mevzuat

Bedeutungen von dem Begriff "mevzuat" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	mevzuat	legislation n.
A new legislation on animal rights was introduced this year. Bu yıl hayvan haklarına yönelik yeni bir mevzuat oluşturuldu. More Sentences
General
2	General	mevzuat	statute n.
In 1970, the Commission submitted a proposal for a regulation on the statute of an SE. 1970 yılında Komisyon, Avrupa Şirketleri mevzuatına ilişkin bir yönetmelik teklifi sunmuştur. More Sentences
3	General	mevzuat	regulations n.
Outsiders find European regulations a great and impenetrable mystery. Dışarıdan bakanlar Avrupa mevzuatını büyük ve içinden çıkılmaz bir gizem olarak görürler. More Sentences
4	General	mevzuat	legislations n.
It is said that there will be operative problems, that some countries will have problems harmonising their legislations. Operasyonel sorunlar yaşanacağı, bazı ülkelerin mevzuatlarını uyumlaştırmada sorunlar yaşayacağı söylenmektedir. More Sentences
5	General	mevzuat	regulation n.
It shows that European regulation really can make a difference in enforcing rights for disabled people. Avrupa mevzuatının engelli bireylerin haklarının uygulanmasında gerçekten bir fark yaratabileceğini göstermektedir. More Sentences
6	General	mevzuat	regulatory adj.
What about regulatory compliance and state-of-the-art and development risks? Mevzuata uyum ve son teknoloji ve geliştirme riskleri ne olacak? More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	mevzuat	legislation n.
After all, legislation on health and safety at work is solid legislation. Sonuçta, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı sağlam bir mevzuattır. More Sentences
8	Trade/Economic	mevzuat	regulations n.
Outsiders find European regulations a great and impenetrable mystery. Dışarıdan bakanlar Avrupa mevzuatını büyük ve içinden çıkılmaz bir gizem olarak görüyorlar. More Sentences
9	Trade/Economic	mevzuat	regulation n.
The Financial Regulation has been undergoing reforms that will come into effect from the start of next year. Mali Mevzuat, önümüzdeki yılın başından itibaren yürürlüğe girecek olan reformlardan geçmektedir. More Sentences
Law
10	Law	mevzuat	regulations n.
The Customs Union foresees the alignment of Turkish technical regulations before the end of 2000. Gümrük Birliği, 2000 yılı sonuna kadar Türk teknik mevzuatının uyumlu hale getirilmesini öngörmektedir. More Sentences
11	Law	mevzuat	legislation n.
As you are aware, most of our animal health legislation is in the form of directives. Bildiğiniz üzere, hayvan sağlığı mevzuatımızın büyük bir kısmı direktifler şeklindedir. More Sentences
12	Law	mevzuat	laws n.
Capital punishment, though permitted under law, has not been exercised since 1984. Mevzuatta var olmakla beraber, ölüm cezası 1984'ten beri uygulanmamıştır. More Sentences
Politics
13	Politics	mevzuat	legislation n.
To bring the issue of GMOs into this piece of legislation is wrong. GDO konusunu bu mevzuat parçasına dahil etmek yanlıştır. More Sentences
Food Engineering
14	Food Engineering	mevzuat	legislation n.
Firstly, in drawing up the legislation, it is necessary to produce clear and complete rules. İlk olarak mevzuat hazırlanırken açık ve eksiksiz kuralların oluşturulması gerekmektedir. More Sentences
General
15	General	mevzuat	subjects under discussion n.
16	General	mevzuat	the body of current law n.
17	General	mevzuat	rules n.
Trade/Economic
18	Trade/Economic	mevzuat	laws and regulation n.
Law
19	Law	mevzuat	written law n.
20	Law	mevzuat	statue law n.
21	Law	mevzuat	statute law n.
22	Law	mevzuat	positive law n.
Military
23	Military	mevzuat	adrem n.

Bedeutungen, die der Begriff "mevzuat" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 87 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	ikincil mevzuat	secondary legislation n.
The procedure rests on the distinction between framework legislation and secondary legislation. Prosedür, çerçeve mevzuat ile ikincil mevzuat arasındaki ayrıma dayanmaktadır. More Sentences
2	General	sosyal mevzuat	social legislation n.
The third error relates to the harmonisation of labour and social legislation. Üçüncü hata, çalışma ve sosyal mevzuatın uyumlaştırılması ile ilgilidir. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	ilgili mevzuat	relevant legislation n.
