farm - Turco Inglés Diccionario

farm

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "farm" en diccionario turco inglés : 15 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
farm n. çiftlik
The constant reference to environmental protection is being used as an alibi to reduce farm production.
Çevrenin korunmasına yapılan sürekli atıf, çiftlik üretimini azaltmak için bir mazeret olarak kullanılıyor.

More Sentences
General
farm n. çiftlik evi
The stable is behind the farm house.
Ahır çiftlik evinin arkasında.

More Sentences
farm n. tarla
We need to guarantee the safety of our food chain from farm to table.
Tarladan sofraya gıda zincirimizin güvenliğini garanti altına almamız gerekiyor.

More Sentences
farm n. çiftlik
The Americans, like ourselves, are suffering an explosion in farm gate prices.
Amerikalılar da bizim gibi çiftlik kapısı fiyatlarında bir patlama yaşıyorlar.

More Sentences
farm v. yetiştirmek
Finally we have to examine the welfare of the fish actually farmed in the fish farms.
Son olarak, balık çiftliklerinde gerçekten yetiştirilen balıkların refahını incelemeliyiz.

More Sentences
farm v. işlemek
Fire prevention requires us to keep farming our land.
Yangının önlenmesi, arazilerimizi işlemeye devam etmemizi gerektirir.

More Sentences
farm n. rençper
farm n. vergi
farm v. ekmek
farm v. ekip biçmek
farm v. çiftçilik yapmak
farm v. kiraya vermek
farm v. sürüp ekmek
farm v. kira ile vermek
farm v. tarım yapmak

Significados de "farm" con otros términos en diccionario inglés turco: 316 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dairy farm n. mandıra
Tom has a dairy farm.
Tom'un bir mandırası var.

More Sentences
General
farm owner n. çiftlik sahibi
Cesar Chavez asked that strikers remain non-violent even though farm owners and their supporters sometimes used violence.
Cesar Chavez, çiftlik sahipleri ve destekçileri bazen şiddet kullansa da grevcilerin şiddetten uzak durmasını istedi.

More Sentences
farm animals n. çiftlik hayvanları
An estimated 250 million farm animals a year are transported across the EU.
AB genelinde yılda 250 milyon çiftlik hayvanının taşındığı tahmin edilmektedir.

More Sentences
fish farm n. balık çiftliği
Finally we have to examine the welfare of the fish actually farmed in the fish farms.
Son olarak, balık çiftliklerinde gerçekten yetiştirilen balıkların refahını incelemeliyiz.

More Sentences
farm building n. çiftlik binası
They set fire to houses and farm buildings.
Evleri ve çiftlik binalarını ateşe verdiler.

More Sentences
farm worker n. çiftlik işçisi
Nine white farmers and 360 black farm workers have been killed in the chaos over the last few months.
Son birkaç ay içinde yaşanan kaos ortamında dokuz beyaz çiftçi ve 360 siyah çiftlik işçisi öldürüldü.

More Sentences
farm hand n. çiftlik işçisi
Sami is our new farm hand.
Sami yeni çiftlik işçimiz.

More Sentences
farm product n. çiftlik ürünü
The most important of these were co-operatives aimed at marketing farm products.
Bunlardan en önemlisi çiftlik ürünlerini pazarlamayı amaçlayan kooperatiflerdir.

More Sentences
farm life n. çiftlik hayatı
The transition from farm life to city life is often difficult.
Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.

More Sentences
wind farm n. rüzgar çiftliği
Dong Energy will build the world's largest offshore wind farm off the coast of Britain.
Dong Enerji, İngiltere açıklarında dünyanın en büyük açık deniz rüzgar çiftliğini inşa edecek.

More Sentences
horse farm n. at çiftliği
Sami owned a horse farm.
Sami'nin bir at çiftliği vardı.

More Sentences
run a farm v. çiftlik işletmek
Running a farm isn't easy.
Çiftlik işletmek kolay değil.

More Sentences
Trade/Economic
farm worker n. çiftlik işçisi
Tom is a farm worker.
Tom bir çiftlik işçisi.

