statute - Türkisch Englisch Wörterbuch

statute

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "statute" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
statute n. kanun
In addition, the statute does not quarantee the independent conduct of monetary policy.
Ayrıca, kanun, para politikasının bağımsız yürütülmesini de garanti etmemektedir.

More Sentences
statute n. statü
In addition, provisions with regard to this ought to be contained in the forthcoming Member's Statute.
Buna ek olarak, buna ilişkin hükümler önümüzdeki Üye Statüsünde yer almalıdır.

More Sentences
General
statute n. mevzuat
In 1970, the Commission submitted a proposal for a regulation on the statute of an SE.
1970 yılında Komisyon, Avrupa Şirketleri mevzuatına ilişkin bir yönetmelik teklifi sunmuştur.

More Sentences
statute n. tüzük
In response to the criticism of preferential treatment, a statute for MEPs was discussed in 1998 and in 2002.
Ayrıcalıklı muamele eleştirilerine cevaben, 1998 ve 2002'de AP üyeleri için bir tüzük tartışılmıştır.

More Sentences
Trade/Economic
statute n. statü
An important step in the completion of the internal market is, of course, the Statute for a European Company.
İç pazarın tamamlanmasında önemli bir adım da elbette Avrupa Şirketi Statüsü'dür.

More Sentences
statute n. tüzük
We went along with it, however, in the interests of a common statute, and what was the outcome?
Bununla birlikte, ortak bir tüzüğün çıkarları doğrultusunda buna uyduk ve sonuç ne oldu?

More Sentences
Politics
statute n. tüzük
This means that immediate external advertising would not be compatible with the Statute.
Bu, harici reklamların derhal yapılmasının Tüzük ile uyumlu olmayacağı anlamına gelmektedir.

More Sentences
Common Usage
statute n. yasa
General
statute n. emir
statute n. kural
statute n. nizamname
statute n. hüküm
statute n. kaide
Trade/Economic
statute n. hukuki durum
statute n. kanun
statute n. kişisel durum
statute n. nizam
statute n. parlamento kararı
statute n. yasa
statute n. yönetmelik
Law
statute n. kanun
statute n. kaide
statute n. kural
statute n. nizam
statute n. nizamname
statute n. yasa

Bedeutungen, die der Begriff "statute" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 115 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Law
statute book n. kanun kitabı
I hope that after twelve years of discussions these proposals can now find their way to the statute book.
On iki yıl süren tartışmaların ardından bu önerilerin artık kanun kitabına girebileceğini umuyorum.

More Sentences
Politics
rome statute n. roma statüsü
The Rome Statute is flawed, as it would allow political mischief against American troops and political leaders.
Roma Statüsü, Amerikan askerlerine ve siyasi liderlerine karşı siyasi fesatlığa izin vereceği için kusurludur.

