
211	General	ders vermeyen bir şekilde	uninstructively adv.
212	General	ders vermeyen bir şekilde	uninformatively adv.
Phrasals
213	Phrasals	(öğrenciyi) ders bitiminden sonra okulda tutmak	keep back v.
214	Phrasals	-den ders çıkarmak	profit from v.
215	Phrasals	bırakmak (ders)	drop from (something) v.
216	Phrasals	bırakmak (ders)	drop someone or something from something v.
217	Phrasals	(bir şeyden) ders almak	grow from (something) v.
218	Phrasals	bırakmak (ders)	drop from v.
219	Phrasals	-'den ders almak	grow from v.
220	Phrasals	(bir şeyden) ders almak/çıkarmak	profit by (something) v.
221	Phrasals	(bir şeyden) ders almak/çıkarmak	profit from (something) v.
Proverb
222	Proverb	yaptığın hata/yanlıştan ders alarak bir daha tekrar etmezsin	a fall into a ditch makes you wiser
223	Proverb	başkalarının hatalarından ders al	learn wisdom by the follies of others
Colloquial
224	Colloquial	(iş/ders) kaytarmaya çalışan kişi	blow-off n.
225	Colloquial	iyi bir ders	an object lesson n.
226	Colloquial	kolay ders	gut n.
227	Colloquial	çalışılan ders	great [uk] n.
228	Colloquial	rahatsızlık veren öğrencilerin normal sınıflarına dönene kadar ders yaptıkları, okuldan ayrı bir yerde bulunan özel birim	sin bin [uk] n.
229	Colloquial	acı bir ders vermek	teach a painful lesson v.
230	Colloquial	ders çıkarmak	point a moral v.
231	Colloquial	iyi bir ders vermek	teach a painful lesson v.
232	Colloquial	ders bir	lesson one expr.
233	Colloquial	ders bitti	class is dismissed expr.
234	Colloquial	ders iki	lesson two expr.
235	Colloquial	bu sana bir ders/hatırlatma olsun	it (only/just) goes to show (you) expr.
236	Colloquial	bu (birine bir şey yapması/yapmaması) için ders olsun/olacak	that'll teach (one) ((not) to do something) expr.
Idioms
237	Idioms	hızlandırılmış/yoğun ders programı	crash course n.
238	Idioms	iyi bir ders (vermek)	a short sharp shock n.
239	Idioms	çerez ders	snap course n.
240	Idioms	geçmesi kolay ders	snap course n.
241	Idioms	çocuk oyuncağı ders	snap course n.
242	Idioms	çok kolay ders	snap course n.
243	Idioms	(lise veya üniversitede) kolay ders	underwater basket weaving n.
244	Idioms	kolay bir seçmeli ders	underwater basket weaving n.
245	Idioms	tırı vırı bir seçmeli (ders)	underwater basket weaving n.
246	Idioms	geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders	twenty-twenty hindsight n.
247	Idioms	bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders	twenty-twenty hindsight n.
248	Idioms	hızlandırılmış kurs/ders	a crash course n.
249	Idioms	hızlandırılmış/yoğun ders programı	a crash course n.
250	Idioms	(bir konuda) hızlandırılmış kurs/ders	crash course (in something) n.
251	Idioms	(bir konuda) hızlandırılmış/yoğun ders programı	crash course (in something) n.
252	Idioms	ders/hatırlatma olsun	just goes to show n.
253	Idioms	hikayeden çıkarılacak ders	the moral of the story n.
254	Idioms	ders sırasında öğrencinin dışarıya çıkma izni	hall pass n.
255	Idioms	(ders, toplantı) kırmak/asmak/ekmek	blow the coop v.
256	Idioms	birine bir ders vermek	teach somebody a lesson v.
257	Idioms	başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak	take one's cue from v.
258	Idioms	birine bir ders vermek	teach a lesson to somebody v.
259	Idioms	bir ders almak/çıkarmak	learn a lesson v.
260	Idioms	birine bir ders vermek	teach someone a lesson v.
261	Idioms	başkalarına ders olsun diye cezalandırmak	make an example of v.
262	Idioms	ders almak	learn one's lesson v.
263	Idioms	ders olmak	be taught a lesson v.
264	Idioms	iyi bir ders almak	be taught a lesson v.
265	Idioms	(özellikle bir ders veya sınavda) dakikaları saymak	watch the clock v.
266	Idioms	(özellikle bir ders veya sınavda) saatleri saymak	watch the clock v.
267	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.
