Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
pull
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"pull"
en diccionario turco inglés : 191 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
pull
v.
çekmek
General
2
General
pull
n.
dayanıklılık
3
General
pull
n.
gerilim
4
General
pull
n.
etki
5
General
pull
n.
teşvik
6
General
pull
n.
zahmetli iş
7
General
pull
n.
harekete geçirme
8
General
pull
n.
piston
9
General
pull
n.
asılma
10
General
pull
n.
kayırma
11
General
pull
n.
torpil
12
General
pull
n.
arka
13
General
pull
n.
çekme
14
General
pull
n.
iltimas
15
General
pull
n.
yudum
16
General
pull
n.
çekicilik
17
General
pull
n.
çekiş
18
General
pull
n.
uğraşma
19
General
pull
n.
nüfuz
20
General
pull
n.
arka çıkma
21
General
pull
n.
çekim
22
General
pull
n.
fırt
23
General
pull
n.
tutamaç
24
General
pull
n.
gayret
25
General
pull
n.
kürek çekme
26
General
pull
n.
tutamak
27
General
pull
n.
fermuarın tutup çekilmesini sağlayan minik sapı
28
General
pull
n.
elcik
29
General
pull
n.
güç
30
General
pull
n.
otorite
31
General
pull
n.
kantarma ipi
32
General
pull
n.
(golf, kriket) top çekme
33
General
pull
n.
(körling taşı) ilerleme
34
General
pull
n.
(körling taşı) yön değiştirme
35
General
pull
n.
(körling taşı) manevra yapma
36
General
pull
n.
yukarı doğru esneme
37
General
pull
n.
ileri doğru uzanma
38
General
pull
n.
(tetik için gereken) çekme kuvveti
39
General
pull
n.
boyanın akması
40
General
pull
n.
avantaj
41
General
pull
n.
ayrıcalık
42
General
pull
n.
fırsat
43
General
pull
n.
öne geçiren husus
44
General
pull
n.
kamuoyunu ayaklandırma
45
General
pull
n.
dikkatleri üzerine çekme
46
General
pull
n.
gündem yaratma
47
General
pull
n.
kitle oluşturma
48
General
pull
n.
arpacık uzunluğu
49
General
pull
n.
(reklam veya kampanyaya) alınan reaksiyon
50
General
pull
n.
(germe vb. kaynaklı) kas yaralanması
51
General
pull
n.
çekiş gücü
52
General
pull
n.
sandal turu
53
General
pull
n.
kürek çekerek atılan tur
54
General
pull
n.
çekim gücü
55
General
pull
v.
nefes çekmek
56
General
pull
v.
kürek çekmek
57
General
pull
v.
kalkmak (araba)
58
General
pull
v.
hareket etmek
59
General
pull
v.
kenara çekmek (araba)
60
General
pull
v.
içmek
61
General
pull
v.
koparmak
62
General
pull
v.
yolmak
63
General
pull
v.
kenara parketmek
64
General
pull
v.
gelmek
65
General
pull
v.
desteklemek
66
General
pull
v.
sürüklemek
67
General
pull
v.
girmek
68
General
pull
v.
yük çekmek
69
General
pull
v.
asılmak
70
General
pull
v.
çevirmek (iş)
71
General
pull
v.
çekmek
72
General
pull
v.
toplamak
73
General
pull
v.
koymak
74
General
pull
v.
doldurmak
75
General
pull
v.
kazımak
76
General
pull
v.
kökünden sökmek
77
General
pull
v.
anormal bir şekilde esnemek
78
General
pull
v.
dört nala giden yarış atını durdurarak kazanmasını engellemek
79
General
pull
v.
harekete geçirmek
80
General
pull
v.
faaliyete sokmak
81
General
pull
v.
parçalamak
82
General
pull
v.
parçalara ayırmak
83
General
pull
v.
yazılı bir iz bırakmak
84
General
pull
v.
yerinden çıkarmak
85
General
pull
v.
bir durumdan kurtarmak
86
General
pull
v.
varilden çıkarmak
87
General
pull
v.
kutudan çıkarmak
88
General
pull
v.
mermiyi kovandan çıkarmak
89
General
pull
v.
kitabı yeniden ciltlemeden önce eskimiş yapısını çıkarmak
90
General
pull
v.
grev başlatmak
91
General
pull
v.
ayrılmak
92
General
pull
v.
cesaret ve hayal gücüyle yapmak
93
General
pull
v.
suç işlemek
94
General
pull
v.
ile suçlu olmak
95
General
pull
v.
kandırmak amacıyla söylemek veya yapmak
96
General
pull
v.
görev olarak yapmak
97
General
pull
v.
takınmak
98
General
pull
v.
almak
99
General
pull
v.
elde etmek
100
General
pull
v.
güvence altına almak
101
General
pull
v.
üstünlük elde etmek
102
General
pull
v.
bir kimseye karşı üstün olduğunu hissettirmeye çalışmak
103
General
pull
v.
(at) gemine asılmak
104
General
pull
v.