More Sentences
Food Engineering
farm to fork n. çiftlikten sofraya
Animal welfare forms an essential part of this quality which extends from farm to fork.
Hayvan refahı, çiftlikten sofraya uzanan bu kalitenin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

More Sentences
Agriculture
farm product n. çiftlik ürünü
The most important of these were co-operatives aimed at marketing farm products.
Bunların en önemlileri, çiftlik ürünlerini pazarlamak için kurulmuş olan kooperatiflerdir.

More Sentences
farm animals n. çiftlik hayvanları
Do you treat farm animals?
Çiftlik hayvanlarını tedavi eder misin?

More Sentences
dairy farm n. süt çiftliği
Tom has a dairy farm.
Tom'un bir süt çiftliği var.

More Sentences
Breeding
fish farm n. balık çiftliği
Several kilos of fishmeal, for example, are needed to produce more expensive fish in fish farms.
Örneğin balık çiftliklerinde daha pahalı balıklar üretmek için birkaç kilo balık ununa ihtiyaç duyulmaktadır.

More Sentences
chicken farm n. tavuk çiftliği
Tom owns a chicken farm.
Tom'un tavuk çiftliği var.

More Sentences
General
collective farm n. kolhoz
farm pasture n. çiftlik merası
farm minister n. tarım bakanı
farm equipment n. çiftçilik teçhizatı
collective farm n. kolektif çiftlik
poultry farm n. tavuk çiftliği
farm labourer n. çiftlik işçisi
baby farm n. çocuk ve bebekler için ücretli bakımevi
tariff on farm produce n. çiftlik ürünlerinde tarife
baby farm n. kreş
farm manure n. çiftlik gübresi
farm laborer n. çiftlik işçisi
model farm n. numune çifliği
family size/scale farm n. aile çiftliği
farm cheese n. köy peyniri
farm produce n. çiftlik ürünü
stud farm n. hara
farm worker n. çiftçi
collective farm n. müşterek çiftlik
farm management n. çiftlik yönetimi
farm management n. çiftlik idaresi
farm pond n. çiftlik gölü
farm animal n. çiflik hayvanı
demonstration farm n. örnek çiftlik
truck farm n. bostan
farm-buildings n. çiftlik yapıları
farm-house n. çiftlik evi
state farm n. devlet çiftliği
wind farm n. rüzgar santrali
ataturk forest farm n. atatürk orman çiftliği
fat farm n. zayıflama merkezi
fat farm n. kilo verme merkezi
farm labourer n. ırgat
farm business n. çiftlik işi
farm boy n. çiftlikte yetişmiş çocuk
animal farm n. hayvan çiftliği
fur farm n. kürk çiftliği
snake farm n. yılan çiftliği
puppy farm n. yavru köpek çiftliği
farm to table n. çiftlikten sofraya
bonanza farm n. abd veya kanada'da çok kazançlı büyük çiftlik
poor farm n. kimsesizler evi
poor farm n. düşkünler evi
poor farm n. ihtiyaç sahiplerinin barındığı devlet destekli yapı
fat farm n. zayıflama kampı
fat farm n. kilo verme merkezi
pot farm n. esrar tarlası
pot farm n. (genelde ormanlık alanda gizlenmiş) esrar yetiştirilen toprak parçası
buy the farm v. nalları dikmek
farm out v. kiraya vermek
farm fish v. balık yetiştirmek
farm sheep v. koyun yetiştirmek
farm out v. havale etmek
run the farm v. çiftliği işletmek
buy a farm v. çiftlik satın almak
farm let v. kiraya vermek
farm let v. kiralamak
farm-raised adj. çiftlikte yetiştirilmiş
farm-to-table adj. çiftlikten masaya
Phrasals
farm out v. araziyi/tarlayı fazla ekip biçmekten verimsiz hale getirmek
farm out v. araziyi/tarlayı verimsizleştirmek
farm out v. işi ilgili kişi veya şirket dışında başka birine vermek
farm out v. işi taşerona vermek
farm out v. çocuğunu/çocuklarını birine bırakmak
farm out v. çocuğunu/çocuklarını birine emanet etmek
farm out v. bir çalışanı başka birinin emrine vermek
farm out v. bir çalışanı başka birinin yardımına göndermek
farm out v. beyzbolda birinci lig oyuncusunu ikinci lige göndermek
