Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
running
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"running"
in Turkish English Dictionary : 110 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
running
n.
çalışma
2
Common Usage
running
n.
işletme
3
Common Usage
running
n.
koşma
4
Common Usage
running
n.
koşu
General
5
General
running
n.
art arda
6
General
running
n.
çalıştırma
7
General
running
n.
kaçamak
8
General
running
n.
kaçakçılık
9
General
running
n.
yönetim
10
General
running
n.
koşuş
11
General
running
n.
işleyiş
12
General
running
n.
idare
13
General
running
n.
akıntı
14
General
running
n.
yönetme
15
General
running
n.
idare etme
16
General
running
n.
işleme
17
General
running
n.
(belirli zamanda belirli bir işlem esnasında) akan sıvı miktarı
18
General
running
n.
koşmaca
19
General
running
adj.
aralıksız
20
General
running
adj.
cari
21
General
running
adj.
devamlı
22
General
running
adj.
düz
23
General
running
adj.
sarılgan
24
General
running
adj.
işleyen
25
General
running
adj.
akan
26
General
running
adj.
kolay geçen
27
General
running
adj.
akar
28
General
running
adj.
peşpeşe
29
General
running
adj.
cılk (yara)
30
General
running
adj.
sürüngen (bitki)
31
General
running
adj.
müteharrik
32
General
running
adj.
arka arkaya
33
General
running
adj.
cerahatli
34
General
running
adj.
genel
35
General
running
adj.
tekrarlanmış
36
General
running
adj.
bitişik (elyazısı)
37
General
running
adj.
işlek
38
General
running
adj.
iltihaplı
39
General
running
adj.
koşmaya elverişli
40
General
running
adj.
geçer
41
General
running
adj.
sıvı
42
General
running
adj.
sürekli
43
General
running
adj.
koşarak yapılan
44
General
running
adj.
koşan
45
General
running
adj.
çalışan
46
General
running
adj.
irinli
47
General
running
adj.
lineer
48
General
running
adj.
doğrusal olarak ölçülen
49
General
running
adj.
belirsiz
50
General
running
adj.
değişime açık
51
General
running
adj.
muallakta
52
General
running
adj.
devam eden
53
General
running
adj.
beklemede
54
General
running
adj.
koşarak başlatılan
55
General
running
adj.
hızlı başlayan
56
General
running
adj.
koşmaya uygun
57
General
running
adj.
koşu eğitimli
58
General
running
adj.
çekilerek hareket eden
59
General
running
adj.
sürüklenerek taşınan
60
General
running
adj.
çekilen
61
General
running
adj.
sürüklenen
62
General
running
adj.
kolayca kayan
63
General
running
adj.
gerileyen
64
General
running
adj.
mevcut
65
General
running
adj.
geçerli
66
General
running
adj.
güncel
67
General
running
adj.
etkili
68
General
running
adj.
hakim
69
General
running
adj.
tekrarlanan
70
General
running
adj.
tekrar eden
71
General
running
adv.
üst üste
72
General
running
adv.
ardışık olarak
73
General
running
adv.
peş peşe gelecek şekilde
74
General
running
adv.
birbirini izleyerek
75
General
running
adv.
arka arkaya
Technical
76
Technical
running
n.
akma (seramik boyama)
77
Technical
running
n.
işleme
78
Technical
running
adj.
çalışır durumda
79
Technical
running
adj.
çalışır
80
Technical
running
adj.
çalışan
81
Technical
running
adj.
palanga bloku ile ilgili
82
Technical
running
adj.
hareketli makara bloku ile ilgili
83
Technical
running
adj.
makaranın aşağı inişi ile ilgili
84
Technical
running
adj.
palanganın inişi ile ilgili
Computer
85
Computer
running
expr.
çalışıyor
Automotive
86
Automotive
running
n.
kayma
Marine
87
Marine
running
n.
selviçe
88
Marine
running
adj.
portatif
89
Marine
running
adj.
hareket ettirilebilir
90
Marine
running
adj.
yerinden oynatılabilir
Medical
91
Medical
running
adj.
akıntılı
92
Medical
running
adj.
sızıntılı
Printing
93
Printing
running
adj.
her sayfanın en üstünde basılan
94
Printing
running
adj.
her sayfanın en altında basılan
Food Engineering
95
Food Engineering
running
n.
yürütme
Zoology
96
Zoology
running
adj.
(at) dört nala koşan
97
Zoology
running
adj.
(at) son sürat giden
98
Zoology
running
adj.
(at) koşu eğitimi olan
Botanic
99
Botanic
running
adj.
(bitki) tırmanan
100
Botanic
running
adj.