(şahin) parçalayarak veya yakalayarak beslenmek
105
General
pull
v.
silah çekmek
106
General
pull
v.
(top) geriye doğru çekmek
107
General
pull
v.
çekilmek
108
General
pull
v.
bir şeyin içinden çıkmak
109
General
pull
v.
dikkat çekmek
110
General
pull
v.
müşteri çekmek
111
General
pull
v.
güçlü bir sempati duymak
112
General
pull
v.
şiddetle desteklemek
113
General
pull
v.
şiddetle teşvik etmek
114
General
pull
v.
bir hedef için birlikte çalışmak
115
General
pull
v.
deriden çekip çıkarmak
116
General
pull
v.
(yün, kıl) yolmak
117
General
pull
v.
ağaçtan toplamak
118
General
pull
v.
dalından toplamak
119
General
pull
v.
özütünü çıkarmak
120
General
pull
v.
özünü çıkarmak
121
General
pull
v.
(soğumakta olan şekeri) uzatıp kıvamlandırarak çekmek
122
General
pull
v.
çalıştırmak
123
General
pull
v.
aktive etmek
124
General
pull
v.
başlatmak
125
General
pull
v.
(kanıt veya nüsha) yazıcıda basmak
126
General
pull
v.
dokümante etmek
127
General
pull
v.
varsaymak
128
General
pull
v.
üstlenmek
129
General
pull
v.
sanmak
130
General
pull
v.
(harf) belirli bir formda basılmak
131
General
pull
v.
(kas) yaralayacak şekilde germek
132
General
pull
v.
yola koyulmak
133
General
pull
v.
hedefe yönelmek
134
General
pull
v.
rotasından şaşmamak
135
General
pull
v.
hedefine yaklaşmak
136
General
pull
v.
yüzünü buruşturmak
137
General
pull
v.
yüzünü ekşitmek
138
General
pull
v.
(at) biniciye direnmek
139
General
pull
v.
(belirli bir göreve) atanmak
140
General
pull
v.
(bot) … kürekli olmak
141
General
pull
v.
(dosya, form) seçmek
142
General
pull
v.
(dosya, form) erişmek
143
General
pull
v.
(dosya, form) açmak
144
General
pull
v.
tedavülden kaldırmak
145
General
pull
v.
piyasadan kaldırmak
146
General
pull
v.
meydana getirmek
147
General
pull
v.
doğrultmak
148
General
pull
v.
etkileyerek çekmek
149
General
pull
v.
(planlanan şeyi) iptal etmek
150
General
pull
v.
greve çağırmak
151
General
pull
v.
çekiştirmek
Colloquial
152
Colloquial
pull
v.
başarı ile gerçekleştirmek
153
Colloquial
pull
v.
başarmak
154
Colloquial
pull
v.
gerçekleştirmek
155
Colloquial
pull
v.
yapmak
156
Colloquial
pull
v.
uygulamak
Trade/Economic
157
Trade/Economic
pull
n.
iltimas
Technical
158
Technical
pull
n.
çekiş (cam)
159
Technical
pull
n.
deneme baskısı
160
Technical
pull
n.
flanş
161
Technical
pull
n.
prova baskı
162
Technical
pull
v.
çekmek
Computer
163
Computer
pull
n.
(sunucudan) veri talebinde bulunma durumu
164
Computer
pull
v.
(oyun dışı düşman karakteri) savaşa veya belirlenen hedefe çekmek
165
Computer
pull
expr.
iste
Textile
166
Textile
pull
n.
elcik
Automotive
167
Automotive
pull
v.
çekmek
168
Automotive
pull
v.
(araba) yana çekmek
Marine
169
Marine
pull
v.
lava etmek
170
Marine
pull
v.
kürek çekerek ilerletmek
171
Marine
pull
v.
(bot) … sayıda kürekle ilerlemek
Medical
172
Medical
pull
n.
gergin kas
173
Medical
pull
v.
(kas) incitmek
Gastronomy
174
Gastronomy
pull
v.
(pişmiş eti) diderek servis etmek
Sport
175
Sport
pull
n.
çekme
176
Sport
pull
n.
kürek çekme
177
Sport
pull
n.
kürek hamlesi
178
Sport
pull
n.
kürek ile vuruş
179
Sport
pull
n.
(kriket) topun ters tarafa yollandığı bir atış türü
180
Sport
pull
v.
(kriket) topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak
181
Sport
pull
v.
(golf) topa vuruş duruşunun ters yönünden vurmak
182
Sport
pull
v.
… sayı almak
183
Sport
pull
v.
… puan kazanmak
Football
184
Football
pull
v.
(amerikan futbolunda hücum kenar oyuncusu) top taşıyıcıya engel olmak için hücum hattından kenara geri dönmek
Baseball
185
Baseball
pull
v.
topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak
Boxing
186
Boxing
pull
v.
yumruğu engellemek
187
Boxing
pull
v.
yumruğu yumuşatmak
Slang
188
Slang
pull
v.