268	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
269	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
270	Idioms	birine ders vermek (ceza)	give someone a black eye v.
271	Idioms	ders vermek	kick in the rear v.
272	Idioms	birilerine ders vermek	bang your/their/our heads together v.
273	Idioms	birilerine ders vermek	bang people's heads together v.
274	Idioms	birilerine ders vermek	knock people's heads together v.
275	Idioms	birilerine ders vermek	bang/knock your/their heads together v.
276	Idioms	(birine) ders vermek	bring (one) to task v.
277	Idioms	(birine yaptığı bir hatayla ilgili) ders/öğüt vermek	call (one) to task v.
278	Idioms	birine bir ders vermek	could tell someone a thing or two v.
279	Idioms	birine bir ders vermek	could teach someone a thing or two v.
280	Idioms	başkalarının yaptıklarından ders/örnek çıkartmak	take your cue from v.
281	Idioms	bir ders vermek	tell a thing or two v.
282	Idioms	acı bir ders vermek	teach a painful lesson v.
283	Idioms	bu sana bir ders/hatırlatma olsun	it just goes to show you something expr.
284	Idioms	geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders ile	with twenty-twenty hindsight expr.
285	Idioms	bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders ile	with twenty-twenty hindsight expr.
Speaking
286	Speaking	benim en sevdiğim ders fen	my favourite lesson is science n.
287	Speaking	bir şeyden ders çıkarmak	take a lesson from something v.
288	Speaking	bu sana/ona ders olsun	that'll teach (someone) expr.
289	Speaking	bu cidden herkese ders olmalı	that should really be a lesson to everyone expr.
290	Speaking	ders çalışmam lazım	I need to study expr.
291	Speaking	ders çalışıyorum	I'm studying expr.
292	Speaking	ders çalışamıyorum	I can't study expr.
293	Speaking	ders henüz bitmedi	the class hasn't finished yet expr.
294	Speaking	ders çalış	study expr.
295	Speaking	hafta sonları pek ders calışmam	I do not study that much on weekends expr.
296	Speaking	en sevdiğin ders neydi?	what was your favorite class? expr.
297	Speaking	en sevdiğin ders ne?	what is your favorite class? expr.
298	Speaking	en sevdiğin ders ne?	what's your favorite class? expr.
299	Speaking	en sevdiğin ders hangisi?	what's your favorite class? expr.
300	Speaking	en sevdiğin ders hangisi?	what is your favorite class? expr.
301	Speaking	en sevdiğim ders matematik	my favorite lesson is math expr.
302	Speaking	hatalarımdan ders çıkarabileceğime inanıyorum	I believe I can learn from my mistakes expr.
303	Speaking	günde kaç saat ders çalışıyorsun?	how many hours a day do you study? expr.
304	Speaking	öğretmen ders anlatıyor	the teacher is giving the lecture expr.
305	Speaking	öğretmen ders anlatıyor	the teacher is lecturing the class expr.
306	Speaking	sabaha kadar ders çalıştım	I was up all night studying expr.
307	Speaking	sevdiği ders	one's favorite class expr.
308	Speaking	ufak bir ders almaları gerek	they need a little lesson expr.
309	Speaking	okuldan sonra ders çalışırım	I study after school expr.
310	Speaking	ders erken bitiyor	the class ends early expr.
Trade/Economic
311	Trade/Economic	ders veren	lecturer n.
Law
312	Law	roma hukukunu yeni öğrencilere giriş seviyesinde anlatan ders kitabı	institute n.
313	Law	roma hukukunu yeni öğrencilere giriş seviyesinde anlatan ders kitabı	institutes of justinian n.
Computer
314	Computer	özel ders	tutoring n.
Furniture
315	Furniture	ders çalışma masası	study desk n.
Social Sciences
316	Social Sciences	öğrencilerin ilahiyat çalışmalarına başlamadan önce aldıkları ders	scholasticate n.
Education
317	Education	öğrencilere ders verilen yer	academe n.
318	Education	ders anlatırken kullanılan yardımcı materyaller	teaching aid n.
319	Education	ders anlatırken kullanılan yardımcı materyaller	teaching aids n.
320	Education	genellikle üniversite döneminin ortasına denk gelen, öğrencilerin okuma veya araştırmaya yoğunlaşması amacıyla ders yapılmayan hafta	reading week n.
