|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
çekilen balık miktarı |
haul n.
|
|
2 |
General |
fıçıdan çekilen (bira) |
draft n.
|
|
3 |
General |
yayan bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli hafif taşıt |
rickshaw n.
|
|
4 |
General |
kayık arkasından çekilen çok çengelli olta |
trawl n.
|
|
5 |
General |
bir banka tarafından diğer bir banka üzerine çekilen poliçe |
bank bill n.
|
|
6 |
General |
sualtı kablosu ile çekilen telgraf |
cablegram n.
|
|
7 |
General |
çekilen para (hesaptan/bankadan) |
withdrawal n.
|
|
8 |
General |
at veya ren geyiği tarafından çekilen, yolcu taşımaya mahsus kızak |
sleigh n.
|
|
9 |
General |
çekilen miktar |
sniff n.
|
|
10 |
General |
atla çekilen dört tekerlekli hafif gezinti arabası |
surrey n.
|
|
|
11 |
General |
çekilen kimse |
quitter n.
|
|
12 |
General |
motorlu bir taşıt tarafından çekilen motorsuz taşıt |
trailer n.
|
|
13 |
General |
kablo ile çekilen araba |
cable car n.
|
|
14 |
General |
daha başlamadan yarıştan çekilen |
nonstarter n.
|
|
15 |
General |
atla çekilen yolcu kızağı |
sleigh n.
|
|
16 |
General |
çekilen su |
drainage n.
|
|
17 |
General |
nehire çekilen çit |
weir n.
|
|
18 |
General |
içe çekilen hava |
sniff n.
|
|
19 |
General |
zincirle çekilen şey |
tow n.
|
|
20 |
General |
kodak marka makineyle çekilen fotoğraf |
kodak n.
|
|
21 |
General |
röntgen ışınları ile çekilen fotoğraf |
skiagram n.
|
|
22 |
General |
ağırlık sepetleriyle çekilen set |
gabionade n.
|
|
23 |
General |
uçaktan çekilen resim |
aerial shot n.
|
|
24 |
General |
partiden çekilen kimse |
bolter n.
|
|
25 |
General |
geometride bir kavisin iki ucu arasına çekilen doğru çizgi |
subtend n.
|
|
26 |
General |
suyu çekilen arazi |
drainage n.
|
|
27 |
General |
uzak doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun motorlu versiyonu |
auto-rickshaw n.
|
|
28 |
General |
yakından çekilen fotoğraf |
close-up n.
|
|
29 |
General |
atla çekilen taşıt |
horse-drawn bus n.
|
|
30 |
General |
sadece o anı yakalama amacıyla çekilen fotoğraf |
snapshot n.
|
|
|
31 |
General |
tek kişi tarafından çekilen iki tekerli araç |
rickshaw n.
|
|
32 |
General |
toplu çekilen fotoğraf |
family photo n.
|
|
33 |
General |
habersiz çekilen fotoğraf |
candid shot n.
|
|
34 |
General |
gizlice çekilen fotoğraf |
candid shot n.
|
|
35 |
General |
geriye çekilen |
regressor n.
|
|
36 |
General |
daha başlamadan yarıştan çekilen |
non-starter n.
|
|
37 |
General |
yakın mesafeden çekilen fotoğraf |
closeup n.
|
|
38 |
General |
(tahttan/hükümdarlıktan) çekilen |
abdicator n.
|
|
39 |
General |
(genellikle atlar tarafından çekilen) şekerkamışı suyunu çıkarmaya yarayan makaralar |
cane juice rollers n.
|
|
40 |
General |
soru'-cevap şeklinde sorguya çekilen kişi |
catechiser n.
|
|
41 |
General |
bir evi yol ve diğer binalardan ayırmak için önüne çekilen çim ekilmiş şerit alan |
nature strip n.
|
|
42 |
General |
brandadan sundurması olan, 2 tekerlekli, araba ile çekilen römork |
tent trailer n.
|
|
43 |
General |
tek seferde çekilen az miktarda kokain |
toot n.
|
|
44 |
General |
elle çekilen eski moda itfaiye arabası |
tub n.
|
|
45 |
General |
dikkat çekilen ilke |
message n.
