affluence - Turc Anglais Dictionnaire

affluence

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "affluence" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
General
affluence n. zenginlik
For us Europeans, this cow is, of course, a symbol of affluence.
Biz Avrupalılar için bu inek elbette bir zenginlik sembolüdür.

More Sentences
affluence n. refah
The affluence of the United States is often contrasted with the poverty of undeveloped countries.
Amerika Birleşik Devletleri'nin refahı genellikle gelişmemiş ülkelerin yoksulluğu ile karşılaştırılır.

More Sentences
affluence n. çokluk
affluence n. varsıllık
affluence n. bolluk
affluence n. varlık
affluence n. servet
affluence n. akış
affluence n. akıntı
Ottoman Turkish
affluence n. mebzul

Sens de "affluence" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
under the affluence of incohol expr. under the influence of alcohol ifadesinin heceleri yer değiştirilerek yapılan mizahi telaffuzu
under the affluence of incohol expr. sarhoş
under the affluence of incohol expr. alkol etkisi altında
under the affluence of incohol expr. alkolün etkisinde
under the affluence of incohol expr. alkollü
Trade/Economic
affluence trap n. bir ülkenin zenginleştikçe artan ihtiyaçları karşılamak için daha fazla doğal kaynak kullanması
affluence trap n. çevre tahribatı kapanı/tuzağı
Modern Slang
affluence trap n. ailelerin, çiftlerin zenginliğe ulaştıktan sonra artan ödemelerini karşılamak için daha çok çalışmak zorunda kalması
affluence trap n. zenginlik kapanı