… gibi davranmak
189
Slang
pull
v.
tavrını takınmak
190
Slang
pull
v.
havasına girmek
191
Slang
pull
v.
tavlamak
Significados de
"pull"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
pull off
v.
koparmak
2
Common Usage
pull up
v.
yukarı çekmek
General
3
General
demand pull inflation
n.
talep enflasyonu
4
General
ring pull
n.
çek aç kapak
5
General
ring pull
n.
kutu kola'nın çekilerek açılan kapağı
6
General
pull factors
n.
çeken faktörler
7
General
pull back
n.
geri çekilme
8
General
pull along snail
n.
tekerlekli salyangoz (oyuncak)
9
General
leg-pull
n.
alay
10
General
leg-pull
n.
işletme
11
General
pull-off
n.
çekme
12
General
pull-off
n.
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep
13
General
pull-apart
n.
çek-ayır
14
General
pull-out
n.
çekilme
15
General
pull-off
n.
konaklama tesisi
16
General
pull-out
n.
çekme
17
General
pull-down shutter
n.
kepenk
18
General
pull-along toy
n.
tekerlekli ve çekmeli oyuncak
19
General
pull-out
n.
çıkma
20
General
string-pull
n.
piston
21
General
pull-up
n.
mola yeri
22
General
pull and lift hoist
n.
cırcırlı çekme aygıtı
23
General
pull rod
n.
el freni cer çubuğu
24
General
pull of gravity
n.
yerçekimi
25
General
pull rod
n.
imdat freni kumanda çubuğu
26
General
pull down menu
n.
çekme menu
27
General
pull factor
n.
çekim etkisi yaratan etkenler
28
General
bollard pull
n.
çekme gücü
29
General
pull sofa
n.
çekyat
30
General
pull sofa
n.
çek yat
31
General
pull-up
n.
barfiks
32
General
beer pull
n.
fıçı bira aleti
33
General
beer pull
n.
bira musluğu
34
General
pull ring
n.
çekme halkası
35
General
pull-push toy
n.
çekmeli itmeli oyuncak
36
General
pull tab
n.
açma halkası
37
General
pull station
n.
yangın muhbiri
38
General
pull station
n.
yangın alarm butonu
39
General
bell pull
n.
kapı zili ipi
40
General
crow to pull
n.
bulunacak hata
41
General
crow to pull
n.
kapatılmak istenen konu
42
General
pull [dated]
n.
yarışma
43
General
pull [dated]
n.
mücadele
44
General
pull [dated]
n.
çabalama
45
General
pull [dated]
n.
savaşma
46
General
pull chain
n.
(sifon çekmek için kullanılan) zincir
47
General
pull in [uk]
n.
(kamyoncuların uğradığı) yol kenarında yer alan kafe
48
General
pull tab
n.
çekme kayışı
49
General
pull tab
n.
kaldırma kayışı
50
General
pull-on
n.
giy-çık giyim ürünü
51
General
pull-on
n.
pratik giyim ürünü
52
General
pull-through
n.
bir şeyin içinden geçirilen şey
53
General
pull-through
n.
namlu temizleyici
54
General
pull-through
n.
namlu temizleme ipi
55
General
pull someone in
v.
birini çekmek (bir yerin içine)
56
General
pull the trigger
v.
tetiğe basmak
57
General
pull in
v.
çekmek (dizginleri/ipi vb'ni)
58
General
pull at somebody's heartstrings
v.
suistimal etmek
59
General
pull over
v.
çekmek
60
General
pull up
v.
kökünden sökmek (bitkiyi)
61
General
pull at one's heartstrings
v.
yüreğini cız ettirmek
62
General
pull out of
v.
bırakmak (bir işi)
63
General
pull someone's leg
v.
biriyle dalga geçmek
64
General
pull in opposite directions
v.
çekişmek
65
General
pull round
v.
kendine gelmek
66
General
pull at both ends
v.
çekiştirmek
67
General
pull votes
v.
oy toplamak
68
General
pull off
v.
soymak
69
General
pull through
v.
atlatmak
70
General
pull rank
v.
birinin üzerinde otoritesini kullanmak
71
General
pull over
v.
kenara çekmek
72
General
pull out
v.
ayrılmak
73
General
pull at
v.
çekelemek
74
General
pull something to pieces
v.
bir şeyi parçalara ayırmak
75
General
pull through
v.
iyileşmek
76
General
pull up
v.
arabanın yolda durması
77
General
pull from market
v.
piyasadan çekmek
78
General
pull through
v.
kurtarmak
79
General
pull out
v.
uzatmak
80
General
pull in
v.
(araba) gelmek
81
General
pull oneself together
v.
kendine gelmek
82
General
pull out
v.
silah çekmek
83
General
pull a boner
v.
büyük bir gaf yapmak
84
General
pull in one's belt
v.
masrafları azaltmak
85
General
pull a long face
v.
suratını asmak
86
General
pull a fast one on somebody
v.
kazık atmak
87
General
pull two people apart
v.
iki kişiyi zorla ayırmak
88
General
pull one's weight
v.