More Sentences
General
statute mile n. mil
statute law n. yazılı hukuk
statute mile n. 1609 metrelik mesafe
special statute n. özel statü
statute theory n. statü kuramı
statute fair n. hizmetçi ve çiftlik işçisi alımı yapmak için eskiden ingiliz kasaba ve köylerinde düzenlenen yıllık panayır
toll the statute of limitations v. zamanaşımını kesmek
statute barred adj. zamanaşımına uğramış
statute barred adj. hükümsüz
statute barred adj. geçersiz
Phrases
without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement expr. tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla
Trade/Economic
moratory statute n. borçların tecili yasası
retaliatory statute n. bir şirketin başka bir eyalette faaliyet göstermesi durumunda vergilerin karşılıklı olacağını öngören kanun
statute of bankruptcy n. iflas kanunu
statute mile n. kara mili
moratory statute n. moratoryum kanunu
statute of limitation n. müruru zaman
statute mile n. nizami mil
printers' ink model statute n. printers düzen ve kuralları
statute of limitation n. zaman aşımı
Law
statute title n. kanun layihası başlığı
real statute n. ayni statü
imperative statute n. amir hükümleri kapsayan kanun
unconstitutional statute n. anayasaya aykırı kanun
statute of frauds n. anglo-amerikan hukukunda bazı anlaşmaların yazılı formda yapılması gerektiğini öngören kural
the statute of anne n. anne kanunu
private statute n. belirli kişiler veya gruplar için çıkarılan özel kanun
amending statute n. başka kanun veya kanunları değiştiren kanun
directory statute n. bağlayıcı hükümleri olmayan yasa
disabling statute n. bir hakkı iptal eden yasa
enabling statute n. bir sınırlama veya ehliyetsizliği kaldıran kanun
declaratory statute n. bir yasanın anlamını açıklamak amacıyla çıkarılan kanun
disabling statute n. bir hizmeti hizmet dışı eden kanun
penal statute n. cezai hükümleri kapsayan kanun
punitive statute n. ceza kanunu
criminal statute n. ceza kanunu
penal statute n. ceza kanunu
statute of repose n. dava zamanaşımı
nonclaim statute n. dava zamanaşımı
statute of limitations n. dava zamanaşımını belirleyen kanun veya hükümler
temporary statute n. geçici kanun
retrospective statute n. geçmişi kapsayan kanun
acquisition of a right by statute of limitations n. hakkın müruru zaman yoluyla iktisabı
acquisition of a right by statute of limitations n. hakkın müruru zaman yoluyla edinimi
consolidating statute n. ıslah kanunu
statute of frauds n. ingiltere'de 17. yüzyılda çıkarılan bir toprak kanunu
statute of bankruptcy n. iflas kanunu
declaratory statute n. icra kanunu
guardian by statute n. kanun yoluyla vasi atanması
equity of a statute n. kanunun adaleti
executing the provisions of a statute n. kanun hükümlerini icra
equity of a statute n. kanunun özü
statute book n. kanunname
statute law n. kanun
negligent violation of statute n. kanunun ihmal sonucu ihlal edilmesi
the statute of anne n. kraliçe anne kanunu
civil statute n. medeni kanun
statute law n. mevzuat
statute of limitations n. müruru zaman
affirmative statute n. müspet hüküm içeren kanun
statute law n. mevzu hukuk
statute law n. meşru hukuk
moratory statute n. moratoryum kanunu
statute of limitation n. müruru zaman
affirmative statute n. müspet kanun
restraining statute n. mülkiyetin sahiplenmesini sınırlayıcı kanun
retrospective statute n. önceyi kapsayan kanun
the statute of anne n. öğrenmenin eser sahiplerinin çoğaltma ve basmaya ilişlin münhasır haklarının korunması vasıtasıyla teşvik edilmesine dair kanun
prospective statute n. sadece yürürlük tarihi sonrasındaki olaylara uygulanan yasa
long arm statute n. sınır aşan yargı yetkisi
permanent statute n. süresiz olarak yürürlüğe konulan kanun
nonclaim statute n. tahdit kanunu
statute of distributions n. taksim kanunu
expository statute n. tefsir kanunu
arbitration statute n. tahkim kuralı
statute of repose n. tahdit kanunu
imperative statute n. uyulması zorunlu yasa
statute of wills n. vasiyet kanunu
statute of the international court of justice n. uluslararası adalet divanı tüzüğü
statute of the international court of justice n. uluslararası adalet divanı statüsü
statute law n. yazılı hukuk
negative statute n. yasak hükmünü kapsayan kanun
legal statute n. yasal mevzuat
perpetual statute n. yürürlük süresi sınırsız kanun
statute of repose n. zamanaşımı kuralı
statute of limitations n. zamanaşımı
statute of limitations n. zamanaşımı
nonclaim statute n. zamanaşımı kuralı
statute of limitation n. zamanaşımını belirleyen hükümler
statute of limitation n. zamanaşımı kanunu
waiver of the statute of limitations n. zamanaşımı kanunundan feragat
insolvency statute [us] n. iflas edenin borçlarından muaf olmasını sağlayan bir eyalet yasası
insolvent statute [us] n. iflas edenin borçlarından muaf olmasını sağlayan bir eyalet yasası
public statute n. kamu hukuku
save the statute v. davanın zamanaşımını kesmek
annul a statute v. var olan bir kanunu kaldırmak
statute-barred adj. hak düşürücü süreye uğramış
barred by by the statute of limitation adj. tahdit kanunu ile yasaklanmış
barred by the statute of limitation adj. tahdit kanunu ile kısıtlanmış
Politics
statute of the council of europe n. avrupa konseyi kuruluş yasası
statute of the council of europe n. avrupa konseyi‘nin statüsü
statute of limitations n. dava zamanaşımını belirleyen kanun ya da hükümler
curative statute n. düzeltici kanun
personal statute n. kişisel statü
local statute n. mahalli kurallar
local statute n. mahalli kaideler
special statute n. özel kanun
theory of statute n. statü kuramı
statute of the international court of justice n. uluslararası adalet divanı statüsü
statute law n. yazılı yasa
statute of westminster n. westminster yasası
Education
statute on general education n. maarif-i umumiye nizamnamesi
Military
statute mile n. kara mili