|
|
46 |
General |
yukarı kaldırma işlemindeki güçle çekilen kablo, halat veya zincir ucu |
fall n.
|
|
47 |
General |
piyango çekilen kap |
hat n.
|
|
48 |
General |
traktör ile çekilen iki tekerlekli araba |
limber n.
|
|
49 |
General |
atla çekilen araba |
rig n.
|
|
50 |
General |
atla çekilen çift tekerli hafif araba |
gig n.
|
|
51 |
General |
çubukla tek seferde çekilen enfiye miktarı |
dip n.
|
|
52 |
General |
(hindistan'da) öküzle çekilen ahşap bir yük arabası |
gujerat n.
|
|
53 |
General |
bir şeyden çekilen kimse |
optant n.
|
|
54 |
General |
(sözcük, harf, şekil üzerine çekilen) çizgi |
overscore n.
|
|
55 |
General |
çekilen zahmet |
dose n.
|
|
56 |
General |
çekilen eziyet |
dose n.
|
|
57 |
General |
eziyet çekilen yer |
golgotha n.
|
|
58 |
General |
bir yarıştan, işten veya görevden çekilen kimse |
dropout n.
|
|
59 |
General |
midilli ile çekilen hafif at arabası |
pony chaise n.
|
|
60 |
General |
kameranın sağa sola çevrilmesi ile çekilen film sahnesi |
panorama n.
|
|
61 |
General |
at ile çekilen bıçaklı kızak |
corn sled n.
|
|
62 |
General |
köpeklerle çekilen araba |
dogcart n.
|
|
63 |
General |
geri çekilen gelgit akıntısı |
outset n.
|
|
64 |
General |
bazı antozoanların vücudunun genellikle geri çekilen alt kısmı |
physa n.
|
|
65 |
General |
yarışmadan çekilen kimse |
withdrawer n.
|
|
66 |
General |
(kerestecilikte) dik yamaçlı kanyon ve vadileri geçmek için iki ağaç arasına gevşek şekilde çekilen çelik halat |
slackline n.
|
|
67 |
General |
tek seferde burna çekilen enfiye miktarı |
snush n.
|
|
68 |
General |
çekilen dizgine göre yönlenmek (at) |
neck-rein v.
|
|
69 |
General |
özlemi çekilen |
longed for adj.
|
|
70 |
General |
özlemi çekilen |
longed-for adj.
|
|
|
71 |
General |
geri çekilen |
abient adj.
|
|
72 |
General |
geri çekilen |
receding adj.
|
|
73 |
General |
inzivaya çekilen |
reclusive adj.
|
|
74 |
General |
kafayla çekilen |
head-lugged adj.
|
|
75 |
General |
atla çekilen |
horse adj.
|
|
76 |
General |
at ile çekilen |
horse-drawn adj.
|
|
77 |
General |
tek atla çekilen |
one-horse adj.
|
|
78 |
General |
bataklık tarafından çekilen |
fen-sucked adj.
|
|
79 |
General |
solukla çekilen |
inhalant adj.
|
|
80 |
General |
solukla çekilen |
inhalent adj.
|
|
81 |
General |
nutuk çekilen |
oratorical adj.
|
|
82 |
General |
nutuk çekilen |
oratoric adj.
|
|
83 |
General |
nutuk çekilen |
oratorious [obsolete] adj.
|
|
84 |
General |
(makamdan) çekilen |
outgoing adj.
|
|
Phrases |
|
85 |
Phrases |
geri çekilen akıntıya doğru |
down the sound expr.
|
|
Colloquial |
|
86 |
Colloquial |
çekilen nefes |
drag n.
|
|
87 |
Colloquial |
sigaradan alınan/çekilen bir nefes |
(a) drag n.
|
|
Idioms |
|
88 |
Idioms |
nutuk çekilen yer/kürsü |
a bully pulpit n.
|
|
89 |
Idioms |
cehennemde çekilen acılarla ilgili konuşma |
fire and brimstone n.
|
|
90 |
Idioms |
nutuk çekilen yer/kürsü |
bully pulpit n.