üzerine düşeni yapmak
89
General
pull through
v.
yardım etmek
90
General
pull through
v.
kurtulmak
91
General
pull out
v.
çıkmak
92
General
pull something off
v.
fora etmek
93
General
pull on
v.
çekmek
94
General
pull a face at
v.
surat asmak
95
General
pull up to
v.
yetişmek
96
General
pull out
v.
çekip çıkarmak
97
General
pull one's rank
v.
üstünlüğünü kabul ettirmek
98
General
pull strings
v.
torpil yaptırmak
99
General
pull to the curb
v.
kenara çekmek
100
General
pull somebody down
v.
zayıflatmak
101
General
pull up
v.
durdurmak
102
General
pull someone over
v.
birini yolun kenarına çekmek (polis arabayı sürmekte olan)
103
General
pull someone's leg
v.
birini işletmek
104
General
pull off
v.
başarmak
105
General
pull away
v.
geri çekilmek
106
General
pull down
v.
aşağı çekmek
107
General
pull in
v.
çekmek
108
General
pull along
v.
çekmek
109
General
pull a fast one
v.
oyuna getirmek
110
General
pull out
v.
diş çekmek
111
General
pull to shreds
v.
didik didik etmek
112
General
pull out
v.
hareket etmek
113
General
pull oneself together
v.
kendini toparlamak
114
General
pull in
v.
hapse atmak
115
General
pull a long face
v.
yüzünden düşen bin parça olmak
116
General
pull down
v.
alaşağı etmek
117
General
pull somebody down
v.
zayıf düşürmek
118
General
pull away
v.
yola çıkmak
119
General
pull a trick
v.
dolap çevirmek
120
General
pull a tooth
v.
diş çekmek
121
General
pull out of
v.
çıkmak (bir işten)
122
General
pull off
v.
çekip çıkarmak
123
General
pull out
v.
arabayı sürmek
124
General
pull up to
v.
yakalamak
125
General
pull something over
v.
bir şeyi çekerek yaklaştırmak
126
General
pull something down
v.
yıkmak
127
General
pull out
v.
çıkmak (motorlu taşıt bir yere)
128
General
pull off
v.
çıkarmak
129
General
pull down
v.
yıkmak
130
General
pull away
v.
sıyrılmak
131
General
have pull with
v.
adamı olmak (bir kurumda vb)
132
General
pull round
v.
iyileşmek
133
General
pull out all the stops
v.
var gücüyle çalışmak
134
General
pull away
v.
kaçan arabanın arayı açması
135
General
pull on
v.
sıkmak
136
General
pull strings for somebody
v.
torpil yaptırmak
137
General
pull oar
v.
kürek çekmek
138
General
pull a long face
v.
suratından düşen bin parça olmak
139
General
pull up
v.
azarlamak
140
General
pull out
v.
sökmek
141
General
pull one's leg
v.
birisinin arkasından iş çevirmek
142
General
pull up at
v.
sürücü arabasını bir yerde durdurmak
143
General
pull to pieces
v.
parçalamak
144
General
pull someone over
v.
birini kendine doğru çekerek yere yıkmak
145
General
pull one's leg
v.
aleyhine hareket etmek
146
General
pull out all the stops
v.
elinden geleni yapmak
147
General
pull the wool over somebody's eyes
v.
dalgaya getirmek
148
General
pull alongside
v.
yanaşmak
149
General
pull out a tooth
v.
diş çekmek
150
General
pull someone's leg
v.
birine takılmak
151
General
pull the rug from
v.
desteğini çekmek
152
General
pull away
v.
çekmek
153
General
pull up with
v.
yetişmek
154
General
pull up
v.
kaldırmak
155
General
pull up stakes
v.
başka yere taşınmak üzere pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
156
General
pull out
v.
uzamak
157
General
pull up
v.
yetişmek
158
General
have friends who can pull strings
v.
torpili olmak
159
General
pull at
v.
nefes çekmek (pipodan)
160
General
pull off
v.
zafer kazanmak
161
General
pull one's leg
v.
birini işletmek
162
General
pull away
v.
ayrılmak
163
General
pull off
v.
çekip indirmek
164
General
pull out
v.
yola çıkmak
165
General
pull along
v.
aşırı güç sarfederek çekmek
166
General
pull wires
v.
torpil yaptırmak
167
General
pull out
v.
çıkarmak
168
General
pull oneself together
v.
toparlanmak
169
General
pull away
v.
hareket etmek
170
General
pull off
v.
kıvırmak
171
General
pull a long face
v.
surat asmak
172
General
pull wires for somebody
v.
torpil yaptırmak
173
General
pull oneself together
v.
kendini toplamak
174
General
pull up
v.
durmak
175
General
pull something at both ends
v.
çekiştirmek
176
General
pull off
v.
