immigrant - Turco Inglés Diccionario

immigrant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "immigrant" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
immigrant adj. göçmen
It represented a mutually beneficial relationship between the immigrant and the host country.
Göçmen ve ev sahibi ülke arasında karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkiyi temsil ediyordu.

More Sentences
General
immigrant n. göçmen
A member of Al Qaeda is not an illegal immigrant who indulges in terrorism, but an international criminal.
El Kaide üyesi bir kişi terörizme bulaşmış yasadışı bir göçmen değil, uluslararası bir suçludur.

More Sentences
Trade/Economic
immigrant n. göçmen
On his way home, he met a man who he thought was an immigrant.
Eve dönerken yolda göçmen olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.

More Sentences
Law
immigrant n. göçmen
Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.
Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.

More Sentences
Politics
immigrant n. göçmen
This association was founded by an Algerian immigrant to Canada.
Bu dernek Kanada'daki bir Cezayirli göçmen tarafından kuruldu.

More Sentences
General
immigrant n. muhacir
immigrant n. hicret eden kimse
immigrant adj. göçmenlere ait
immigrant adj. göçmenlerle ilgili
immigrant adj. göçmenlerden oluşan
Trade/Economic
immigrant n. muhacir
Law
immigrant n. muhacir
Politics
immigrant n. muhacir
Environment
immigrant n. daha önceden var olduğu bilinmeyen bir yerde ortaya çıkan canlı

Significados de "immigrant" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

Inglés Turco
General
immigrant worker n. göçmen işçi
Recruitment of immigrant workers should be done selectively.
Göçmen işçilerin işe alımı seçici bir şekilde yapılmalıdır.

More Sentences
Trade/Economic
legal immigrant n. yasal göçmen
We must also consider how to improve the integration of legal immigrants in the labour market.
Yasal göçmenlerin işgücü piyasasına entegrasyonunu nasıl geliştirebileceğimizi de düşünmeliyiz.

More Sentences
Politics
immigrant women n. göçmen kadınlar
Layla was the first immigrant woman sentenced to death.
Leyla ölüme mahkum edilen ilk göçmen kadındı.

More Sentences
immigrant worker n. göçmen işçi
Tom recruited immigrant workers to rebuild his mansion.
Tom konağını yeniden inşa etmek için göçmen işçileri işe aldı.

More Sentences
illegal immigrant n. yasadışı göçmen
Illegal immigrants must be sent back to their country of origin.
Yasadışı göçmenler geldikleri ülkelere geri gönderilmelidir.

More Sentences
Social Sciences
digital immigrant n. dijital göçmen
Tom is a digital immigrant.
Tom bir dijital göçmen.

More Sentences
General
immigrant population n. göçmen nüfus
being an immigrant n. muhacirlik
immigrant worker n. yabancı işçi
immigrant song n. göçmen şarkısı
non-immigrant n. muhacir olmayan
non-immigrant n. göçmen olmayan
look like an immigrant v. bir göçmene benzemek
anti-immigrant adj. göçmen karşıtı
Colloquial
digital immigrant n. genç yetişkinlikte bilgi teknolojisi kullanımına alışmış kimse
Trade/Economic
immigrant remittances n. göçmen işçi döviz havaleleri
immigrant remittances n. göçmen havaleleri
immigrant remittances n. işçi dövizleri
immigrant remittances n. yurt dışına göç edenlerin ana yurda gönderdikleri paralar
Law
immigrant remittances n. göçmenlerin havaleleri
immigrant certificate n. göçmen belgesi
Politics
immigrant houses n. göçmen evleri
immigrant rights groups n. göçmen hakları grupları
immigrant houses n. göçmen konutları
immigrant department n. göçmen departmanı
anti-immigrant n. göç karşıtı
immigrant rights n. göçmen hakları
immigrant status n. göçmen statüsü
illegal immigrant n. kaçak göçmen
immigrant aid society n. mültecilere yardım derneği
investor immigrant n. yatırımcı göçmen
landed immigrant [canada] n. henüz vatandaşlık almamış olup oturma izni olan göçmen
landed immigrant [canada] n. yerleşik göçmen
immigrant-receiving adj. göç alan
immigrant-receiving adj. göçmen alan
Tourism
permanent immigrant n. kalıcı göçmen
Linguistics
immigrant language n. göçmen dili
Geography
immigrant population n. göçmen nüfus