|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
aynı fikirde olmak |
agree v.
|
|
I was one of 400 000 countryside marchers in London on Sunday who would not agree.
Pazar günü Londra'da aynı fikirde olmayan 400.000 kırsal kesim yürüyüşçüsünden biriydim.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
aynı fikirde olmak |
agree with v.
|
|
However, there is one point on which I cannot agree with the commentators in the newspapers.
Bununla birlikte gazetelerdeki yorumcularla aynı fikirde olmadığım bir nokta var.
More Sentences
|
3 |
General |
aynı fikirde olmak |
agree v.
|
|
Having dialogue does not necessarily imply that we always agree, or that we agree on everything.
Diyalog içinde olmamız her zaman aynı fikirde olduğumuz ya da her konuda hemfikir olduğumuz anlamına gelmez.
More Sentences
|
4 |
General |
aynı fikirde olmak |
go along v.
|
|
I cannot go along with the Liberals on this.
Bu konuda Liberallerle aynı fikirde olamam.
More Sentences
|
Phrasals |
|
5 |
Phrasals |
aynı görüşte olmak |
agree with v.
|
|
I'm not sure I agree with Tom.
Tom'la aynı görüşte olacağımdan emin değilim.
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
aynı fikirde olmak |
subscribe to v.
|
|
7 |
General |
ile aynı fikirde olmak |
hold with v.
|
|
8 |
General |
tamamen aynı görüşte olmak |
be solidly for v.
|
|
9 |
General |
ile aynı fikirde olmak |
be one with v.
|
|
10 |
General |
tamamen aynı fikirde olmak |
see eye to eye v.
|
|
11 |
General |
aynı görüşlerde olmak |
be eye to eye v.
|
|
12 |
General |
aynı fikirde olmak |
see eye to eye v.
|
|
13 |
General |
aynı fikirde olmak |
see eye to eye with v.
|
|
14 |
General |
aynı ayarda olmak (birisiyle) |
be in step with somebody v.
|
|
15 |
General |
aynı hizada olmak |
be in alignment v.
|
|
16 |
General |
aynı anda olmak |
synchronize v.
|
|
17 |
General |
ile aynı olmak |
be tantamount to v.
|
|
|
18 |
General |
aynı düzeyde olmak |
equal v.
|
|
19 |
General |
aynı şeye sahip olmak |
own something in common v.
|
|
20 |
General |
aynı düşüncede olmak |
go along with somebody v.
|
|
21 |
General |
aynı frekansta olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
22 |
General |
aynı fikirde olmak |
concur v.
|
|
23 |
General |
aynı düşüncelere sahip olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
24 |
General |
aynı işleve sahip olmak |
have the same function v.
|
|
25 |
General |
aynı işleve sahip olmak |
serve the same purpose v.
|
|
26 |
General |
aynı ayarda olmak |
be in step with something v.
|
|
27 |
General |
aynı fikirde olmak |
weigh in with v.
|
|
28 |
General |
aynı kafada olmak |
be of the same opinion v.
|
|
29 |
General |
biriyle aynı fikirde olmak |
hold opinion with v.
|
|
30 |
General |
aynı fikirde olmamaya razı olmak |
agree to disagree v.
|
|
31 |
General |
aynı zamanda olmak |
concur v.
|
|
32 |
General |
aynı düşüncede olmak |
go along with v.
|
|
33 |
General |
aynı düşüncede olmak |
go along v.
|
|
34 |
General |
aynı görüşte olmak |
go along with v.
|
|
35 |
General |
aynı düşüncede olmak |
hold with v.
|
|
36 |
General |
aynı anda olmak |
concur v.
|
|
37 |
General |
aynı anlamda olmak |
have the same meaning v.
|
|
|
38 |
General |
aynı anlamda olmak |
have same meaning v.
|
|
39 |
General |
aynı görüşlere sahip olmak |
hold similar views v.
|
|
40 |
General |
aynı anda iki eşe birden sahip olmak |
have two spouses at the same time v.
|
|
41 |
General |
aynı anda var olmak |
coexist v.
|
|
42 |
General |
aynı kulvarda olmak |
be on a par with someone v.
|
|
43 |
General |
beklenenle aynı oranda olmak |
be in the right ballpark v.
|
|
44 |
General |
aynı türden olmak |
be from the same species v.
|
|
45 |
General |
aynı uçakta/uçuşta olmak |
be on the same flight v.