çıkarmak (giysiyi)
177
General
pull in one's belt
v.
kemer sıkmak
178
General
pull down
v.
düşürmek
179
General
pull down
v.
yıkmak (binayı)
180
General
pull a face
v.
surat etmek
181
General
pull a muscle
v.
adaleyi fazla çekerek incitmek
182
General
pull away
v.
uzaklaşmak
183
General
pull at
v.
çekmek
184
General
pull a face
v.
surat asmak
185
General
pull something apart
v.
bir şeyi çekerek aralamak
186
General
pull a boner
v.
büyük bir pot kırmak
187
General
pull in
v.
girmek (motorlu taşıt bir yere)
188
General
pull someone's leg
v.
kandırmak
189
General
pull in
v.
durmak
190
General
pull one's leg
v.
kafa bulmak
191
General
pull somebody's ears
v.
kulağını çekmek
192
General
pull through
v.
paçayı kurtarmak
193
General
pull a gun on
v.
silah çekmek
194
General
pull out
v.
tüymek
195
General
pull suddenly
v.
çekivermek
196
General
pull the chain
v.
sifonu çekmek
197
General
pull something to
v.
bir şeyi çekmek
198
General
pull on
v.
nefes çekmek (pipodan)
199
General
pull a fast one
v.
kazık atmak
200
General
be on the pull
v.
çapkınlık peşinde olmak
201
General
pull something apart
v.
bir şeyi çekerek parçalara ayırmak
202
General
pull down
v.
aşağıya çekmek
203
General
have pull with
v.
(bir kurumda vb) bağlantısı olmak
204
General
pull on
v.
çekelemek
205
General
pull something to
v.
bir şeyi çekerek kapamak
206
General
pull someone over
v.
birini kendine doğru çekerek yere düşürmek
207
General
pull to shreds
v.
didiklemek
208
General
pull one's leg
v.
biriyle dalga geçmek
209
General
pull away
v.
kalkmak
210
General
pull out
v.
kaçmak
211
General
pull one's socks up
v.
aklını başına devşirmek
212
General
pull something over
v.
bir şeyi yaklaştırmak
213
General
pull in
v.
tutuklamak
214
General
pull a bloomer
v.
gaf yapmak
215
General
pull through
v.
iyileştirmek
216
General
pull round
v.
iyileştirmek
217
General
pull off
v.
döktürmek
218
General
pull something over
v.
bir şeyi kendine doğru çekerek devirmek
219
General
pull in
v.
arabayı sürmek (bir yere)
220
General
pull up
v.
sökmek
221
General
pull apart
v.
eleştirmek
222
General
pull apart
v.
çekip ayırmak
223
General
pull apart
v.
kusur bulmak
224
General
pull apart
v.
koparmak
225
General
pull one's weight
v.
emeği geçmek
226
General
pull one's weight
v.
sorumluluğunu yerine getirmek
227
General
pull one's weight
v.
aktif işbirliği yapmak
228
General
pull one's weight
v.
üstüne düşeni yapmak
229
General
pull off
v.
kenara çekmek
230
General
pull off
v.
kazanmak (ödül)
231
General
pull off
v.
almak
232
General
pull a fast deal
v.
hileli iş yapmak
233
General
pull out of the market
v.
piyasadan çekilmek
234
General
pull oneself together
v.
aklını başına almak
235
General
pull the wool over somebody's eyes
v.
göz boyamak
236
General
pull the wool over somebody's eyes
v.
gözünü boyamak
237
General
extract or pull (something) from
v.
dışarı çıkarılmak
238
General
pull out the nail(s)
v.
çivi sökmek
239
General
try to pull one's attention
v.
dikkatini çekmeye çalışmak
240
General
pull up the nail(s)
v.
çivi sökmek
241
General
pull one's hair
v.
saçını çekmek
242
General
pull down a house
v.
ev yıkmak
243
General
pull down a building
v.
bina yıkmak
244
General
pull up one's trouser legs
v.
paçalarını kıvırmak
245
General
pull (out) a knife
v.
bıçak çekmek
246
General
pull off the road
v.
kenara çekmek
247
General
pull up one's trouser legs
v.
pantolonun paçalarını kıvırmak
248
General
pull off the road
v.
arabayı kenara çekmek
249
General
pull someone from the wreckage
v.
göçükten çıkarmak
250
General
pull someone from the wreckage
v.
enkaz altından çıkarmak
251
General
pull someone from the wreckage
v.
enkazdan çıkarmak
252
General
pull someone from the wreckage
v.
göçük altından çıkarmak
253
General
pull off one's glove
v.
eldivenini çıkarmak
254
General
pull on glove
v.
eldiven giymek
255
General
pull off one's jacket
v.
ceketini çıkarmak
256
General
pull off one's coat
v.
ceketini çıkarmak
257
General
pull out the plug
v.
fişi çıkarmak
258
General
pull the plug
v.
fişi çıkarmak
259
General
pull back
v.
geri çekilmek
260
General
pull out the plug
v.
fiş çekmek
261
General
pull back
v.
düşmanı püskürtmek
262
General
pull the plug
v.
fiş çekmek
263
General
pull on sock
v.