321	Education	ders anlatma	recitation n.
322	Education	sınıfta anlatılan ders	recitation n.
323	Education	karatahtaya çizilen resim ve grafiklerle, sohbet havasında ders verme biçimi	chalk talk n.
324	Education	televizyon aracılığıyla verilen ders	telecourse n.
325	Education	ders kitabı	text n.
326	Education	özellikle hukuka ilişkin ders kitapları yazan kimse	text writer n.
327	Education	çevrimiçi ders	online course n.
328	Education	çevrimiçi ders	online lesson n.
329	Education	ek ders ücreti	allowance [brit] n.
330	Education	alttan ders	failed course n.
331	Education	alanı dışında ders veren öğretmen	out-of-field teacher n.
332	Education	belli bir konuda ömür boyu ders verme/öğretme yetkisi/hakkı	venia legendi n.
333	Education	blok ders	block scheduling n.
334	Education	blok ders sistemi	block scheduling n.
335	Education	bir öğrenciyle bir öğretmenin ilgilendiği ders sistemi	tutorial system n.
336	Education	blok ders	block class n.
337	Education	branşı dışında ders veren öğretmen	out-of-field teacher n.
338	Education	ders tahtası	blackboard n.
339	Education	ders yılı	academic year n.
340	Education	ders kitabı	schoolbook n.
341	Education	ders kitabı	course book n.
342	Education	ders dağılım çizelgesi	teacher class schedule n.
343	Education	ders planı	instructional plan n.
344	Education	ders dağıtım çizelgesi	time table n.
345	Education	ders tamamlama planı/programı/çizelgesi	course completion schedule n.
346	Education	ders müfredatı	syllabus n.
347	Education	ders adı	course name n.
348	Education	ders gereci	course material n.
349	Education	ders çizelgesi	course schedule n.
350	Education	ders dönemi	class period n.
351	Education	ders dönemi	course period n.
352	Education	ders imecesi	lesson study (kenkyu jugyo) n.
353	Education	ders içeriği	lesson content n.
354	Education	ders seçimi	course selection n.
355	Education	ders kredisi	course credit n.
356	Education	ders notları	lecture notes n.
357	Education	ders yükü	course load n.
358	Education	ders konusu	course subject n.
359	Education	ders dili	medium of instruction n.
360	Education	ders materyali	course material n.
361	Education	ders seçimi	choosing a course n.
362	Education	ders özeti	syllabus n.
363	Education	ders planı	teaching plan n.
364	Education	ders kitabı	school text n.
365	Education	ders kitabı	text edition n.
366	Education	ders programı	academic program n.
367	Education	ders dili	course language n.
368	Education	ders içeriği	course content n.
369	Education	ders malzemesi	course material n.
370	Education	ders (üniversitede)	lecture n.
371	Education	ders planı	outline syllabus n.
372	Education	ders izlencesi	syllabus n.
373	Education	ders müfredatı	course curriculum n.
374	Education	ders ekleme-bırakma	add-drop n.
375	Education	ders programı	school timetable n.
376	Education	ders kitabı	student's book n.
377	Education	ders saydırma	course substitution n.
378	Education	ders kaydı	course registration n.
379	Education	ders kaydı	course enrolment n.
380	Education	ders verme hakkı	habilitation n.
381	Education	ders vermek (üniversitede)	lecture n.
382	Education	ders müfredatı	curriculum n.
383	Education	ders dili	medium of teaching n.
384	Education	ders cetveli	time table n.
385	Education	ders kitabı	coursebook n.
386	Education	ders yılı	scholar year n.
387	Education	ders başlığı	course title n.
388	Education	ders programı	curriculum n.
389	Education	ders notu	course grade n.
390	Education	ek ders	additional course n.
391	Education	ek ders planı	additional lesson plan n.
392	Education	ek ders saatleri	additional course hours n.