|
|
46 |
General |
aynı kafadan olmak |
be of the same mind v.
|
|
47 |
General |
aynı kafadan olmak |
share the same opinion/view v.
|
|
48 |
General |
aynı kafadan olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
49 |
General |
aynı fikirde olmak |
be all of one mind about v.
|
|
50 |
General |
aynı kafadan olmak |
think the same v.
|
|
51 |
General |
neredeyse/yaklaşık (bir şeyle) aynı/benzer olmak |
come close v.
|
|
52 |
General |
sıralamada aynı değerde olmak |
rank pari passu v.
|
|
53 |
General |
aynı düzeyde olmak |
rank pari passu v.
|
|
54 |
General |
aynı anda olmak |
synchronise v.
|
|
55 |
General |
aynı ilgi alanlarına sahip olmak |
have the same interests v.
|
|
56 |
General |
yeniden aynı fikirde olmak |
reagree v.
|
|
57 |
General |
aynı görüşten olmak |
share the same opinion v.
|
|
58 |
General |
aynı görüşten olmak |
share the same view v.
|
|
59 |
General |
aynı görüşten olmak |
share the same opinion/view v.
|
|
60 |
General |
aynı hizada olmak |
track v.
|
|
61 |
General |
aynı fikirde olmak |
underwrite v.
|
|
62 |
General |
aynı fikirde olmak |
jibe v.
|
|
63 |
General |
aynı fikirde olmak |
meet v.
|
|
64 |
General |
aynı fikirde olmak |
fall in v.
|
|
65 |
General |
aynı fikirde olmak |
comprobate v.
|
|
66 |
General |
aynı fikirde olmak |
gee [dialect] v.
|
|
67 |
General |
aynı renk olmak |
shadow [obsolete] v.
|
|
68 |
General |
aynı fikirde olmak |
sit v.
|
|
69 |
General |
aynı görüşte olmak |
syncretise v.
|
|
70 |
General |
aynı görüşte olmak |
syncretize v.
|
|
Phrasals |
|
71 |
Phrasals |
aynı tarafta olmak |
stand for v.
|
|
72 |
Phrasals |
aynı fikirde olmak |
run in with v.
|
|
73 |
Phrasals |
karşı taraftan biriyle aynı fikirde olmak |
pair off v.
|
|
74 |
Phrasals |
aynı tarafta olmak |
strike in with v.
|
|
75 |
Phrasals |
neredeyse aynı olmak |
border on (something) v.
|
|
76 |
Phrasals |
neredeyse aynı olmak |
border upon (something) v.
|
|
77 |
Phrasals |
neredeyse aynı olmak |
border on something v.
|
|
|
78 |
Phrasals |
neredeyse aynı olmak |
border upon something v.
|
|
79 |
Phrasals |
aynı bakış açısına sahip olmak |
be at one with v.
|
|
80 |
Phrasals |
aynı düzeyde olmak |
measure up to v.
|
|
81 |
Phrasals |
aynı fikirde olmak |
be at one with v.
|
|
82 |
Phrasals |
aynı yolda olmak |
fall in with something v.
|
|
83 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak |
fall in with (someone or something) v.
|
|
84 |
Phrasals |
bir şeyde biriyle aynı seviyede olmak |
match someone or something in something v.
|
|
85 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak |
swing with (someone or something) v.
|
|
86 |
Phrasals |
tadı bir şeyle aynı olmak |
taste of something v.
|
|
87 |
Phrasals |
bir şeyle aynı tatta olmak |
taste of something v.
|
|
88 |
Phrasals |
biriyle aynı fikirde olmak |
agree with someone v.
|
|
89 |
Phrasals |
biriyle aynı görüşte olmak |
agree with someone v.
|
|
90 |
Phrasals |
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak |
align oneself with someone or something v.
|
|
91 |
Phrasals |
biriyle aynı fikirde olmak |
agree with someone v.
|
|
92 |
Phrasals |
biriyle aynı görüşte olmak |
agree with someone v.
|
|
93 |
Phrasals |
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak |
align oneself with someone or something v.
|
|
94 |
Phrasals |
aynı düzeyde olmak |
measure up (to) v.
|
|
95 |
Phrasals |
ile aynı olmak |
check with v.
|
|
96 |
Phrasals |
(bir şeyle) aynı olmak |
check with (something) v.
|
|
97 |
Phrasals |
(bir şeyle) aynı olmak |
coincide with (something) v.