çorap giymek
264
General
pull down the wall
v.
duvar yıkmak
265
General
pull on stocking
v.
çorap giymek
266
General
pull off sock
v.
çorap çıkarmak
267
General
pull on trousers
v.
pantolon giymek
268
General
pull down trousers
v.
pantolon çıkarmak
269
General
pull up trousers
v.
pantolon giymek
270
General
pull attention towards
v.
dikkatleri üzerine toplamak
271
General
pull on a cigarette
v.
sigara çıkarmak
272
General
pull off one's coat
v.
paltosunu çıkarmak
273
General
pull on one's coat
v.
paltosunu giymek
274
General
pull off a coat
v.
palto çıkarmak
275
General
pull on a coat
v.
palto giymek
276
General
pull ahead
v.
mesafe katetmek
277
General
pull ahead
v.
mesafe almak
278
General
pull out
v.
yerinden sökmek
279
General
pull up one's skirt
v.
eteğini yukarı çekmek
280
General
pull the gun
v.
silahı çekmek
281
General
pull the strings
v.
ipleri elinde tutmak
282
General
pull the strings
v.
ipleri elinde bulundurmak
283
General
pull the wires
v.
nüfuzunu kullanmak
284
General
pull the wires
v.
torpil yaptırmak
285
General
pull the wires
v.
ağırlığını koymak
286
General
pull the wires
v.
kukla oynatmak
287
General
pull the wires
v.
perde arkasından yönetmek
288
General
pull up a chair
v.
tabure çekmek
289
General
pull up a chair
v.
sandalye çekmek
290
General
pull out a chair
v.
sandalye çekmek
291
General
pre-pull
v.
tam sürücü kilidi açacağı sırada arabanın kapısını açma girişiminde bulunmak
292
General
pull an all-nighter
v.
bütün gece çalışmak
293
General
pull at one's heartstrings
v.
-i çok duygulandırmak
294
General
pull rank on someone
v.
sıfatını kullanmak
295
General
pull rank on someone
v.
(birisi üzerinde) otoritesini kullanmak
296
General
pull a face
v.
yüzünü buruşturmak
297
General
pull down
v.
temele kadar yıkmak
298
General
pull in
v.
(taşıt) kenara çekilip durmak
299
General
pull down
v.
yerle bir etmek
300
General
pull up
v.
yolmak
301
General
pull down
v.
indirmek
302
General
pull out
v.
istasyondan ayrılmak
303
General
pull out
v.
çekilmek
304
General
pull off
v.
halletmek
305
General
pull away
v.
kurtulmak
306
General
pull away
v.
kaçmak
307
General
pull together
v.
duygularına hakim olmak
308
General
pull in
v.
(tren) istasyona girmek
309
General
pull on
v.
giymek
310
General
pull off
v.
becermek
311
General
pull one's weight
v.
kendine düşen görevi yapmak
312
General
pull in audience
v.
izleyici çekmek
313
General
pull in audience
v.
seyirci çekmek
314
General
pull the pin
v.
pimini çekmek
315
General
pull the pin out of the grenade
v.
el bombasının pimini çekmek
316
General
pull one's belly in
v.
göbeğini içine çekmek
317
General
pull one's belly in
v.
göbeğini çekmek
318
General
pull toward oneself
v.
kendine çekmek
319
General
pull something up
v.
yukarıya çekmek
320
General
pull in one's tummy
v.
göbeğini içine çekmek
321
General
pull the sledge
v.
kızağı çekmek
322
General
pull a sledge
v.
kızak çekmek
323
General
pull the car over
v.
arabayı kenara çekmek
324
General
pull out the shrapnel
v.
şarapneli çıkarmak
325
General
pull a rope
v.
halat çekmek
326
General
pull something from one’s pocket
v.
cebinden bir şey çıkarmak
327
General
pull a body out of the water
v.
sudan ceset çıkarmak
328
General
pull the curtain
v.
perdeyi çekmek
329
General
pull the trigger
v.
tetiği çekmek
330
General
pull up somewhere
v.
(aracı vb) bir yere çekmek
331
General
pull up somewhere
v.
bir yerde durmak
332
General
pull something from the market
v.
piyasadan toplatmak
333
General
pull something from the market
v.
piyasadan çekmek
334
General
pull down one's pants
v.
pantolonunu indirmek
335
General
pull the parking brake
v.
el frenini çekmek
336
General
pull someone up
v.
birini yukarı çekmek
337
General
pull toward oneself
v.
kendine doğru çekmek
338
General
pull someone down
v.
birini küçük düşürmek
339
General
pull someone down
v.
birini aşağılamak
340
General
pull through the illness
v.
hastalıktan kurtulmak
341
General
pull through the illness
v.
hastalığı atlatmak
342
General
pull something under the surface
v.
yüzeyin altına çekmek
343
General
pull one’s gun out
v.
silahını çıkarmak
344
General
pull someone in close
v.
birisini kendine doğru/yakınına çekmek
345
General
twist it around pull it down
v.
döndürüp aşağı çekmek
346
General
pull a long face
v.
yüzünü asmak
347
General
pull rope
v.
ip çekmek
348
General
pull the cover
v.