|
|
91 |
Idioms |
çocuklarda büyüme esnasında çekilen eklem/uzuv ağrıları |
growing pains n.
|
|
92 |
Idioms |
cehennemde çekilen acı gibi |
fire and brimstone adj.
|
|
Trade/Economic |
|
93 |
Trade/Economic |
atla çekilen araba |
cart n.
|
|
94 |
Trade/Economic |
banka üzerine çekilen poliçe |
banker's bill n.
|
|
95 |
Trade/Economic |
bankadaki krediden fazla çekilen hesap |
bank overdraft n.
|
|
96 |
Trade/Economic |
bankanın kendi üzerine çekilen poliçeyi kabulü |
bank acceptance n.
|
|
97 |
Trade/Economic |
bankalararası çekilen poliçeler |
banker's draft or bill n.
|
|
98 |
Trade/Economic |
borcun ödenmemesi durumunda çekilen protesto |
protest for non payment n.
|
|
99 |
Trade/Economic |
bir poliçenin adına çekilen kişi tarafından imzalanarak kabul edilmesi |
acceptance n.
|
|
100 |
Trade/Economic |
çekilen sıkıntıların karşılığı olan para |
nuisance value n.
|
|
101 |
Trade/Economic |
görüldüğünde ödenmek üzere çekilen poliçe |
at sight n.
|
|
102 |
Trade/Economic |
hesabı aşan miktarda çekilen ve bankaca kabul edilen çek |
overdraft n.
|
|
103 |
Trade/Economic |
hesaptan çekilen fazla para |
overdraft n.
|
|
104 |
Trade/Economic |
kaptan tarafından acenteye çekilen poliçe |
advance note n.
|
|
105 |
Trade/Economic |
kredi üzerine çekilen poliçe |
credit bill n.
|
|
106 |
Trade/Economic |
malı alıcıya göndermeden önce çekilen poliçe |
advance bill n.
|
|
107 |
Trade/Economic |
peşin çekilen poliçe |
advance bill n.
|
|
108 |
Trade/Economic |
tasarruf sandığında açtırılan üzerine çek çekilen ve sahibine faiz geliri sağlayan mevduat hesabı |
share draft account n.
|
|
109 |
Trade/Economic |
üzerine poliçe çekilen kişi veya banka |
drawee n.
|
|
110 |
Trade/Economic |
hesabı aşan miktarda çekilen ve bankaca kabul edilen çek |
overdraught [uk] n.
|
|
111 |
Trade/Economic |
hali hazırda çekilmiş birden fazla farklı krediyi kapatmak için çekilen tek kredi |
consolidation loan n.
|
|
112 |
Trade/Economic |
ibrazında ödenmek üzere çekilen poliçe |
at sight adj.
|
|
113 |
Trade/Economic |
işletmeden çekilen |
withdrawn from the company adj.
|
|
114 |
Trade/Economic |
şirketten çekilen |
withdrawn from the company adj.
|
|
Law |
|
115 |
Law |
banka üzerine çekilen poliçe |
bank's bill n.
|
|
116 |
Law |
çekilen taraf |
withdrawing party n.
|
|
Media |
|
117 |
Media |
çok tutan bir dizinin farklı içerikte çekilen devamı |
spin-off n.
|
|
118 |
Media |
dış mekanda çekilen sahne |
exterior n.
|
|
Technical |
|
119 |
Technical |
geriye doğru çekilen yay |
recurve bow n.
|
|
120 |
Technical |
geçmişte atlar tarafından çekilen ve taraça yapmakta kullanılan bıçaklı araç |
terracer n.
|
|
121 |
Technical |
çekilen su |
refluent water n.
|
|
122 |
Technical |
çekilen ortalama su miktarı |
mean draft n.
|
|
123 |
Technical |
elle çekilen yük arabası |
hand-operated stillage truck n.
|
|
124 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraflarla yapılan harita |
photomap n.
|
|
125 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraf yardımıyla yapılan araştırma |
aerial survey n.
|
|
126 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraf |
aerial photograph n.
|
|
127 |
Technical |
kalıptan çekilen malzeme |
extrudate n.
|
|
128 |
Technical |
sürme kilit (parmakla itilen/çekilen kilit) |
shootbolt n.