|
|
98 |
Phrasals |
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak |
concur on someone or something (with someone) v.
|
|
99 |
Phrasals |
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak |
concur (on someone or something) with someone v.
|
|
100 |
Phrasals |
hakkında aynı fikirde olmak |
concur on v.
|
|
101 |
Phrasals |
(bir şeyle) aynı olmak |
correspond to (something) v.
|
|
102 |
Phrasals |
(bir şeyle) aynı olmak |
correspond with (something) v.
|
|
103 |
Phrasals |
aynı zamanda bir şey daha olmak |
double as v.
|
|
104 |
Phrasals |
aynı zamanda bir şey de olmak |
double as v.
|
|
105 |
Phrasals |
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı seviyede olmak |
equal someone or something in something v.
|
|
106 |
Phrasals |
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı olmak |
equal someone or something in something v.
|
|
107 |
Phrasals |
aynı fikirde olmak |
go into [obsolete] v.
|
|
108 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/görüşte olmak |
get down with (someone or something) v.
|
|
109 |
Phrasals |
'-de aynı seviyede olmak |
match in v.
|
|
110 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde olmak |
measure up (to someone or something) v.
|
|
111 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde olmak |
rank with (someone or something) v.
|
|
112 |
Phrasals |
aynı fikirde olmak |
come to [dialect] v.
|
|
Phrases |
|
113 |
Phrases |
aynı (biri) gibi olmak |
is (someone) all over expr.
|
|
Colloquial |
|
114 |
Colloquial |
biriyle aynı görüşte/fikirde olmak |
be with (one) v.
|
|
115 |
Colloquial |
biriyle aynı görüşte/fikirde olmak |
be with somebody v.
|
|
116 |
Colloquial |
(biriyle) aynı fikirde olmak |
be down v.
|
|
117 |
Colloquial |
(biriyle) aynı fikirde olmak |
be down with v.
|
|
118 |
Colloquial |
(biri) için hepsi bir/aynı olmak |
be all the same to (one) v.
|
|
119 |
Colloquial |
biri için hepsi bir/aynı olmak |
be all the same to somebody v.
|
|
120 |
Colloquial |
(biri için/birine) hepsi aynı olmak |
be just the same (to someone) v.
|
|
121 |
Colloquial |
neredeyse aynı olmak |
be much of a muchness v.
|
|
122 |
Colloquial |
nerdeyse birbirinin aynı olmak |
be much of a muchness v.
|
|
123 |
Colloquial |
hemen hemen aynı olmak |
be much of a muchness v.
|
|
124 |
Colloquial |
tamamen aynı fikirde olmak/hemfikir olmak |
couldn't agree more v.
|
|
125 |
Colloquial |
tamamen aynı görüşte olmak |
couldn't agree more v.
|
|
126 |
Colloquial |
aynı yoldan/yollardan geçmiş olmak |
have been there v.
|
|
127 |
Colloquial |
aynı şeyi deneyimlemiş/yaşamış olmak |
have been there v.
|
|
128 |
Colloquial |
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak |
have been there v.
|
|
129 |
Colloquial |
aynı yoldan/yollardan geçmiş olmak |
have been there before v.
|
|
130 |
Colloquial |
aynı şeyi deneyimlemiş/yaşamış olmak |
have been there before v.
|
|
131 |
Colloquial |
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak |
have been there before v.
|
|
132 |
Colloquial |
aynı yoldan/yollardan geçmiş olmak |
have been here before v.
|
|
133 |
Colloquial |
aynı şeyi deneyimlemiş/yaşamış olmak |
have been here before v.
|
|
134 |
Colloquial |
aynı şeyi daha önce yaşamış olmak |
have been here before v.
|
|
135 |
Colloquial |
(biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak) |
(be) at one (with somebody/something) expr.
|
|
Idioms |
|
136 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing off the same songbook v.
|
|
137 |
Idioms |
biriyle aynı görüşte olmak |
sing placebo v.
|
|
138 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
read from the same hymn book v.
|
|
139 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
read from the same hymn book v.
|
|
140 |
Idioms |
aynı frekansta olmak |
read from the same hymn book v.
|
|
141 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing from the same songbook v.
|
|
142 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
sing from the same songbook v.
|
|
143 |
Idioms |
aynı frekansta olmak |
sing from the same songbook v.
|
|
144 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing off the same hymnbook v.