(bitki) sarmaşık türünden
Sport
101
Sport
running
n.
koşu
102
Sport
running
n.
yarış
103
Sport
running
n.
yarışma
104
Sport
running
n.
koşma becerisi
105
Sport
running
n.
koşma gücü
106
Sport
running
n.
koşma kuvveti
107
Sport
running
n.
koşu yüzeyinin durumu
108
Sport
running
n.
oyuncunun topu rakip takımı geçerek sürdüğü bir futbol oyunu
109
Sport
running
n.
koşarak top yürütme
110
Sport
running
n.
koşarak top sürme
Meanings of
"running"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
running mate
n.
koşu arkadaşı
2
General
running knot
n.
ilmik
3
General
running gear
n.
araç alt düzeni
4
General
a running battle
n.
uzun süren bir ihtilaf
5
General
running hand
n.
el yazısı
6
General
running operation
n.
iniş operasyonu
7
General
running rigging
n.
selviçe
8
General
running time
n.
gösterim süresi
9
General
running mate
n.
aynı takımda yarışan at
10
General
running away
n.
firar
11
General
running water
n.
akar su
12
General
running water
n.
akarsu
13
General
running water
n.
akak
14
General
running mate
n.
aynı partiden seçime katılan aday
15
General
running casing
n.
muhafaza borusunun indirilmesi
16
General
running account
n.
anında verilen haber
17
General
running foot
n.
bilgi notu
18
General
running knot
n.
ilmik
19
General
running fire
n.
yaylım ateşi
20
General
running commentary
n.
röportaj
21
General
free running
n.
avara
22
General
running cost
n.
işletme gideri
23
General
running head
n.
dizi başlık
24
General
running game
n.
koşu oyunu
25
General
running light
n.
seyir feneri
26
General
running shoe
n.
koşu ayakkabısı
27
General
manner of running ( of a certain device)
n.
çalıma şekli
28
General
(battery) running out
n.
pil bitmesi
29
General
(battery) running down
n.
pil bitmesi
30
General
running on gasoline
n.
benzin yakan
31
General
running commentary
n.
radyo veya televizyona verilen mülakat
32
General
running commentary
n.
canlı yorum
33
General
cross-country running
n.
kros koşusu
34
General
running fit
n.
hareketli geçme
35
General
running fit
n.
oynar alıştırma
36
General
running head
n.
her sayfaya yazılan başlık
37
General
running headline
n.
her sayfaya yazılan başlık
38
General
running shoes
n.
spor ayakkabısı
39
General
running shoes
n.
koşu ayakkabısı
40
General
running meter
n.
metretül
41
General
running head
n.
kitabın her sayfasına yazılan başlığı
42
General
running head
n.
sayfa başlığı
43
General
running headline
n.
kitabın her sayfasına yazılan başlığı
44
General
running headline
n.
sayfa başlığı
45
General
running hand
n.
bitişik elyazısı
46
General
running hand
n.
bitişik el yazısı
47
General
running title
n.
(kitapta) kullanım başlığı
48
General
running title
n.
kısa başlık
49
General
running title
n.
kısaltılmış başlık
50
General
running a bath
n.
küveti suyla doldurma
51
General
running water
n.
musluk/şebeke suyu
52
General
running water
n.
kullanma suyu
53
General
running water
n.
kullanım suyu
54
General
running water
n.
musluk suyu
55
General
running of the universe
n.
evrenin işleyişi
56
General
running errands
n.
angaryaların/ayak işlerinin yapılması
57
General
morning running
n.
sabah koşusu
58
General
running field
n.
koşu sahası
59
General
running path
n.
koşu yolu
60
General
mud running
n.
çamur koşusu
61
General
running noose
n.
kement
62
General
running amok
n.
amok koşusu
63
General
rum-running
n.
alkol kaçakçılığı
64
General
running away
n.
kaçış
65
General
running away
n.
topuklama
66
General
running away
n.
kaçma
67
General
running dog
n.
(özellikle çin komünist propagandasında) aşağılama
68
General
running dog
n.
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kimse
69
General
running dog
n.
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kuruluş
70
General
running dog
n.
uşak
71
General
running dog
n.
dalkavuk
72
General
running dog
n.
şakşakçı
73
General
running dog
n.
yaltakçı
74
General
running fight
n.
düşmanın sürekli takip edildiği kavga
75
General
running fight
n.
sonuca bağlanmayan kavga
76
General
running hand
n.
işlek yazı
77
General
running hand
n.
özensiz güzel yazı
78
General
running mate
n.