farm something out v. yoğun tarım yapmak suretiyle bir arazinin/tarlanın verimliliğini düşürmek
farm something out v. araziyi/tarlayı verimsizleştirmek
farm something out v. birine normalde çalıştığı yerin dışında bir iş vermek
farm something out v. taşeronluk hizmeti vermek
farm out v. görev/sorumluluk dağılımı yapmak
farm out v. görevlendirme yapmak
farm out v. sorumluluk vermek
farm someone out v. bir çalışanı başka birinin emrine vermek
farm someone out v. bir çalışanı başka birinin yardımına göndermek
farm someone out v. birini başka birinin işini yapması için göndermek
farm someone out v. birini başka biri için görevlendirmek
farm someone out v. birini başka birinin işine tahsis etmek
farm someone out v. çocuğunu/çocuklarını birine bırakmak
farm someone out v. çocuğunu/çocuklarını birine emanet etmek
farm someone out v. çocuğunu/çocuklarını yatılı okula vermek
Phrases
from farm to table expr. tarladan sofraya
from farm to fork expr. tarladan sofraya
Colloquial
buy the farm v. tahtalıköyü boylamak
you can bet the farm expr. emin olabilirsin
you can bet the farm expr. emin ol ki
you can bet the farm expr. kesinlikle
you can bet the farm expr. hiç şüphen olmasın ki
you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr. (bir şeyin olacağına/bir şeyin öyle olduğuna) emin olabilirsin
you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr. emin ol ki (bir şey olacak/bir şey öyle)
you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr. kesinlikle (bir şey olacak/bir şey öyle)
you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr. hiç şüphen olmasın ki (bir şey olacak/bir şey öyle)
Idioms
farm out v. başkalarına iş vermek
farm out v. başkalarına sorumluluk vermek
not my pig not my farm v. etliye sütlüye karışmamak
farm out v. işi başkalarına yüklemek
buy the farm v. ölmek
buy the farm v. öbür dünyayı boylamak
buy the farm v. ruhunu teslim etmek
farm out v. sorumluluk yüklemek
sell the farm v. varını yoğunu bir işe vb. yatırmak
bet the farm v. varını yoğunu bir işe vb. yatırmak
bet the farm v. varını yoğunu bir şeye yatırmak
bet the farm v. bir şey için her şeyini riske atmak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. beceriksiz olmak
bought the farm expr. ölmüş
bought the farm expr. tahtalıköye gitmiş
bought the farm expr. nalları dikmiş
bought the farm expr. tahtalıköyü boylamış
bought the farm expr. öbür dünyayı boylamış
bought the farm expr. mortoyu çekmiş
bought the farm expr. mortu çekmiş
you can bet the farm (on someone or something) [rural] expr. (birinden/bir şeyden) emin olabilirsin
Speaking
did you move to a farm? expr. bir çiftliğe mi taşındınız?
you can bet the farm on expr. emin olabilirsin
Trade/Economic
cube farm n. bir çok küçük ofisten oluşan çalışma yeri
farm rent n. çiftlik kiralama
farm worker n. çiftlikte çalışan adam
farm accounting data network n. çiftlik muhasebesi veri ağı
farm equipment sector n. çiftlik ekipmanları sektörü
farm wage n. çiftlik işçisi ücreti
farm rent n. çiftlik kirası
collective farm n. kollektif çiftlik
cooperative farm n. kooperatif çiftlik
farm loan n. tarım kredisi
farm aid n. tarımsal yardım
farm credit n. tarım kredisi
farm yields n. tarımsal getiri
farm policy n. tarım politikası
farm wage rates n. tarım işçisi ücretleri
farm hand n. tarım işçisi
non-farm payrolls data n. tarım dışı istihdam verileri
non-farm payrolls data n. tarım dışı istihdam verisi
farm labourer n. tarım işçisi
assembler of farm products n. tarım ürünü toplayıcısı
farm problem n. tarımsal gelir sorunu