|
|
145 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
sing off the same hymnbook v.
|
|
146 |
Idioms |
aynı frekansta olmak |
sing off the same hymnbook v.
|
|
147 |
Idioms |
aynı (birisi) olmak |
be the (very) image of (someone) v.
|
|
148 |
Idioms |
aynı gemide olmak (aynı şartlarda olmak) |
be in the same boat v.
|
|
149 |
Idioms |
aynı anda bir sürü planı olmak |
have many irons in the fire v.
|
|
150 |
Idioms |
aynı barın müdavimi olmak |
prop up the bar v.
|
|
151 |
Idioms |
aynı düşüncede olmak |
be of the same mind v.
|
|
152 |
Idioms |
aynı düşüncede olmak |
fall into line with v.
|
|
153 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
read from the same page v.
|
|
154 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
be of a single mind about something v.
|
|
155 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
speak with one voice v.
|
|
156 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
hold by v.
|
|
157 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
get on board v.
|
|
158 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing from the same hymnbook v.
|
|
159 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
be of one mind about something v.
|
|
160 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
speak with a single voice v.
|
|
161 |
Idioms |
aynı hamurdan yoğrulmuş olmak |
be cast in the same mould v.
|
|
162 |
Idioms |
aynı hamurdan yoğrulmuş olmak |
be cut from the same cloth v.
|
|
163 |
Idioms |
aynı hamurdan yoğrulmuş olmak |
be made from the same mold v.
|
|
164 |
Idioms |
aynı hamurdan yoğrulmuş olmak |
be cast in the same mold v.
|
|
165 |
Idioms |
aynı hamurla yoğrulmuş olmak |
be cast in the same mold v.
|
|
166 |
Idioms |
aynı hamurla yoğrulmuş olmak |
be cast in the same mould v.
|
|
167 |
Idioms |
aynı isteklere veya ihtiyaçlara sahip olmak |
be bitten by the same bug v.
|
|
168 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
169 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be of one mind v.
|
|
170 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be of the same mind v.
|
|
171 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be of like mind v.
|
|
172 |
Idioms |
aynı kanaatte olmak |
see eye to eye v.
|
|
173 |
Idioms |
aynı kulvarda olmak |
be in the same league v.
|
|
174 |
Idioms |
aynı özellikte olmak |
be in the same ballpark v.
|
|
175 |
Idioms |
aynı şartlarda olmak |
be in the same boat v.
|
|
176 |
Idioms |
aynı şartlarla karşı karşıya olmak |
be in the same boat v.
|
|
177 |
Idioms |
aynı şey olmak |
add up to the same thing v.
|
|
178 |
Idioms |
aynı şey olmak |
amount to the same thing v.
|
|
179 |
Idioms |
aynı şey olmak |
come to the same thing v.
|
|
180 |
Idioms |
aynı yolun yolcusu olmak |
be tarred with the same brush v.
|
|
181 |
Idioms |
birisiyle aynı durumda olmak |
be in the same boat as someone v.
|
|
182 |
Idioms |
hemfikir/aynı kanıda/aynı görüşte olmak |
be of like mind v.
|
|
183 |
Idioms |
hemfikir/aynı kanıda/aynı görüşte olmak |
be of one mind v.
|
|
184 |
Idioms |
hemfikir/aynı kanıda/aynı görüşte olmak |
be of the same mind v.
|
|
185 |
Idioms |
taban tabana aynı olmak |
be cast in the same mold v.
|
|
186 |
Idioms |
tam tersi olmak (aynı okulda öğrenciyken öğretmen olmak gibi) |
have the shoe on the other foot v.
|
|
187 |
Idioms |
taban tabana aynı olmak |
be cast in the same mould v.
|
|
188 |
Idioms |
(bir şeyle) aynı oranda olmak |
keep in step v.
|
|
189 |
Idioms |
aynı zamanda farklı bir pozisyonu/rolü daha olmak |
wear a different hat v.
|
|
190 |
Idioms |
aynı zamanda başka bir pozisyonu/rolü daha olmak |
wear another hat v.
|
|
191 |
Idioms |
aynı anda birden fazla rolde/görevde olmak |
wear another hat v.
|
|
192 |
Idioms |
aynı anda başka bir rolü/görevi daha olmak |
wear another hat v.
|
|
193 |
Idioms |
(biriyle veya bir şeyle) aynı derecede olmak |
be (right) up there with (someone or something) v.