The aim, however, is not to harmonise the relevant legislation in the Member States. Ancak amaç, Üye Devletlerdeki ilgili mevzuatı uyumlaştırmak değildir. More Sentences
4	Trade/Economic	mali mevzuat	fiscal legislation n.
The precise nature of the SE will, naturally, be determined in part by fiscal legislation. SE'nin kesin niteliği doğal olarak kısmen mali mevzuat tarafından belirlenecektir. More Sentences
5	Trade/Economic	sosyal mevzuat	social legislation n.
The third error relates to the harmonisation of labour and social legislation. Üçüncü hata, çalışma ve sosyal mevzuatın uyumlaştırılmasıyla ilgilidir. More Sentences
6	Trade/Economic	ulusal mevzuat	national legislation n.
The same applies to national legislation on protection for workers, incidentally. Aynısı, tesadüfen, işçilerin korunmasına ilişkin ulusal mevzuat için de geçerlidir. More Sentences
7	Trade/Economic	yatay mevzuat	horizontal legislation n.
We need a regulation on detergents to fill this sector-specific limitation in the horizontal legislation. Yatay mevzuattaki sektöre özgü bu sınırlamayı doldurmak için deterjanlara ilişkin bir düzenlemeye ihtiyacımız var. More Sentences
Law
8	Law	mali mevzuat	financial legislation n.
We must all be aware, however, that this is a broad issue which does not solely concern financial legislation. Bununla birlikte, hepimiz bunun yalnızca mali mevzuatı ilgilendirmeyen geniş bir mesele olduğunun farkında olmalıyız. More Sentences
9	Law	mali mevzuat	fiscal legislation n.
Secondly, it turns to economic reform and the area of fiscal legislation, which really is bizarre. İkinci olarak, ekonomik reform ve mali mevzuat alanına dönüyor ki bu gerçekten tuhaf. More Sentences
10	Law	sosyal mevzuat	social legislation n.
I support the Bullmann report, which recommends public investment and social legislation. Kamu yatırımları ve sosyal mevzuat öneren Bullmann raporunu destekliyorum. More Sentences
11	Law	uygulanabilir mevzuat	applicable legislation n.
In Nigeria, the difference between nationally and regionally applicable legislation must be brought to an end. Nijerya'da, ulusal ve bölgesel olarak uygulanabilir mevzuat arasındaki farklılığa son verilmelidir. More Sentences
Politics
12	Politics	birincil mevzuat	primary legislation n.
What we are talking about is primary legislation in line with the treaty. Bahsettiğimiz şey, anlaşmaya uygun birincil mevzuattır. More Sentences
13	Politics	ulusal mevzuat	national legislation n.
National legislation falls short within the international context of the financial markets. Ulusal mevzuat, finansal piyasaların uluslararası bağlamında yetersiz kalmaktadır. More Sentences