farm labourer n. tarım işçisi
farm wage n. tarım işçisi ücretleri
long-run farm problem n. uzun dönemli tarımsal gelir sorunu
national farm loan association n. ulusal tarım istikraz kuruluşu
Law
farm breaker's tax n. çift bozan
fee farm n. kiralık çiftlik
farm senatus n. yaşlılar kurulu
work farm n. çocuk suçluların kısa süre için çalışmaya gönderildiği çiftlik
work farm n. hafif suç işleyenlerin kısa süre için çalışmaya gönderildiği çiftlik
fee farm n. kiralanan mülk
fee farm n. kiralanan arazi
fee farm rent n. sürekli mülk kirası
fee farm rent n. sürekli arazi kirası
prison farm n. (güvenli mahkumlar için) asgari güvenlikli kamp
Politics
community committee on the farm accountancy data network n. çiftlik muhasebe veri ağı topluluk komitesi
national farm loan association n. milli tarımsal kredi müessesesi
farm structural survey n. yapısal çiftlik anketi
Institutes
department of land consolidation and on-farm development services n. arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri daire başkanlığı
atatürk forest farm directorate n. atatürk orman çiftliği müdürlüğü
farm accountancy data network n. çiftlik muhasebesi veri ağı
Tourism
farm-based tourism n. çiftlik turizmi
Technical
antenna farm n. anten parkı
farm tractor n. çiftlik traktörü
farm ditch n. çiftlik arkı
farm ditch n. çiftçi arkı
farm delivery requirement n. çiftlik sulama suyu ihtiyacı
farm drainage n. çiftlik drenajı
farm losses n. çiftlik kayıpları
farm irrigation efficiency n. çiftlik sulama randımanı
farm sprinkler system n. çiftlik yağmurlama sistemi
sun farm n. güneş enerjisi tarlası
solar farm n. güneş enerjisi tarlası
sun farm n. güneş tarlası
solar farm n. güneş tarlası
tank farm n. tank çiftliği
farm products n. tarım ürünleri
farm tractor n. ziraat traktörü
Computer
content farm n. içerik çiftliği
web farm n. kullanıcı isteklerini işlemek için iki veya daha fazla sunucu kullanan büyük internet sitesi
web server farm n. kullanıcı isteklerini işlemek için iki veya daha fazla sunucu kullanan büyük internet sitesi
link farm n. yalnızca başka sitelere verilen bağlantılardan oluşan internet sitesi
Architecture
skyscraper farm n. gökdelen tarlası
Automotive
farm tractor n. tarla traktörü
Aeronautic
fuel farm n. yakıt istasyonu
Petrol
tank farm n. petrol depoları sahası
Medical
health farm n. sağlık çiftliği
Gastronomy
farm cheese n. bir tür yumuşak beyaz peynir
farm cheese n. süzme peynir
Marine Biology
farm pond n. çiftlik havuzu
mussel farm n. midyelik
farm gate price n. üretici fiyatı
Agriculture
truck farm n. bostan
farm planning n. çiftlik planlaması
farm management n. çiftlik yönetimi
farm ponds n. çiftlik göletleri
farm life n. çiftlik yaşamı
farm irrigation efficiency n. çiftlik sulama verimi
farm irrigation structure n. çiftlik sulama yapısı
farm map n. çiftlik haritası
farm produce marketing n. çiftlik ürünü pazarlama
farm tractor n. çiftlik traktörü
farm vehicle n. çiftlik aracı
farm woodland premium scheme n. çiftlik ağaçlandırması teşviği
farm accounting data network n. çiftlik muhasebe veri ağı
farm mechanization n. çiftlik mekanizasyonu
farm manure n. çiftlik gübresi
farm pasture n. çiftlik merası
farm tractors n. çiftlik traktörleri
farm produce feed n. çiftlik ürünü yem
farm pond n. çiftlik gölü
farm land n. çiftlik arazisi
farm drainage n. çiftlik drenajı
farm produce n. çiftlik ürünü
demonstration farm n. demonstrasyon çiftliği
development farm n. deneme çiftliği
farm manure n. işletme gübresi
urban farm n. kent çiftliği
dairy farm n. mandıra
demonstration farm n. örnek çiftlik
dairy farm n. süt üretilen çiftlik
farm machine n. tarım makinesi
farm drainage n. tarla drenajı
farm land n. tarım arazisi
farm land n. tarıma/çiftçiliğe uygun arazi
poultry farm n. tavuk çiftliği
farm machinery n. tarım makineleri
farm machinery n. ziraat makineleri
factory farm n. endüstriyel çiftlik
home farm [uk] n. (eskiden) büyük bir kır evine ait olup oraya yiyecek sağlayan çiftlik
home-farm n. büyük bir evin ihtiyacını karşılayan çiftlik
home-farm n. büyük bir kısmı kiracı çiftçilere kiralanmış, arazi sahibi veya çiftlik yöneticisi tarafından ekilip biçilen arazi parçası
farm output n. çiftlik randımanı
pig farm n. domuz çiftliği
fca (farm credit administration) n. (abd) tarım kredi idaresi
fcc (farm credit corporation) n. (kanada) tarım kredi kurumu
fcs (farm credit system) n. (abd) tarım kredi sistemi
cooperative farm n. tarım kooperatifi
cooperative farm n. (kibutz) komünal çiftlik
cooperative farm n. kolektif çiftlik
cooperative farm n. müşterek çiftlik
farm implements n. çiftlik aletleri
farm tools n. çiftlik aletleri
woof (work on organic farm) abrev. organik çiftlikte çalışma
Breeding
cattle farm n. büyükbaş hayvan çiftliği
cattle farm n. sığır çiftliği
breeding farm n. besi çiftliği
calf breeding farm n. dana yetiştirme çiftliği
pig breeding farm n. domuz yetiştirme çiftliği
dairy farm n. mandıra çiftliği
sheep farm n. koyun çiftliği
sheep farm n. koyun yetiştirilen arazi
stock farm n. hayvan çiftliği
stock farm n. besi çiftliği
Forestry
tree farm n. kereste üretiminde kullanılan ağaçlarla kaplı alan
Fishery
fish farm n. balık çiftliği
farm fish n. çiftlik balığı
History
brook farm n. yazar ve akademisyenlerce kurulmuş komünist bir topluluk
Environment
sewage farm n. atıksu arıtma tesisi
wind farm n. rüzgar santrali
fish farm n. balık üretim tesisi
fish farm n. balık üretim çiftliği
Geography
meadowbrook farm n. kentucky eyaletinde şehir
ridge farm n. illinois eyaletinde yerleşim yeri
prairie farm n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
brownsboro farm n. kentucky eyaletinde şehir
Military
farm gate type operations n. birleşik hava harekatı
farm officer n. tarım subayı
Sport
farm team n. büyük bir spor kulübünün sahip olduğu ikinci veya üçüncü lig beysbol takımı
farm club n. büyük bir spor kulübünün sahip olduğu ikinci veya üçüncü lig beysbol takımı
farm team n. pilot takım
Slang
a funny farm n. akıl hastanesi
feeb farm n. tımarhane
funny farm n. tımarhane
farm nigger [extremely offensive] n. çiftlikten çıkma zenci
farm nigger [extremely offensive] n. ancak çiftlikte çalışabilecek zenci
farm nigger [extremely offensive] n. kölelikten başka şeye yaramayan/kafası basmayan zenci
farm nigger [extremely offensive] n. aptal zenci
farm nigger [extremely offensive] n. çiftlikten çıkamamış zenci
farm nigger [extremely offensive] n. zenci köle
buy the farm v. nalları dikmek
buy the farm v. mortoyu çekmek
buy the farm v. mortu çekmek
British Slang
funny-farm n. akıl hastanesi
chalk (farm) (rhyming slang for arm) n. kol
funny-farm n. tımarhane
Modern Slang
alien ant farm n. dünya'daki yaşamın uzaylılar tarafından atıldığına dair bir inanış
Star Wars
bezzard farm n. bezzard çiftliği
darklighter farm n. darklighter çiftliği
donal's brother's farm n. donal'ın erkek kardeşinin çiftliği
jelph marrian's farm n. jelph marrian'ın çiftliği
lank's farm n. lank'in çiftliği
moisture farm n. nem çiftliği
nysillin farm (nuro pirates) n. nysillin çiftliği (nuro korsanları)
orphan farm n. yetim çiftliği
power farm n. güç çiftliği
rodomon family farm n. rodomon aile çiftliği