393	Education	ek ders notları	additional lecture notes n.
394	Education	ek ders	extra class n.
395	Education	ek ders	extra hour n.
396	Education	haftalık ders programı	weekly lesson plan n.
397	Education	haftalık ders saati	weekly course hours n.
398	Education	haftalık ders planı	weekly lesson plan n.
399	Education	haftalık ders çizelgesi	weekly course schedule n.
400	Education	haftalık ders programı	weekly course schedule n.
401	Education	haftalık ders planı	weekly schedule n.
402	Education	kendi alanında ders veren öğretmen	in-field-teacher n.
403	Education	kendi branşında ders veren öğretmen	in-field-teacher n.
404	Education	kredi (üniversitede ders geçme sonucunda verilen)	credit n.
405	Education	lisans üstü (programında alınan) ders	post-graduate course n.
406	Education	matematik ders kitabı	math textbook n.
407	Education	lisans üstü (programında alınan) ders	post-grad course n.
408	Education	ortaokul ve liselerde ders programına göre ilk dersin olduğu ve önemli duyuruların yapıldığı sınıf	homeroom n.
409	Education	öğrencinin aldığı ders kredisine göre bulunduğu akademik seviye	class standing n.
410	Education	seçmeli ders	elective course n.
411	Education	sayısal olmayıp sözel olan ders	non-math course n.
412	Education	uygulamalı ders	applied course n.
413	Education	yardımcı ders kitabı	supplementary textbook n.
414	Education	zorunlu ders	core course n.
415	Education	zorunlu ders	compulsory subject n.
416	Education	zorunlu ders	required course n.
417	Education	(üniversite) ders saatleri	academic hours n.
418	Education	bölümü dışında ve aktif katılmadığı bir ders alan öğrenci	auditor [australia/us/canada] n.
419	Education	ders kitabı incelemesi	textbook evaluation n.
420	Education	canlı ders	live class n.
421	Education	canlı ders	live lesson n.
422	Education	ders müfredatı	course syllabus n.
423	Education	beden (ders)	physical education n.
424	Education	beden (ders)	phys ed. n.
425	Education	beden (ders)	pe n.
426	Education	beden (ders)	gym n.
427	Education	beden (ders)	gym class n.
428	Education	beden (ders)	physical training n.
429	Education	beden (ders)	pt n.
430	Education	ingiliz dili, edebiyatı ve yapıtları üzerine kurs veya özel ders	english n.
431	Education	üniversite geçici bir süre veya kısa bir dönem ders veren öğretmen	lecturer n.
432	Education	ders zili	bell n.
433	Education	şehir dışından ders alan öğrenci	external [australia/new zealand] n.
434	Education	alanında uzman bir kişinin yetenekli öğrencilere halka açık olarak veya televizyondan verdiği özel ders	masterclass n.
435	Education	müzisyenin televizyondan verdiği özel ders	masterclass n.
436	Education	kısa süren ve programı yoğun olan ders	minicourse n.
437	Education	kısa süren ve programı yoğun olan ders	mini-course [us] n.
438	Education	(oxford üniversitesi'nde) onur derecesi veren bir ders	honour school n.
439	Education	belirli bir hukuk alanı hakkında temel bilgi içeren ders kitabı	hornbook n.
440	Education	modüllü programdaki bir ders dönemi	mod n.
441	Education	ders notlarını gözden geçirme	review [us/canada] n.
442	Education	ders notlarını gözden geçirme	revision [uk] n.
443	Education	temel seviye sınavına hazırlık yapan bir ders	o level n.
444	Education	materyal kullanılarak öğretilen ders	object lesson n.
445	Education	bir grup öğrencinin ders çalışmak için öğretmen gözetiminde bir araya geldiği zaman dilimi	class n.
446	Education	seçmeli ders	option [uk] n.
447	Education	seçmeli ders	optional [uk] n.
448	Education	orta çağ üniversitelerinde yüksek lisans adaylarının öğrenme ve öğretme becerilerini sergilediği halka açık ders	inception n.