|
|
194 |
Idioms |
(biriyle) aynı fikirde/çizgide olmak |
be in line v.
|
|
195 |
Idioms |
(biriyle) aynı yaşta olmak |
be one age with (someone) [dated] [ireland] v.
|
|
196 |
Idioms |
(biriyle) aşağı yukarı aynı yaşta olmak |
be one age with (someone) [dated] [ireland] v.
|
|
197 |
Idioms |
aynı şeyin göstergesi olmak |
tell the same tale (of something) v.
|
|
198 |
Idioms |
aynı (bir şey) hikayesinin göstergesi olmak |
tell the same tale (of something) v.
|
|
199 |
Idioms |
aynı şeyin göstergesi olmak |
tell the same story (of something) v.
|
|
200 |
Idioms |
aynı (bir şey) hikayesinin göstergesi olmak |
tell the same story (of something) v.
|
|
201 |
Idioms |
aynı soydan olmak/gelmek |
be flesh and blood v.
|
|
202 |
Idioms |
biriyle aynı durumda olmak |
be in (someone's) shoes v.
|
|
203 |
Idioms |
sadece güzel veya yakışıklı değil aynı zamanda akıllı da/yetenekli de/başarılı da olmak |
be not just another pretty face v.
|
|
204 |
Idioms |
aynı şey olmak |
come to the same thing v.
|
|
205 |
Idioms |
aynı şey olmak |
amount to the same thing v.
|
|
206 |
Idioms |
aynı şey olmak |
come to the same thing v.
|
|
207 |
Idioms |
aynı şey olmak |
amount to the same thing v.
|
|
208 |
Idioms |
hepsi aynı olmak |
be (all) of a piece v.
|
|
209 |
Idioms |
(bir şeyle) aynı çizgide olmak |
be along the lines of (something) v.
|
|
210 |
Idioms |
(bir şeyle) aynı tarzda olmak |
be along the lines of (something) v.
|
|
211 |
Idioms |
aynı, benzer kalıptan çıkmış gibi olmak |
be cast in a (some kind of) mold v.
|
|
212 |
Idioms |
aynı, benzer hamurla/hamurdan yoğrulmuş olmak |
be cast in a (some kind of) mold v.
|
|
213 |
Idioms |
taban tabana benzemek, aynı olmak |
be cast in a (some kind of) mold v.
|
|
214 |
Idioms |
aynı, benzer hamurla/hamurdan yoğrulmuş olmak |
be cast in a ... mould v.
|
|
215 |
Idioms |
taban tabana benzemek, aynı olmak |
be cast in a ... mould v.
|
|
216 |
Idioms |
biriyle aynı durumda olmak |
be in another person's shoes v.
|
|
217 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı çizgide olmak |
be in line with (someone or something) v.
|
|
218 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak |
be in sync (with someone or something) v.
|
|
219 |
Idioms |
(biriyle) aynı görüşte olmak |
be in sync (with someone) v.
|
|
220 |
Idioms |
aşağı yukarı aynı olmak |
be in the same ballpark [us] v.
|
|
221 |
Idioms |
aşağı yukarı aynı olmak |
be in the right ballpark [us] v.
|
|
222 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak |
be in time (with someone or something) v.
|
|
223 |
Idioms |
aynı anda iki yerde birden olmak |
be in two places at once v.
|
|
224 |
Idioms |
sadece güzel/yakışıklı olmamak (aynı zamanda akıllı, yetenekli olmak) |
be not just a pretty face v.
|
|
225 |
Idioms |
(biri/bir şey konusunda) aynı kafada olmak |
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.
|
|
226 |
Idioms |
(biri/bir şey hakkında) aynı düşüncede olmak |
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.
|
|
227 |
Idioms |
(biri/bir şey hakkında) aynı görüşte olmak |
be of one/the same mind (about/on somebody/something) v.
|
|
228 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be of one/the same mind v.
|
|
229 |
Idioms |
aynı düşüncede olmak |
be of one/the same mind v.
|
|
230 |
Idioms |
aynı görüşte olmak |
be of one/the same mind v.
|
|
231 |
Idioms |
biriyle/bir şeyle aynı düzeyde olmak |
be on a par with somebody/something v.
|
|
232 |
Idioms |
biriyle/bir şeyle aynı kulvarda olmak |
be on a par with somebody/something v.