(açığı ile bir diğer çalışanın terfi edileceği) silahlı kuvvetler çalışanı
79
General
running mate
n.
arkadaş
80
General
running mate
n.
dost
81
General
running mate
n.
ekip arkadaşı
82
General
running mate
n.
yakın kimse
83
General
running-mate
n.
arkadaş
84
General
running-mate
n.
dost
85
General
running-mate
n.
ekip arkadaşı
86
General
running-mate
n.
yakın kimse
87
General
running start
n.
istek
88
General
running start
n.
güç
89
General
running start
n.
avantaj
90
General
running start
n.
etkili başlangıç
91
General
drug-running
n.
yasadışı uyuşturucuları ülkeye sokma
92
General
be out of the running
v.
yarışmadan elenmiş olmak
93
General
be always running somebody down
v.
bir kimseyi her yerde kötülemek
94
General
be in the running
v.
adaylardan biri olmak
95
General
be out of the running
v.
adaylıktan elenmiş olmak
96
General
keep on running down (someone)
v.
diline dolamak
97
General
have one's make up running
v.
makyajı akmak
98
General
be running free
v.
kayıplara karışmak
99
General
be running free
v.
sırra kadem basmak
100
General
keep the meter running
v.
taksimetreyi açık bırakmak
101
General
keep the meter running
v.
taksimetreyi açık tutmak
102
General
leave the meter running
v.
taksimetreyi açık bırakmak
103
General
leave the meter running
v.
taksimetreyi açık tutmak
104
General
leave the meter running
v.
taksimetreyi çalışır bırakmak
105
General
get in the running
v.
yarışa/rekabete katılmak
106
General
leave the water running
v.
suyu açık bırakmak
107
General
running out
adj.
bitmekte olan
108
General
running on diesel fuel
adj.
motorin yakan
109
General
long-running
adj.
uzun soluklu
110
General
running counter
adj.
(birbirine) ters düşen
111
General
right-running
adj.
düzgün
112
General
right-running
adj.
doğru
113
General
right-running
adj.
doğruca
114
General
right-running
adj.
doğrudan
115
General
smooth-running
adj.
sürtünmeyen
116
General
smooth-running
adj.
sorunsuz çalışan
117
General
smooth-running
adj.
akıp giden
118
General
smooth-running
adj.
etkili bir şekilde çalışan
119
General
smooth-running
adj.
sürtünmesiz
120
General
at long running
adv.
uzun vadede
121
General
hand running
adv.
ardışık olarak
122
General
hand running
adv.
peş peşe
123
General
hand running
adv.
sırayla
Phrases
124
Phrases
months running
n.
birbirini izleyen aylar
125
Phrases
days running
n.
birbirini izleyen günler
126
Phrases
weeks running
n.
birbirini izleyen haftalar
127
Phrases
years running
n.
birbirini izleyen yıllar
128
Phrases
the lunatics are running the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
129
Phrases
the inmates are running the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
130
Phrases
the lunatics are running the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
131
Phrases
the inmates are running the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
132
Phrases
don't come running to me if you break your leg
expr.
bir yerini kırarsan bana gelme
133
Phrases
don't come running to me if you break your leg
expr.
başına bir şey gelirse/bir yerin kırılırsa ben karışmam (bak ona göre)
134
Phrases
for two years running
expr.
iki yıldır
135
Phrases
for two days running
expr.
iki gündür
136
Phrases
suspect running on foot
expr.
şüpheli yaya olarak kaçıyor
137
Phrases
out of the running
expr.
yarışa katılmayan
138
Phrases
out of the running
expr.
yarış dışı
139
Phrases
in the running
expr.
adaylardan biri
140
Phrases
in the running
expr.
kazanma şansı olan
Colloquial
141
Colloquial
a running start
n.
hızlı bir başlangıç
142
Colloquial
a running start
n.
iyi başlangıç
143
Colloquial
burglar running out
n.
kaçan/kaçmakta olan hırsız
144
Colloquial
be in the running for
v.
değer olmak
145
Colloquial
be in the running for
v.
layık olmak
146
Colloquial
be in the running for
v.
kazanma şansı olmak
147
Colloquial
running high
adj.
(duygular) yoğunlaşmakta
148
Colloquial
running high
adj.
(duygular) yükselmekte
149
Colloquial
running high
adj.
(duygular) tırmanmakta
150
Colloquial
running high
adj.
(duygular) gerilmekte
151
Colloquial
running high
adj.
(duygular) şiddetlenmekte
152
Colloquial
running high
adj.
(duygular) hararetlenmekte
153
Colloquial
running on fumes
adj.
çok az bir enerji/kaynak ile hareket eden
154
Colloquial
running on fumes
adj.
mecali kalmamış
155
Colloquial
take a running jump
expr.
defol git
156
Colloquial
take a running jump
expr.
git başımdan
157
Colloquial
time is running out
expr.
zaman tükeniyor
158
Colloquial
take a running jump
expr.
yok ol
159
Colloquial
the meter is running
expr.
tarife işliyor
160
Colloquial
the meter is running
expr.
hesap işliyor/birikiyor
161
Colloquial
the meter is running
expr.
para yazıyor
162
Colloquial
you must be tired, because you've been running through my mind all day
expr.
tüm gün aklımdan çıkmadın
163
Colloquial
you must be tired, because you've been running through my mind all day
expr.
tüm gün kafamı meşgul ettin, yorulmuş olmalısın (bir kadını tavlamak için kullanılan klişe bir söz)
Idioms
164
Idioms
running about like a headless chicken
n.
ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturma
165
Idioms
running about like a headless chicken
n.
deli dana gibi sağa sola dalma
166
Idioms
a running battle
n.
çok uzun zaman süren savaş
167
Idioms
a running battle
n.
uzun süren tartışma
168
Idioms
a running battle
n.
uzun süren kavga
169
Idioms
a running battle
n.
uzun süren mücadele
170
Idioms
tension running high
n.
yükselen gerilim
171
Idioms
running gag
n.
bir hikayede tekrarlayan şaka
172
Idioms
running gag
n.
bir hikayede tekrar tekrar değinilen mizah unsuru
173
Idioms
running joke
n.
tekrarlanan şaka/espri
174
Idioms
running joke
n.
süregelen şaka/espri
175
Idioms
a running battle
n.
uzun süren anlaşmazlık
176
Idioms
a running battle
n.
süregelen anlaşmazlık/çekişme/tartışma
177
Idioms
a running battle
n.
devam eden anlaşmazlık/çekişme/tartışma
178
Idioms
a running start
n.
avantajlı bir başlangıç
179
Idioms
a running start
n.
bir sıfır önde başlangıç
180
Idioms
running smobble [obsolete]
n.
bir şeyi çalıp oradan koşarak kaçacak olan suç ortağına/ortaklarına verme
181
Idioms
be running around like a headless chicken
v.
ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturmak
182
Idioms
be running around like a headless chicken
v.
deli dana gibi sağa sola dalmak
183
Idioms
be running about like a headless chicken
v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak
184
Idioms
be running about like a headless chicken
v.
deli dana gibi dolanmak
185
Idioms
be running about like a headless chicken
v.
deli dana gibi kaçmak/koşturmak
186
Idioms
be running about like a headless chicken
v.
telaşla koşturmak
187
Idioms
be running about like a headless chicken
v.
ipini koparmış dana gibi hareket etmek
188
Idioms
be running with the hare and hunting with the hounds
v.
acem kılıcı gibi olmak
189
Idioms
be running like the devil's chasing
v.
arkasından şeytan kovalıyormuş gibi koşmak
190
Idioms
be running like the devil's chasing
v.
arkasından şeytan kovalıyormuşcasına koşmak
191
Idioms
be fighting a running battle
v.
bitmek bilmeyen bir mücadele vermek
192
Idioms
hit the ground running
v.
büyük bir şevkle/hemen kolları sıvamak
193
Idioms
do all the running
v.
bütün her şeyi/işi yapan olmak
194
Idioms
make all the running
v.
bütün her şeyi/işi yapan olmak
195
Idioms
be up and running
v.
düzgün ve sorunsuz çalışmak
196
Idioms
be up and running
v.
düzgün işlemek
197
Idioms
be running around like a headless chicken
v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak
198
Idioms
be running on fumes
v.
çok az bir enerji/kaynak ile hareket etmek
199
Idioms
get off to a running start
v.
hızlı/iyi bir başlangıç yapmak
200
Idioms
be out of the running
v.
göz doldurmamak
201
Idioms
hit the ground running
v.
güne dinç başlamak
202
Idioms
be running on fumes
v.
mecali kalmamak
203
Idioms
be fighting a running battle
v.
sonu gelmeyen bir mücadele vermek
204
Idioms
be running on empty
v.
sıfırı tüketmek
205
Idioms
be running on vapors
v.
sadakayla geçinmek
206
Idioms
be running on empty
v.
yeni fikirler vb. bulamamak
207
Idioms
be fighting a running battle
v.
yılan hikayesine dönen bir mücadele vermek
208
Idioms
be out of the running
v.
üzerinde durmaya değer olmamak
209
Idioms
be running on vapors
v.
yakıtı bitmek
210
Idioms
be out of the running
v.
üzerinde düşünülmeye değmemek
211
Idioms
give (one) running shoes
v.
(biriyle olan bir şeye) birdenbire son vermek
212
Idioms
give (one) running shoes
v.
(biriyle olan bir şeye) aniden son vermek
213
Idioms
give (one) running shoes
v.
(biriyle olan bir şeye) beklenmedik bir şekilde son vermek
214
Idioms
give (one) running shoes
v.
(birini) paldır küldür kovmak
215
Idioms
give (one) running shoes
v.
(birinin) kıçına tekmeyi vurmak
216
Idioms
give (one) running shoes
v.
(birini) kapı dışarı etmek
217
Idioms
give (one) running shoes
v.