449	Education	satır arasında çeviri bulunan yabancı dilde yazılmış ders kitabı	interlinear n.
450	Education	ders listesi	course list n.
451	Education	(öğrencinin ders programına ait) ders dağılımı	distribution n.
452	Education	belirli bir alandaki bir grup akademik ders	cluster n.
453	Education	(üniversitelerde) ders kataloğu	course catalog [us] n.
454	Education	(üniversitelerde) ders kataloğu	course catalogue [uk] n.
455	Education	bir konuyla ilgili ders dizisi	course of lectures n.
456	Education	ders oturumu	course session n.
457	Education	ders sorumlusunun derse gelmemesi	cut n.
458	Education	eğitim kurumunda ders dışı etkinlik olarak sergilenen tiyatro oyunları	dramatics n.
459	Education	ders ekleme ve bırakma dönemi	drop-add n.
460	Education	üniversitede alınan ders	paper [new zealand] n.
461	Education	akademik ders	cursus n.
462	Education	lisansüstü ders	postgraduation n.
463	Education	pratik ve akademik çalışmaların art arda dönemlerde dönüşümlü yapıldığı ders	sandwich course n.
464	Education	öğrencilerin evde okumaları tamamlamasını ve ders saati boyunca canlı problem çözme üzerinde çalışmasını sağlayarak öğrenci katılımını ve öğrenmesini artırmayı amaçlayan bir öğretim stratejisi	flipped classroom n.
465	Education	yüksek lisansta ek olarak alınan bir dizi ders	cognate n.
466	Education	(massachusetts'deki devlet liselerinde) öğrencinin kendi hızında ve bireysel gözetim eşliğinde üstlendiği ders modüllerinden her biri	contract n.
467	Education	1859 yılında peter cooper'ın sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurduğu bir üniversite	cooper union n.
468	Education	1859 yılında peter cooper tarafından sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurulan bir üniversite	cooper union for the advancement of science and art n.
469	Education	temel ders programı	core n.
470	Education	eş zamanlı bağlayıcı ders	corequisite n.
471	Education	bir diğeriyle aynı anda alınması gereken ders	corequisite n.
472	Education	(eton college'da) ders	division [uk] n.
473	Education	(bazı üniversite ve liselerde) ileri düzey ders	preceptorial n.
474	Education	(bir başka ders için) önkoşul dersi	prerequisite n.
475	Education	kendine ders verme	self-tuition n.
476	Education	(akademik ders kredisi hesabında) haftada bir saat	semester hour n.
477	Education	ders saati	session n.
478	Education	özet ders notları	cliff notes n.
479	Education	temel ders konuları	foundation subjects [uk] n.
480	Education	fransızca verilen ders	french lesson n.
481	Education	ders kredisi	point n.
482	Education	ders notu	point n.
483	Education	diğer öğretmenlere ders veren kıdemli öğretmen	superteacher [uk] n.
484	Education	alttan ders almak	retake the failed course v.
485	Education	alttan ders almak	retake a failed course v.
486	Education	ders anlatmak	give a lesson v.
487	Education	ders anlatmak	cover a topic/subject v.
488	Education	ders bırakmak	drop lesson v.
489	Education	ders anlatmak	lecture on a topic/subject v.
490	Education	ders bırakmak	drop a lesson v.
491	Education	ders seçmek	select courses v.
492	Education	ders bırakmak	withdraw lesson v.
493	Education	ders bırakmak	drop the course v.
494	Education	ders anlatmak	lecture v.
495	Education	ders işlemek	teach a lesson v.
496	Education	öğrenim ücreti muafiyeti/ders ücretinden feragat için başvurmak	apply for a tuition waiver v.
497	Education	takviye ders almak	take extra tuition v.
498	Education	satırarası çeviri ile ders hazırlamak	pony v.
499	Education	(öğrencilere) basitleştirerek ders anlatmak	spoonfeed v.
500	Education	ders bitiminden sonra gerçekleşen	afterschool adj.