Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yasaklanmış | forbidden adj. | ||
For example, they are now forbidden to talk to the press and to make statements. Örneğin, artık basınla konuşmaları ve açıklama yapmaları yasaklanmıştır. More Sentences |
||||
General | yasaklanmış | barred adj. | ||
The press is muzzled, human rights organisations are barred and opposition is driven abroad. Basın susturulmuş, insan hakları örgütleri yasaklanmış ve muhalefet yurt dışına sürülmüştür. More Sentences |
||||
General | yasaklanmış | proscribed adj. | ||
The addition of remains from proscribed GM products must naturally also not be allowed. Yasaklanmış GDO'lu ürünlerin kalıntılarının eklenmesine de doğal olarak izin verilmemelidir. More Sentences |
||||
General | yasaklanmış | banned adj. | ||
We now have a ban on one of these flame retardants, and the two others have undergone risk assessment. Şu anda bu alev geciktiricilerden biri yasaklanmış durumda ve diğer ikisi de risk değerlendirmesine tabi tutuldu. More Sentences |
||||
General | yasaklanmış | prohibited adj. | ||
Anything that goes against EU law must be prohibited. AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | yasaklanmış | forbidden adj. | ||
For example, they are now forbidden to talk to the press and to make statements. Örneğin, artık basınla konuşmaları ve açıklama yapmaları yasaklanmıştır. More Sentences |
||||
Law | yasaklanmış | barred adj. | ||
The press is muzzled, human rights organisations are barred and opposition is driven abroad. Basın susturulmuş, insan hakları örgütleri yasaklanmış ve muhalefet yurt dışına sürülmüştür. More Sentences |
||||
Law | yasaklanmış | prohibited adj. | ||
Anything that goes against EU law must be prohibited. AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | yasaklanmış | embargoed adj. | ||
General | yasaklanmış | inhibited adj. | ||
General | yasaklanmış | enjoined adj. | ||
General | yasaklanmış | tapu adj. | ||
General | yasaklanmış | off-limits adj. | ||
Law | ||||
Law | yasaklanmış | interdicted adj. |