(birini) defetmek
218
Idioms
start a hare (running)
v.
bir konuda tartışma başlatmak
219
Idioms
bow out of the running
v.
seçimden/yarıştan çekilmek
220
Idioms
bow out of the running
v.
seçimi/yarışı bırakmak
221
Idioms
bow out of the running
v.
seçimden/yarıştan ayrılmak
222
Idioms
bow out of the running
v.
seçime/yarışa katılmaktan vazgeçmek
223
Idioms
be running around in circles
v.
yerinde saymak
224
Idioms
be running around in circles
v.
dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek
225
Idioms
be running around in circles
v.
aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak
226
Idioms
be running around in circles
v.
bir ilerleme kaydedememek
227
Idioms
be running around in circles
v.
boşa zaman/enerji harcamak
228
Idioms
be running around in circles
v.
boşa kürek çekmek
229
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
yerinde saymak
230
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek
231
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak
232
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
bir ilerleme kaydedememek
233
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
boşa zaman/enerji harcamak
234
Idioms
be running round in circles [uk]
v.
boşa kürek çekmek
235
Idioms
be running around like a headless chicken [uk]
v.
ne yapacağını bilmez şekilde koşuşturmak
236
Idioms
be running around like a headless chicken [uk]
v.
deli dana gibi sağa sola dalmak
237
Idioms
be running around like a headless chicken [uk]
v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak
238
Idioms
be running around like a headless chicken [uk]
v.
kontrolsüz/düzensiz bir şekilde hareket etmek/davranmak
239
Idioms
be running around like a chicken with its head cut off [us]
v.
ne yapacağını bilmez şekilde koşuşturmak
240
Idioms
be running around like a chicken with its head cut off [us]
v.
deli dana gibi sağa sola dalmak
241
Idioms
be running around like a chicken with its head cut off [us]
v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak
242
Idioms
be running around like a chicken with its head cut off [us]
v.
kontrolsüz/düzensiz bir şekilde hareket etmek/davranmak
243
Idioms
be running on empty
v.
mecali kalmamak
244
Idioms
be running on empty
v.
bitip tükenmek
245
Idioms
be running on empty
v.
hiç enerjisi/gücü kalmamak
246
Idioms
be running on empty
v.
açlıktan ölmek
247
Idioms
be running on empty
v.
açlıktan hiç enerjisi/gücü kalmamak
248
Idioms
be running on empty
v.
silinip süpürülmek (yiyecek, kaynak)
249
Idioms
be running on empty
v.
tamamen tüketilmek/bitirilmek
250
Idioms
come running
v.
koşarak gelmek
251
Idioms
come running
v.
koşa koşa gelmek
252
Idioms
come running
v.
heyecanla gelmek
253
Idioms
come running
v.
hevesle gelmek
254
Idioms
come running
v.
koşup gelmek
255
Idioms
make the running
v.
yarışmanın hızını belirlemek
256
Idioms
make the running
v.
yarışmak
257
Idioms
make the running
v.
yarışta nasıl koşulacağını göstermek
258
Idioms
make the running
v.
referans oluşturmak
259
Idioms
make the running
v.
tempoyu/hızı belirlemek
260
Idioms
take up the running
v.
yarışta/koşuda/at yarışında lider olmak
261
Idioms
take up the running
v.
yarışta/koşuda/at yarışında birinci gelmek
262
Idioms
take up the running
v.
yarışta/koşuda/at yarışında başı çekmek
263
Idioms
take up the running
v.
yarışı/koşuyu/at yarışını almak
264
Idioms
in the running
adj.
yarışmacı olarak katılan
265
Idioms
in the running
adj.
yarışa katılan
266
Idioms
in the running
adj.
(yarış) kazanma şansına sahip
267
Idioms
off to a running start
adj.
hızlı/iyi bir başlangıç yapmış
268
Idioms
sands are running out
expr.
çok yakında
269
Idioms
the sands (of time) are running out
expr.
vakit azalıyor
270
Idioms
the inmates are running the asylum
expr.
ayaklar baş başlar ayak oldu
271
Idioms
the lunatics are running the asylum
expr.
ayaklar baş başlar ayak oldu
272
Idioms
sands are running out
expr.
vakit azalıyor
273
Idioms
the sands (of time) are running out
expr.
zaman daralıyor
274
Idioms
the inmates are running the asylum
expr.
ayaklar baş başlar ayak olmuş
275
Idioms
the lunatics are running the asylum
expr.
ayaklar baş başlar ayak olmuş
276
Idioms
sands are running out
expr.
zaman daralıyor
277
Idioms
the sands (of time) are running out
expr.
az kaldı
278
Idioms
the inmates are running the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
279
Idioms
the lunatics are running the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
280
Idioms
sands are running out
expr.
az kaldı
281
Idioms
the sands (of time) are running out
expr.
süre bitmek üzere
282
Idioms
the inmates are running the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
283
Idioms
the lunatics are running the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
284
Idioms
sands are running out
expr.
süre bitmek üzere
285
Idioms
running hither and thither
expr.