|
|
129 |
Technical |
yayla çekilen sürgülü somun |
sprung sliding bolt n.
|
|
130 |
Technical |
kalıptan çekilen malzeme |
extrusion n.
|
|
131 |
Technical |
el ile çekilen ahşap bir çeşit yay |
longbow n.
|
|
132 |
Technical |
havadan çekilen fotoğraflarla yapılan keşif |
photoreconnaisance n.
|
|
133 |
Technical |
sabanın çekilen kısmı |
plow beam n.
|
|
134 |
Technical |
sabanın çekilen kısmının ucuna takılan bir çift demir plak |
plow clevis n.
|
|
135 |
Technical |
kalıpta sıvanarak çekilen |
swaged adj.
|
|
136 |
Technical |
kamyonla çekilen |
truck-drawn adj.
|
|
137 |
Technical |
fırından çıktıktan sonra bir dizi silindir üzerinden çekilen (cam) |
drawn adj.
|
|
138 |
Technical |
evde çekilen video kaydı |
hv (home video) abrev.
|
|
Computer |
|
139 |
Computer |
çekilen yer |
place taken n.
|
|
140 |
Computer |
çekilen resimler |
pictures taken expr.
|
|
Telecom |
|
141 |
Telecom |
faks çekilen belge |
fax n.
|
|
Electric |
|
142 |
Electric |
pozitif kutba çekilen |
electronegative adj.
|
|
Textile |
|
143 |
Textile |
kumaş veya halıdan çekilen ipliklerin oluşturduğu çıkıntılar |
tuft n.
|
|
Architecture |
|
144 |
Architecture |
inzivaya çekilen keşişlerin yaşadığı oda |
reclusory n.
|
|
Construction |
|
145 |
Construction |
nehre çekilen su bendi |
cauld [scottish] n.
|
|
146 |
Construction |
su tutmak ve biriktirmek için bir ırmak veya suyoluna çekilen yapay set |
dam n.
|
|
147 |
Construction |
taşkınları önlemek için genellikle akarsu kıyılarına çekilen uzun duvar |
dyke n.
|
|
148 |
Construction |
bir yapının dış duvarlarına çekilen toprak seti |
berm n.
|
|
Automotive |
|
149 |
Automotive |
çekici taşıtlar ile çekilen taşıtlar arasındaki mekanik bağlantılar |
mechanical connections between towing vehicles and trailers n.
|
|
150 |
Automotive |
çekilen araç otoparkı |
car pound n.
|
|
151 |
Automotive |
çekilen akım |
current draw n.
|
|
152 |
Automotive |
elle çekilen araç |
hand-drawn vehicle n.
|
|
153 |
Automotive |
römorka takılan ve çekilen aracın daha hızlı gitmesini engelleyen bir fren türü |
overrun brake n.
|
|
Transportation |
|
154 |
Transportation |
iki veya daha fazla oturma yeri olan ve genellikle iki atla çekilen hafif bir çiftlik arabası |
democrat n.
|
|
Traffic |
|
155 |
Traffic |
yasak yere park ettiğinden çekilen araç |
towaway n.
|
|
156 |
Traffic |
çekilen taşıt |
towed vehicle n.
|
|
157 |
Traffic |
çekilen araç otoparkı |
pound n.
|
|
Railway |
|
158 |
Railway |
tramvay hattı üzerinde başka bir araba tarafından çekilen araba |
trail car n.
|
|
159 |
Railway |
çekilen araç mevcudu |
number of hauled stock n.
|
|
160 |
Railway |
çekilen araç parkı |
wagon fleet n.
|
|
161 |
Railway |
çekilen araç |
hauled stock n.
|
|
162 |
Railway |
çeken ve çekilen taşıtlar için ham bandajlar |
rough-rolled tyres for tractive and trailing stock n.
|
|
163 |
Railway |
çeken ve çekilen araçlar |
rolling stock n.
|
|
164 |
Railway |
yolcu taşımacılığında kullanılan çeken ve çekilen araçlar |
passenger rolling stock n.
|
|
165 |
Railway |
buharlı bir lokomotif tarafından çekilen |
steam-hauled adj.
|
|
166 |
Railway |
dizelle çalışan bir lokomotif tarafından çekilen |
diesel-hauled adj.
|
|
167 |
Railway |
iki lokomotif tarafından çekilen |
double-headed adj.
|
|
Aeronautic |
|
168 |
Aeronautic |
aprondan çekilen yükleme köprüsü |
apron-drive loading bridge n.
|
|
169 |
Aeronautic |
ufuk çizgisi görülecek şekilde bir eğim vererek çekilen hava fotoğrafı |
high oblique n.
|
|
170 |
Aeronautic |
balondan gaz çıkışını sağlamak için çekilen ip |
ripcord n.
|
|
171 |
Aeronautic |
havadan havaya atış talimi için uçakla çekilen silindirik bez hedef |
drogue n.
|
|
172 |
Aeronautic |
dışarı çekilen |
push-out adj.
|
|
173 |
Aeronautic |
burnu içeride/dışarı çekilen |
nose-in/push out expr.
|
|
Marine |
|
174 |
Marine |
diğer gemileri çeken vapur tarafından taşınan, çekilen gemi sayısına bağlı olarak iki veya daha fazla olan beyaz ışık |
towing light n.
|
|
175 |
Marine |
suyun içinden çekilen konik şekilli ve çembere bağlı, ince örgülü ağ |
towing net n.
|
|
176 |
Marine |
suyun içinden çekilen konik şekilli ve çembere bağlı, ince örgülü ağ |
townet n.
|
|
177 |
Marine |
kıyıdan çekilen tekne |
track boat n.
|
|
178 |
Marine |
bir teknenin arkasından çekilen ağ |
trail net n.
|
|
179 |
Marine |
bir halatın ya da palanganın vira edilen, tutularak çekilen kısmı |
tackle fall n.
|
|
180 |
Marine |
çekilen cezir akıntısı |
ebb current n.
|
|
181 |
Marine |
çekilen yük |
tractional load n.
|
|
182 |
Marine |
demir attığını belirtmek üzere geminin pruvasına çekilen siyah bir küre |
anchor ball n.
|
|
183 |
Marine |
erozyonla geriye doğru çekilen kıyı |
retrograding coast n.
|
|
184 |
Marine |
geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken |
jib n.
|
|
185 |
Marine |
geri çekilen kıyı |
retreating coast n.
|
|
186 |
Marine |
ön taraftan çekilen su |
draft forward n.
|
|
187 |
Marine |
gemide direk başına çekilen bir flandra |
bandrol n.
|
|
188 |
Marine |
aralarında bir yelken çekilen iki parçalı bir direk |
wishbone n.
|
|
189 |
Marine |
aralarında bir yelken çekilen iki parçalı bir direği olan yelkenli gemi |
wishbone n.
|
|
190 |
Marine |
orta çağ teknesinin dördüncü direğine çekilen yelken |
bonaventure n.
|
|
191 |
Marine |
orta çağ teknesinin dördüncü direğine çekilen yelken |
bonaventure mizzen n.
|
|
192 |
Marine |
cıvadranın dış ucundan gemi bodoslamasına çekilen halatlar |
bowsprit shrouds n.
|
|
193 |
Marine |
birlikte çekilen üç işaret flamasından her biri |
repeater n.
|
|
194 |
Marine |
birlikte çekilen üç işaret flamasından her biri |
substitute n.
|
|
195 |
Marine |
halatın çekilen kısmı |
running part n.
|
|
196 |
Marine |
geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken |
foresail n.
|
|
197 |
Marine |
siste takip eden taşıtlara kılavuzluk yapması için bir gemi tarafından çekilen şamandıra veya direk |
sea pig n.
|
|
198 |
Marine |
(duba) dümensiz, makinesiz ve yelkensiz çekilen |
dumb adj.
|
|
Mining |
|
199 |
Mining |
(madeni veya kayayı) genellikle vinç ve halatla çekilen bir kazartaşır ile nakletmek |
slush v.
|
|
Medical |
|
200 |
Medical |
meme ucundan aspirasyon işlemi ile çekilen sıvılar |
nipple aspirate fluids n.
|
|
201 |
Medical |
preoperatif dönemde çekilen abdominal bilgisayarlı tomografi |
preoperative abdominal computerized tomography n.
|
|
202 |
Medical |
postoperatif çekilen torakal spiral bilgisayarlı tomografi |
thoracic spiral computerized tomography scanning n.
|
|
203 |
Medical |
arteriyografi ile çekilen röntgen filmi |
arteriogram n.
|
|
204 |
Medical |
ekleme kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen röntgen |
arthrogram n.
|
|
205 |
Medical |
ekleme radyopak kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen röntgenin incelenmesi |
arthrography n.
|
|
206 |
Medical |
diske kontrast madde enjekte edildikten sonra çekilen omurga radyografisi |
discography n.
|
|
207 |
Medical |
ventriküllere hava enjeksiyonu sonrası çekilen beyin radyografisi |
pneumoencephalography n.
|
|
Anatomy |
|
208 |
Anatomy |
birbirine çekilen |
corrugent adj.
|
|
Pharmaceutics |
|
209 |
Pharmaceutics |
burna çekilen toz haline getirilmiş madde |
snuff n.
|
|
Printing |
|
210 |
Printing |
(prova) önce baskı plakasından çekilen |
prepress adj.
|
|
Gastronomy |
|
211 |
Gastronomy |
fıçıdan çekilen bira |
williewaught n.
|
|
Physics |
|
212 |
Physics |
bir düzlem üzerinde çekilen bir cismin o düzlemle oluşturduğu açı |
angle of draught n.
|
|
213 |
Physics |
yerçekimi ile çekilen |
gravitative adj.
|
|
214 |
Physics |
merkeze çekilen |
gravitative adj.
|
|
Chemistry |
|
215 |
Chemistry |
geri çekilen (sıvı) |
reflux adj.
|
|
216 |
Chemistry |
negatif iyona çekilen iyona ait |
positive adj.
|
|
217 |
Chemistry |
negatif iyona çekilen iyon ile ilgili |
positive adj.
|
|
Astronomy |
|
218 |
Astronomy |
görünür ışıkta çekilen resimleri ve ultraviyole filtreleri karşılaştırarak en uzak galaksilerin belirlendiği bir teknik |
ultraviolet dropout n.
|
|
219 |
Astronomy |
gözlemcinin bir gök cismine göre konumunu belirlemek için aletle çekilen görüntü |
observation n.
|
|
220 |
Astronomy |
gözlemcinin gök cismine göre konumunu belirlemek için aletle çekilen görüntülerden elde edilen veriler |
observation n.
|
|
221 |
Astronomy |
mercekleri arasında çok büyük mesafe bulunan bir cihazla çekilen stereoskopik fotoğrafları karşılaştırarak topografik ölçümler yapan bir stereoskop |
comparator n.
|
|
222 |
Astronomy |
astronomik alanın farklı zamanlarda çekilen stereoskopik fotoğrafları ile küçük hareket ve parlaklık değişimlerini tespit eden bir stereoskop |
comparator n.
|
|
Agriculture |
|
223 |
Agriculture |
at ile çekilen hububat ekim makinesi |
horse-drawn seed drill n.
|
|
224 |
Agriculture |
hayvanla çekilen çayır biçme makinesi |
animal drawn mower n.
|
|
225 |
Agriculture |
halatla çekilen pulluk |
winch-pulled plough n.
|
|
226 |
Agriculture |
traktörle çekilen ekim makinesi |
tractor-drawn seed drill n.
|
|
227 |
Agriculture |
traktörle çekilen ayaklı çapa makinesi |
tractor drawn hoeing machine n.
|
|
228 |
Agriculture |
traktörle çekilen döner çapa makinesi |
tractor drawn rotary hoeing machine n.
|
|
229 |
Agriculture |
traktörle çekilen çayır biçme makinesi |
tractor drawn mower n.
|
|
230 |
Agriculture |
tek atla çekilen bir tür saban |
buzzard wing plow n.
|
|
231 |
Agriculture |
tek atla çekilen bir tarım aleti |
one-horse cultivator n.
|
|
232 |
Agriculture |
atla çekilen |
horse drawn adj.
|
|
Tobacco |
|
233 |
Tobacco |
bir nefeste çekilen hava hacmi |
puff volume n.
|
|
234 |
Tobacco |
bir dakikada çekilen nefes sayısı |
puff frequency n.
|
|
235 |
Tobacco |
sigara içimi sırasında çekilen her nefes |
puff n.
|
|
236 |
Tobacco |
elektronik sigaradan veya benzeri bir elektronik cihazdan çekilen nefes |
vape n.
|
|
237 |
Tobacco |
tek seferde burna çekilen enfiye miktarı |
snuff n.
|
|
Fishery |
|
238 |
Fishery |
suda çekilen olta ve uzun bir iple balık tutmak |
drabble v.
|
|
Linguistics |
|
239 |
Linguistics |
grafem içinden çekilen çizgiden oluşan aksan işareti |
bar n.
|
|
History |
|
240 |
History |
tek bir at tarafından çekilen at arabası türü |
tim-whiskey n.
|
|
241 |
History |
otuz kürekle çekilen yunan kadırgası |
triaconter n.
|
|
242 |
History |
tanrı nelere kadir anlamında 24 mayıs 1844 tarihinde samuel morse tarafından çekilen ilk telgraf mesajı |
what hath god wrought? expr.
|
|
Religious |
|
243 |
Religious |
dini gerekçelerle inzivaya çekilen kimse |
retreatant n.
|
|
Environment |
|
244 |
Environment |
çekilen yeraltı suyu miktarı |
amount of ground water pumping n.
|
|
Geography |
|
245 |
Geography |
birdenbire kabaran ve aynı hızla çekilen akıntı |
torrent n.
|
|
246 |
Geography |
birdenbire kabaran ve aynı hızla çekilen nehir |
torrent n.
|
|
247 |
Geography |
çekilen gel-git |
ebb tide n.
|
|
Military |
|
248 |
Military |
geri çekilen orduyu korumak amaçlı oluşturulan müfreze |
rearguard action n.
|
|
249 |
Military |
sürüklenerek çekilen mavna |
tow n.
|
|
250 |
Military |
bir uçakla çekilen planör |
towed glider n.
|
|
251 |
Military |
çekilen hedef |
tow target n.
|
|
252 |
Military |
çekilen araç |
towed vehicle n.
|
|
253 |
Military |
geri çekilen personel |
retrograde personnel n.
|
|
254 |
Military |
römork halinde çekilen planör |
towed glider n.
|
|
255 |
Military |
(daha detaylı olay kaydı tutmak için) sabit açıda üç veya daha fazla kamera düzeneğiyle eş zamanlı çekilen fotoğraf |
fan camera photography n.
|
|
Sport |
|
256 |
Sport |
(okçulukta) çekilen yayı tutmaya yarayan çentikli çubuk |
tiller n.
|
|
257 |
Sport |
dirsekler bükülü halde çekilen barfiks |
bent hang n.
|
|
258 |
Sport |
kolları genişçe açarak çekilen bir şınav şekli |
widegrip pushup n.
|
|
259 |
Sport |
popping çizgisinin ön tarafına ve atış çizgisinin gerisine uzanan ve atış çizgisinin her bir kenarına çekilen çizgiler |
return creases n.
|
|
260 |
Sport |
spor sahasını yağmurdan korumak için üstüne çekilen örtü |
groundsheet n.
|
|
261 |
Sport |
yerden sekmek üzere olan topa çekilen şut |
drop kick n.
|
|
262 |
Sport |
yarıştan çekilen yarışmacı |
scratch n.
|
|
Basketball |
|
263 |
Basketball |
playoff’a giremeyen takımlar arasında çekilen ve draft ilk turundaki ön sıralarda kimin seçim yapacağını belirleyen kura |
lottery n.
|
|
Football |
|
264 |
Football |
uzaktan çekilen şut |
long-range shot n.
|
|
265 |
Football |
birinin kafasının üstünden çekilen (şut) |
overhead adj.
|
|
Card |
|
266 |
Card |
çekilen en büyük kart |
high n.
|
|
267 |
Card |
(pokerde) desteden çekilen kart |
draw n.