örtüyü çekmek
349
General
pull the handle
v.
kolu çekmek
350
General
pull sleds
v.
Kızak çekmek
351
General
pull bow
v.
yay çekmek
352
General
pull ahead
v.
mesafe almak
353
General
pull over
v.
arabayı yolun kenarına çekmek
354
General
pull apart
v.
parçalarına ayırmak
355
General
pull apart
v.
makineyi parçalarına ayırmak
356
General
pull apart
v.
bölümlemek
357
General
pull in
v.
kazanmak
358
General
pull in
v.
temin etmek
359
General
pull in
v.
elde etmek
360
General
pull in
v.
sağlamak
361
General
pull in
v.
sağlama almak
362
General
pull in
v.
garanti etmek
363
General
pull the plug out
v.
fişi prizden çıkarmak
364
General
pull the plug out
v.
fişi prizden çekmek
365
General
pull the plug out
v.
fişi çekmek
366
General
pull the plug out
v.
fişi çıkarmak
367
General
pull-down
adj.
çekilebilir
368
General
pull-down
adj.
çekilen
369
General
pull-down
adj.
çekilerek kullanılan
370
General
pull-in
adj.
çeken
371
General
pull-in
adj.
çekici
372
General
pull-in
adj.
çekmeye yarayan
373
General
pull-on
adj.
giy-çık tarzda olan
374
General
pull-on
adj.
kolayca giyilen
375
General
push and pull
adj.
itilebilen veya çekilebilen
376
General
push-pull
adj.
itmeli çekmeli
377
General
push-pull
adj.
itip çekebilen
378
General
push-pull
adj.
itme ve çekme hareketi yapan
379
General
push-pull
adj.
itilebilen veya çekilebilen
Phrasals
380
Phrasals
pull apart
v.
çekilerek ayrılmak
381
Phrasals
pull down
v.
yok etmek
382
Phrasals
pull off
v.
geri çekmek
383
Phrasals
pull through
v.
(birini) zorlu bir süreçten kurtarmak
384
Phrasals
pull up
v.
dizginleri çekmek
385
Phrasals
pull up
v.
bertaraf etmek
386
Phrasals
pull through
v.
elinden tutmak
387
Phrasals
pull down
v.
halletmek
388
Phrasals
pull apart
v.
parçalara ayrılmak
389
Phrasals
pull off
v.
zorluklara rağmen yürütmek
390
Phrasals
pull up
v.
kendine getirmek
391
Phrasals
pull off
v.
risklere göğüs germek
392
Phrasals
pull apart
v.
sertçe eleştirmek
393
Phrasals
pull down
v.
üstesinden gelmek
394
Phrasals
pull up
v.
azarlayarak uyarmak
395
Phrasals
pull down
v.
moralini bozmak
396
Phrasals
pull off
v.
muvaffak olmak
397
Phrasals
pull off
v.
(arabayı) bir yere çekmek
398
Phrasals
pull up
v.
(yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek
399
Phrasals
pull down
v.
gururunu kırmak
400
Phrasals
pull up
v.
(yarışta) başkalarının önüne geçmek
401
Phrasals
pull down
v.
halsiz bırakmak
402
Phrasals
pull down
v.
(topu) yakalamak
403
Phrasals
pull down
v.
maaş olarak almak
404
Phrasals
pull down
v.
tazminat olarak almak
405
Phrasals
pull down
v.
ödül olarak almak
406
Phrasals
pull around
v.
yavaş yavaş iyileşmek
407
Phrasals
pull around
v.
yavaş yavaş eski haline dönmek/döndürmek
408
Phrasals
pull someone or something around
v.
oraya oraya çekmek/sürüklemek/çekiştirmek
409
Phrasals
pull around
v.
aracı çekmek/getirmek
410
Phrasals
pull around
v.
kendine gelmek
411
Phrasals
pull around
v.
oradan oraya çekmek/sürüklemek/çekiştirmek
412
Phrasals
pull in(to some place)
v.
arabayı bir yere sürmek/çekmek
413
Phrasals
pull over
v.
arabayı sağa çekmek
414
Phrasals
pull over
v.
aracı kenara çekmek
415
Phrasals
pull off
v.
aracı sağa çekmek
416
Phrasals
pull over
v.
aracı sağa çekmek
417
Phrasals
pull someone in
v.
birini bir şeyin içine çekmek
418
Phrasals
pull someone into a place
v.
bir yere (müşteri vb) çekmek
419
Phrasals
pull something together
v.
bir şeyi çekerek kapamak
420
Phrasals
pull together
v.
bir araya gelmek
421
Phrasals
pull something up
v.
bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
422
Phrasals
pull someone in
v.
birini bir yerin içine çekmek
423
Phrasals
pull something back from someone
v.