General
14	General	dikey mevzuat	vertical legislation n.
15	General	dini hukuk ve mevzuat	religious law and legislation n.
16	General	mevzuat planları	regulatory schemes n.
17	General	tıbbi hukuk ve mevzuat	medical laws and legislation n.
18	General	mevzuat amaçlı gereksinimler düzenleme amaçlı gereksinimler	requirements for regulatory purpose n.
19	General	yasal mevzuat	legal legislation n.
20	General	yasal mevzuat	legal regulations n.
21	General	ilgili mevzuat	applicable law n.
22	General	iç mevzuat	local rules n.
23	General	yürürlükteki mevzuat	the legislation in force n.
24	General	mevzuat bakımından	in terms of legislation adv.
Phrases
25	Phrases	mevzuat gereği	required by the legislation expr.
26	Phrases	mevzuat gereği	as required by the regulations expr.
27	Phrases	mevzuat gereği	in accordance with the legislation expr.
28	Phrases	mevzuat gereği	according to the regulations expr.
29	Phrases	mevzuat gereği	as per the regulations expr.
Idioms
30	Idioms	(bir anlaşma, mevzuat, sözleşme daha yeni/henüz yapılmış olmak	the ink isn't dry (on something) v.
Trade/Economic
31	Trade/Economic	esas veya tali mevzuat	primary or secondary legislation n.
32	Trade/Economic	iç mevzuat	internal legislation n.
33	Trade/Economic	iç mevzuat	domestic legislation n.
34	Trade/Economic	mahalli mevzuat	local legislation n.
35	Trade/Economic	mevzuat müdürü	legislation manager n.
36	Trade/Economic	mevzuat raporu	legislation report n.
37	Trade/Economic	mevzuat bilgi sistemi	information system of regulations n.
38	Trade/Economic	mevzuat koşulu	legislative requirement n.
39	Trade/Economic	saydam mevzuat çerçevesi	transparent legislative framework n.
40	Trade/Economic	ticari mevzuat	commercial legislation n.
Law
41	Law	dahili mevzuat	domestic legislation n.
42	Law	dahili mevzuat	internal legislation n.
43	Law	eyaletler arasında mevzuat birlikteliği	uniform state laws n.
44	Law	ikinci derecede mevzuat	subsidiary legislation n.
45	Law	içtimai mevzuat	social legislation n.
46	Law	ilgili mevzuat	applicable legislation n.
47	Law	ikinci derecede mevzuat	statutory instrument n.
48	Law	mevzuat ihlali	breach of legislation n.
49	Law	meri mevzuat	legislation in force n.
50	Law	mevzuat hükümleri	legislation provisions n.
51	Law	mevzuat tasarısı	draft legislation n.
52	Law	mevzuat değişiklikleri	legislative amendments n.
53	Law	mevzuat değişikliği	legislative change n.
54	Law	mevzuat hükümleri	legal provisions n.
55	Law	mevzuat ihlali	violation of legislation n.
56	Law	mevzuat değişikliği	legislative amendment n.
57	Law	tröst aleyhtarı mevzuat	antitrust legislation n.
58	Law	tröstü engelleyici mevzuat	antitrust legislation n.
59	Law	yasal mevzuat	legal statute n.
60	Law	yaptırım gücü olmayan mevzuat	toothless legislation n.
61	Law	yeni kabul edilmiş/uygulamaya konulmuş mevzuat/yasa	newly adopted legislation n.
62	Law	yürürlükteki mevzuat	prevailing legislation n.
63	Law	yerel mevzuat	domestic legislation n.
64	Law	basın özgürlüğünü kısıtlayan mevzuat	gag law n.
65	Law	(ingiltere, irlanda ve iskoçya'da) katolik karşıtı mevzuat	penal laws n.
66	Law	ek ödenek sağlayan bir mevzuat maddesi	supplemental n.
67	Law	(mevzuat) yasal boşluklarla dolu	porous adj.
68	Law	mevzuat kapsamında	within the scope of the legislation expr.
69	Law	mevzuat kapsamında	within the scope of the regulations expr.
Politics
70	Politics	hükümet mevzuat merkezi	governmental legislative centre n.
71	Politics	mahalli mevzuat	local legislation n.
72	Politics	mevzuat uyumu	legislative alignment n.
73	Politics	mevzuat aykırılıkları	infringement of rules n.
74	Politics	mevzuat düzenlemesi	legislative arrangement n.
Institutes
75	Institutes	ab teknik mevzuat dairesi	department of eu technical legislation n.
76	Institutes	hukuki işleri ve mevzuat dairesi	department of legal affairs and legislation n.
77	Institutes	mevzuat dairesi	department of legislation n.
78	Institutes	mevzuat ve çevre dairesi	department of legislation and the environment n.
79	Institutes	mevzuat, birlikler ve koordinasyon dairesi	department of legislations, exporter's associations and coordination n.
80	Institutes	mevzuat dairesi başkanlığı	department of legislation n.
81	Institutes	mevzuat, hac ve umre şube müdürlüğü	section of legislation, hajj and umrah n.
82	Institutes	mevzuat ve dış ilişkiler dairesi	department of legislation and foreign relations n.
83	Institutes	tek pazar, rekabet ve teknik mevzuat uyumlaştırma dairesi	department of single market, competition and harmonization of technical legislation n.
Medical
84	Medical	tıbbi hukuk ve mevzuat	medical laws and legislation n.
Religious
85	Religious	dini mevzuat ile ilgili	disciplinary adj.
Military
86	Military	resmi mevzuat	formal norms n.
87	Military	resmi olmayan mevzuat	informal norms n.