|
|
268 |
Card |
(pokerde) olağandışı iyi el nedeniyle ceza olarak çekilen fazladan kart |
penalty n.
|
|
Art |
|
269 |
Art |
farklı bakış açılarından aynı anda çekilen çeşitli fotoğrafların kullanıldığı süreç |
photosculpture n.
|
|
Theatre |
|
270 |
Theatre |
teneke veya demir tabakaya çekilen fotoğraf |
tintype n.
|
|
Cinema |
|
271 |
Cinema |
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne |
trucking shot n.
|
|
272 |
Cinema |
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne |
truck shot n.
|
|
273 |
Cinema |
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne |
tracking shot n.
|
|
274 |
Cinema |
popüler bir filmi tiye alarak çekilen film |
spoof movie n.
|
|
275 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
production still n.
|
|
276 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
publicity still n.
|
|
277 |
Cinema |
(bir filmin çekimi sırasında tanıtım amaçlı çekilen) fotoğraf |
film still n.
|
|
278 |
Cinema |
çekilmiş bir filmin öncesindeki olayları anlatmak için çekilen yeni film |
prequel n.
|
|
279 |
Cinema |
sinema filmlerinde çekilen kamera görüntülerinin kaydı |
log n.
|
|
280 |
Cinema |
az ışıkla çekilen, yozlaşmış kuşkucu karakterler barındıran ve kasvetli şehir ortamında geçen film |
film noir n.
|
|
Photography |
|
281 |
Photography |
negatifsiz çekilen fotograf |
photostat n.
|
|
282 |
Photography |
yakından çekilen resim |
close-up n.
|
|
283 |
Photography |
yakından çekilen fotoğraf |
close up n.
|
|
284 |
Photography |
çok yakın mesafeden çekilen fotoğraf |
macrophotograph n.
|
|
285 |
Photography |
kameranın optik ekseni dünya yüzeyine dik olarak çekilen hava fotoğrafı |
vertical air photograph n.
|
|
286 |
Photography |
flaşla çekilen fotoğrafta görünen yarı saydam küre |
orb n.
|
|
287 |
Photography |
kamera ekseni yatay veya aşağı yönlendirilip dikey olarak yönlendirilmemiş bir uçaktan çekilen (fotoğraf) |
oblique adj.
|
|
288 |
Photography |
bir hareketin birbirini izleyen aşamalarını kaydetmek için hızlı ve art arda gelen flaşlar kullanılarak çekilen (fotoğraf) |
multiflash adj.
|
|
289 |
Photography |
kamera ana ışık kaynağına doğru veya yakınında tutularak çekilen (fotoğraf) |
contre-jour adj.
|
|
290 |
Photography |
balık gözü lens ile çekilen |
fish-eye adj.
|
|
291 |
Photography |
geniş açılı lens ile çekilen |
fish-eye adj.
|
|
Printery |
|
292 |
Printery |
(prova) son değişiklikler yapılmadan çekilen |
foul adj.
|
|
Archaic |
|
293 |
Archaic |
hollanda'ya özgü atla çekilen tekne |
trekschuit n.
|
|
Slang |
|
294 |
Slang |
ceza çekilen süre |
lag n.
|
|
295 |
Slang |
(genellikle kadınlar için kullanılır) habersiz çekilen fotoğraf |
creepshot n.
|
|
296 |
Slang |
esrar içerken zorlanarak çekilen nefes |
harsh toke n.
|
|
297 |
Slang |
işçi sendikasından çekilen kimse |
knobstick n.
|
|
298 |
Slang |
ticaret birliğinden çekilen kimse |
knobstick n.
|
|
299 |
Slang |
burundan çekilen toz uyuşturucu |
bump n.
|
|
300 |
Slang |
tek seferde burundan çekilen miktar |
snort n.
|
|
301 |
Slang |
burundan tek seferde çekilen miktar |
snow n.
|
|
Modern Slang |
|
302 |
Modern Slang |
uçak yolculuğu esnasında çekilen uykusuzluk |
airplane insomnia n.
|
|
Theater |
|
303 |
Theater |
sahne önü değiştirilirken sahne arkasına çekilen perde |
olio n.
|
|