bir şeyi birinden (elinden vb) hızla/aniden kapmak
424
Phrasals
pull together
v.
birlik içinde çalışmak
425
Phrasals
pull over somebody
v.
birini aracını kenara çekmek
426
Phrasals
pull something down over someone
v.
bir şeyi birinin altına doğru çekmek
427
Phrasals
pull someone into something
v.
birini bir yerin içine çekmek
428
Phrasals
pull someone into something
v.
birini bir şeye bulaştırmak
429
Phrasals
pull someone into something
v.
birini bir şeyin içine çekmek
430
Phrasals
pull someone in
v.
birini bir şeye bulaştırmak
431
Phrasals
and pull someone in
v.
bir yere (müşteri vb) çekmek
432
Phrasals
pull something up to something
v.
bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
433
Phrasals
pull someone about
v.
birini rahatsız etmek
434
Phrasals
pull somebody over
v.
birini aracını kenara çekmek
435
Phrasals
pull someone through something
v.
birini bir sıkıntıdan çekip çıkarmak
436
Phrasals
pull at
v.
çekmek
437
Phrasals
pull at
v.
çekiştirmek
438
Phrasals
pull off
v.
çaba harcayarak çıkarmak
439
Phrasals
pull something together
v.
düzeltmek
440
Phrasals
pull someone over
v.
çekip düşürmek
441
Phrasals
pull for
v.
desteklemek
442
Phrasals
pull off
v.
çekip çıkarmak
443
Phrasals
pull something together
v.
düzenlemek
444
Phrasals
pull something together
v.
çeki düzen vermek
445
Phrasals
pull ahead of someone
v.
geride bırakmak
446
Phrasals
pull together
v.
ekip çalışması yapmak
447
Phrasals
pull together
v.
elbirliğiyle çalışmak
448
Phrasals
pull through
v.
hastalığı atlatmak
449
Phrasals
pull something back
v.
geriye doğru çekmek
450
Phrasals
pull something together
v.
hazırlamak
451
Phrasals
pull off
v.
işin içinden çıkmak
452
Phrasals
pull off
v.
içinden çıkmak
453
Phrasals
pull through
v.
iyileşmek
454
Phrasals
pull forward
v.
ilerlemek
455
Phrasals
pull round
v.
iyileşmek
456
Phrasals
pull round
v.
kendine gelmek
457
Phrasals
pull away
v.
kalkmak (araba)
458
Phrasals
pull something to
v.
kapatmak
459
Phrasals
pull ahead of someone
v.
önüne geçip gitmek
460
Phrasals
pull together
v.
kolektif çalışmak
461
Phrasals
pull through
v.
sağlığına kavuşmak
462
Phrasals
pull through
v.
toparlanmak
463
Phrasals
pull round
v.
toparlamak
464
Phrasals
pull up to something
v.
(arabayla) bir şeyin yakınında durmak
465
Phrasals
pull (up) alongside of
v.
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak
466
Phrasals
pull off
v.
zor bir işin üstesinden gelmek
467
Phrasals
pull out of
v.
(bir şeyden/yerden) (güç vb kullanarak) çıkarmak
468
Phrasals
pull over
v.
(polis) arabayı sağa çektirmek
469
Phrasals
pull back (from something)
v.
(tehdit vb) geri adım atmak
470
Phrasals
pull forward
v.
(arabayı) ileriye çekmek
471
Phrasals
pull through
v.
-den çekmek/geçirmek
472
Phrasals
pull together
v.
uyum içinde çalışmak
473
Phrasals
pull on
v.
(giysi) çekmek
474
Phrasals
pull someone aside
v.
yana/kenara çekmek
475
Phrasals
pull off
v.
üstesinden gelmek
476
Phrasals
pull someone by something
v.
(elinden/kolundan vb) çekmek
477
Phrasals
pull on
v.
(giysi) küçülmek
478
Phrasals
pull forward
v.
(arabayı) (bir sırada) ileriye hareket ettirmek
479
Phrasals
pull up
v.
(giysinin kollarını) sıvamak
480
Phrasals
pull off
v.
zor bir işi başarmak
481
Phrasals
pull on
v.
(giysi) kısalmak
482
Phrasals
pull someone through something
v.
(çekerek) (birini) bir delikten/aralıktan geçirmek
483
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) geri çekilmek
484
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
485
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kendini geri çekmek
486
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) sıdkı sıyrılmak
487
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) soğumak
488
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(bir şeyden) sıyrılmak
489
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
490
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) geri çekmek
491
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşıp gitmek (bir araçla)
492
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) ayrılıp gitmek
493
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kopup gitmek
494
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) üstün pozisyona/konuma geçmek
495
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
496
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) arayı açmak
497
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden) sosyal/duygusal olarak soğumak
498
Phrasals
pull away from (someone or something)
v.
(birinden) sosyal/duygusal olarak kendini geri çekmek
499
Phrasals
pull someone or something under
v.
birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek
500
Phrasals
pull someone or something under
v.
birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pull
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy