appear - Turco Inglés Diccionario

appear

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "appear" en diccionario turco inglés : 42 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
appear v. görünmek
Does not the failure to deliver legal rights make the supportive statements appear hollow and insincere?
Yasal hakların teslim edilmemesi, destekleyici açıklamaların içi boş ve samimiyetsiz görünmesine neden olmuyor mu?

More Sentences
appear v. belirmek
And I say this because dark clouds are appearing on the horizon.
Bunu söylüyorum çünkü ufukta kara bulutlar beliriyor.

More Sentences
General
appear v. anlaşılmak
The Commission appears to be unable to see the wood for the trees.
Komisyon'un meselenin özünü göremediği anlaşılıyor.

More Sentences
appear v. gözükmek
This appears to have been inevitable.
Bu, kaçınılmaz gibi gözüküyor.

More Sentences
appear v. benzemek
It appears to be a machine translation.
Makine çevirisine benziyor.

More Sentences
appear v. gibi gelmek
It appears to me that he is angry.
Bana kızgınmış gibi geldi.

More Sentences
appear v. piyasaya çıkmak
Laptops with the 11th generation Intel processors have begun to appear in the market.
11'inci nesil Intel işlemcili dizüstü bilgisayarlar piyasaya çıkmaya başladı.

More Sentences
appear v. çıkmak
The Commission made the decision yesterday without appearing before Parliament, yet revealed all to the press.
Komisyon dün Parlamento'nun önüne çıkmadan kararını verdi, ancak her şeyi basına açıkladı.

More Sentences
appear v. gelmek
These amounts might appear laughable to you but to us they are enormous.
Bu miktarlar size gülünç gelebilir ama bizim için muazzamdır.

More Sentences
appear v. belirmek
Captain, an energy field has appeared between our position and the planet.
Kaptan, gezegenle bulunduğumuz yer arasında bir enerji alanı belirdi.

More Sentences
appear v. gibi görünmek
The competition also appears to have fallen by the wayside in this proposal.
Rekabet de bu teklifte göz ardı edilmiş gibi görünüyor.

More Sentences
appear v. görünmek
It appears that the re-certification or shifting of aircraft between categories has been regulated.
Hava araçlarının yeniden sertifikalandırılması veya kategoriler arasında geçişinin düzenlendiği görülmektedir.

More Sentences
appear v. var olmak
Firstly, we should recognise that Europol did not appear out of thin air.
İlk olarak, Europol'ün yoktan var olmadığını kabul etmeliyiz.

More Sentences
appear v. bulunmak
The monarch's head appears on the front of all British coins.
Tüm İngiliz paralarının ön yüzünde hükümdarın başı bulunur.

More Sentences
appear v. ortaya çıkmak
We just need to deal with whatever glitches and hitches appear in the budget.
Bütçede ortaya çıkabilecek aksaklık ve sorunlarla baş etmemiz gerekiyor.

More Sentences
Trade/Economic
appear v. görünmek
The Union appears particularly sympathetic towards the Palestinians and not towards the Israeli citizens.
Birlik özellikle Filistinlilere sempati duyuyor görünmektedir, İsrail vatandaşlarına değil.

More Sentences
appear v. gibi görünmek
In short, it does not appear that there will be any substantial progress between now and the summit.
Kısacası, şu an ile zirve arasında kayda değer bir ilerleme olacak gibi görünmüyor.

More Sentences
appear v. ortaya çıkmak
Irregularities also appear, mainly because other Community policies are not followed.
Diğer Topluluk politikalarına uyulmaması nedeniyle usulsüzlükler de ortaya çıkmaktadır.

More Sentences
Literature
appear v. yayınlanmak
They cannot appear first in book form and then as translations.
Önce kitap olarak sonra da çeviri olarak yayınlanamazlar.

More Sentences
Common Usage
appear v. belli olmak
General
appear v. vücuda gelmek
appear v. boy göstermek
appear v. türemek
appear v. tezahür etmek
appear v. tecelli etmek
appear v. peyda olmak
appear v. baş göstermek
appear v. çıkmak (gazete, dergi vb'nde)
appear v. sahneye çıkmak
appear v. zuhur etmek
appear v. meydana çıkmak
appear v. (mahkemede) hazır bulunmak
appear v. mahkemede hazır bulunmak
appear v. huzuruna çıkmak
appear v. arz-ı endam etmek
appear v. yer almak
appear v. yayımlanmak
appear v. yerini almak
appear v. mahkemeye çıkmak
Law
appear v. (mahkeme vb) huzuruna çıkmak
Literature
appear v. halkın beğenisine sunulmak
Ottoman Turkish
appear v. taayyün etmek

Significados de "appear" con otros términos en diccionario inglés turco: 211 resultado(s)

Inglés Turco
General
appear in court v. mahkemeye çıkmak
He was summoned to appear in court.
Mahkemeye çıkması için çağrıldı.

More Sentences
appear to be v. gibi görünmek
There also appears to be some doubt as to the efficacy of the programmes themselves.
Programların etkinliği konusunda da bazı şüpheler var gibi görünüyor.

More Sentences
appear in v. yer almak
The extension of this mandate and the reservations I have therefore appear in this document, which is a public document.
Bu nedenle bu yetkinin genişletilmesi ve sahip olduğum çekinceler, kamuya açık bir belge olan bu belgede yer almaktadır.

More Sentences
appear like v. gibi görünmek
The snow-flakes became larger and larger, till they appeared like great white chickens.
Kar taneleri büyüdükçe büyüdü, ta ki büyük beyaz tavuklar gibi görünene kadar.

More Sentences
appear strange v. tuhaf görünmek
Their view of life may appear strange.
Hayata bakışları tuhaf görünebilir.

More Sentences
appear calm v. sakin görünmek
You appeared calm.
Sakin görünüyordun.

More Sentences
appear before v. huzuruna çıkmak
The International Maritime Organisation did not feel obliged to appear before the European Parliament either.
Uluslararası Denizcilik Örgütü de kendisini Avrupa Parlamentosunun huzuruna çıkmak zorunda hissetmemiştir.

More Sentences
appear possible v. mümkün görünmek
This finally appears possible now, thanks to the proposed decision.
Önerilen karar sayesinde bu nihayet mümkün görünüyor.

More Sentences
appear desperate v. umutsuz görünmek
The situation appears desperate.
Durum umutsuz görünüyor.

More Sentences
Phrasals
appear in v. oynamak
He appeared in many movies.
Birçok filmde oynadı.

More Sentences
appear on v. sahneye çıkmak
The conductor appeared on the stage.
Orkestra şefi sahneye çıktı.

More Sentences
appear as v. olarak görünmek
It certainly appears as an attractive alternative to killing and destroying animals.
Hayvanları öldürmek ve yok etmek için kesinlikle cazip bir alternatif olarak görünüyor.

More Sentences
Idioms
appear before v. hakim karşısına çıkmak
The witnesses appeared before the judge.
Tanıklar hakim karşısına çıktı.

More Sentences
Law
appear in person v. bizzat görünmek
You have to appear in person.
Bizzat görünmek zorundasın.

More Sentences
appear in person v. şahsen bulunmak
The king will appear in person tomorrow evening.
Kral yarın akşam şahsen bulunacak.

More Sentences
General
appear before judge v. hakim karşısına çıkmak
appear in court v. hakim karşısına çıkmak
appear in v. oynamak (oyunda/filmde)
appear before magistrates v. hakim karşısına çıkmak
appear to v. ..gibi görünmek
appear completely unmoved v. kılını bile kıpırdatmamak
appear in concert v. konser vermek
appear behind v. arkasından görünmek
appear completely unmoved v. kılını kıpırdatmamak
appear completely unmoved v. kılını oynatmamak
appear completely unmoved v. kılını bile oynatmamak
appear as a guest on a tv show v. konuk olarak katılmak (bir tv programına vb)
appear as a guest on a tv show v. konuk olmak (bir tv programına vb)
appear ready v. hazır görünmek
appear to be ill v. hasta görünmek
appear naked v. çıplak görünmek
appear helpless v. aciz görünmek
appear unable v. aciz görünmek
appear incapable v. aciz görünmek
appear determined v. kararlı görünmek
appear like v. gibi gözükmek
appear bizarre v. tuhaf görünmek
appear as v. gibi gözükmek
appear cheerful v. neşeli görünmek
appear in the news v. haberlerde yer almak
appear in the form of v. şeklinde tecelli etmek
appear before the judge v. hakim huzuruna çıkmak
appear in court v. mahkeme huzuruna çıkmak
appear on tv shows v. televizyon programlarında görünmek
appear on tv programs v. televizyon programlarında görünmek
appear on film v. filmde oynamak
appear on film v. filmde rol almak
not appear to notice v. farketmemiş gibi görünmek
appear to v. izlenimi vermek
appear to v. izlenimi uyandırmak
appear on media v. medyada yer almak
appear on press v. medyada yer almak
appear as an on-air guest v. canlı yayın konuğu olarak katılmak
appear as an on-air guest v. canlı yayın konuğu olmak
appear bizarre/strange v. garip görünmek
appear bizarre/strange v. tuhaf gözükmek
appear bizarre/strange v. garip gözükmek
appear bizarre/strange v. tuhaf görünmek
appear in one's dreams v. rüyalarına girmek
appear demure v. ağır başlı görünmek
appear out of nowhere v. çıkagelmek
appear out of nowhere v. belirivermek
appear brighter v. daha parlak görünmek
appear similar v. benzemek
appear similar v. benzer görünmek
appear physically weak v. fiziksel olarak zayıf/güçsüz görünmek
(one's name) appear in the press v. adı basında yer almak
appear before the cameras v. kameraların karşısına çıkmak
appear before the cameras v. kameraların karşısına geçmek
appear on stage v. sahne almak
Phrasals
appear for v. yerine/temsilen/vekaleten gelmek
appear in v. sokağa çıkmak
appear on v. aniden belirmek
appear on v. oynamak
appear for v. yerine bakmak
appear in v. herkesin önüne çıkmak
appear in v. rol almak
appear on v. birden ortaya çıkmak
appear on v. rol almak
appear in v. (bir yere) (bir kıyafetle) gitmek
appear in v. sahneye çıkmak
appear at v. bir yerde olmak (varmak anlamında)
appear for someone v. birini temsil etmek
appear for someone v. birinin yerine bakmak
appear for someone v. birine vekalet etmek
appear in something v. bir şeyde oynamak
appear in something v. bir şeyde yer almak
appear in something v. bir performansta/gösteride yer almak
appear in something v. bir şeyde rol almak
appear in something v. bir şeyde sahneye çıkmak
appear in something v. bir kıyafetle ortaya çıkmak
appear in something v. bir kıyafetle görünmek
appear in something v. bir kıyafetle gitmek
appear in something v. bir kıyafetle gezmek
appear in something v. bir kıyafetle insan içine çıkmak
appear to someone v. birine görünmek
appear to someone v. birine kendini göstermek
appear to someone v. birinin gözünün önünde belirmek
appear upon something v. bir şeyin üzerinde görünmek
appear upon something v. bir şeyin üzerine gelmek
appear upon something v. bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear on something v. bir şeyin üzerinde görünmek
appear on something v. bir şeyin üzerine gelmek
appear on something v. bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear as v. rolünde/rolünü oynamak
appear as v. '-i oynamak
appear as v. rolünde sahneye/ekrana çıkmak
appear at v. belli bir zamanda bir yerde olmak
appear at v. belli bir zamanda bir yere varmak
appear at some place v. bir yerde sahne almak
appear at some place v. bir yerde sahneye çıkmak
appear at some place v. bir yerde çıkmak
appear to v. ''-e görünmek
appear to v. ''-e kendini göstermek
appear to v. ''-in gözünün önünde belirmek
Phrases
objects in the mirror are closer than they appear expr. aynadaki nesneler göründüklerinden daha yakındır
it would appear that expr. görünen o ki
it would appear that expr. öyle görünüyor ki
Proverb
talk of the devil and he is bound to appear iyi insan lafının üstüne gelirmiş
talk of the devil and he is sure to appear iyi insan lafının üstüne gelirmiş
talk of the devil and he is sure to appear iti an çomağı hazırla
talk of the devil and he is bound to appear iti an çomağı hazırla
be what you appear to be göründüğün gibi ol
speak of the devil, and he is sure to appear iyi insan lafının üstüne gelirmiş
talk of the devil, and he shall appear iyi insan sözünün üstüne gelir
talk of the devil, and he shall appear iyi adam lafının üstüne gelir
talk of the devil, and he will appear iyi insan sözünün üstüne gelir
talk of the devil, and he will appear iyi adam lafının üstüne gelir
Colloquial
talk of the devil (and he is sure to appear) expr. iyi insan lafı üzerine gelirmiş
talk of the devil (and he is sure to appear) expr. iti an çomağı hazırla
appear to someone that expr. (bana vb.) öyle görünüyor ki
the waters appear to have calmed expr. sular duruldu
Idioms
appear before v. karşısına/huzuruna çıkmak
appear before v. aniden/birden karşısına çıkmak
appear before v. önce gelmek
appear under the name (of) v. (bir) adla yazmak
appear under the name of (some name) v. (bir) adla yazmak
appear out of thin air v. birdenbire/aniden belirivermek/ortaya çıkmak
appear as something v. rolünü oynamak
appear as something v. gibi çıkmak
appear at some time v. (gibi/civarında) bir yerde olmak
appear under the name (of) v. sahneye (bir) adla çıkmak
appear under the name of (some name) v. sahneye (bir) adla çıkmak
appear out of thin air v. kolay kolay önüne çıkmak
appear as something v. rolünde sahneye çıkmak
appear as something v. olarak görünmek
appear under the name (of) v. sahne adı (…) olmak
appear under the name of (some name) v. sahne adı (…) olmak
appear out of thin air v. bir daha bu (şeyi) bulamamak
appear under the name (of) v. (bir) adı kullanmak
appear under the name of (some name) v. (bir) adı kullanmak
appear before v. hakim/yargıç önüne/huzuruna çıkmak
appear before v. mahkemeye çıkmak/çağrılmak
appear before v. hakkında dava açılmak
appear before v. birden önüne çıkmak
appear before v. aniden/ansızın önünde belirmek
appear before v. erken gelmek
appear before v. belli bir zamandan önce gelmek
appear before someone v. birden önüne çıkmak
appear before someone v. aniden/ansızın önünde belirmek
appear before someone v. hakim/yargıç önüne/huzuruna çıkmak
appear before someone v. mahkemeye çıkmak/çağrılmak
appear before someone v. hakkında dava açılmak
appear before something v. erken gelmek
appear before something v. belli bir zamandan önce gelmek
appear under the name of (some name) v. adıyla sahneye çıkmak
appear under the name of (some name) v. adıyla sahne almak
appear under the name of (some name) v. adıyla yazı yazmak
appear under the name of (some name) v. sahnede (bir şey) adını kullanmak
appear under the name of (some name) v. sahne adı (bir şey) olmak
appear out of nowhere v. apansız ortaya çıkmak
appear out of nowhere v. bir anda belirmek
appear out of nowhere v. bir anda ortaya çıkmak
appear before v. hakim önüne çıkmak
appear out of thin air v. bir anda ortaya çıkmak
appear out of thin air v. yoktan var olmak
appear out of thin air v. birden bire belirivermek
appear out of thin air v. birdenbire/aniden belirivermek/ortaya çıkmak
appear out of thin air v. bir anda ortaya çıkmak
appear out of thin air v. yoktan var olmak
appear out of thin air v. birdenbire belirivermek
appear out of thin air v. nereden olduğu belli olmayan bir şekilde ortaya çıkmak
speak of the devil, and he shall appear expr. iti an çomağı hazırla
speak of the devil, and he will appear expr. iti an çomağı hazırla
speak of the devil, and he shall appear expr. iyi insan sözünün üstüne gelir
speak of the devil, and he will appear expr. iyi insan sözünün üstüne gelir
speak of the devil, and he shall appear expr. iyi adam lafının üstüne gelir
speak of the devil, and he will appear expr. iyi adam lafının üstüne gelir
Speaking
it would appear that expr. görünüşe bakılırsa
Trade/Economic
appear on the debit side of the balance sheet v. bilançonun pasif tarafında görünmek
appear in court v. mahkeme huzuruna çıkmak
Law
order to appear n. ihzar müzekkeresi
undertaking to appear before court n. mahkeme huzuruna çıkma taahhüdü
order to appear n. mahkeme celbi
undertaking to appear in court n. mahkeme huzuruna çıkma taahhüdü
consequences of failure of witness to appear n. tanığın çağrıya uymamasının neticeleri
failure of witness to appear n. tanığın çağrıya uymaması
summon to appear n. mahkeme celbi
to appear in court v. hakimin karşısına çıkmak
appear in person v. ispatı vücut etmek
appear before the court v. mahkeme huzuruna çıkmak
to appear in court v. mahkemeye çıkmak
appear before court v. mahkeme huzuruna çıkmak
to appear in court v. mahkeme huzuruna çıkmak
appear in person v. şahsen icap etmek
appear in person v. şahsen mevcut olmak
appear in the dock v. sanık sandalyesine oturmak
appear in person v. (mahkemeye) bizzat katılmak/çıkmak
Computer
appear effect n. görünme efekti
appear offline expr. çevrimdışı görün
Slang
appear out of the blue v. yırtık dondan çıkmak