fellik fellik
286
Idioms
off and running
expr.
hareke geçmiş
287
Idioms
out of the running
expr.
kazanma şansı yok
288
Idioms
running with the hare and hunting with the hounds
expr.
ne şiş yansın ne kebap
289
Idioms
off and running
expr.
yarışa başlamış
290
Idioms
the meter is running
expr.
masraf artıyor
291
Idioms
the meter is running
expr.
maliyet artıyor
292
Idioms
the meter is running
expr.
hesap kabarıyor/yükseliyor
293
Idioms
the meter is running
expr.
bedel yükseliyor/ağırlaşıyor
294
Idioms
up and running
expr.
sorunsuz çalışan
295
Idioms
up and running
expr.
düzgün işleyen
296
Idioms
up and running
expr.
yeni açılmış
297
Idioms
up and running
expr.
yeni lansmanı yapılmış
298
Idioms
up and running
expr.
açılmış ve işlemekte/çalışmakta
299
Idioms
up and running
expr.
yeni faaliyete girmiş
300
Idioms
up and running
expr.
açılmış ve faaliyet göstermeye başlamış
301
Idioms
(the) clock is running
expr.
vakit daralıyor
302
Idioms
(the) clock is running
expr.
vakit doluyor
303
Idioms
(the) clock is running
expr.
zaman azalıyor/daralıyor
304
Idioms
for (some) days running
expr.
arka arkaya (birkaç) gün
305
Idioms
for (some) days running
expr.
(belli bir sayıda) gündür
306
Idioms
for (some) months running
expr.
arka arkaya (birkaç) ay
307
Idioms
for (some) months running
expr.
(belli bir sayıda) aydır
308
Idioms
for (some) weeks running
expr.
arka arkaya (birkaç) hafta
309
Idioms
for (some) weeks running
expr.
(belli bir sayıda) haftadır
310
Idioms
for (some) years running
expr.
arka arkaya (birkaç) yıl
311
Idioms
for (some) years running
expr.
(belli bir sayıda) yıldır
312
Idioms
in the running
expr.
kazanma şansı olan
313
Idioms
in the running
expr.
kazanmaya aday olan
314
Idioms
in the running
expr.
adaylardan biri
315
Idioms
out of the running
expr.
kazanma şansı olmayan
316
Idioms
out of the running
expr.
kazanmaya aday olmayan
317
Idioms
out of the running
expr.
adaylardan değil
Speaking
318
Speaking
I'm running a little late
expr.
biraz geç kalıyorum
319
Speaking
how long have you been running this place?
expr.
burayı ne süredir işletiyorsun?
320
Speaking
how long have you been running this place?
expr.
burayı ne süredir işletiyorsunuz?
321
Speaking
how long have you been running this place?
expr.
burayı ne kadardır işletiyorsun?
322
Speaking
how long have you been running this place?
expr.
burayı ne kadardır işletiyorsunuz?
323
Speaking
my nose is running
expr.
burnum akıyor
324
Speaking
we are running out of time
expr.
fazla zamanımız kalmadı
325
Speaking
I'm running late
expr.
geç kalıyorum
326
Speaking
I am running an internet cafe
expr.
internet cafe işletiyorum
327
Speaking
the tap is running
expr.
musluk akıyor
328
Speaking
don't leave the tap running
expr.
musluğu açık bırakma
329
Speaking
he was running down her
expr.
onu kötüledi
330
Speaking
your mascara's running
expr.
rimelin akmış
331
Speaking
your mascara's running
expr.
rimelin akıyor
332
Speaking
I'm not running after you
expr.
peşinden koşmayacağım
333
Speaking
keep the meter running
expr.
taksimetreyi açık bırak
334
Speaking
we are running out of salt
expr.
tuzumuz bitiyor
335
Speaking
leave the meter running
expr.
taksimetreyi çalışır bırak
336
Speaking
keep the meter running
expr.
taksimetreyi açık tut
337
Speaking
we are running low on salt
expr.
tuzumuz bitiyor
338
Speaking
leave the meter running
expr.
taksimetreyi açık bırak
339
Speaking
leave the meter running
expr.
taksimetreyi açık tut
340
Speaking
we are running out of time
expr.
zamanımız daralıyor
341
Speaking
we're running out of time
expr.
zamanımız azalıyor
342
Speaking
time is running out
expr.
zaman azalıyor
343
Speaking
we are running out of time
expr.
zaman daralıyor
344
Speaking
I'm running out of time
expr.
zamanım tükeniyor
345
Speaking
we're running out of time
expr.
vaktimiz azalıyor
346
Speaking
we're running out of time
expr.
zamanımız tükeniyor
347
Speaking
we're running out of time
expr.
vaktimiz tükeniyor
348
Speaking
we are running out of time
expr.
zaman azalıyor
349
Speaking
time is running out
expr.
zaman daralıyor
350
Speaking
we are running out of time
expr.
zamanımız azalıyor
Trade/Economic
351
Trade/Economic
running account
n.
açık hesap
352
Trade/Economic
running days
n.
astarya günlerinde tatiller dahil sayılan günler
353
Trade/Economic
running days
n.
birbirini izleyen günler
354
Trade/Economic
current running account
n.
cari hesap
355
Trade/Economic
running account
n.
cari hesap
356
Trade/Economic
running down clause
n.