|
|
233 |
Idioms |
aynı duygu ve düşüncelere sahip olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
234 |
Idioms |
aynı frekansta olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
235 |
Idioms |
aynı kafada olmak |
be on the same wavelength v.
|
|
236 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak |
be in tune (with somebody/something) v.
|
|
237 |
Idioms |
aynı (birisi) olmak |
be the dead spit of (someone) [uk] v.
|
|
238 |
Idioms |
aynı birisi/bir şey olmak |
be the image of somebody/something v.
|
|
239 |
Idioms |
aynı birisi/bir şey olmak |
be the living image of somebody/something v.
|
|
240 |
Idioms |
aynı birisi/bir şey olmak |
be the spitting image of somebody/something v.
|
|
241 |
Idioms |
aynı birisi/bir şey olmak |
be the very image of somebody/something v.
|
|
242 |
Idioms |
aynı (birisi) olmak |
be the spit of (one) v.
|
|
243 |
Idioms |
aynı (birisi) olmak |
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v.
|
|
244 |
Idioms |
aynı (birisi) olmak |
be the spitting image of (one) v.
|
|
245 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı amaçlara, beğenilere, görüşlere sahip olmak |
get in sync (with someone or something) v.
|
|
246 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer bakış açısına/fikirlere sahip olmak |
get in sync (with someone or something) v.
|
|
247 |
Idioms |
diğerleriyle aynı seviyede olmak |
hold your own v.
|
|
248 |
Idioms |
tıpatıp aynı olmak |
look for all the world like v.
|
|
249 |
Idioms |
bire bir benzemek/aynı olmak |
look for all the world like v.
|
|
250 |
Idioms |
(birine/bir şeye) bire bir benzemek/aynı olmak |
look for all the world like (someone or something) v.
|
|
251 |
Idioms |
(bir konuda) aynı kanaatte olmak |
see eye to eye about (something) v.
|
|
252 |
Idioms |
(bir konuda) aynı kanaatte olmak |
see eye to eye on (something) v.
|
|
253 |
Idioms |
(biriyle) aynı kanaatte olmak |
see eye to eye with (someone) v.
|
|
254 |
Idioms |
(biriyle) aynı düşüncede olmak |
see eye to eye with (someone) v.
|
|
255 |
Idioms |
(biriyle) aynı dertten muzdarip olmak |
share (one's) pain v.
|
|
256 |
Idioms |
(biriyle) aynı dertten muzdarip olmak |
share (one's) sorrow v.
|
|
257 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing from the same hymn book v.
|
|
258 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing off the same hymn sheet [uk] v.
|
|
259 |
Idioms |
aynı fikirde olmak |
sing off the same song sheet [uk] v.
|
|
Law |
|
260 |
Law |
(bir kimsenin) halefi olmak için aynı soydan gelen en değerli kişi |
worthiest of blood n.
|
|
261 |
Law |
(iskoç hukukunda) aynı meseleyi inceleyen, biri ceza davası ve diğeri hukuk davası olmak üzere iki davanın ortaya çıkması |
concourse n.
|
|
Marine |
|
262 |
Marine |
başta ve kıçta çektiği su aynı olmak |
be on an even keel v.
|
|
Medical |
|
263 |
Medical |
aynı özelliklere sahip olmak |
interosculate v.
|
|
Zoology |
|
264 |
Zoology |
(flamingo vb. hayvanlar için) yaşamları boyunca aynı eşle birlikte olmak |
mate for life v.
|
|
Religious |
|
265 |
Religious |
(isa'nın bedeni ve kanı ile komünyondaki ekmek ve şarabın özü) aynı anda var olmak |
consubstantiate v.
|
|
266 |
Religious |
aynı anda birden fazla arpalığa sahip olmak |
pluralize v.
|
|
267 |
Religious |
aynı anda birden fazla arpalığa sahip olmak |
pluralise v.
|
|
Archaic |
|
268 |
Archaic |
aynı görüşte olmak |
take with v.
|
|
269 |
Archaic |
aynı fikirde olmak |
fay v.
|
|
270 |
Archaic |
aynı fikirde olmak |
sort v.
|
|
Slang |
|
271 |
Slang |
aynı durumda olmak |
in the same boat v.
|
|
272 |
Slang |
aynı frekansta olmak |
get on like a house on fire v.
|
|
273 |
Slang |
aynı frekansta olmak |
get on real well with someone v.
|
|
274 |
Slang |
aynı frekansta olmak |
be extremely happy in someone's company v.
|
|