çarpışma klozu
357
Trade/Economic
the running account
n.
cari hesap
358
Trade/Economic
running costs
n.
cari masraflar
359
Trade/Economic
running expenses
n.
cari masraflar
360
Trade/Economic
running expenses
n.
cari giderler
361
Trade/Economic
running cost
n.
değişken maliyet
362
Trade/Economic
running bills
n.
dolaşımdaki senetler
363
Trade/Economic
running expenses
n.
dönem giderleri
364
Trade/Economic
daily running cost
n.
günlük işletme maliyeti
365
Trade/Economic
daily running cost
n.
günlük işletme masrafı
366
Trade/Economic
running expenses
n.
genel giderler
367
Trade/Economic
daily running cost
n.
günlük maliyet
368
Trade/Economic
running record
n.
hareketlerin sürekli izlendiği kayıt
369
Trade/Economic
running cash
n.
işleyen para
370
Trade/Economic
running cost
n.
işletme masrafları
371
Trade/Economic
book running lead manager
n.
lider yönetici
372
Trade/Economic
running form statement
n.
rapor şeklinde sunulan finansal tablo
373
Trade/Economic
running form
n.
rapor şeklinde sunulan finansal tablo
374
Trade/Economic
running form
n.
rapor şekli
375
Trade/Economic
running debts
n.
sabit borçlar
376
Trade/Economic
running numbers
n.
seri numaralar
377
Trade/Economic
running bills
n.
tedavüldeki senetler
378
Trade/Economic
running bale
n.
satışa hazır pamuk balyası
Law
379
Law
running down clause
n.
çatma klozu
380
Law
running down case
n.
çarpışmadan doğan tazminat davası
381
Law
running contract
n.
yürürlükteki kontrat
382
Law
running contract
n.
yürürlükteki sözleşme
Politics
383
Politics
running-mate
n.
eş aday
384
Politics
running-mate
n.
seçimde ikinci derece göreve aday olan kimse
Insurance
385
Insurance
running down clause
n.
çatışma klozu
386
Insurance
running down clause
n.
nakliyat tekne sigortasında çarpışmadan ötürü üçüncü şahısların yol
Media
387
Media
long-running
adj.
uzun süre ile yayınlanan
388
Media
long-running
adj.
uzun süre ile sergilenen
389
Media
long-running
adj.
uzun süreli
Advertising
390
Advertising
running text
n.
esas ilan metni
391
Advertising
running text
n.
esas reklam metni
Technical
392
Technical
running-in-period
n.
alıştırma süresi
393
Technical
running stratum
n.
akıcı zemin katmanı
394
Technical
running water
n.
akan su
395
Technical
running sand
n.
akıcı kum
396
Technical
running ground
n.
akıcı zemin
397
Technical
idle running
n.
avara çalışma
398
Technical
no-load running
n.
boşta çalışma
399
Technical
idle running
n.
boşta çalışma
400
Technical
electrostatic field by a running light conveyor belt
n.
çalışan hafif konveyör bandın oluşturduğu elektrostatik alan
401
Technical
running speed
n.
çalışma hızı
402
Technical
running time
n.
çalışma süresi
403
Technical
running out pit
n.
cam akıtma havuzu
404
Technical
running speed
n.
çalışma devri
405
Technical
running average time
n.
çalışma ortalama süresi
406
Technical
running clearance
n.
çalışma boşluğu
407
Technical
running temperature
n.
çalışma sıcaklığı
408
Technical
running hours
n.
çalışma süresi
409
Technical
measurement of the electrostatic field generated by a running light conveyor belt
n.
çalışan bantın oluşturduğu elektrostatik alanın ölçümü
410
Technical
running-up time
n.
devreye girme zamanı
411
Technical
true running test
n.
düzgün dönme testi
412
Technical
smooth running
n.
düzgün çalışma
413
Technical
running lights
n.
farlar
414
Technical
running time
n.
gösterim süresi
415
Technical
drl -daytime running lamp
n.
gün ışığında çalışan lamba
416
Technical
rough running
n.
gürültülü çalışma
417
Technical
day running lamp
n.
gündüz seyir feneri
418
Technical
running time
n.
gitme zamanı
419
Technical
running gate
n.
giriş oluğu
420
Technical
running sand
n.
hareketli kum
421
Technical
running speed
n.
hareket hızı
422
Technical
running gear
n.
hareket dişlisi
423
Technical
running gear
n.
hareket donanımı
424
Technical
running cost
n.
işletme gideri
425
Technical
running yarn
n.
iplik akışı
426
Technical
running speed
n.
işleme hızı
427
Technical
running costs
n.
işletme masrafları
428
Technical
running test
n.
işleme denemesi
429
Technical
running knot
n.
kanar budak
430
Technical
running ground
n.
kayar zemin
431
Technical
running mold
n.
kaydırma şablon
432
Technical
running of the belt
n.
kayış hareketi
433
Technical
boiler running hours
n.
kazanın çalışma saati
434
Technical
parallel running
n.
koşut çalışma
435
Technical
running screed
n.
korniş profili şablon kılavuzu
436
Technical
parallel running
n.
koşut işletim
437
Technical
running of travelers
n.
kopçanın alıştırılması
438
Technical
running mold
n.
korniş şablonu
439
Technical
running-in filter
n.
makine ilk çalıştırma filtresi
440
Technical
running pre-configure verify
n.
ön yapılandırma doğrulamasını çalıştırma
441
Technical
pilot running
n.
pilot işletim
442
Technical
running of a program
n.
programın yürütümü
443
Technical
day running lamp
n.
pozisyon lambası
444
Technical
parallel running
n.
paralel çatıştırma
445
Technical
pilot running
n.
pilot koşum
446
Technical
slow running
n.
rölanti
447
Technical
smooth running
n.
sarsıntısız çalışma
448
Technical
centrifugal running
n.
santrifüj şurubu
449
Technical
vibrationless running
n.
sarsıntısız çalışma
450
Technical
running time
n.
seyir süresi
451
Technical
running end
n.
serilen uç
452
Technical
running gear
n.
seyir dişlisi
453
Technical
running sand
n.
serbest kum
454
Technical
running speed
n.
seyir hızı
455
Technical
silent running test
n.
sessiz çalışma testi
456
Technical
quiet running engine
n.
sessiz çalışan makine
457
Technical
free running
n.
serbest hareketli
458
Technical
silent running
n.
sessiz çalışma
459
Technical
running sand
n.
suya doygun kum
460
Technical
railroad running gear
n.
şasi ve dingil takımları
461
Technical
running-up time
n.
start zamanı
462
Technical
circular cross-section conduit running full
n.
tam akışlı dairesel kesitli kanal
463
Technical
running turbine components
n.
türbin hareketli parçaları
464
Technical
rough running
n.
titreşimli çalışma
465
Technical
running the installation
n.
tesisin işletilmesi
466
Technical
bottom running
n.
tabandan döküm
467
Technical
running device and connecting nut
n.
tahditli makara tertibatı
468
Technical
base load running
n.
temel yükte çalışma
469
Technical
table running lengthwise
n.
uzun bar masası
470
Technical
no-load running
n.
yüksüz çalışma
471
Technical
running footing
n.
yinelenen altlık
472
Technical
running foot
n.
yinelenen altlık
473
Technical
running key system
n.
zincirleme anahtar sistemi
474
Technical
running heading
n.
yinelenen başlık
475
Technical
running buffer
n.
yürütme tamponu
476
Technical
running time
n.
(film) projeksiyon süresi
477
Technical
running boards
n.
pruvadan kıç bölümüne kadar uzanan, gemi yelken direği ile yürütülürken üzerinde yürünen bir bölüm
478
Technical
running gear
n.
lokomotifin çalışan ve taşıyan bölümleri
479
Technical
running gear
n.
makinenin işleyen ve taşıyan bölümleri
480
Technical
free running
adj.
serbest devinimli
481
Technical
free-running
adj.
çevresel bir faktörün periyodik olarak etkilemediği (süreç)
482
Technical
leave the device running on
expr.
cihazı çalışır konumda bırak
Computer
483
Computer
running text
n.
akar gövde metni
484
Computer
applications running
n.
çalışan uygulamalar
485
Computer
running queries
n.
çalışan sorgu sayısı
486
Computer
running tasks
n.
çalışan görevler
487
Computer
running total in
n.
değişen toplam
488
Computer
free-running speed
n.
denge hızı
489
Computer
running sum
n.
geçerli toplam
490
Computer
already running
n.
halen çalışmakta
491
Computer
running of a program
n.
izlencenin yürütülmesi
492
Computer
parallel running
n.
koşut çalışma
493
Computer
parallel running
n.
koşut işletim
494
Computer
running shoes
n.
koşu ayakkabısı
495
Computer
running of a program
n.
programın yürütülmesi
496
Computer
pilot running
n.
pilot işletim
497
Computer
parallel running
n.
paralel çalıştırma
498
Computer
pilot running
n.
pilot koşum
499
Computer
total running
n.
toplam çalışan
500
Computer
running out of memory
n.
yetersiz bellek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of running
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy